Pazar Mayıs 5, 2024

Beraber savunduk, beraber inşa edeceğiz- Uğur Ok

kaypakkaya-partizan
Rojava halk gerçeğine ve devrimine dokunmak için çıktık yola. Pirsus'un görünen yüzü sadece yoksulluk değil, aynı zamanda Kürt devriminin özgürleştirdiği ve dolaysız olarak politikleştirdiği bir halk gerçeğiydi. Bu gerçek, beş gün boyunca sürekli gözümüze çarpan ve bizlere büyük umutlar veren en önemli kaynak oldu.

 

"Dayanışma ezilenlerin inceliğidir" demişti Che. Yüreğinde, bir halkın özlem ve taleplerini, acısını ve öfkesini hissetmek, biraz da o halkın gerçeğine dokunmaktan geçer. Uğruna yoldaşlarımızın ve siper yoldaşlarımızın şehit düştüğü halkın gerçeğini anlamak, göç edip gelmiş halkımızın yaralarına kısmen de olsa merhem olmak gerekti. '68 gençlik ruhunu yeni koşullarda ayağa kaldırmanın zamanlarından geçiyoruz. Bu görev ise dün Roboski katliamında olduğu gibi bugün de sosyalist gençlerin omuzlarındaydı.

İşte sosyalist gençler olarak, Rojava halk gerçeğine ve devrimine dokunmak için çıktık yola. Ankara'da açıklamamızı yapıp yola çıkarken, hepimizin aklında Kobanê direnişi ve Pirsus'ta (Suruç) nasıl bir gerçekle karşılaşacağımız vardı. Zira hemen hemen hepimiz ilk kez gidecektik. İlçeye vardığımızda ilkin çadır kentler ve gü(ler)zel yüzlü çocuklar karşıladı bizi. İlerledikçe, panzerler, akrepler, TOMA'lar, özel hareket polisleri, kobralar ve bilcümle devlet gücünün işgali altındaki Kürdistan gerçeği çarptı gözümüze. Ve en çok da yoksulluk. Pirsus meydanındaki kalabalık bize, sömürgeciliğin ve yoksulluğun ne kadar da iç içe geçtiğini hatırlattı. Fakat zamanla görecektik ki; Pirsus'un görünen yüzü sadece yoksulluk değil, aynı zamanda Kürt devriminin özgürleştirdiği ve dolaysız olarak politikleştirdiği bir halk gerçeğiydi. Ve elbette bu kadim halkı ayakta tutan en büyük zenginlik de buydu. İlçe işgal altında olsa da, halk özgürdü. Bu gerçek, beş gün boyunca sürekli gözümüze çarpan ve bizlere büyük umutlar veren en önemli kaynak oldu.

Amara Kültür Merkezi'nin yönlendirmesiyle gittiğimiz Awesta gıda deposunda ilk kez Kobanê'den gelen halkla temas ettik. Çalışanların hemen hepsi gençti. Yıllardır birbirini görmemiş dostların özlemle sarılması gibiydi kucaklaşmamız ve tanışmamız. Hele bir de batıdan geldiğimizi ve sosyalist olduğumuzu öğrendiklerinde gözlerindeki ışıltı görülmeye değerdi. Tanışma faslından hemen sonra birlikte çalışmaya koyulduk. Beş gün boyunca her gün uğrayacağımız bu depo, genç yüreklerin en fazla buluştuğu alan oldu. Beraber ürettik, kahkaha attık, acılara tanık olduk. Kendimizi anlattık onlara. Paramazın yoldaşları olduğumuzu söylediğimizde gözlerindeki sevinç daha da arttı.

