Perşembe Mayıs 23, 2024

CHP'de mi Adalet arıyor? Davut Kurun

CHP istanbul milletvekili Enis Berberoğlu tutuklanınca,CHP bütün illerde adalet yürüşüsu başlattı. Adalet arıyor. Kılıçdaroğlu, “adalet herkese lazımdır. Adalet için bir bedel ödenmesi gerekirse, bu bedeli ödemeye hazırım” diyor. Kılıçdaroğlu hala anlamamış, Adalet için bugüne kadar bedel ödiyen, Kürteler, Ermeniler, Rumlar, komünistler ,1970 sonrası da demokrasi güçleri, kürdistan halkıdır, dün CHP bugünde AKP diktatörlügüne karşı adaleti savunup bedel ödediler. Adaletin sahipleri bedel ödeliyen bu güçlerdir. AKP ve CHP ancak adaletsizliğin temsilcisi olabilirler. HDP melitvekillerinin dokunulmazlığı kaldirip tutuklanırken, miletvekillikleri düşürüp ceza verirken, Kılıçdaroğla ve CHP parmak kaldırıp onaylarken bu gün işi ucu kendilerine dokununca adalet diye bağırmaya başladılar. Bunlar, adaleti kendileri için isteyen adaletsizlerdir.

Adalet diye bağıran CHP nin kısa adaletsiz tarihine bakalım. 1923, istanbul hükümetine karşı darbe, 1926 Kürtlere, sosyalistlere, Muhaliflere, Terakiperver fırkasına karşı darbe,1931 serbest fırkaya karşı darbe, 1960 DP ye karşı darbe, ve istiklal mahkelerinin bütün bu darbelerde birer terör örgütleri olarak hukuksuzluğunu savunan, adaletsizliklerinin mirascısı, kemalizmi klavuz edinen, putları yaratan ve tapan, kemalist diktatörlüğün, faşizmin, sömürgeciliğin bekçiliğini yapan CHP nasıl bir adalet arıyor ki.

CHP nin savunuculuğunu yaptığı adalete iki örnek verelim. Orfeas müzük derneğinin üyesi Yorgo Yelkencioğlunun rumca türküleri toplumda büyük beğeni kazanıyordu. İstiklal mahkemeleri türk adaleti adına Yorgo'yu tutuklayıp idam kararı verir. İdan sephasına çıkarılırken, “ben ne yaptım ki, beni idam ediyorsunuz” diye sorar. İstiklal mahkemesinin infazcı hakimi “ sen Rumları Türklüğe karşı kışkırtıyorsun ve seni türk adaleti adına idam ediyoruz” deyinci Yorga “AŞK OLSUN SİZİN ADALETİNİZE” der ve idam edilir.

1926 da, Kürt isyanını bahane eden M. Kemal, MAH üyesi (bugünkü MİT) Sarı efe Edip'i kulanarak bir darbe hazırlar. M.Kamal diktatörlüğüne açıktan muhalefet eden Ziya Hürşitle ilişki kuran sarı efe Edip'in kışkırtması ile izmir suikastı hazırlanır. Ziya Hurşit ve arkadaşları suçüstü yakalanır istiklal mahkemesinde idama mahküm edilirler. Bunu fırsat bilen M.Kemal, bütün muhalifleri, enverci itihatcıları, terakiverver fırkasını yöneticilerini de tutuklayıp diktörlüğü ilan eder. 23 haziranda idam kararı verilenler arasında olan Rizeli laz İsmail, Kazım karabekir, Ali Fuad Cebesoy, Cafer tayar gib “kurtuluş savaşının” ünlü generallerinin tutulduğu hücreye konur. Laz İsmale verilen idam kararını duyan generaller korkuya kapılıp avukat ve adalet isterler. Laz İsmail söyle der “ Karabekir, biz bu Put'a ve onun adaletsizliğine karşı savaşırken, en çok sen bizim idamımızı istiyordun. Şimdi mi aklın başına geldi. Çünkü Adaletsizliğin ucu sana dokundu, incitti mi cicim” der.

Bu gün bu adaletsizliğin mirascılığını, bekçiliğin ve sözcülüğünü yapan CHP ye de bu sözleri hatırlatıyoruz. Adaletsizligin ucu size dokununca mı adalet aklınıza geldi. Türk adaleti, geçmişte kışla, bugünde camii kökenlidir. Biz kürtler bu adaletsizligi kabul etmedik ve etmeyeceğiz. RTE diktatörlüğüne karşı bizler mücadele ederken, bize karşı AKP ile itifak kuran CHP'nin adalet isteme hakkını çoktan yitirdi. Artık çok geç.

Kurtuluş tek yolu, adalet için istanbula değil, Diyarbakır Hakkari, Dersime yürümektir. AKP adaleti ile değil, Kürdistan halkının çağdaş adaleti ile itifak yapılmalı ve adaleti orada aranmalıdır.. Adalet ve onun sahipleri bu uğurda bedel ödiyenlerdir. Kılıçdaroğlu bedel ödemeye hazırsa başvuracağı yer bellidir.


15.06.2017

40344

“Şangay Komünü” Hikayeleri

MKP ve Marksizmin En Temel İlkeleri 

Eleştirilerime aşağıdaki başlıklar altında devam ediyorum:

1-    “Şangay Komünü” Hikayeleri

2-      Parti Diktatörlüğü Mü?  Proletarya Diktatörlüğü Mü?

3-      MKP ve  Kaypakkaya

1-     “Şangay Komünü” Hikayeleri

Sınırlı bir yaşamı sınırsız bir davaya adayanlara bin selam!

 

“ YÜKSEKLER ASLA FETHEDİLEMEZ ETEKLERİNDE MEZARLAR YOK İSE”  

Mille salutations a ceux

 

QUI ONT PRÉCONISÉS UNE VIE LIMITÉE POUR LA LUTTE !

"Rien ne s’obtient sans effort et sacrifice"

La lutte des classes continue sans cesse à travers le globe.

 

Yarım Fokoculuktan Tam Fokoculuğa Geçişin Teorisi

MKP 3. Kongresini yaptı ve Kongre belgelerini yayınladı. Kongrelerini başarıyla sonuçlandırdıkları için devrimci mücadelelerinde başarılar diliyor ve kutluyorum.

 

Kendini Kaf dagında zanneden bir çeyrek "aydın"Haydar Karataş

Bazen zorunluluklarla, bazen tesadüflerle, bazen daha iyi bilen birisinin yönlendirmesiyle bazı kişiler bilgilenme anlamında yaşadığı toplumun gelişmişlik düzeyinden kendilerini daha ileriye taşırlar, gerek bilgiyi fethetmenin verdiği haz(“mutluluk fethetmektir.” Engels) gerekse de öğrendikçe doğa ve toplum karşısında özgürlük duygusunun güçlenmesi,  bu bazı kişilerde,  bilgilenmeyi bilinçli bir eyleme dönüştürür.( “insan bilmediklerinin esiridir, öğrendikçe özgürleşir” spinoza)  ve düşün dünyasının büyümesiyle, olgulara, olaylara, nesneye diğerlerinden farklı olarak daha geniş açılardan ba

Roboski: Taammüden devlet katliami!

SORU(N)LAR “RAİSON D’ETAT”SINDAN VAZGEÇMEYEN TUTUM YALANLAR, YALANCILAR “GERÇEK” ROBOSKÎ HÂLİ AKP: “CİNAYET VAR (DA), CANİ YOK(MUŞ)”?! (S)ÂKÎL -BEYAZ- KÜRTLER MUHATAPLAR YORUM(LAR) HUKUK(SUZLUK) ADALET DEĞİLDİR! “NE OLACAK” MI? ROBOSKÎ: TAAMMÜDEN DEVLET KATLİAMI![*]

“Herkesin bir gideni vardır, İçinden bir türlü uğurlayamadığı…”[1]

Veysi Altay’ın yönettiği ‘Faîlî Dewlet’ adlı belgesel, Cizre’de 90’lı yıllarda devlet eliyle işlenmiş cinayetleri anlatır ki, Roboskî de bu “realite”den bağışık değildir…

Deli dumrul'un "kentsel dônüm"ü yada yolsuzluk rantin ikizkardesidir

“Ya ümitsizsiniz, ya da ümit sizsiniz. Ya çaresizsiniz, ya da çare sizsiniz.”[1]

Şaşırmadınız, değil mi?

Şaşırmış gibi yapmanıza da gerek yok.

Ne de olsa, AKP medyasının her şeyden çok anlayan, her şeyi en iyi bilen gülücüksüz prenslerinden, her şeyi çok uzaklardan seyreden, dalgın bakışlı, nazlı prenseslerinden değilsiniz…

Yani şaşırmış gibi yapmadığınızda dolar bazında her ay banka hesabınıza geçen maaşınız tehlikeye girmez.

Yasli tarih diyor ki:"Halk iktidari ele almadikça.."

Dikkatinizi mutlaka çekmiştir; meclisteki partilerden, "Halk örgütlenip iktidar olsun, kendi kendisini yönetsin," diyen yoktur. Ne böyle bir hedefleri var, ne de felsefeleri… İstedikleri şey, halkın merdiven olması, kendilerinin de tepede oturmalarıdır.

Hozat, Altun ve Öcalan:Garbis Altınoğlu

Demir Küçükaydın ve Ayhan Bilgen'e Bir Yanıt

(Genişletilmiş versiyon)

Ocak ayında Parti ve Devrim şehitleri üzerine

İnsanlık tarihine alın teriyle emekle, yürekle, bilinç ve çizilen ideolojik güzergâhla yazılırlar. Ve bir daha yüreklerde silinmezcesine kalıcılaşırlar. Orda söz biter eylem başlar, iş başlar, insanlığa adanan, insanın özgürleşme kavgası başlatılır. Bunu kelimelerle ifade etmenin mümkünatı yoktur,

Rober Koptaş yazdı: Öcalan’ın mektubundan beklenen

Rober Koptaş, Agos’taki köşesinde KCK’nin ‘lobi’ açıklamasını yazdı: Kürt illerinde gördüğüm, Hrant Dink’in hatırasına hürmeten Ermenileri el üstünde tutan, iç savaşın etkisiyle de Ermenilerin yaşadığı acılara karşı empati duygusu geliştirmiş bir tavır oldu. Bu ileri duruşa karşın, Kürt siyasi hareketinin temsilcilerinin Ermeni meselesinde daha ikircikli bir tutum aldığı söylenebilir.

Sayfalar