Perşembe Mayıs 23, 2024

Yine Bir Seçim Oyunu

"Bir cumhuriyet nasıl bir maskeye bürünürse bürünsün, ne denli demokratik olursa olsun, eğer o bir burjuva cumhuriyeti ise, eğer o toprak ve fabrikaların özel mülkiyetini koruyorsa ve eğer özel sermaye toplumun tümünü ücret köleliği içinde tutuyorsa, yani eğer bir cumhuriyet, bizim parti programımızda ve sovyet anayasasında söylenen her şeyi gerçekleştirmiyor ise, o zaman bu devlet, bazı insanların, ötekiler tarafından ezilmesi için bir makinedir.

Öyleyse biz, bu makineyi sermayenin iktidarını alaşağı edecek sınıfın ellerine vereceğiz. biz, devletin genel eşitlik demek olduğu yolundaki bütün o eski önyargıları reddedeceğiz - çünkü bu, bir gözboyamacadır: [sayfa 303] sömürü olduğu sürece eşitlik olamaz. toprak sahibi işçiye eşit olamaz, ya da aç bir insan tok bir insana eşit olamaz. bu devlet adı verilen makine, önünde insanların, halkın yönetimi yolundaki eski masallara, proletaryanın burjuva yalanları olduğunu söylediği masallara inanarak, boş inanlara kapılarak, saygıyla eğildiği bu makineyi proletarya ezecektir.

Şimdiye kadar biz bu makineden kapitalistleri yoksun bıraktık ve onu devraldık. bu makineyi, ya da sopayı, her türlü sömürüyü ortadan kaldırmak için kullanacağız. ve sömürme olanağı dünyanın hiç bir yerinde artık kalmadığı zaman, artık toprak sahiplerinin ve fabrika sahiplerinin bulunmadığı zaman ve artık kimilerinin tıka basa karnını doyururken ötekilerin açlıktan öldüğü bir durum olmadığı zaman, ancak bunun olanağı artık ortadan kalktığı zaman, biz bu makineyi enkaz yığınına atacağız. o zaman devlet de olmayacak, sömürü de. bizim komünist partisinin görüşü budur...''
11 temmuz 1919 - vladimir ilyiç lenin..

 

 

Oy atmak özgürlestirmez, kolelestirir!...

Biz emekçileri ozgurlestirecek olan bir Devrimdir...Sosyal-Devrim icin ayaga kalkalim; uysal koyunlar olmadigimizi suru sahiplerine gosterelim...

Ya yine secim-demokrasi yalanlari...Ya da Ozgurluk!...

Koleler, her demokrasi bir sinifin diktatorlugudur; demokrasi varsa, ozgurluk yoktur...Ozgurluk oldugunda ise artik demokrasi olmayacaktir...

Egemen burjuva-feodal devletinin demokrasisi, kurbanlik koyuna kasabin bicagini yalatmaktir..Bir tutam otun pesinden mezbaha yolunu tutmaktir.

Parlementer maskeli Fasizmi, ozgurluk rejimi diye iscilere-koylulere onaylatmalari trajedisine son verelim...Bizim icin trajedi olan, tescilli yoksullugumuz, umutlarimizi icin trajedi olan; kole sahipleri burjuva-feodal siniflar icin bir komedidir....

Biz, onlarin secim duzeninin pesinden gittikce, oyunun aptal koleleri rolunu kabul ettigimiz, oyuna katildigimiz surece onlar tepede ellerini ogusturup guluyorlar...Kendi yazdiklari , kendileri icin komedi olana bakip, guluyorlar...Aptallar surusu yine yemi yuttu diye seviniyorlar.

Sistemden umutlarinizi kesin, 90 yildir umut ettik ve oyladik. Her oylama biz halka ssdece daha fazla yoksulluk, daha fazla umutsuzluk, daha fazla zulum ve baski getirmedi mi?...

Bir tarihsel surec boyunca trajedi olan, artik komediye donusmedi mi?

Sistemden umut ettigimiz surece, sisteme guc veriyoruz sadece...

