Çarşamba Mayıs 29, 2024

Direnmek yaşamaktır

Bu gün açlık grevinin 44.günü ...

     Siriza hükümeti tarafından uluslararası hukuk çiğnenerek  başına para ödülü konulup Türkiye'de kırmızı bültenle aranan devrimci Turgut Kaya  geri verilme işkencesine karşı tutsak olarak tutulduğu Kordilos hapishanesinde bedenini açlığa yatırdığının bu gün 44. günü .

Turgut Kaya,tüm baskılara,zorbalığa,geri verilme işkencesine,ihanete karşın açlık grevi silahını namluya sürerek sürece yanıt oluyor.

O, Kaypakkaya'nın mücadelesini/direnişini örnek alan,bu doğrultuda mücadele verdiğini kanıtlayan bir devrimci.

    Turgut Kaya'nın yakalanmasının basına yansımasıyla birlikte ''bir çevrenin'' birbirileriyle (!) yarışırcasına legal yayınlarda,sosyal medyanın her alanında bir yerlerden işaret verilmişçesine bir kampanya başlatıldı.Turgut Kaya'nın kimliğine,hangi örgütle ilişkisi olduğuna,kaç kodu kullandığına dair bir yığın deşifrasyon hatta ihbarcılığa varacak açıklamalar yaptılar.

    Bir hatırlatma yaparak geçelim.

    İbrahim Kaypakkaya Amed zindanlarında işkencede direnişiyle Türkiye devrimci hareketine düşmanı ininde yenilgiye uğratan bir önder olarak tarihe geçti.Ser verip sır vermeyen bir önder olarak anılan geleneğini devamcılarına ve Türkiyeli devrimcilere miras olarak bıraktı.

    İbrahim Kaypakkaya'ya komplo kuran/öldürtmeye çalışan D.Perincek ise düşman eline geçtiğinde tüm örgütü düşmana teslim etti.

Bakınız ''İki Önder, İki Örnek'' adlı broşür )  

Devamla,D. Perincek'in de yazarı olduğu legal yayın organında 1979 yıllarında devrimciler mahalle,mahalle,sokak sokak,ev ev,adresleriyle düşmana ihbar ettiler.

    Şu unutulmamalı...

     Tarih ihbarcıları,işbirlikçileri hiç affetmedi.

    Turgut Kaya Siriza'nın adaleti tarafından rehin tutularak Türkiye'de rehin tutulan 2 askerle takas edilme istemine karşın mahkeme kararının (30 mayıs) hemen ardından (31 mayıs) Turgut Kaya'nın açlık grevine başlamasıyla Türkiyeli devrimci yapılar Turgut Kaya ile dayanışmak/sahiplenmek amacıyla Turgut Kaya'ya Özgürlük platformu oluşturdular.Aynı zamanda Yunanlı devrimciler de Turgut Kaya ile dayanışma komiteleri oluşturarak Kaya'ya sahip çıktılar. Kaya'nın özgür bırakılması için parlamentoda soru önergesi verilmesinden tutalım yürüyüşler,mitingler ,basın açıklamaları yaptılar. Kaya'nın özgür bırakılması için Siriza hükümeti üzerinde baskı yaratmaya çalışıyorlar.

     Turgut Kaya'nın dostları / yoldaşları Avrupa'nın her yanından gelerek Atina'daki ilericiler,devrimciler,yurtseverlerle birlikte basın açıklamaları,çeşitli meydanlarda stand açmalar,afişlemeler,parlamento önünde,adalet bakanlığı önünde zincirleme eylemleri,işgaller gerçekleştirdiler.

      Avrupa'da da onlarca kez Yunan konsolosluklarının önünde,havalimanlarında,Avrupa Parlamentosu önünde Kaya'nın yoldaşları ve Türkiyeli devrimciler,ilericiler,yurtseverler birlikte Turgut Kaya'yı sahiplenen Yunan Adalet Bakanlığını protesto eden eylemler gerçekleştirdiler.

     Ve devam ediyorlar...

     Turgut Kaya tüm baskılara,zorbalığa,geri verilme işkencesine karşın açlık grevinin 44. gününde direnişine devam ediyor...

     Dostları,yoldaşları Yunanlı emekçilerle,devrimci yapılarla Atina sokaklarını ısıtmaya,Turgut Kaya'nın direnişini sahiplenmeye devam ediyorlar...

     Tüm bu denli geniş sahiplenmeye karşın kendisine ilerici,sosyalist etiketi yapıştıran Siriza hükümeti suskunluğa devam ediyor...

     Turgut Kaya'nın sağlık durumu ciddiyetini koruyor.

     Sorunun bir an önce,vakit geçirilmeden çözüme kavuşması,Turgut Kaya'nın özgür bırakılması için Siriza hükümetinin duyarlı davranıp adım atması gerekiyor...

     Geç olmadan...

43520

Çetin Çetin

Çetin Çetin sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Çetin Çetin

Bugün Galatasaray Meydanında bariyerler bir genişledi ve arkasından geri daraldı.

Meydana gelmeden meydana açılan her yol denetim altına alınmış, polis denetiminden ve üst aramasından sonra meydana girdik... Arkasından heykelin olduğu yere geldim, orası da bariyer ile çevrilmişti, ön taraftan giriş yerine yan taraftan giriş açılmıştı, oradan da üst aramasından geçip oturma eyleminin olacağı heykel çevresine geldik. Heykel, cumhuriyetin 50. Yıl heykeli. 100. Yıl heykeli yapıldı mı bir yerlerde bilmiyorum...

Bariyer içinde bariyer ve onun içinde izin verilen sınırlar içinde acılarımızı haykırmak!

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – II

II.Bölüm:

Laz Nihat’ın başında bulunduğu ekip, öylesine şuursuzca bir gözü kapalılıkla kontraya tabi hareket etmekteydi ki düşünün, düşman operasyonlarının sürmekte olduğu bir arazide, başta ben olmak üzere, kendilerinden yana tavır almayacaklarına kanaat getirdikleri bir grup gerillayı silahsızlandırarak, öylece araziye terk etmeyi bile göze alabildiler… 

Disiplin anlayışımıza eleştirel bir bakış – I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

Sayfalar