Cuma Mayıs 17, 2024

Parti biziz /Halil Ahmet

Belki biz olmayacagiz ama bu celik aldigi suyu asla unutmayacak,Ibrahim kaypakkaya.

Sorunlari cözme tarzimiz olaylara olgulara bakis tarzimiz ve bunlar arasindaki iliskiyi ele alisimiz nasil olmalidir.

Dogaldirki yazinin basligindanda anlasilacagi gibi parti biziz .Biz partiyiz ve dogal olarak partinin ele alinisi ve degerlendirilmesi parti onderligi ve cizgisinden bagimsiz olarak ele alinip degerlendirilemez.

Bu yazimizda 72 stratejik onderlik cizgisi ve bunla butunlesmeyi gelisip guclenmeyi cizgiyi ilerletmeyi partiyi savasci bir kimlige karaktere nasil tasiyacagimiz ele alacagimiz ile baslayalim .

Sinif savasini toplumlarin ortaya cikmasi ile baslamistir dememizde abesle istikal eden bir yon yoktur.Bu bizlerin iradesi disinda var olan bir durumdur sinif savasini bugun elee alisimigzda iradeci degil cözümleyeci gercekligi temelinde ele alip degerlendirmek onemlidir .

Bizler toplumlar tarihini sinif savasimizi bilmeden kendimize has bir mucadele bicimini iradeci bir yaklasimla belirlemeliyiz .

Ulkemiz sinif savasini seyride bu minvalde ele alinmalidir.

Yasadigimiz ulkenin gercekligi siniflarin yapisi siniflarin konumlaninisi ve buna bagli olarak sosyo-ekonomik yapi tahlili devletin niteligi devrimin yolu-guzergahi basta Kurt-Turk ulusu olmak uzere cesitli milliyetlerden ezilen azametli halk kitlelerinin genel durumu devrimin dostlari muttefikleri vb.

Bunlar ve bunlarin disindaki bircok olgu arastirip incelendikden sonra dogal olarak sinif savasimi bu objektif zemin uzerinden yukselir anlatmaya calistigimiz tamda sudur sinif savasimi subjektif niyetlerle degil objektif olarak sorunun ele alinisi ile birlikte somut sartlarin somut tahlili ilkesi geregince toplu ayaklanmami bu strateji ekseninde yurumeyimi yoksa Halk Savasini esas alan bir mucadele bicimi ile yola cikilacagi somut durum uzerinden ele alinir.

Hali hazirda biz MLM lerinin bildigi iki tip devrim modeli vardir bir rus pratigi :toplu ayaklanma stratejisi biride Cin pratigi;Halk Savasi stratejisi bunlar disinda bir baska devrim olgusuda istisnayi bir durum olarak ele alinabilir.

Sorunlari ele alisimiz ve cozum yontemimiz proleterya partisi olarak Turkiye Devrimci Harekati(TDH) icinde mustesna bir yere sahipdir cunku MLM yi savunmaktayiz MLM savunulmadan ML savunulamaz MLM yi sadece yarisomurge-yarifeoldal yapiya sahip olan ulkeler ve dogalliginda Halk Savasi stratejisini savunan yapilar partiler olarak ele alip degerlendirmek MLM yi revize etmektir.

Elbette Halk Savasi stratejisi butunluku bir stratejidir biz bunu dogru bir onerme olarakda savunuruz.ama bunu sadece bizim gibi yarisomurge-yarifeodal ulkeler duzeyine indirgemek sacmaliktir ikiyi birlestirip bir yapmaktir.

Bizler elbette mevcut gercekligimizde 72 stratejik onderlik cizgisini esas almak zorundayiz.Peki neden esas almaliyiz ?Burada belli noktalari belirtmek gerekirse

Partimiz Kurucusu Hakkinda Birkac Soz !

Partimiz TKP/ML nin kuramcisi ve kurucusu cok kisa zaman dilimnde TDH icinde „Anli sanli“devrimci diye gecinen eski tufekler olarak tabir edilen kisilerle ideolojik mucadele yurutup onlari mahkum ettiginde 23 yasinda „genc“ bir kominst sifatini bizler acisindan coktan hak etmis oluyordu akil yasta degil bastadir sozu tabiati itibari ile dogrulanmistir.

