Cuma Mayıs 31, 2024

Komünistler mi Haklı Anarşistler mi ?

Sosyalizmi konuşacaksan  Anarşistlerle  konuşacan.

Partide esas  yoğunlaşmalı derken kendi öncülüklerinin tasdik edilmesini  anlayan insanlara  inanan köylülerle sosyalizmi konuşmayacan.

İnandıklarınıza  esasımız köylüdür deyince artık anlamamız gerekenin  kapitalizmle bağları en az olan sınıflardır diye hale niye söyleyemediklerini soramadığınızdan da faz geçiyorum   sosyalizmde ortaya çıkan  bürokrasizmi, lider sultasını..  sorarsanız,

Size verecekleri tek cevap:

Sosyalizmde var olan bürokrasizmin, lider sultasının...varlığı sosyalizmde hale sınıflar savaşımının devam ettiğinin ispatıdır derler.

Ve ne gerisine ne de başına  bu sınıfların  niteliğini eklerler.

Onlar için bürokrasizm, lider sultası... bir işçi köylü gibi sınıftır da ondan.

Yıllardır da    burjuvaların..., emperyalistlerin baronlarında her savaş öncesi sizi güçsüz, dünya proletarya köylüsünü de dayanışmasız bırakabilmek için hükümetlerle devletin ayrı;  etniksel, dinsel,mezhepsel ...  ayrılıklarında sınıfsal işbirliği içerisinde olsalar da Sezar' ı arkada hançerlemek için Brutus' te karşı konulmaz duygular uyandırmaya yeterli olduğunu inkar eden sözlerden başka bir şeyde duymamışsınızdır.

Ara sıra sosyalizmlerin yıkılması hakkında esasımız köylü demeyi terk edenlerde  duyduğunuz tek değişik şeyde:

Sosyalizmde parti yöneticileri devrime ihanet etmiştir açıklamalarından başka bir şey olmamıştır.

Bu da   başına işidlerce...   rahatlıkla çuval geçirilen bordo berelilerin çaresizliğini sizlerin gözü önünde kaçırabilmek için  yenilgilerini ( etnik, dinsel, mezhepsel.. köklerini kaybetmemiş ) işçilerin köylülere öncülüğünü dayatması sonucu değil de bordo berelilerin olağanüstü güçlerine bağlayarak açıklayan inandıklarınızın bürokrasizmi, lider sultasını...  sınıf  olarak görmediklerinden sizi ne kadar uzaklaştırır bilmem.    

Ee... halde böyle olunca:

Sınıflar üretim ilişkileri sonucu ortaya çıkar ve sınıflar varlıklarını,  egemenliklerini  koruyabilmek, kurabilmek  için mücadele ettikçe bizlerde varlıklarını bir kez değil binlerce kez hissederiz bilgisi ışığında:

İnandıklarınızın elinde sosyalizmin yıkılmasına neden olan sınıflar savaşımını ifade eden klileşmiş soruyu  artık  alarak  yeniden biçimlendirmek gerekir.

Ve soruyu  sosyalizmin  yıkılmasına yol açan var olan sınıfların  birbiri yüzerinde veya yeni sınıf ( lar )  yüzerinde egemenlik kurabilmek istemeleri sonucu muydu şeklinde yazmak gerekir.

Yazdıktan sonra...

Artık yeniden gönül rahatlığıyla da diyebilirim ki:

Sosyalizmi konuşacaksan partide esas yoğunlaşmalı derken kendi öncülüklerinin tasdik edilmesini  anlayan insanlara inanan köylülerle  değil,

Anarşistlerle  konuşacan.

Anarşistler  de  her ne kadar inandıklarınızdan farklı olarak  geçiş sürecini - sosyalizmi - gerek görmeden komünizme geçmeyi savunuyorsalar da...

Yinede teori tartışmalarında kademeli komünizmi savunmayan  inandıklarınızın aksine kademeli komünizmi telaffuz eden Stalin' nin  dediği yoldan hareket edilirse varılacak sonuçları  içeren yazılar da yazmışlardır.

İşte  partide esas yoğunlaşmalı diyen İbrahim Kaypakkaya' da anladıkları gittikleri her yerde kendi öncülüklerinin tasdik edilmesi olarak anlayan  inandıklarınız da olmayan Anarşistler de olan bizim için yararlı eleştirileri ortaya çıkarırsak o eleştirilerinde

Kademeli komünizmin sosyo ekonomi politiğini Stalin' nin tam olarak ayakları yüzerine  oturtamadığını özetleyen

Sosyalistler sosyalizmde  kurtulmadıkça özgürleşemeyeceklerini söyledikleri sözler olduğunu görürüz.

Yeri gelmişken de sadece anarşistler  sosyalistleri sosyalizmde kurtaracak kademeli komünizminin sosyo ekonomi politiğini  Stalin' nin  tam olarak ayaklar yüzerine  oturmadığını söylemez ki.

Sosyalizmin toplumu, ekonomiyi komünizme hazırlayan bir süreç olduğuna inanmış partiden de esasın yoğunlaşması gerektiği söylenirken öncüleşmesinin de kast edildiğine inanan tüm sosyalist proletarya köylülerde söyler.

Söyleyen sosyalist proletarya köylülerle anarşistler Arasındaki tek nüans farkı da:Sosyalist proletarya köylüler kademeli komünizmin sosyo ekonomi politiğinin tam olarak ayakları yüzerine oturmamış ve hayata geçmemiş olmasının sosyalizme yapısal bir sorun olarak yansıyacağına inanmazlarken anarşistler sosyalizmin kapitalist anlamda örgütlenmesinde   kurtulmaya çalışmayan her söylemin ortaya çıkan kötülüklerinde nedeni olarak görmeleridir

Lenin' ninde derginin  gazeteleşememesi  dergide ortaya çıkan bürokrasizme, lider sultasına... değilde tam tersine dergide ortaya çıkan bürokrasizmi, lider sultasını derginin gazeteleşme ihtiyacına bağlaması da anarşistleri  haklı  çıkarır gibi değil mi  ? 

91795

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Ergün Aslan

Bugün Galatasaray Meydanında bariyerler bir genişledi ve arkasından geri daraldı.

Meydana gelmeden meydana açılan her yol denetim altına alınmış, polis denetiminden ve üst aramasından sonra meydana girdik... Arkasından heykelin olduğu yere geldim, orası da bariyer ile çevrilmişti, ön taraftan giriş yerine yan taraftan giriş açılmıştı, oradan da üst aramasından geçip oturma eyleminin olacağı heykel çevresine geldik. Heykel, cumhuriyetin 50. Yıl heykeli. 100. Yıl heykeli yapıldı mı bir yerlerde bilmiyorum...

Bariyer içinde bariyer ve onun içinde izin verilen sınırlar içinde acılarımızı haykırmak!

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – II

II.Bölüm:

Laz Nihat’ın başında bulunduğu ekip, öylesine şuursuzca bir gözü kapalılıkla kontraya tabi hareket etmekteydi ki düşünün, düşman operasyonlarının sürmekte olduğu bir arazide, başta ben olmak üzere, kendilerinden yana tavır almayacaklarına kanaat getirdikleri bir grup gerillayı silahsızlandırarak, öylece araziye terk etmeyi bile göze alabildiler… 

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

Sayfalar