Cumartesi Haziran 1, 2024

Komünistler mi Haklı Anarşistler mi ?

Sosyalizmi konuşacaksan  Anarşistlerle  konuşacan.

Partide esas  yoğunlaşmalı derken kendi öncülüklerinin tasdik edilmesini  anlayan insanlara  inanan köylülerle sosyalizmi konuşmayacan.

İnandıklarınıza  esasımız köylüdür deyince artık anlamamız gerekenin  kapitalizmle bağları en az olan sınıflardır diye hale niye söyleyemediklerini soramadığınızdan da faz geçiyorum   sosyalizmde ortaya çıkan  bürokrasizmi, lider sultasını..  sorarsanız,

Size verecekleri tek cevap:

Sosyalizmde var olan bürokrasizmin, lider sultasının...varlığı sosyalizmde hale sınıflar savaşımının devam ettiğinin ispatıdır derler.

Ve ne gerisine ne de başına  bu sınıfların  niteliğini eklerler.

Onlar için bürokrasizm, lider sultası... bir işçi köylü gibi sınıftır da ondan.

Yıllardır da    burjuvaların..., emperyalistlerin baronlarında her savaş öncesi sizi güçsüz, dünya proletarya köylüsünü de dayanışmasız bırakabilmek için hükümetlerle devletin ayrı;  etniksel, dinsel,mezhepsel ...  ayrılıklarında sınıfsal işbirliği içerisinde olsalar da Sezar' ı arkada hançerlemek için Brutus' te karşı konulmaz duygular uyandırmaya yeterli olduğunu inkar eden sözlerden başka bir şeyde duymamışsınızdır.

Ara sıra sosyalizmlerin yıkılması hakkında esasımız köylü demeyi terk edenlerde  duyduğunuz tek değişik şeyde:

Sosyalizmde parti yöneticileri devrime ihanet etmiştir açıklamalarından başka bir şey olmamıştır.

Bu da   başına işidlerce...   rahatlıkla çuval geçirilen bordo berelilerin çaresizliğini sizlerin gözü önünde kaçırabilmek için  yenilgilerini ( etnik, dinsel, mezhepsel.. köklerini kaybetmemiş ) işçilerin köylülere öncülüğünü dayatması sonucu değil de bordo berelilerin olağanüstü güçlerine bağlayarak açıklayan inandıklarınızın bürokrasizmi, lider sultasını...  sınıf  olarak görmediklerinden sizi ne kadar uzaklaştırır bilmem.    

Ee... halde böyle olunca:

Sınıflar üretim ilişkileri sonucu ortaya çıkar ve sınıflar varlıklarını,  egemenliklerini  koruyabilmek, kurabilmek  için mücadele ettikçe bizlerde varlıklarını bir kez değil binlerce kez hissederiz bilgisi ışığında:

İnandıklarınızın elinde sosyalizmin yıkılmasına neden olan sınıflar savaşımını ifade eden klileşmiş soruyu  artık  alarak  yeniden biçimlendirmek gerekir.

Ve soruyu  sosyalizmin  yıkılmasına yol açan var olan sınıfların  birbiri yüzerinde veya yeni sınıf ( lar )  yüzerinde egemenlik kurabilmek istemeleri sonucu muydu şeklinde yazmak gerekir.

Yazdıktan sonra...

Artık yeniden gönül rahatlığıyla da diyebilirim ki:

Sosyalizmi konuşacaksan partide esas yoğunlaşmalı derken kendi öncülüklerinin tasdik edilmesini  anlayan insanlara inanan köylülerle  değil,

Anarşistlerle  konuşacan.

Anarşistler  de  her ne kadar inandıklarınızdan farklı olarak  geçiş sürecini - sosyalizmi - gerek görmeden komünizme geçmeyi savunuyorsalar da...

Yinede teori tartışmalarında kademeli komünizmi savunmayan  inandıklarınızın aksine kademeli komünizmi telaffuz eden Stalin' nin  dediği yoldan hareket edilirse varılacak sonuçları  içeren yazılar da yazmışlardır.

İşte  partide esas yoğunlaşmalı diyen İbrahim Kaypakkaya' da anladıkları gittikleri her yerde kendi öncülüklerinin tasdik edilmesi olarak anlayan  inandıklarınız da olmayan Anarşistler de olan bizim için yararlı eleştirileri ortaya çıkarırsak o eleştirilerinde

Kademeli komünizmin sosyo ekonomi politiğini Stalin' nin tam olarak ayakları yüzerine  oturtamadığını özetleyen

Sosyalistler sosyalizmde  kurtulmadıkça özgürleşemeyeceklerini söyledikleri sözler olduğunu görürüz.

Yeri gelmişken de sadece anarşistler  sosyalistleri sosyalizmde kurtaracak kademeli komünizminin sosyo ekonomi politiğini  Stalin' nin  tam olarak ayaklar yüzerine  oturmadığını söylemez ki.

Sosyalizmin toplumu, ekonomiyi komünizme hazırlayan bir süreç olduğuna inanmış partiden de esasın yoğunlaşması gerektiği söylenirken öncüleşmesinin de kast edildiğine inanan tüm sosyalist proletarya köylülerde söyler.

Söyleyen sosyalist proletarya köylülerle anarşistler Arasındaki tek nüans farkı da:Sosyalist proletarya köylüler kademeli komünizmin sosyo ekonomi politiğinin tam olarak ayakları yüzerine oturmamış ve hayata geçmemiş olmasının sosyalizme yapısal bir sorun olarak yansıyacağına inanmazlarken anarşistler sosyalizmin kapitalist anlamda örgütlenmesinde   kurtulmaya çalışmayan her söylemin ortaya çıkan kötülüklerinde nedeni olarak görmeleridir

Lenin' ninde derginin  gazeteleşememesi  dergide ortaya çıkan bürokrasizme, lider sultasına... değilde tam tersine dergide ortaya çıkan bürokrasizmi, lider sultasını derginin gazeteleşme ihtiyacına bağlaması da anarşistleri  haklı  çıkarır gibi değil mi  ? 

91800

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!! Hasan Aksu

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!!

OLASI BİR YAĞMA SAVAŞI ve “ÜÇ VAKTE KADAR”

 

6/7 Eylül 1955 kan-gözyaşı ve ölüm

               Ermeni soykırımı tarihinin ilk evresi, Osmanlı imparatorluğu hakimiyeti altında yaşayan Ermenilere karşı Abdülhamit döneminde uygulanan katliam ve baskılar ile başlamaktadır.1896 yılına kadar birçok vilayette yapılan katliamlarda yüzbinlerce insan öldürülmüştür.Bir ulusun yok edilmesinin ikinci evresi 1915 yılında İttihat-Terakki hükümetinin 1,5 milyon insanın ölümüne sebep olan yeni bir yüzyılın başlangıcında ilk SOYKIRIM olayıdır.Üçüncü ve son devresi ise Ulus devleti inşasında kurulan TC,yani Kemalist Türkiye'sinde azınlıklara karşı uygulanan politikalar sonunda  b

İzzettin Doğan asimilasyoncu bir düşkündür

 

Fethullah Gülen’le hangi menfaatler ve çıkarlar karşılığında olduğu belli olmayan bir ortaklığa soyunup, aynı arazi üzerinde Cami, Cemevi ve Aşevi yapılması işbirliğini gururla anlatan, asimilasyonun gönüllü bir neferi olan İzzettin Doğan bir düşkündür. 

Kapitalizmin Sosyalizmi İçerden Ele Geçirme Çizgisi Olarak Modern-Revizyonizm Ve Dust Bowl Sendromu

 
 

 

 

 

PİR SULTAN ABDAL'IN SUÇU?

 

1. Pir Sultan, dinsizdir, namaz kılmaz, ramazan orucu tutmaz.

 2- Şeriata aykırı söz söylüyor ve davranış sergiliyor.

 3- Müslümanlara Yezit diyor ve şarap içiyor.

 4-Ayin-i Cem adında gizli toplantılar yapıyor.

 5- Safevi taraftarı ve Kızılbaş taifesinden, Devlet-i Ali düşmanıdır.

 6- Rafızi kitaplar bulunduruyor, okuyor ve okutuyor.

BARIŞ NE YANA DÜŞER USTA ...

 

Emperyalist ABD haydudu ve beraberindeki kan emiciler, Suriye’ye saldırı hazırlığı içindeyken, "barış”tan söz etmek abesle iştigaldir. Etrafin emperyalist ve kapitalist haydut devletlerle sarılmış ve kan emici kapitalist sistem yaşatılmaya devam edilirken, "kardeşlikten", "barıştan" söz etmek büyük bir aldatmacadır. Emperyalist ve gericiliğin vahşi saldırılarıyla içiçe yaşayan, kitlesel katliamlara uğrayan ezilen halklar ile dalga geçmek demektir.

Emperyalist Saldırıya da, Savaşa da Hayır!

Bu ülkenin Başbakanı önceleri ismi “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” olan ve daha sonra hedefi, kapsamı, amacı genişletilerek adı “Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi(1)” olarak değiştirilen emperyalist paylaşımcı projenin Eşbaşkanlarından birisidir ve dolayısıyla da ABD emperyalizminin en başta gelen işbirlikçilerindendir. 

Yaşadığımız bu son süreçte bu projenin bir aşaması gerçekleştirilmek isteniyor.

Nasıl mı? Suriye’ye savaş ilan edilerek.

Gerekçe? O da hazır. “Kimyasal silah kullanıldı” 

Ermeni Sorunu’nun Doğuşu ve Osmanlı Bankası Baskını

 

19.yüz yılın sonunda 500 yıldır hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu artık son evresine gelmiş yok olmakla karşı karşıya bulunuyordu. Avrupa'da kapitalizmin gelişmesi, ulusal uyanışlar, bağımsızlık hareketleri,1789 Fransız devriminin yankıları, Balkanlarda ulusal kopuşlar Anadolu'da yaşayan Ermeni ve Rum toplumlarında da oluşmaya başlamıştır.

Osmanlı, iktidarı altında yaşayan Ermenilere, azınlıklara ibadet özgürlüğü, mülklerinin güvence altına alınması, reformlar, yasa önünde, vergi alanında eşitlik vaat ediyordu.

Türki entergasyon dinamikleri ve anadilde egitim

TC’nin Lozan sonrası Kürdistan’a ilişkin programı askeri işgal,asimilasyon ve entegrasyon temelli olmuştur.  Kürdistanlılar askeri işgale ve asimilasyona karşı ciddi isyanlar geliştirmiş,mücadeleler vermiş ve bedel ödemişlerdir.Kuzey Kürdistan’da askeri işgale karşı belli gerilla alanları haricinde herhangi bir kazanım elde edilememiş,ancak asimilasyona karşı yürütülen mücadele hedefine tam ulaşamasa da belli sonuçlar üretmiştir. 

Gülfikâr Aksu'nun Anısına/ Hasan Aksu

Gülfikâr Aksu'nun Anısına: "Cocuglar Bize Oyle Ogrettiler. Ne Bilek Hakim Beg; Biz İbocuyuk, Tikkocuyuk!"/ 

Ben Annemi 18 Mayıs 2000 yılında yitirdim. Annem her Anne gibi önce Kadın’dı. Doğurgan özelliğinden gelen koruma, kollama, her şart altında sahiplenme esasıydı. Erkek egemen toplumunda kadın olduğundan dolayı, cins ayrımcılığına uğradı. Baskı ve şiddet gördü. Kürt olduğundan dolayı ulusal baskıya uğradı. Alevi olduğundan dolayı dinsel, mezhepsel baskılara maruz kaldı, aşağılandı.

Sayfalar