Perşembe Mayıs 16, 2024

Ankara saldırısını “YPG Yapmıştır”-Dursun Ali Küçük

*TC nihayet senaryoyu yumurtladı…

Bombacının Ankarada askeri servis araçlarında kendisini patlatması doğru.
Bunu hazırlayan ve patlatan da TC’dir, MİT’tir.
Amaç| Türk milletini gaza getirip Suriye girmek daha doğrusu Rojava- batı Kürdistan Kürtlerine savaş açmaktır.
Daha önceki üst ve dar toplantılarıdinlenmeye alınmıştı. O zamnda ABD ve Batı yı Suriye’ye karadan girmeye ikna etmek istiyorlardı. Aralarında bu türden konuşuyorlar.
Bunu içinde dar toplantılarında “Suiryeden bir kaç füze Türkiye ye atarız” ve bunu bahane ederek Suriye’yi işgal ederiz- yani “Suriyeye gireriz” diyorlardı..
Bu olayı unutmadınız değil mi?
Neden patlatılan bombaları ve bombacıları çok iyi tanıyorlar..

*İşgalci Başbakan Davutoğlu: istediğini yumurtladı:

"Ankara saldırısını YPG yapmıştır".

Bunu, Suriye girmek için hazırlanan angajman kuralı(!)olarak anlayabilirsiniz.
TC ordusunu, Türkleri vatan-millet-sakarya naralarıyla Suriye sokmak için ikna etme çabasıdır.
Bu senaryo: devlet kurumlarını sürüyeye girmeye ikna etmektir.
Saşma sapan senaryo yapacaksın ha..
Alçak herif, YPG nin Ankara da ne işi var?
Sultan Ahmet’te turistlerde bomba patlatan da Suriye ve Suuidi Arabistan uyrukluydu dediniz. Yavrunuz İŞİD çiydi.
Bu bombalı arabacıya da Suriye uyruklu diyorsunuz. Parmak izini almışsınız.
Anladık bu da sizin elemanınız....
YPG Ankara da eylem yapmak için manyaklaşmadı.
Siz Türk halkını yoldan çıkarıp manyaklaştırmak istiyrosunuz.

Batı ya da bakınız: "YPG güvenliğimizi tehdit ediyor, Ankaranın kalbinde bizi vurdu, bizde Suriyeye girerek onu vuracağız" diyeceksiniz...
Türk milletine de diyeceklerki, “YPG ordumuzu vurmak için Ankara’nın kalbine kadar geldi, bizim için bu kadar tehlikedir. Ve oradaki Müslüman kardeşlerimiz yalnız bırakmayalım”.
Devlet-millet ve ordu ellele ve yoğun propaganda ile Azez ve Cerablusa giriyoruz, yerlerse daha da ilerleyeceğiz hevesindeler…
Politika ve niyet bu?
Dünya bunu yutmaz. Türklere yutturacaklar, heryerde kürtlere karşı savaş revaçtadır Tc için….

*Fikret Yaşar facebook yorumunda şunu yazdı:
“Saray kaynaklı haberlere göre Ankara bombacısı Suriyeli bir YPG'liymiş.
Niyet belli !
Sultan Suriye'ye girmeyi kafaya koymuş.
Bunun için bir bomba yeterli !
Sonrasında kamuoyunda işlenecek mağduriyet psikozu yeter, sanıyor.
Türk kamuoyu yer, ama dünya yemez.”
Demirtaş: 'Saldırıyı YPG yapsa yayın yasağı değil, yayın zorunluluğu getirirlerdi..!!

*Batı Kürdistan işgal senaryosu için medya hazırlandı…

Dünden beri Türk medyasında MİT’in sızdırdığı habere göre PYD liler eylem yapmak için Türkiye’ye gelmişler…

İşgalci TC’nin başbakakanı Davutoğlu açıklama yapmadan Türk basınında yer alan haberler başbakan açıklamsına ön hazırlıklardı:
-Bir Türk yetkili PKK yapmış diyor
-Salih Müslim Türkiyeyi tehdit etti
-YPG Azez de saldırıya geçti
-Canlı bomba Suriye uyruklu çıktı
-AKP-CHP-MHP Ankara saldırısına karşı ortak bildiri mecliste çıkardılar
Bu açıklamalardan hemen sonra Ahmet Davutoğlu’nun YPG’yi hedef gösteren açıklaması geldi ve “Ankara saldırısının YPG yapmıştır” dedi…
Davutoğlu devamla: “YPG bölücü terör örgütünün bir parçasıdır ve birlikte hareket etmektedirler. Bu saldırı bütün dünyaya açık bir şekilde bunu gerçekleştirmiş olsun. YPG terör örgütü değildir diyenlere belgeleriyle ortaya konulacaktır.
YPG TÜRKİYE'YE KARŞI BİR DÜŞMANDIR
YPG'yi demokratik bir unsur gibi masaya davet etmek isteyenlere sesleniyorum, YPG masaya oturamaz. Türkiye'ye karşı bir düşman niteliğindedir.”

