Cumartesi Nisan 27, 2024

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Uluslararası alanda ve coğrafyamızda zalim Dehakların saldırı, katliamlarının arttığı bir süreçte karşılıyoruz Newroz’u. Yeni bir emperyalist paylaşım savaşının koşullarının olgunlaştığı ve buna dair hazırlıkların yapıldığı bir süreçteyiz. Emperyalist burjuvazinin artan rekabeti bölgesel düzeyde çatışma ve işgalleri tetikliyor. Emperyalist bloklar arasında sadece rekabet ve “ticaret savaşları” yaşanmıyor. Doğrudan askeri çatışma olasılığı da artıyor. Rusya’nın Ukrayna’yı işgal savaşıyla doğrudan emperyalist kamplar arasında yaşanan savaş, “uzatmalı bir savaş”a evrildikçe burjuvazinin bazı sözcüleri “savaşa hazır olmalıyız” açıklamaları yapıyor.

Emperyalist tekeller arasında rekabetin artması, coğrafyamızdaki gerici güçlerin saldırganlığını daha da artırıyor. Yaşanan krizden kendi çıkarları için yararlanma, hakimiyet alanlarını genişletme ve mevzi tutmak için kaldırıyorlar başlarını. Azerbaycan gericiliğinin Artsakh-Dağlık Karabağ işgalinden sonra İsrail Siyonizmi’nin Filistin ulusal direnişinin 7 Ekim Tufanı’nı gerekçe göstererek başlattığı saldırılar soykırıma dönüştü. Ezilen Filistin halkı, yeni bir Nakba (Felaket) ile karşı karşıya bırakıldı.

Coğrafyamızın en gerici güçlerinden TC devleti ise Kürt ulusuna yönelik saldırganlığını Kuzeydoğu Suriye Özerk Yönetimi-Rojava topraklarına yönelik günlük terör saldırılarını ve Irak Kürdistanı’na yönelik işgal saldırılarıyla birlikte sürdürüyor. Rojava Devrimi’nin kazanımlarını tasfiye etmek ve Irak Kürdistanı’nda yaşadığı ağır askeri kayıpları gidermek için kapsamlı bir işgal saldırısına hazırlanıyor. TC devleti, Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’nin kazanımlarını tasfiye ederken bölgede işgal ve sonra da ilhak hedefi içerisindedir. Yüzyıllık “Misak-ı Milli” hedefini, emperyalistlerden onay alıp, bölgede kendi işbirlikçisi gerici çizgilerle birlikte hayata geçirmek istemektedir.

Bu amaç için bölge gerici güçleriyle yapılan görüşmelerin ardından ABD emperyalizminin kapısında pazarlığa oturulmuştur. Faşist TC’nin “emperyalist kamplar arasındaki çelişkilerden yararlanma” geleneksel siyaseti, bir kez daha devrededir. Bir kez daha başta Kürt halkı olmak üzere coğrafyamız ezilen halklarına yönelik saldırı hazırlıkları yapılmaktadır. Bunun için başta Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi’nin önderi Abdullah Öcalan başta olmak üzere devrimci ve yurtsever tutsaklar üzerinde tecrit politikası uygulanmaktadır. Diğer yandan devrimcilere yönelik baskı ve tutuklama saldırıları sürdürülmektedir.

TC faşizminin bu saldırganlığının nedeni içinde bulunduğu durumdan bağımsız değildir. Yüzyıllık baskı, sömürü ve zulüm rejimi, başta ekonomi olmak üzere tam bir iflas tablosu içindedir. 6 Şubat depremlerinde de tanık olduğumuz gibi on binlerce insan enkaz altında yardım beklerken hiçbir şey yapmayan, yardıma gidenleri engelleyen halk düşmanı bir rejim gerçekliğiyle karşı karşıyayız. Halkın yardım çağrısına bizzat R.T.Erdoğan’ın ağzından “Be ahlâksız, be adi, be namussuz” küfürleriyle cevap veren iktidar; gelinen aşamada bir kez daha halktan oy istemektedir. Genel seçimler, hakim sınıfların krizini çözmemiş, hatta ötelemeyi bile başaramamıştır. Gelinen aşamada bu kez de yerel seçimler vesilesiyle bir kez daha rant paylaşımı mücadelesi vermektedirler.

Hakim sınıflar kendi içlerinde rant ve klik dalaşını sürdürürken, işçi ve emekçilerin yoksulluğu daha da artmaktadır. Gün aşırı yaşanan iş cinayetlerinde onlarca işçi katledilmektedir. Kadınlara ve farklı cinsel kimliklere yönelik katliam ve nefret suçlarında artış vardır. Kapitalist rant ve yağma uğruna doğa ve çevre katliamları tüm hızıyla sürmektedir. Başta Kürt ulusu olmak üzere, ezilen milliyet ve inançlara yönelik imha, inkar, asimilasyon ve baskı politikası devam ettirilmektedir. Faşizmin iktidarını sürdürmek için uyguladığı politikalar, sokak hayvanlarına yönelik işkenceli katliamların yapıldığı bir toplumsal cinnet hali ortaya çıkarmış durumdadır.

TC faşizmi, iktidarıyla muhalefetiyle yaratmış olduğu bu tablo karşısında en iyi bildiği şeyi yapmakta ırkçılığı ve şovenizmi körüklemekte, “toplumsal değerler” adı altında “kendisi gibi olmayana” gerçekte ise kendisine biat etmeyen tüm kesimlere yönelik faşist baskılarını artırmaktadır. TC faşizminin hakim inancı olan Sünni İslam, farklı inançlar üzerinde baskı kurmanın aracı olarak ve işçi ve emekçi halkın içine düşürüldükleri açlık ve yoksulluk koşullarına isyan etmemesi için kullanılmaktadır. “Filistin’e Dua, İsrail’e Gemi” politikası kararlılıkla sürdürülürken, başlarını öne eğmeyenlere yönelik faşist saldırganlık sürdürülmektedir.

Günümüzün zalim Dehakları işbaşındadır. Kendi servet ve zenginlikleri için başta ülkemiz halkı olmak üzere, bölge haklarına yönelik soygun, gasp ve katliamlarını sürdürmektedirler. Yolsuzluk ve hırsızlık üzerine inşa ettikleri rejimlerinin bekası için yeni işgal ve saldırı hazırlıkları içindedirler. Ne var ki, zalim Dehakların karşısında her zaman Demirci Kawalar vardır ve olacaktır.

Zalim Dehaklara karşı Demirci Kawa olmanın zamanıdır. Şimdi direnmenin ve mücadele etmenin zamanıdır. Şimdi zalimlere karşı ayağa kalkmanın zamanıdır.

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa ve Faşizme Karşı Parolamız Newroz’dur.

Faşizme Karşı Ayağa Kalk, Newroz Ateşini Her Yere Yay!

Newroz Piroz Be!

Türkiye Komünist Partisi Marksist-Leninist (TKP-ML)

Merkez Komitesi Mart 2024

847

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Sayfalar

Proletarya Partisi

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar