Bunlar sana, bana, düşünen insana düşman sevgili…H.GÜRER
İnsan”; çirkini ve güzeli, kötüyü ve iyiyi bildi.
Doğru yerde durmasını bilmedi!
Dostu da düşmanı da bildi, ama dost olmasını bilmedi.
Ortak düşmana karşı birlik olmayı, bu davranıştan, ‘dostluk’ çıkarmayı öğrendi.
Kurduğu dostluğu, çıkarları için bozmasını da…
Güzeli ‘sevdi’ ama onu ve düşüncesini önemsemedi
Çıkarları uğruna, âşık olduğunu ve sevdiğini sömürecek kadar amipleşti
O’nu öldürmesini bilecek kadar katil olmasını da öğrendi.
Bu yüzden bunlar aşka, sevgiye, güzele düşman sevgili…
“İnsan”; İyi, mert, dürüst ve doğru olmanın öneminden bahsetti,
Bu erdemlerden uzak durulmasından da…
Ormanı, yeşili, gökyüzünü, denizleri ve maviyi sevdiğini söyledi
Renkli dünyaya siyah beyaz bakışlarla bakanda…
Dünyayı, renksiz, soluksuz, donuk ve gri bir küle çeviren kendisi oldu
Yaşamı soluksuz-nefessiz bırakanda…
Bunlar doğaya, yaşama, renklere ve hayata düşman sevgili…
“İnsan”; ellerinin içi nasırlı olanı sevdi, bilinçleneni, bilinci nasırlananı sevmedi.
İnanana saygıyı, düşünene özgürlüğü söyledi,
İnananı, düşüneni öldürmeyi hiç ihmal etmedi…
İnanmak düşünmekten kolay geldi, düşünmekten çok inanmayı seçti!
Bunun için düşüneni sevmedi…
Gerçekleri söyleyen dilleri kesmeyi,
Düşünen beyinleri vurmayı, yazan kalemleri kırmayı
Sarkı söyleyen dilleri ise yakmayı kendilerine ‘hak’ bildiler.
İnsanlığa kan kusturan silahlarıyla, kalem tutan ellere kurşun sıktılar
Bunlar düşünene, üretene, umuda düşman sevgili…
Geleceği vurdular… Her yaştan çocukları da…
Yüzlerdeki, özgürlük rengi gülüşleri kurşunladılar
Bunlar geleceğin, yarınların düşmanı sevgili…
Korkaktılar… ‘Yüce’ tanrılarının ardına gizlenerek geldiler!
Ortaçağ karanlığını sembolize eden “siyah bayraklarıyla”!
Korkunç karanlıkların siluetleriydiler, günleri gecelere hapsetmek için geldiler…
Yüreklerinde özgürlüğü, alınlarında geleceği taşıyan; kara yağız, rüzgâr bakışlı,
Ay tenli delikanlıları vurdular, kafalarını kestiler
Yaşamı var eden güzeli, köle pazarlarına düşürdü/zincire vurdular
Bunlar güzelin, emeğin, yiğidin düşmanı sevgili…
Aşk’ın başkentinde, şarap tadında ki düşleri katlettiler
Koca bir gece yarattılar şimdi, uzun, çok uzun, korkunç, zifiri karanlık bir gece…
Şimdi, sessiz, soluksuz ve bir başına kaldı sokaklar,
Katran karası içinde siyahlara boğulmuş düşler,
Birde boynu bükük ve öksüz Charlie Hebdo!
Anlamazlar sevgili,
Güneşin toprakla; yıldızların ve rüzgârın insanla konuşmasını,
Mavi göğün sularla öpüşmesini, yoncaların gölgesindeki tırtıl larvasının şirinliğini,
Uçan kuşun kanadının kırılmazlığını, çekirgenin gözünden dünyaya bakmayı,
Topal bir karıncanın, serçenin gamzesindeki suya hasretliğini bilmezler…
Bu yüzden kalpleri kör, akılları sapkınlık, fikriyatları sahtelikle dolu
Bu yüzden öldürürler güzeli, düşüneni ve kurşunlarlar geleceği
Bunlar insana düşman sevgili…
Suisse/Genève
12 Janvier, 2015
Son Haberler
Sayfalar
TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!
Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var
TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!
“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!
Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!
Emperyalizm Üzerine Notlar
Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.
Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.
Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..
"Başkası olma kendin ol
Böyle çok daha güzelsin"
Anasının kuzusu
Ciğerimin köşesi"
Marifet solun sağıyla başarılı olmak değil ki.
Afyon, antalya, istanbul, ankara...
İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.
Sanki seçimleri kaybettiren sol gibiymiş gibi
Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi
Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.
Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.
Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*
Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.
Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim
Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.
TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!
İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı
İsyan, Direniş, Serhildan!
Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.
Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....
"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."
Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.
İlemde bir partiye oy verecekseniz....
Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...
Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.
Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye
Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.
Ve ..
Kadınlar ve İşçiler
Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.
Yerel Seçimler ve Proleter Tavır
Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.