Kimilerince genc denildi kucumsendi ama bizler acisindan su cok acik ve nettir 71 silahli radikal devrimci cikisinda 3 onder ortaya cikmistir Mahir-Deniz-Ibo biz bu 3 lu icinde birine onem arz ederiz oda I.KAYPAKKAYA bugune kadar es gecilen gorunmek istenmeyen bir onderlik olgusu var karsimizda.

Parti icinde ve disinda bircok elestiri gelmistir genc olmasindan tutalim maceraci oldugundan dusuncelerin ise „Modasi gecmis dusunceler yigini“olarak atfedilmesine kadar

Gelistirelim,guclendirelim ek seyler soylememiz gerekir deyip hicbir sey soylememekte esas itibari ile onderligimizi ve cizgimizi yani genel siyasi hatti MLM ve Parti ozgulunde ne turlu bir gelisme gosterdiklerine dahi gorememis bulunmaktayiz.

I.K yi yüceltip Tanri ilan edenler kendilerini Peygamber ilan etmekten geri durmuyorlardir sakatlanmis mantiklari ve yaklasimlari ideolojik olmaktan cok uzakti ASALIM diyenler I.K ideolojik yaklasimini hicbir zaman anlamiyorlardi belkide onlarin en buyuk handikapi bu durumun gercekliginin bilince cikartilmamasiydi Her parildayan sey altin olmadigi gibi her soylenen sozde yeni olmuyor asalim demeklede birseyler asilmiyor asmak yenilemek istedigin sey nedir? Ilk once onu kavra sonra asma ve yenileme isi baslar mantigi tersden aldigimizda ilerleme kaydedemeyiz

Biz devrimci koministlerde tarihsel konjektüröl gelismelere bagli olarak yeni seylerin soylenmesinden asla cekinmeyiz.

Burda bir partiye bir önderlige elestiri getirdigimizde elbette onun altarnatifini koylmaliyiz elestiriyi getirenin niteligine siyasi-ideolojik boyutuna bakariz. Elbette sunu demek istemiyoruz altarnatifini koyamiyorsa elestiri getirmesin. Elestirenin altarnatifle ortaya cikmasi siyasi-ideolojik kapasitesi ile direk ilgilidir ama sadece soylem tarzinda kalmak sorunu cozmez.

Cizgimiz hangi konuda yetersiz nasil gelistirmeliyiz bunlara yanit olmadan eksik ve yetersizlikler nerededir belirtilmeden asalim yenileyelim demek guzel bir soz olmaktan oteye gitmez.

Bbiz devrimci koministlerin cizgiyi gelistirelim buyutelim demesi ile „modasi gecmis dusunceler yigini“olarak ifade edenler arasinda „dev ile cuce“arasinda bir benzerlik vardir bir baska ifade ile dag ile cakil tasi kadar benzerlik vardir.

Bizim cizgiyi asalim,buyutelim ve gelistirelim dememizdeki olgu ve ilk sartimiz 72 stratejik onderlik cizgisini on kabul sartindan gecer I.K bir komunist onderdir ve o istikamet uzerinden yurunmelidir.

8Pari konferansimiz temel meselelerden birini Halk Savasi sorunu olarak ele aldigi ve ele alinirkende ulkemizde Halk Savasi gecerlimi gecersizmi tartismasini yapmadi esas olarak halk savasini nasil uygulayabilirim diye tartisti iste bu nokta bir ilerlemedir asma yonunde bir gayrettir.Ama bu 72 stratejik onderlik cizgisine bagli olarak ele alindi.

Burada onderligin meseleyi ele alisi ve uygulama noktasinda yetersizlikler ve yetersiz onderlik olgusu olabilir sonucta hayata gecirmek icin cizgiyi nasil gelistirebilirim nasil uygulayabilirim diye katkilari mevcuttur.bu da su demektir taktik onderlik olarak meydana gelen merkez komitesinin 72 stratejik onderlik cizgisine tabi olusudur.