Sosyal-liberaller, Reformist sistem solculari, burjuvazinin Revizyonist dostlari , sizlere 'secilecek'' adaylar uzerinden bir bakis sunuyorlar. Hangisinin 'daha temiz', 'daha az hirsiz'', 'daha cok halkin adayi'' oldugunua dikkatleri cekmek istiyorlar...

ML'ler, Devrimciler ise, sizlerin dikkatlerini tek tek ehven-i ser sahsiyetler uzerinde degil; sisteme, duzmece secim oyunlarinin kendisine, kimin secileceginin onceden kurgulandigi, duzenin demokrasi oyununa...Kisaca buyuk resme, buyuk oyuna, aslinda yapilana cevirmeye calisiyorlar...

Sosyal-liberaller tek tek parcalari gosteriyor, biz butunu.
Onlar, adaylari gosteriyor, biz sistemi.
Onlar, duzeni ve duzmece secimlerini mesru goruyor, biz gayr-i mesru.
Onlar sistemi kabul ediyor, kabul etmenizi istiyor, biz temelden reddi..
Onlar, kapitalizmi iyilestirme cagrisi yapiyor, biz yikmayi.
Onlar ekonomik fasizmi gizlemek icin demokratik yalanlara siginiyor, biz gercegi, sinif gerceklerini teshir etmeyi.
Onlar reformizm/Islahatcilik bilinci gelistirmeye calisiyor, biz bir Devrim.

Gosterilene, gorunene bakma, gosterilmeyene, gorunmeyene bak!

Dünyanin patronu Rockfeller ile biz açlarin esit-bir oy hakki var diye, seçim sisteminde bu devasa dolar-medya-devlet tekelleri ile esit bir yarisa girdigimize inanacak kadar salak degiliz. Tum burjuva secimlerin kazanani, oncede garanti altina alinmistir. Bu tum dunyada kapitalist sistemnin en temel gercegidir.

Gercegi gör!

''Görünen gerçek olsaydi, bilime gerek kalmazdi"
Karl Marks...

 

CHP-MHP adayini destkeleyenler, bizi ''AKP'ye hizmet etmek'le sucluyor...Demirtas'i destekleyenler 'kurtleri boykot ettigimizi, soven oldugumuzu'' soyluyor, Recepcileri soylemeye bile gerek yok sanirim...Vs.vs.vs...

Bak hele, peki neden hicbirinizin aklina sisteme hizmet ettiginiz, sistemi kabul ettiginiz, herkesi de sisteme dahil olmalari ve sistem disi fikirlerin onune gecmesi, sistem disina cikmamasi icin ikna etmeye calistiginiz hic gelmiyor?...

Cok mu zor bunu gormek?...

Ama hayir, orta sinif ve kucuk burjuva sistem filozoflari tam da bunun icin; isci-koyluleri, devrimcileri, komunistleri neo-dunya duzeninin icine cekmek icin sunu haykiriyorlar; ''kapitalizm cok da kotu degildir, islah ederek onu yasanir bir kapitalizm haline getirebiliriz..Isciler, bu radikallerin, devrimcilerin pesine takilmayin, sistem disi fikirlere kapilmayin, ozgur secimler icindeki yerinizi alin''...(?!?!)

Hayir, kazanani onceden garanti altina alinmis, fasist diktatorlugun duzmece secim oyununa katilmayacagiz; burjuva-feodallerin dansina katilmayacagiz; basindan sona kan, katliam, iskence, zulum, fasizm kokan kanli devletin basina hangi hizmetcinin gececegi ile degil, bir isci-koylu devrimi, onun rogutlenmesi icin calisacagiz...

Size cok hazin, cok komik, cok cagdisi, cok inatci, cok gerikafali gelsede(!)

Sistemi parcalayin isciler,emekciler..onun bize vercegi hicbir sey yoktur..Bugune kadar, 90 yildir burjuva secimlerin halka verdigi, bundan sonrada vereceginin garantisidir....