Şimdiye kadar oraya gidenler, hep ya köylere gidip nöbet tutmuşlar ya da çadır kentlere gitmişler. Biz 5 gün boyunca depoda çalışınca "ilk kez bir grup bu kadar uzun gelip burada çalıştı. Genelde bir gün uğrayıp çıkıyorlardı" diyerek şaşkınlıklarını ifade etti bir çoğu. Ve en büyük yakınmaları da "Herkes bir daha geleceğiz diyor ama gelmiyorlar. Siz de gidip bir daha gelmeyeceksiniz" şeklinde oldu. Depoda çalışan Kobanê'li gençlerin hemen hepsi başından beri depoda çalışıyorlar. Haliyle bir bıkkınlık durumu yaşanmaya başlanmış. Sosyalist gençlerin gidişi ve beş gün boyunca beraber çalışması onlar için moral verici bir yerde durdu. Bazıları bir süre YPG saflarında savaşmış, daha sonra çeşitli nedenlerle, Pirsus'a gelmek zorunda kalmışlar. Hemen her ailede bir kaç kişi YPG saflarında savaşmakta zaten. Sohbet ettiğimiz gençlerin hemen hepsi Kobanê'ye bir an önce dönmek istiyor. Her konuşmalarında, dinledikleri her ezgide Kobanê özlemi var. Bol bol Kobanê'yi anlattılar bizlere. Benzer bir özlem ve geri dönme isteğini konuştuğumuz hemen hemen her Kobanê'li ifade etti. Tek bekledikleri Kobanê'nin tamamen özgürleşmesi ve DAİŞ tarafından tuzaklanmış evlerinin YPG tarafından temizlenmesi. Koridorun açılması ve Kobanê'ye geçişlerin güvenlikli bir şekilde sağlanması da ortak talep olarak öne çıkıyor.

Kobanê'lilerin bir çoğu, yeniden inşa sürecinin nasıl olacağı konusunda, iradelerini YPG savaşçılarına teslim ettiklerini ifade ettiler. Sorduğumuz sorulara çok net bir şekilde "Kobanê'yi savunan ve özgürleştirenlerin iradesi neye karar verirse biz ona uyarız. Sonuçta Kobanê'yi onlar özgürleştirdi"diye yanıtladılar. Yani, çoğu YPG'den gelecek olan çağrıya bakıyor. Keza geriye dönüşlerle ilgili olarak da aynı iradenin söylediklerini baz alacaklarını ifade ettiler. Fakat hemfikir oldukları bir başka nokta var ki, o da, nasıl ki Kobanê'yi Türkiye ve Kürdistan halkları beraber savundu ve özgürleştirdiyse, aynı şekilde beraber inşa etmeliler. Bu konuda özel bir çağrıları ve istekleri var. Pirsus'ta gösterilen dayanışmanın daha büyüğünün yeniden inşa sürecinde de gösterilmesi gerektiğini söylüyorlar. Sosyalist gençlere ve batı gençliğine bu çağrıyı özel olarak yaptılar. Bir Kobanê'li durumu çok net ifade etti "beraber kazanılan topraklar beraber inşa edilmeli". Beş gün boyunca kaldığımız Pirsus'ta, gerek depodaki çalışma zamanlarımız, gerek gezdiğimiz köyler ve gerekse de nöbet tuttuğumuz Misanter Köyü'nde yaşadıklarımız ve gördüklerimiz bize başka bir halk gerçeğini gösterdi. Devrimin özgürleştirdiği bir halkın nasıl güzellikler yarattığını, devlet otoritesinin nasıl sıfırlandığını, Kuzey Kürdistan halkının ne büyük fedakarlıklarla kardeşlerine sahip çıktığını, aslında duygusal ve hatta fiziksel bakımdan zaten bir kopuşun gerçekleştiğini çok net bir şekilde gördük. Gördüğümüz bir diğer gerçek ise birleşik Kürdistan özleminin ne kadar güçlü olduğuydu. Bir çok Kobanê'li, DAİŞ vb. çetelerin ve emperyalist güçlerin saldırılarının gerçek anlamda önlenmesinin yolunun birleşik bir Kürdistan'dan geçtiğini düşünüyor. Bu anlamda ulusal birliğe büyük önem veriyorlar.

Pirsus'tan ayrılırken, yüreklerimizde ayrılmanın getirdiği bir burukluk vardı. Ziyaretimiz ve çalışmamız boyunca yaşadıklarımız bizi bağlamıştı oraya. Ondandır ki ayrılık anı zor oldu. Hem bizde hem de Kobanê'li gençlerde bir hüzün hakimdi. Diğer yandan ise biraz da olsa destek olmanın getirdiği bir yürek ferahlığı vardı. Hepimizin ortak duygusu ise bu çalışmayı devam ettirmek gerektiğiydi. Şimdi önümüzdeki ilk işlerden biri bu. Diğeri ise Kobanê'nin yeniden inşasına sosyalist gençler olarak şimdiden hazırlanmak ve gençliği bu inşanın içine dahil etmek. Ayrılırken Kobanê'li gençlere söz verdik, yeniden inşa sürecinde Kobanê'de tekrar buluşacağız. Awesta da ördüğümüz birlikte üretim ve paylaşımı, Kobanê'nin yeniden inşasında ete kemiğe büründüreceğiz.


1843