Bu anlayisi ne kadar hayata gecirdigimiz ayri bir tartisma konusu ama bu sorun I.K doneminde derinlemesine arastirilip inceleme yapilan bir konu olmamistir bunu 8.parti konferansi ise cok kapsamli bir sekilde yapmistir.Bu katki degildir diye ortaya cikilabilinir mi ? Elbette cikilamaz partinin stratejik onderligi ile yani 72de soylenen ile daha sonralari soylenenler arasinda kan ve doku uyusmazligi var ise zaten yanlisin dogrusu uygulanamaz.

„Hersey dogru ile yanlis arasinda mukayese icinde gelisir „ (Baskan Mao) guclenir.

Bizler onderimizden tarihsel olarak hakli oldugumuzu ve devrimci siddeti savunmaninda en temel yol oldugunu anladik.

I.K „yasi genc“birinci acik ideolojik berrakliga sahip bir koministti tamahkar olmaya itaat etmeyi nedamet dilemeyi secmedi genc yasinda olmesine ragmen.

I.K toplumun tum dayatmalirini elinin tesi ile itti toplum bize itaatkar olmayi ogutluyordu evde aile buyukleri terbiye adi altinda okulda devletin sistemini ideolojik yapisini dokumuza islemeye calisiyordu ogretmene itaatkar olmamiz askerde komutana,is yerinde usta ve patronuna vb ayagimiza binlerce pranga baglaniyordu. Ve I.K bu toplumun bir parcasi olarak bu toplumdan „genc bir kominist „ olarak tarih sahnesine ciktigina kemalizm illetindende kopus sagliyordu.

Bu ulkede bir kült tanri yarattilar kemalizm tanrilar tiranlar tanrinin yer yuzundeki temsilcisi,padisahlar,krallar,imparatorlar. Baskasini kendinden ileri olani tanri ilan edenler kendilerinide peygamber ilan etmekten geri durmuyordu.Kurtaciliga soyunanlar kah kahraman kah efsane oluyordu kendi sefil yasantilarida.

Tüm bunlarin ana bilesken ögesi ozude insan olgusunda yatmaktadir .

„Parti ve kitleler var oldugu muddetce her turlu mucize gerceklesir „ derken Baskan Mao bir baska yerde ise „Herkesin bir tanrisi vardir bizimde tanrimiz kitlelerdir“ der kahreden degistiren donusturen devrimci eylemi yucelten MLM yi benimseyenlerin neye muhdedir oldugunuda anlatiyordu dogal olarak Baskan Mao.

Bu maoist onermeden yola ciktigimizda I.K da bizler gibi bir insandi basta Kurt-Turk ulusu olmak uzere cesitli milliyetlerden ezilen azametli halk kitlelerinin icinde yazdiklari soyledikleri pratigi -praxsiz- ile dunyayi birkez daha Turkiye T.Kurdistani dan sarsacak ideolojik soylemi teorik-pratik butunluge sahip bir komistti.72 stratejik onderlik cizgisinde butunlusmek ve ilerlemek dedigimiz olguda tamda bu dogru zemin uzerinde vukuu bulmak zorundadir

72 stratejik onderlik cizgimiz egilmez bukulmez saga sola cevrilmez tersyuz edilmez temel argumani teorik soylemleri degismez yol uzerinde bukuntuler olussa dahi ki tarihimiz taniktir ve kanittir.Sag sol sapmalari nezdinde vucut bulan taktik onderlik cizgilerine ragmen israrli bir sekilde kesintisiz ve sebahatli bir sekilde yurumesini bilmistir.

Yolumuz uzun cetrefilli bukuntulerle dolu olmasina ragmen stratejik olarak 72 de soyledigimiz savuna geldigimiz 72 stratejik onderlik cizgisi dogrulugunu hergecen gun ispatlamaya devam ediyor.

Stratejik yonelim;Dag,dagdan duze inmek kirdan sehirleri kusatma stratejisi halen gecerlidir gidilen yol dag cikilan yol daglarin mesken eylenmesi zaptedilmesi gecit verilmemesi „Ferman padisahinsa Yuce daglar bizimdir“ deyip Halk Savasinin mustusunu her yone iletmektir dagdan yola cikacagiz dagdan yuruyecegiz hic kimse heybetli daglarimiza bakipda basinda duman var deyip yolumuzu gormuyoruz deyip sehirleri ovalari duzlukleri isaret noktasi yapmasin.

