Pazartesi Haziran 17, 2024

Rojava Kürtlerinin Düğümü….-Dursun Ali Küçük

*Suriye egemen bir devlet eğildir…

Rusya ve İran hatta Türkiye Suriyenin birliği ve egemenliğinden sözediyorlar…

Ama her üçüde Suriye ye belli ölçüde yerleşmiş. Kendileri de Suriye’yi paylaşıyorlar.

Suriye 3 parçadır. 

-Fıratın batısı Rusya ve İran TC ye bırakmıştır. Efrin ile bunu tamamlamaya çalışıyorlar. TC deki üçlü toplantıda Tel Rıfat’ı Rusya-İran ve Rusya ortak yürütecek deniyor.

-Şam, halep ve Fıratın doğusu Deyrezor’a uzanan hatta İran, Rusya ve Rejim güçleri kontrol ediyor..

-Fratın doğusu Deyrozore kadar Kürtler ve Koalisyonun denetimindedir.

DSG ve YPG askeri güçtür. Koalisyon ordusuyla birlikte.

Suriye ordusu İran ağırlıklıdır. Kontrol onların elindedir.

Şimdi Rusya-İran ve TC Suriye nin içinde olmadığı ve karar almadığı toplantılar ile Suriye hakkında kendilerine göre karar veriyorlar. 

Bunun için Arapların Suriye nin egemenliğini Kürtlere dayatma hakları yoktur. Piyasa da Suriyenin egemenliği bulunmamaktadır.

*Önemli bir dünya gücünün desteğini almayan hiç kimse Suriye ve batı Kürdistan’da savaş kazanamaz.

Efrin de bunu net olarak gördük. Hem PYD ve YPG açısından. Hemde TC açısından… Rusya satmasaydı TC orada başarılı olamazdı.

Bundan sonraki bütün büyük ve küçüklü savaşların kaderleri buna göre belirlenir.

Batı Kürdistan’ın kaderi açısından da aynı belirlemede bulunabiliriz.

Herkes Suriye de vardır. Koalisyon ABD ve Batıdır. Rusya emperyal, İran ve TC bölge  emperyal güçleridir.

*TC son üçlünün toplantısından sonra Recep’in ağzıyla Menciç ve Rojava Kürdistan’ın hepsinin hedefleri olduğunu bir kez daha yineledi.

Rusya TC’nin Kürt düşmanlığını kullanarak Rojava Kürdistan’ın üzerine sürüyor. Bu politikaya devam edecek.

Bu arada bu poltika ile ABD ve Batı nın TC ile arasının dahada açılmasını hedefliyor. Suriye deki savaşın tırmanışa geçmesinin ateşleyicisidir.

Bu dönemde bölgede Kürtlerle ve Kürdistan ile TC arasındaki çelişki baş çelişkidir.

Yakın süreçte Kürtlerin kaderini tayin edecek mücadele TC ye karşı yürütülen Kurtuluş mücadelesi olacaktır. İran ikinci plandadır.

TC Fıratın batısıyla yetinip İran karşı açılan ABD stratejisine katılırsa Rusya’dan uzaklaşır. Dengelerden çakal politikası yürütüyorlar. ABD ve Batıyı terkedemezler. Terkettikleri an Recep fermanını imzalamış demektir.

*Trump tam tüccar poltikası yürütüyor…

Suriyenin fazla çıkar getirmediği ve zarar verdiği kanısında ve “eve döneriz” mesajları verdi. Anlaşılan faturayı Suudi vb lerine yüklemek istiyor.

Beyaz Saray bu gün yaptığı açıklama ile bir dönem daha Suriye’de kalacaklarını belirttiler.

Aslında gelinen aşamada Suriye de ölüm, yıkım, göç, çoğu insanın yerlerini terketmesi ve oluşturulan yeraltı mezarları Suriye nin başlıca zenginlikleridir.

İran ve TC kendilerini burada bölge gücü olarak ispatlamak istiyorlar. İran Irak vb leride aşarak- yol açarak Suriye ye yerleşiyor. TC Fıratın batısına yerleşiyor. Rusya askeri güç ağırlıklı bir Suriye politikası yürütüyor ve bölgenin despotik devletleri ile çıkarlarını güvenceye almak istiyor.

ABD, AB, batı ve Koalisyon kendilerine göre “bölgenin güvenliğini sağlamak” ve İran’I frenlemek istiyorlar. İran ekonomosi pek parlak değil, İran parası dolar ve euro ya karşı önemli düşüşler yaşıyor.

Recep bir maceraya atılırsa TC ekonomside tepetaklak gider..

*Son Rusya ve Batı krizi ile birlikte Rusya ya karşı her alanda genel bir cephe vardır.

Rusya nın silah ve güç dışında dünyada önemli bir üstünlüğü bulunmuyor. Suriye de Suriye için alt yapı vb açıdan yapacağı pek birşey yoktur. Başta TC olmak üzere İran dan alacakları daha önem kazanıyor.

Bölgedeki çekişme gelip Suriye de sıkıştı.

Aslında yukarıdada izah etmeye çalıştığım gibi Suriye de şimdilik her kes zarar ediyor. Zararına olan bir savaşı ve güç çatışmasını sadece bölge açısından yürütüyorlar.

*Fransa’nın Batı Kürdistan ilgisi…

ABD Fransa’yı batı Kürdistan ve Fıratın doğusuna ortak ediyor. İngilizlerde belki ilk defa Rojava Kürdistan’ına bir heyet gönderdiler. Kürt politikasında Fransa Koalisyon ABD ve Batı açısından öne çıkarabilirler.

Bir anlamda görev paylaşımıdır. Ortaklık biçiminde işleri paylaşmadır.

Yoksa tek başına Fransa Rojava da etkili bir rol oynayamaz. Suriye yi Fransa eski ilişkileri itibariyle de iyi tanımaktadır.

Minbiç e yeni askeri güç takviyesi var. Fransa askerleride Rojava da yerlerini almaya başlıyorlar.

TC öyle söylediği gibi çılgınlık yapacağını sanmıyorum, onaysız bir çılgınlığa cevap verileceği görülmektedir.

*Suriye kısa vadade çözüm bulamaz.

Çözümsüzlük devam edecektir.

Suriye’de yön tayin etmek zorlaşmıştır. Kısa sürede değişimler yaşanmaktadır. Oradaki güçler genel yön ile birlikte günlük ve çok kısa vadeli gelişmeleri, ayrıntıları iyi takip etmekle yükümlüdürler. Ve gündemlerini belirlemeleri açısından bu çok önemlidir.

Kürdistan ve Rojava Kürdistanı, Efrin, Kerkük vb vb gündemler dışında yine boş gündemler insanların önüne koymayınız.

Kuzey Gündemi hala doğru tespit edilmiş değildir. Sürünerek gidiliyor… hendekler ya herro ya merro stratejisydi. Dinamik kitleler ve dinamik güçler orada ezdirildi. Kuzey Kürdistan’da hala bunun ciddi sancıları yaşanıyor. Bunun özeleştiri yapılmayınca ciddi bir çıkışta beklenemez.

TBMM ele alınırsa HDP orada esirdir.

Kuzey de Kobaniye gösterilen ilgi ve dayanışma Efrin e gösterilemedi. Nedenleri var elbette.

Rojava Kürdistan’ı sadece Rojava da kazanılamaz. Genel açıdan TC ye her alanda vurulacak darbeler önemli rol oynayacaktır.

Dursun Ali Küçük

04.04. 2018

46929

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Sayfalar