Çarşamba Mayıs 22, 2024

Monte Melkonyan (Komutan AVO) Nubar Ozanyan

Tarihe bakalım. Her halkın mutlaka kahramanları vardır. Egîdleri vardır. Özgürlük düşünde yaşattığı ve büyüttüğü birer Che’si vardır. Yerkürede zulüm ve adaletsizlik var olduğu sürece Egîdler ve Cheler asla eksik olmayacaktır.

Yirminci yüzyılın en utanç verici soykırımını yaşayan Ermeni halkının da Egîdleri yani fedaileri olmuştur. Fedai adını, özgürlük uğruna canını feda etmekten çekinmedikleri için almışlardır. Nasıl ki, Kürtlerin fedaileri ve fedai hareketi varsa Ermeni halkının da fedaileri olmuştur. Ve disiplinli bir fedai hareketi yaratmışlardır.

Ermeni halkının, Sultan Abdülhamid ve İttihat-Terakki zulmüne karşı savaşan Kevork Çavuş, Ağpür Serop, Sose Mayrig, Antranik Ozanyan isimli fedaileri olduğu gibi son döneme damgasını vuran Leonid Azgaltyan, Monte Melkonyan, Nubar Ozanyan gibi fedaileri de olmuştur.

8 dil bilen, yüksek eğitim alan, onlarca ülkeyi dolaşarak Hayastan’a (Ermenistan) gelip Karabağ’ın özgürlük mücadelesine katılan Monte Melkonyan, ABD doğumludur.

Ataları Merzifonludur. Melkonyan doğduğu Amerika’nın vatan toprağı olmadığını, birlikte yaşadığı halkın kendi halkı olmadığını öğrendiğinde, İngiliz dilinin ana dili olmadığını anladığında arayışını Ortadoğu’ya ve Ermenistan’a çevirdi.

Kaybolduğu sürgün topraklar, Amerika’yı terk ederek bir daha geriye dönmemek üzere yönünü Ermenistan’a çevirdi. Kalbini Ararat’a verdi.

Marksizm bilimiyle tanıştığında kulağıyla değil, yüreğiyle duymayı, bildiğini söylemeyi ve söylediğini yapmayı, sesini değil, sözünü yükseltmeyi öğrendi.

Özgürlüğün bir kelime, barışın bir rüya olmadığını iyi öğrendi ve kendisini hep Marksist gördü. Sosyalist kimliği enternasyonalist kimliğiyle bütünleşince idealleri ve tutkusu daha da büyüdü.

Bilgisini, birikimini ve yaşamının tümünü özlemini duyduğu Ermenistan-Karabağ halkına verdi. Özgürlük ideallerini ezilenlerin kavgasına eklerken hiçbir şeyden çekinmedi.

ASALA’nın (Ermenistan’ın Kurtuluşu için Ermeni Gizli Ordusu) militanca sürdürdüğü kavganın iddialı neferi olmaktan asla pişmanlık duymadı.

Sayısız nitelikli devrimci eylemleriyle, Türk devletinin soykırım inkarına karşı silahların eleştirel gücüyle durdu. Silahlarından çıkan her kurşunla soykırımın canlı hafızasını duvarlara yeniden yazdı.

Unutturulmak istenen soykırım gerçekliğini, önce hafıza katillerine sonra da yeni takipçilerine hatırlattı. Son nefesini özgür bir Karabağ için verdikten sonra “Ermenistan ulusal kahramanı” olarak anılma onuruna erişti.

Nerede kilise-okul, manastır varsa orasının tarihi Ermenistan toprakları olduğunu belirtirken, ancak ve ancak silahla hakikati ispatlayacağını, gerçek barış ve huzurun silahla kazanılacağını savundu. “Gerçek gerçektir” derken hakikat bilgisiyle cehaletin karşısında durdu.

Emekle, sevgiyle beslenmesi gereken toprakların kanla beslenmekten başka yolunun kalmadığını ifade ettiğinde oldukça samimi ve ciddiydi.

1991 yılında Karabağ’ın özgürlük savaşımına katıldığında “Karabağ’ı kaybedersek Hayastan’ı kaybedeceğiz” derken tarihsel tecrübe ve derslerin bilinciyle konuştu ve bu yüzden silahına sarılır gibi özgürlüğe sarıldı ve Karabağ’ın özgürleşmesi için canını feda etti.

Tıpkı Leonid Azgaltyan gibi… 

Dört yanı düşmanla çevrili topraklarda Ermenilerin varlığının ancak direnişle gerçekleşeceğini bilerek yaşadı ve savaştı.
Bu yüzden her yerde silahı gibi sözünü yükseltmeyi bildi ve bıkmadan, gayet anlaşılır bir dille halkına gerçekleri anlatmaya çalıştı

“Ermenistan halkı bilmelidir ve anlamalıdır ki, savaş içindeyiz. Savaş ciddi bir iştir. Ciddiyet ister. Bütün gücümüzü savaş için harcamalıyız.

Hızlı çalışmalıyız. Ne kadar yavaş çalışırsak savaş o kadar uzayacaktır. Daha çok şehitler vereceğiz. Daha çok zorluklar yaşayacağız. Bu yüzden bütün gücümüzü özgürlüğümüz için savaşa vermeliyiz. Zafer ancak özgürlük savaşımızla gerçekleşir. Özgürlük ancak bizim zaferimizle elde edilir.

Ermenistan’ın ekonomik koşulları ne kadar zor olursa olsun, zorluklar ne kadar dayanılmaz olursa olsun… Anlıyoruz zorlukları. Ancak savaş da zorlu bir iştir! Savaş zorlukları başarmaktır.

Eğer özgürlük için savaşmadan sosyal yaşamını sürdüreceğini düşünenler varsa yanılıyor. Şehit düşeceğiz. Belki iyi yiyecekler yiyemeyeceğiz. İyi elbiseler giyemeyeceğiz. Okula gidemeyeceğiz.

Bütün bunları anlıyorum. Ancak topraklarımızı kaybedersek ne barış içinde bir yaşamımız ne de ekmeğimiz olur. Bütün gücümüzü askeri başarıya vermeliyiz.”

Tarih boyunca Ermeni halkı için “Fedai” savaşçılar olmuştur. Ermeni fedaisi, gerçek anlamda savaşçıdır. Büyük insandır. Katil değildir. Fedai niçin ve kimler için, kime karşı savaştığını iyi bilir.

Bundandır ki, iyi şeyler için savaşır. Bilir ki, toprak kaybı ağırdır. Ancak çok daha iyi bilir ki, toprak ölümsüzdür. Vefalıdır, bekler, sahibini bekler, yine bekler.

Sessiz kalmaya zorlanan bir halkın yükselen ve haykıran sesi olmayı başaran Monte Melkonyan ve Leonid Azgaltyan, Ermeni özgürlük kavgasına büyük harflerle not düşmeyi bildiler. Yetim Ermeni çocuklarına yüzlerinin daima doğruya ve gerçeğe dönük olmasını öğütlediler.

“Eğer biri bir gün size şehit düştüğümü söylerlerse inanmayın. Ben İstanbul surlarının önünde şehit düşeceğim” derken oldukça samimiydi.

Yüz yıl sonra, Ermeni özgürlük kavgasını şimdi onların mütevazi ancak bir o kadar iddialı takipçileri olan Rojava’da Şehit Nubar Ozanyan Taburu’nun fedaileri sürdürüyor.

2824

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

Sayfalar