Yol bellidir guzatgah bellidir 72 stratejik onderlik cizgisi. Kesin ve kati olarak sunu diyebilirizki biz bu yola tarihsel ZOR u bilincimize cikaran kavratan o „genc komunistin“yol gostericiliginde ciktik.

Parti bizib biz partiyiz 72 stratejik onderlik cizgisine sahip ciktigimizda onu kavradigimiz oranda onu gelistirip buyutebilir ilerletebiliriz bunu yapabildigimiz oranda biz partiyiz parti biziz olgusu vucut bulmus olur.

Parti biziz ;Tarihimizden ogrenerek geliyoruz egilmeyen bukulmeyen ideolojik olarak celiklesmis celikten 72 stratejik onderligi olan bir partiye ve ona sekil veren bir komunist ondere tarihsel bir sahsiyete sahibiz Ibrahim KAYPAKKAYA ya 72 stratejik onderlik cizgimizin ozu celikten ideolojik bir saglamliga sahiptir.

Kurucumuz sahsinda bir noktanin da altini cizmemiz gerekirse oda devrimci dayanismaya devrimci adaletin tecelli etmesinde inanamasinda yatmaktadir bu konu yeteri derece islenmedigide gercektir sinan cemgilin ihbarcisini yargilayarak cezalandirmasi ayni zamanda devrimci siddete verdigi onemide gostermektedir Malatya Kürecikte isbirlikcinin beyninde patlayan kizil bir mermi olmasi ve curetinide gosteren bir onderligimiz vardir bu bizim es gecemeyecegimiz konulardan biride olmalidir.

Parti biziz ;Yola çıkış yaptıklarımız ve yapadıklarımız 

Üc,bes,yedi,dokuz ile yola ciktik bir kirma tufek biraz mermimiz az birazda bay dinamitimiz vardi dunyayi kusatma altina alacak silahlara ve yerinden sarsacak degistirmeye muhtedir olan MLM ideolojiye ve onun Halk Savasi stratejisine sahip olarak yola koyulduk.

Isyan Namluda Kizil Bir Mermi

Hedef Komprodor Patron-Aga Devleti

Ates !TIKKO Gerillalari Ates !

Diye yol gosteren celikten savasci bir partiye ve onun cocuklari evlatlari olarak can bedeli savasmayi surduruyoruz yaptiklarimiz yapamadiklarimiz ,yapamadiklarimiz yaptiklarimiz olarakda okumak mumkun.Bu bir celiskidir soruna boyle yaklasmadigimizda soruna nasil yaklastigimizla ile direk ilgilidir.Terazi kefesine neyi nasil koyacagiz ?Soruna nerden yaklasmaliyiz.

Tarihimizde hep olumsuzluklari gorup olumlu yanlarimizi gormemek olabilirmi ? Yada tersi bir durumda aynisi icin gecerlidir. Olaya sadece olumsuzluk boyutunda bakip onu gordugumuzde olumlu yanlarimizi on plana cikaramayiz soruna biraz daha olumlu yanlarimizi bakabilmeyi kavramamiz gerekir.

Zaferi gorup yenilgiyi gormemek yenilgiyi gorup zaferi gormemek ornekleri cogaltmamiz mumkundur hata ve yanlislari baskalarinda dogruyu kendinde bulmak.

Baskasinin karanligini gorenler kendi karanligini ne kadar gorebilir? Ya da ne zaman gormek ister kendi aydinliginin karanlik oldugunu.yanlista israr edilip dogruya hakim kilmamak icin ne kadar caba sarf edilirse edilsin hersey dogru ile yanlis arasinda mucadeledir olgusu dogrunun gercegin galabe calmasini engelliyemez.

Dogru cizgiyi mucadeleye uyguladigimizda basari sansimiz her zaman yanlisa karsi yanlis anlayislara gore daha fazla olacaktir burada bir baska soruna daha deginmemiz gerekirse ;

Parti biziz ;Parti birligi.

