Perşembe Mayıs 30, 2024

Nubar yoldaş devrettiğin bayrak eninde sonunda göndere çekilecektir..

Sınıf çelişkileri ve ürettiği tüm baskı ve zulümler beraberinde mücadeleyi ve başkaldırıyı kaçınılmaz kılmıştır. Tarihsel materyalizmin bu nesnel olgusu günümüz tarihinde geçerliliğini devam ettirmektedir. Sömürüyü, zulmü, baskı ve katliamları vareden maddi koşullar yok olana kadar sömüren-sömürülen, ezen-ezilen arasındaki çelişki ve mücadele de varolacaktır.

Bu mücadele belki devamlı aynı minvalde seyretmemiştir… İnişler-çıkışlar göstermiştir… Hatta mücadelenin öznel gücünü oluşturan örgütlenme devamlı oluşturulamamıştır… Ama nesnel gerçekliğe tekabül eden sömürü, baskı ve tahakküm devamlı varolmuştur.

Bu materyalist gerçeklik bizim ülkemizde de kendisini devamlı kılan bir olgudur…

Bunun sonucu mücadeleler verilmiş ve yeri geldiğinde örgütlenmelere gidilmiştir. Baskının ve zulmün tahakkümüne secde edilmemiştir. Ve verilen mücadele uğruna devrim şehitleri verilmiştir. Bu şehitler, uğruna mücadele ettikleri bu kavganın eninde sonunda zafere ulaşacağına inanarak tereddütsüz saflarında yer almışlardır.

Nubar Ozanyan Yoldaş da bu inançla bu minvalde yer almıştır. Savaştığı topraklarda Rojava Halkına yapılan saldırıya karşı verilen görkemli mücadeleye aktif olarak katılmıştır.

Emperyalistlerin ve TC, İsrail, Sudi Arabistan, Ürdün vd. gerici devletlerin desteğiyle Rojava’ya saldıran DAİŞ, El Kaide, El Nusra, ÖSO, El Aksa gibi islami-gerici taşeron örgütlerin saldırısına karşı verilen haklı mücadele içerisinde yer almıştır.

Nubar Yoldaş Enternasyonalizmle

Donanmış Bir Yoldaştı…

Rojava’da verilen haklı ve meşru mücadele giderek uluslararası alanda dünya kamuoyunun sempatisini ve desteğini kazanan bir direnişti. Kürtlerin başını çektiği bu savaşa Araplar, Süryaniler, Türkmenler, Ermeniler ve başka milliyetler de katılmıştır. Bu savaş İslami çetelerin saldırısına karşı verilen bir savaş olduğu gibi; bölge halklarını birbiriyle birleştiren, birbiriyle kaynaştıran, tarihsel olarak bölge halklarında oluşturulan gerici önyargıları yıkan bir savaştır. Dolayısıyla PYD önderliğinde YPG-YPJ tarafından yürütülen bu savaş aynı zamanda halklar arasında böylesi misyon oynayan bir direniştir.

Bunun sonucu uluslararası alanda kitleler nezdinde desteklenen Rojava Direnişine dünyanın birçok ülkesinden aktif katılımlar olmuştur.

Nubar Ozanyan da enternasyonalizmle donanmış bir yoldaştı… Onda oluşan enternasyonalizm sınıf bilinçli proletaryanın karakterine tekabül ederdi. O nedenle sınıf çelişkileri ve sınıfsal baskılarla beraber tüm baskılara ve tahakkümlere karşı tavır alan bir kişiliğe sahipti.

Bundan dolayı Rojava’da verilen mücadele içerisinde bu ideolojik-politik yapısı nedeniyle aktif olarak yerini alır… Üstlendiği Enternasyonal Tabur’un Komutanlığı’nı layıkıyla yerine getirir. Bir taraftan askeri vasıflarıyla yüzlerce savaşçı eğitir. Diğer taraftan aktif olarak savaşta yer alır. O komünist bir eğitmen ve askeri bir komutandı. Bu vasıflarla -özellikle Serekani, Kobani, Rakka gibi bölgelerde- çetelere karşı verilen savaşa aktif olarak katılır.

Sonuçta şehit düşer, ama, verilen haklı ve meşru bir savaşta bir komünist olarak Rojava tarihinin belleğine yazılır…

Nubar Yoldaş Rojava’ya

Öncü Müfreze Saflarında Katılır

Rojava’da verilen savaşa Yoldaş Nubar Ozanyan onyıllardır saflarında yer aldığı hareketin temsilcisi olarak katılır. Kendisini temsil ettiği öznel gücün ideolojik-politik doktriniyle donatmıştır. Rojava’daki saflarda O doktrinin komutasında yerini alır.

Dolayısıyla Nubar Yoldaş partiye ve örgütlenmeye inanmıştır. Verilen mücadeleye öncü bir müfrezenin kaçınılmaz önderliğini savunmuş ve devamlı o bilinçle hareket etmiştir.

Daha genç yaşlarda o hareketle tanışır ve o mevzide yer alır. Her geçen dönem kendisini daha geliştirir. Kendisini geliştirdikçe o hareketin içinde giderek daha aktif olarak yer alır. Türkiye topraklarıyla birlikte, Filistin, Karabağ, Kürdistan ve Rojava topraklarında aktif olarak yer alır.

Bu aktif mücadelesine kumanda eden bir çizgi, bir program, bir stratejik-taktik hat vardır. Nubar Yoldaş sosyal pratiğini en ileri doktrinle birleştirmiş ve devamlı o minvalde hareket etmiştir. Yoldaşın tüm mücadele tarihine diyalektik-materyalizmin bu yöntemi damgasını vurmuştur…

Yoldaş Rojava saflarında verilen mücadeleye bu perspektifle katılmıştır. Bu perspektifle, Kürt Ulusal Hareketi’nin önderliğinde verilen mücadele saflarında yer alır. Ve şehitlik mertebesine ulaşır…

Belki bedenen aramızdan ayrılır, ama, yoldaşlarının, devrimcilerin ve -başta Rojava olmak üzere- ileri halk katmanlarının dağarcığında yer edinir.

Bu vesileyle bir kez daha Nubar Ozanyan Yoldaşı selamlıyor ve mücadelesini rehber ediniyoruz!

-Yoldaş Nubar Ozanyan Ölümsüzdür! 

34014

Hasan Can

Hasan Can sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Hasan Can

Bugün Galatasaray Meydanında bariyerler bir genişledi ve arkasından geri daraldı.

Meydana gelmeden meydana açılan her yol denetim altına alınmış, polis denetiminden ve üst aramasından sonra meydana girdik... Arkasından heykelin olduğu yere geldim, orası da bariyer ile çevrilmişti, ön taraftan giriş yerine yan taraftan giriş açılmıştı, oradan da üst aramasından geçip oturma eyleminin olacağı heykel çevresine geldik. Heykel, cumhuriyetin 50. Yıl heykeli. 100. Yıl heykeli yapıldı mı bir yerlerde bilmiyorum...

Bariyer içinde bariyer ve onun içinde izin verilen sınırlar içinde acılarımızı haykırmak!

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – II

II.Bölüm:

Laz Nihat’ın başında bulunduğu ekip, öylesine şuursuzca bir gözü kapalılıkla kontraya tabi hareket etmekteydi ki düşünün, düşman operasyonlarının sürmekte olduğu bir arazide, başta ben olmak üzere, kendilerinden yana tavır almayacaklarına kanaat getirdikleri bir grup gerillayı silahsızlandırarak, öylece araziye terk etmeyi bile göze alabildiler… 

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

Sayfalar