Pazartesi Mayıs 20, 2024

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı Basın Birimi ile röportaj

1 Eylül 2014 Tarihinde, Dersim-Ovacık’ta Bulunan Mercan HES’e Yönelik Baskını Gerçekleştiren TKP/ML TİKKO Gerillalarıyla Röportaj

- Bu eylemi neden gerçekleştirdiniz?

- Murat: Özellikle son yıllarda emperyalist talan ve yağmaya hız verilmiş durumda. Sadece Dersim’de değil ülkemizin hemen her yerinde HES’ler, barajlar, madenler, orman kesimleri ve yangınları, baz istasyonları, kalekollar/karakollar, köprüler, oto yolları faaliyete geçmekte. Egemenler bu sayede servetlerini katlarken, halkımızın sömürüsü katmerleşmekte ve suyumuz, toprağımız, havamız, doğamız katledilmekte, geleceğimiz karartılmaktadır. İşte eylemimiz buna yöneliktir ve pratik bir tavırdır. Nerede ve ne şekilde olursa olsun halkımızın çıkarına olmayan bir şey varsa, silahlarımız ve bombalarımızla karşılarındayız. Eylemimiz aynı zamanda halkımıza da bir çağrıdır. Yaşamımızı, doğamızı, geleceğimizi ellerimize almak için TKP/ML-TİKKO saflarında örgütlenelim ve mücadele edelim. Bu saldırılar ancak bu şekilde boşa çıkarılabilir. Örgütlü bir halkın gücünden daha büyük bir güç yoktur.

- Eylemin içeriğini anlatır mısınız?

- Bakış: 1 Eylül günü saat 20.30 sıralarında çevre güvenliğimizi sağlayarak Mercan HES’e baskın düzenledik. İşçileri güvenli bir bölgeye çıkardıktan sonra ana kumanda merkezine, içeride bulunan bir büroya ve türbin bölümlerine üç ayrı bomba yerleştirerek patlattık. Şirkete ait bir küçük telsiz ile bir kameraya da el koyduk. Sonrasında güvenli bir şekilde geri çekildik. Ertesi gün düşman eylemin olduğu bölgeye bir operasyon düzenledi, bazı alanlara havan attı. Ancak herhangi bir sonuç alamadı.

- İlk eyleminizdi, neler hissettiniz? Dersim’li bir kadın ve genç nasıl bir anlamı var sizce?

- Gülizar: Açıkçası eylem anında neler hissettiğimi tarif edebileceğimi pek sanmıyorum. O an sadece eylemi başarılı bir şekilde bitirmeyi düşünüyor insan. Heyecanı, korkuyu, sevinci bir kenara itip soğukkanlılıkla hareket etmek gerekiyor. Ama öncesinde büyük bir heyecan oluyor tabi. Nasıl olacak, nelerle karşılaşacağız vs. Bir taraftan da eylemden sonra halkın sevincini düşünüyorsun ve biran önce eylem anının gelmesini istiyorsun.  Dersim’li olmak kadın olmak ve genç olmak! Dersim’e geçmişten bugüne kadar sayısız ve her türden saldırı, zülüm ve sömürü oldu. Bugün de HES’lerle, barajlarla, kalekollarla, uyuşturucu ve fuhuşla, halkımız yozlaştırılmaya, düşürülmeye çalışılıyor. Bu politikalarla Dersim’i insansızlaştırmak, halkın devrimci yönünü yok etmek, değerlerini öldürmek ve böylelikle sömürüyü arttırmak istediklerini biliyoruz. Ama başaramayacaklar. Kadınlar ve gençler olarak ise sistemin saldırılarına en çok maruz kalanlarız. Yaşamımızın her anına, her alanına müdahale ediliyor. Eğitimden iş yaşamına, giyiminden oturup kalkışına kadar yaşamda hiçbir söz hakkımız yok. Bu erkek egemen zihniyete karşı tek bir yolun olduğunu düşünüyorum: mücadele, mücadele, mücadele! Planlama yapılırken adettendir diye sorulmuştu. Eylemin hangi aşamasında görev almak istiyorsun diye. Elbette eylemin merkezinde olmak, bombayı patlatan olmak istedim ve patlattım. İyi ki gelmişim gerillaya, iyi ki buradayım. Dersim’lilere, kadınlara ve gençlere sesleniyorum. Bizim yerimiz burasıdır. TKP/ML-TİKKO saflarında örgütlenelim. Bilinçlerimizde mücadele, yüreklerimizde kin ve öfke olsun. Halka karşı olanlara karşı tek yürek olup savaşalım.

Bir ay öncede HES’e yönelik eylem gerçekleştirmiştiniz, neden tekrar bu eyleme ihtiyaç duydunuz?

Ayfer: İlk eylemimizde nedenlerini anlayamadığımız bir şekilde bombamız patlamamıştı. Pratik olarak uyarı şeklinde de anlaşılabilecek bu eylem şirket sahibi tarafından böyle anlaşılmamış ve faaliyete devam edilmişti. Ancak bir Mercan köylüsünün de ifade ettiği gibi “işimizi yarım bırakmak olmaz”dı. Uzun süredir üzerinde durduğumuz bu eylemin başarılı bir şekilde sonuçlanması bizim için çok önemliydi. Yani bizim için yarım kalan bir görevdi ve tamamlanması gerekiyordu. Halkımız bunu öğretiyordu, şehit yoldaşlarımız, partimiz bunu emrediyordu. Herkes bilmelidir ki TİKKO’cular işini yarım bırakmaz. Mercan özgür akacak!

Özellikle Ovacık’ta eyleme dair çeşitli dedikodular yapıldı. Buna dair bir diyeceğiniz var mı?