Irade ve eylem birligi.Birlik mucadele zafer siari kulaga hos gelebilir ama bir o kadarda bos gelmemelidir.

Parti birliği MLM önermeden yola çıkarsak Parti birligi hiziplerle baglasmaz hizipler olgusunu kabul etmez bunu belirtmekle beraber sunu eklememizde mazur görülürse parti içinde iki çizgi mucadelesi ideolojik mücadele yürütlür.Bu partinin eylem ve irade birligi icin gecerli bir kanundur

Parti iki cizgi mucadelesi temelinde celiklesir dogru ve yanlıs arasindaki mücadele genel siyasi hattın uygulanmasını getirir parti icerisindeki sorunun ele alanışı var olan sorun veya sorunların cözulmesi mi yoksa partinin eylem ve irade birğilinin zayıflamasınmı saglar ? Bizlerin cözemeyecegi hicbir sorun yok çünkü I.K gibi bir öndere sahibiz bu noktada bizim soruna bakış açımız çok açık ve nettir Ideolojik farklılıklar hariç parti icerisinde hiç birsey cözülemeyecek sorunlar olarak ele alınamaz biz devrimci ve komunistler iyimseriz ne türden sorun varsa çözme kapasitesı ve birikime sahibiz .

Baskan Mao celıski yasasın incelerken onu aynı zamanda pratiğine partiye de uyguluyordu iki zıt olan olguyu celiski yasası ele alıp incelerken bunlar arasındaki iliskiyide zıtların birliği ve mücadelesi olarak tanımlıyordu.

Sonuc olarak Parti biziz : Parti birligi iki cizgi mucadelesi,ideolojik mucadele elestiri özelestiri demokratik merkeziyetcilik ´olgusunun esas oldugu oranda bunun uzerinden yukselir.

Bu anlamda Birlik Mucadele Zafer Partinin ilerlemesinin büyümesinin on koşuludur .

HALIL AHMET 

44369

Kürt siyasetinin kurtlarla bitmeyen dansi

Bir halk için tarih tekerrür ediyorsa, bu o halkın tarihten ders çıkarmadığını gösterir ki, vay o halkın haline. Burada kastedilen elbette halkın kendisi değil önderleridir. Kürtler de, önderleri tarihten pek ders çıkarmayan talihsiz bir halktır. Kürt önderleri yüz yıldan beri Türk devlet yöneticileriyle diyalog kurmaya çalışmış ama hep hüsrana uğramışlardır. Hatırlanacağı gibi daha birkaç ay önce devletle müzakere havası esiyordu Newroz' un barış güvercinleri uçurulan Kürt semalarında. Şimdi ise bir ümitsizlik rüzgârı esmekte halaylar çekilen o meydanlarda.

On’ların Öğrettiği

birer birer, biner biner ölürüz

yana yana, döne döne geliriz

biz dostu da düşmanı da biliriz

vurulup düşenler darda kalmasın…//

çünkü isyan bayrağıdır böğrüme saplanan sancı

çünkü harcımı öfkeyle, imanla karıyorum…

sıkılmış bir yumruk gibi giriyoruz hayata…”[1

 

Yukarıdaki dizeler Orhan Kotan’ın, Diyarbakır Zindanı’nda kaleme aldığı “Gururla Bakıyorum Dünyaya”sındandır; yazmaya gayret edeceklerimin özetidir sanki…

Aysel Tuğluk ve ekrad-i bi idrak

Fazla söze gerek yok.2007’de Kemalist bürokrasinin yaklaşan tasfiyesini öngöremeyip “Kurtarıcı motif, tarihsel imge Mustafa Kemal ve onun tarihsel eylemselliğinin büyüklüğü kendisini gösterdi ve gösterecek. O bir mucizedir, ölümsüzdür. Uluslaşmada temel direktir.