Tüm büyük elçilikleri Dışişlerine çağırıyorlar. Sanırım Meclisten bir karar geçirme çabaları da var.(1)

*Cemil Bayık açıklaması:

“Bayık, dün akşam Ankara’da askeri araçlara yönelik yapılan eyleme ilişkin ise, ‘bunu kim yaptı bilmiyoruz. Ama Kürdistan’daki katliamlara bir misilleme eylemi olabilir’ tespitinde bulundu.”(ANF-2)
ANF de dün Cemil Bayık la uzun bir röportaj veriliyor. Röportajın dün akşam yapılmadığını bu uzun yazıdan anlamak mümkündür.
Röportajın başına niye böyle küçük bir açıklma yerleştirilmiş onunda anlamak zordur ve çelişkili görünmektedir.
Cemil Bayık: “Savaşı Türkiye ye taşıma anlayışımız yoktur” dedikten sonra
“ANKARA EYLEMİ MİSİLLEME OLABİLİR
Ankara’da militarizmin merkezinde yapılan eylem de halkımıza karşı yürütülen insanlık dışı vahşi soykırımcı katliamlara karşı misilleme eylemi olabilir. Bu eylemi kimler yapmıştır bilemiyoruz. Ama daha önce Kürdistan'daki katliamlara misilleme olarak bu tür tepki eylemleri yapanların olduğunu biliyoruz. Herhalde eylemi yapanlar yakında niye yaptıklarını açıklarlar”  cümlesi geçiyor.
Bu cümle de yazının içinde geçmektedir. Bu küçük cümlecikler niye yazının başına ve içine yerleştirilmiş onu anlamak zordur.
KCK eş başkanı Cemil Bayık bu duruma açıklık getirebilir. Ama böylesi uzun bir roportajın Ankara saldırısından sonra yapılmadığı kesin gibidir. Cemil bayık ile yapılan röportajın yayınlanma tarihi(18 Şubat 2016 Perşembe 08:30 haber merkezi ANF)’dir.

*Gerçekten haber doğru mu yoksa ANF düzenleme ile üstüne mi atladı
Bu konuda ANF ve Cemil Bayık’tan açıklama bekliyoruz.
Kaldı ki ANF nin bu haberini Ankara saldırısnı PKK yapmış gibi veya YPG yaptı gibisinden Türk medyası kullanıyor.

*Netleşmesi gereken noktalar var..

Ama bu, Batı Kürdistan’ı en azından Azez ve TC nin “uçuşa yasak bölge ilan edelim” dediği yerin işgal etmesine bir hazırlıktır. Bunu da becermezlerse  PYD’yi masanın dışında tutma hamlesidir.
Merkel; “uçuşa yasak bölge” ilan edelim açıklmasına ve Türk tezine katıldı. İşgali beceremezlerse ABD ve diğer ülkelere uçuşa yasak bölge ilan edelim tekliflerini sıklaştırabilir.
Olay kimlere yaptırılmışsa yaptırılsın, Suriye’ye girmek ve Batı Kürdistan’ın en azından bir kısmını işgal etmek için kurulan bir tezgahı yürürlüğe koymak istedikleri çok açıktır.
“Burası yemendir,
Gülü çimendir
Giden gelmiyor
Acep nedendir”

Türküsü aklıma geldi, her nedense?

Dursun Ali Küçük-28.2.2016

(1)- http://www.internethaber.com/ankara-patlamasi-ypg-isi-cikti-davutoglunda...
(2)- http://anfturkce.net/kurdistan/bayik-gerilla-artik-her-yerde-daha-aktif-...
3- http://www.nerinaazad.com/news/kurdistan/rojava/ypg-saldiri-ile-ilgimiz-yok

42912

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

Sayfalar