Bakış: Eylemin neden yapıldığını anlattık. Bunun dışında bizim için başka bir neden yoktur. Bahsi geçenler sizin de belirttiğiniz gibi dedikodudan ibarettir ve gerçek dışıdır. HES’ten kaynaklı özellikle Mercan köyleri mağdur olmuş durumda. Eylemin nedeni halkın mağduriyetidir. Zaten mağdur olan halk yıllardır hem hukuksal zeminde ve hem de çeşitli demokratik yollardan mücadelesini sürdürüyordu. Ancak ne HES’in sahibi kompradorlar ve ne de onların taşeronları bütün bu tepkileri önemsedi. Eğer yasal ya da demokratik yollardan gelişen tepkiler kulak arkası edilir de gereği yapılmazsa o halde devreye silahlar ve bombaların girmesi kaçınılmaz olur. Burada yaşanan budur ve devam edildiği sürece devam edecek olan da budur. Bazı kesimlerin eylemin politik içeriğini boşaltmaya yarayan çeşitli dedikodular yaymaları anlaşılırdır ancak halkımız bunlara inanmalıdır. Hiç kimse ile kişisel bir hesabımız yoktur. Olan tüm açıklığı ile ortadadır ve görmek isteyenlerin Mercan bölgesinde kısa bir gezintiye çıkıp köylülerle sohbet etmeleri yeterlidir. Gerçekler oradadır, sorun sadece bu gerçeği görmek isteyip istememekle alakalıdır!    

 Uzun zamandan beri faaliyetini yürüten HES’e, gerilla tarafından gerçekleştirilen ilk eylemdi. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

Özlem: Tabi ki görevlerimizi yerine getiriyor olmamız hem bizi hem de halkı sevindiriyor. Elbette düşmanın korkusunu büyütüyor. Karakola çok yakın olması –HES’in hemen üstünde Mercan Karakolu var- ve arazinin gerilla için dezavantajlı olması bunun nedenleri arasında sayılabilir. Bununla birlikte yapımına 85’de başlanan Mercan HES’e yönelik gerilla eylemi gerçekleşmemiş olması üzüntü verici. Halkımızın son yıllarda demokratik temelde gerçekleştirdiği eylemler elbette değerlidir. Ancak sorunu çözmeye yetmemiştir. Biz TİKKO gerillaları olarak silahlarımızla ve bombalarımızla halkımızın hizmetindeyiz. Bu bilinmelidir ve unutulmamalıdır. Ancak sadece gerilla eylemleriyle sorunların çözülebileceğini düşünmek de oldukça yanlıştır. Önemli olan halkımızın örgütlü ve militan bir tepki ortaya koyabilmesidir. Şimdiye dek Mercan HES özgülünde bunun yaratılamaması bizim eksikliğimizi gösteriyor. Bu konuda hukuksal zeminde yürütülen mücadeleler var, demokratik temelde yapılan eylemler var ama bunların sorunu çözmesi ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi halkımızın örgütlü ve militan bir mücadele sergileyebilmesi ile mümkündür. İşte eylemimiz geçmişten beri süregelen bu mücadelelerin bir parçası olarak görülmelidir. Önemli olan her iki mücadele biçimini birbirini besleyecek tarzda ve etkili şekilde sürdürebilmektir. Bunu başarabilirsek, işte ancak o zaman Mercan suyunu özgürlüğüne kavuşturma şansımız olacaktır. Biliyoruz ki bu adım adım gerçekleşecek, ancak mutlaka su akacak ve yatağını bulacaktır.

Son olarak halkımıza ileteceğiniz bir mesaj var mı?

Murat: Bu eylemden kaynaklı burjuva-feodal medyanın deyimiyle Ovacık karanlığa gömüldü. Saatlerce elektrik verilemedi. Ancak Ovacık halkının bu mağduriyetin nedenini anlayacağını ve bize hak vereceğini düşünüyoruz. Çünkü gecemizi ve gündüzümü aydınlattığını iddia eden egemenler gerçekte ise geleceğimizi karartmaktadır. Ve biz bu karanlığı parça parça delme, geleceğimizi adım adım aydınlatmayı görev olarak yüklüyoruz kendimize. Nitekim sorunun bizzat ve doğrudan muhatabı olan halkımızın en somut taleplerindendir bu eylem. Halkımızın yarasına bir miktar olsun merhem olabildiysek ne mutlu bize… Son olarak halkımıza partimiz TKP/ML saflarında örgütlenme ve savaşma çağrısı yapıyorum.

Gülizar: Bildiğiniz gibi bugünlerde dünya barış günü kutlamaları var. Yanı başımızda Irak’ta, Suriye’de katliamların olduğu bir süreçte halkların barış talebini haykırması elbette değerlidir bizim için. Fakat gerçek barışın ancak savaşla, sömürücü, katliamcı, ikiyüzlü ve yalancı düzenin yıkılması ve yerine demokratik halk iktidarının kurulmasıyla mümkün olabileceğini tekrar tekrar belirtiyoruz. Savaşların ortadan kalkması için savaşı yaratan sisteme karşı savaşmaktan başka çaremiz yoktur. Tek yol Halk Savaşı’dır. Tüm halkımızı yaşamımızı karanlığa gömen bu sisteme karşı TKP/ML TİKKO saflarında örgütlenmeye ve savaşmaya çağırıyorum!

TKP/ML TİKKO

Dersim Bölge Komutanlığı 

Basın Birimi

3 Eylül 2014

90638

Son Haberler

Sayfalar

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı Basın Birimi ile röportaj

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Sayfalar