Secim oyununu boz, egemen siniflarin dansina katilma; heryere, duvarlara, siralara, fabrikalara, okullara, mitinglere devrim asisi yap; dik dur, hicbir burjuva sistem hareketinin yaninda yer alma, burjuva-feodallerin bu somuru duzenini kutsayan, onu salt bir takim demokratik eksiklikleri olan, ama ozunde iyi bir sistem oldugu yalnlarina kuyruk olmayin...

Unutma bugun 'bizden' diye gordugunuz aday ve kisilerin rolu, sizin sistemden umudunuzu kesmemeniz icin, yine sistemin izin verdigi adaylardir. Aksi olsaydi onlari tek bir gun yasatmazlardi...Kafasina kursun sikilip atilan Kurt vekilleri ne cabuk unuttuk...

 

Tarih, Cezayirlilerin, somurgecileri Fransa'nin devlet baskanligina aday olduklarini ve de kor talih, bunu kazandiklarini yazsaydi eger, bu hic kuskusuz Cezayir tarihi icin bir utanc vesilesi olurdu...

Koleler, koleci ordunun baskomutaninin da bir kole olmasindan gurur duyulmaz, ancak utanc duyulur!

Cozum secimde, sistemde degil, Devrimde.

 

Mozambikteki secimleri bile orgutleyenin USA oldugu bir dunyada, bize ozgur secimler yalanlari ile gelenlerin yuzune tukurun...

Direnin!

Oyunu boz, sandiklari yak, seçim mitinglerine devrimin sesini yay, oy atma,Koleleligi degil, Özgürlüğü Seç!...

Yasasin Devrim ve Sosyalizm!...........

98094

6/7 Eylül 1955 kan-gözyaşı ve ölüm

               Ermeni soykırımı tarihinin ilk evresi, Osmanlı imparatorluğu hakimiyeti altında yaşayan Ermenilere karşı Abdülhamit döneminde uygulanan katliam ve baskılar ile başlamaktadır.1896 yılına kadar birçok vilayette yapılan katliamlarda yüzbinlerce insan öldürülmüştür.Bir ulusun yok edilmesinin ikinci evresi 1915 yılında İttihat-Terakki hükümetinin 1,5 milyon insanın ölümüne sebep olan yeni bir yüzyılın başlangıcında ilk SOYKIRIM olayıdır.Üçüncü ve son devresi ise Ulus devleti inşasında kurulan TC,yani Kemalist Türkiye'sinde azınlıklara karşı uygulanan politikalar sonunda  b

İzzettin Doğan asimilasyoncu bir düşkündür

 

Fethullah Gülen’le hangi menfaatler ve çıkarlar karşılığında olduğu belli olmayan bir ortaklığa soyunup, aynı arazi üzerinde Cami, Cemevi ve Aşevi yapılması işbirliğini gururla anlatan, asimilasyonun gönüllü bir neferi olan İzzettin Doğan bir düşkündür. 

Kapitalizmin Sosyalizmi İçerden Ele Geçirme Çizgisi Olarak Modern-Revizyonizm Ve Dust Bowl Sendromu

 
 

 

 

 

PİR SULTAN ABDAL'IN SUÇU?

 

1. Pir Sultan, dinsizdir, namaz kılmaz, ramazan orucu tutmaz.

 2- Şeriata aykırı söz söylüyor ve davranış sergiliyor.

 3- Müslümanlara Yezit diyor ve şarap içiyor.

 4-Ayin-i Cem adında gizli toplantılar yapıyor.

 5- Safevi taraftarı ve Kızılbaş taifesinden, Devlet-i Ali düşmanıdır.

 6- Rafızi kitaplar bulunduruyor, okuyor ve okutuyor.

BARIŞ NE YANA DÜŞER USTA ...

 

Emperyalist ABD haydudu ve beraberindeki kan emiciler, Suriye’ye saldırı hazırlığı içindeyken, "barış”tan söz etmek abesle iştigaldir. Etrafin emperyalist ve kapitalist haydut devletlerle sarılmış ve kan emici kapitalist sistem yaşatılmaya devam edilirken, "kardeşlikten", "barıştan" söz etmek büyük bir aldatmacadır. Emperyalist ve gericiliğin vahşi saldırılarıyla içiçe yaşayan, kitlesel katliamlara uğrayan ezilen halklar ile dalga geçmek demektir.