BAŞKALDIRININ -ÖN- DEĞERLENDİRİLMESİ[*]

“Ve bizim bir haziranımız

Bir yıl kadar yetecektir dünyaya

Çünkü yoğun ve ateşle yaşanmış

Çünkü ellerimiz, başımız ve kanımız

Hayasız pençelerini kokuyla gizleyen

Bir olgu olmayacaktır sana

Ölülerimiz toplanacaktır

Doldurulan bir kıyı gibi.”[1]

 

Erdem Aksakal’ın, “2011 yapımı ‘Ya Sonra’ filmine, Özcan Deniz aşkını şu sözlerle anlatarak başlar. ‘Masallar neden en güzel yerinde biterler? Sonra ne olur bilinmez. Biz de masallara göre sona geldik. Peki ya sonra?’

KENTİ (YOKSULLARINDAN) “TEMİZLEMEK”…[1]

“Ahlâk ve para aynı çuvala girmez.”[2]

Çocukluğum ve ilk gençlik yıllarım, bugün İstanbul’un en “in” mekânlarından sayılan Erenköy-Göztepe arasında geçti. O yıllarda İstanbul’un tartışmasız bir numarası Teşvikiye- Nişantaşı-Osmanbey karşısında biraz “ikinci sınıf” sayılan, ancak “sayfiye” olarak muteber, bizim gibi yaz-kış kalanların hafiften “taşralı” muamelesi gördüğü, ama geceleri Bağdat caddesinde “anahtar teslim”ine yarıştırılan lüks, spor arabalara bakıldığında, geleceğinin “parlak” olduğunu sezdiren, üç katlı apartmanlar diyarı…

KÜRDİSTAN ULUSAL KONGRESİ VE BDP’NİN TÜRKİYELİLEŞME SİYASETİ

Herşeyin içinin boşaltılarak hızla tüketildiği bir çağda yaşıyoruz. Post-modern bir cehalet her yanımızda. Düşüncelerimizin, yaşamlarımızın, ilişkilerimizin, eğitimlerimizin hatta gıdalarımızın içi boşaltılmış ve global ekonomik sistemin ihtiyacına göre yeniden düzenlenmiş durumda. Wachowski Kardeşlerin unutulmaz filmi Matrix’te anlatılan insanı metalaştıran sanal düzenin bir benzeri hepimize dayatılmış.

ANNEME İnci Taneme

“Bu akşam, annem kamerada seninle konuşmak istiyor” diye mesaj geldi erkek kardeşim Nuri’den. Bir arkadaşa misafirliğe gidecektik. Erteledik. Bilgisayarın başındaki yerimizi aldık.  Ben, Nuran ve Ezgi… Ekranın gerisinde annem ve kardeşlerim… Selamlaşıyoruz. Annemin gözlerindeki mutluluk tarif edilir gibi değil. Yüzünde bir çocuk sevinci.  

“Nasılsın anne, nasılsın babaanne?”

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!! Hasan Aksu

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!!

OLASI BİR YAĞMA SAVAŞI ve “ÜÇ VAKTE KADAR”

 

6/7 Eylül 1955 kan-gözyaşı ve ölüm

               Ermeni soykırımı tarihinin ilk evresi, Osmanlı imparatorluğu hakimiyeti altında yaşayan Ermenilere karşı Abdülhamit döneminde uygulanan katliam ve baskılar ile başlamaktadır.1896 yılına kadar birçok vilayette yapılan katliamlarda yüzbinlerce insan öldürülmüştür.Bir ulusun yok edilmesinin ikinci evresi 1915 yılında İttihat-Terakki hükümetinin 1,5 milyon insanın ölümüne sebep olan yeni bir yüzyılın başlangıcında ilk SOYKIRIM olayıdır.Üçüncü ve son devresi ise Ulus devleti inşasında kurulan TC,yani Kemalist Türkiye'sinde azınlıklara karşı uygulanan politikalar sonunda  b

İzzettin Doğan asimilasyoncu bir düşkündür

 

Fethullah Gülen’le hangi menfaatler ve çıkarlar karşılığında olduğu belli olmayan bir ortaklığa soyunup, aynı arazi üzerinde Cami, Cemevi ve Aşevi yapılması işbirliğini gururla anlatan, asimilasyonun gönüllü bir neferi olan İzzettin Doğan bir düşkündür. 

Sayfalar