Emperyalist Saldırıya da, Savaşa da Hayır!

Bu ülkenin Başbakanı önceleri ismi “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” olan ve daha sonra hedefi, kapsamı, amacı genişletilerek adı “Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi(1)” olarak değiştirilen emperyalist paylaşımcı projenin Eşbaşkanlarından birisidir ve dolayısıyla da ABD emperyalizminin en başta gelen işbirlikçilerindendir. 

Yaşadığımız bu son süreçte bu projenin bir aşaması gerçekleştirilmek isteniyor.

Nasıl mı? Suriye’ye savaş ilan edilerek.

Gerekçe? O da hazır. “Kimyasal silah kullanıldı” 

Ermeni Sorunu’nun Doğuşu ve Osmanlı Bankası Baskını

 

19.yüz yılın sonunda 500 yıldır hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu artık son evresine gelmiş yok olmakla karşı karşıya bulunuyordu. Avrupa'da kapitalizmin gelişmesi, ulusal uyanışlar, bağımsızlık hareketleri,1789 Fransız devriminin yankıları, Balkanlarda ulusal kopuşlar Anadolu'da yaşayan Ermeni ve Rum toplumlarında da oluşmaya başlamıştır.

Osmanlı, iktidarı altında yaşayan Ermenilere, azınlıklara ibadet özgürlüğü, mülklerinin güvence altına alınması, reformlar, yasa önünde, vergi alanında eşitlik vaat ediyordu.

Türki entergasyon dinamikleri ve anadilde egitim

TC’nin Lozan sonrası Kürdistan’a ilişkin programı askeri işgal,asimilasyon ve entegrasyon temelli olmuştur.  Kürdistanlılar askeri işgale ve asimilasyona karşı ciddi isyanlar geliştirmiş,mücadeleler vermiş ve bedel ödemişlerdir.Kuzey Kürdistan’da askeri işgale karşı belli gerilla alanları haricinde herhangi bir kazanım elde edilememiş,ancak asimilasyona karşı yürütülen mücadele hedefine tam ulaşamasa da belli sonuçlar üretmiştir. 

Gülfikâr Aksu'nun Anısına/ Hasan Aksu

Gülfikâr Aksu'nun Anısına: "Cocuglar Bize Oyle Ogrettiler. Ne Bilek Hakim Beg; Biz İbocuyuk, Tikkocuyuk!"/ 

Ben Annemi 18 Mayıs 2000 yılında yitirdim. Annem her Anne gibi önce Kadın’dı. Doğurgan özelliğinden gelen koruma, kollama, her şart altında sahiplenme esasıydı. Erkek egemen toplumunda kadın olduğundan dolayı, cins ayrımcılığına uğradı. Baskı ve şiddet gördü. Kürt olduğundan dolayı ulusal baskıya uğradı. Alevi olduğundan dolayı dinsel, mezhepsel baskılara maruz kaldı, aşağılandı.

Kürtler Ve Burjuva Yalanlar

 

Burjuva siyasal iktidar, iktidarini korumak, işçileri bölmek, birbirine düşürmek, kendi şoven-kirli siyasetinin bir parçası olarak, işçileri kullanmak için her türlü ideolojik silahını kullanıyor.

Güncel Sanatın Vahim Hâl(sizliğ)i[*]

 “Süren acılara dayanmak,çabucak ölmekten çok dahabüyük bir kahramanlıktır.”[1] 

Pablo Picasso’nun, “Her çocuk sanatçıdır. Ama sorun; büyüdüğünde geriye nasıl bir sanatçı kalacağıdır,” saptaması sanat ve insan ilişkisinin en net betimlemelerinden biriyken; bu da biz(ler)e sanatın “Anne bak kral çıplak” diye haykıran çocuksu naifliğinden beslenen isyancı niteliğini anımsatır. Bu elbette işin bir yanıdır.

Sayfalar