Cuma Mayıs 17, 2024

Nisan’da yürümek! (Nubar OZANYAN )

Özgür ve onurlu yaşamı yaratma ve yaşatma mücadelesini güçlü benimseyen, bunu yüreğinde hisseden hakikat devrimcileri, nefsine ve kibrine yenilmiş sultanları ve paşaları altedebilirler/altedeceklerdir.

Zorbalıktan başka yasa bilmeyen AKP-MHP iktidarı; son bir yılda bekçi yasası, sosyal medya yasası, barolar yasası vb. el uzatmadığı; denetimine ve tehdit altına almadığı hiçbir alan bırakmadı. Son süreçte de HDP’yi kapatmak için her türlü yol ve yönteme başvurması, Gergerlioğlu’na karşı uyguladığı zulüm, bu ırkçı-şoven zihniyetin ömrünü uzatma amaçlı pratiklerdendir. Bu yol, kirli ve paslıdır.

Hemen her dönem, attığı her adımla doğrudan kendi kitlesini konsolide etmeye çalışan diğer yandan dipten gelecek dalganın önünü önceden kesmek için asker-polis örgütlenmesine ek olarak cihatçı-çeteleri örgütlemeye giden Saray sultanının halk düşmanı yüzü daha iyi açığa çıkmaktadır. Soykırım, katliam, işkence ve baskıdan başka bir şey bilmeyen İslamcı maskeli İttihatçı-Kemalist zorbalara karşı verilecek mücadelenin yegane yolu bellidir.

“İlk seçimde gidecekler”, “kan kaybediyorlar” söylemlerine pirim vermeden kitlelerin sisteme karşı öfkesini büyütmek ve bu öfkeyi sistemin nefes borusunu tıkamaya yöneltmek önemlidir. Bunun için de birleşik mücadeleyi daha iyi örgütlemek gerekmektedir. Faşizmin korkusu ancak bu mücadeleye ağırlık verilerek büyütülebilir. Bu adımlar güçlü atılırsa, gelişecek kitle hareketleri karşısında geride kalınmaz. Bu gerçeklik öngörülerek hazırlık yapılmalı, konumlanma ve mevzilenme güçlendirilmelidir.

AKP-MHP faşist kliği ile CHP-İYİ Parti kliği arasında söylem dışında özde bir fark olmadığı gibi ikisinden birinin arkasına yedeklenme siyaseti de izlenmemelidir. Alternatif siyaset ve örgütlenme mevzisi, birleşik devrimci güç safları ve mücadelesi olmalıdır. Kabul etmek gerekir ki; daha önce ayrı ve parçalı duran ve hareket eden devrimci güçler, şimdi bir yandan kendi öz-bağımsız siyasetini yaratmaya çalışırken diğer yandan da ortak faaliyetler ile toplumda belli bir karşılık bulmaktadırlar.

Gerçekliğin yasalarını ve gelişim yönünü keşfeden her siyaset, doğru uygulandığında sonuç alacak etkili bir doğrultuda ilerleyebilir. Yeter ki, bu doğrultuda ilerleme iradesinde ortaya çıkacak zorluk ve sorunları çözmeye odaklanmaktan vazgeçmeyelim.

Garê Direnişi’nin irade ve kararlılığı, 8 Mart’ın öfkesi, İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme açıklamasının ardından sokakları dolduran öfke, Newroz’un kitleselliği ve renkliliği 1 Mayıs alanlarına mutlaka yansıyacaktır. Şimdiden Nisan’da adımları sağlamlaştırıp büyüterek 1 Mayıs çalışmalarına hazırlanılmalıdır. Genç yürümenin gücü her tarafa yayılmalı etkisi artırılmalıdır. Devrimci kararlılık ve cesaret kuşanıldığında alt edilmeyecek zorluk, aşılmayacak engel yoktur. Özgür ve onurlu yaşamı yaratma ve yaşatma mücadelesini güçlü benimseyen, bunu yüreğinde hisseden hakikat devrimcileri, nefsine ve kibrine yenilmiş sultanları ve paşaları altedebilirler/altedeceklerdir.

Soykırım ve katliam yaşamış halklar sadece kendi acılarına ağladıkları, sadece kendi yaşadıklarını anlattıkları, herkesten kendilerini anlamasını bekledikleri için zulüm devam etti. Bugün işçiler, köylüler, kadınlar, Aleviler, aydınlar, öğrenciler sadece kendi sorun ve talepleri için mücadele edip dururlarsa mücadelenin muzaffer başarısına ulaşamayacaklar. En güçlü etkili ve sonuç alıcı yol, birleşik-ortak mücadele yoludur. İnce derelerin nehir olmasına, nehirlerin denizlere ulaşmasına ancak bu yol izlenerek varılır. Bugün işçilerin, köylülerin, kadın ve gençlerin, Kürt ve Alevilerin, farklı inanç ve dillerin yanyana, omuz omuza birlikte ortak yürümesine ihtiyaç vardır. Farklı anlayış ve fikirlere sahip devrimciler hiçbir grupsal hesaba düşmeden, hiçbir kaygı gütmeden sadece dünyayı değiştirmeyi hayal edecek bilinçle hareket ettiklerinde özgürlük hayali gerçek olur. Biliyoruz; bu manifestoyu anlamak, anlamlandırmak, bunun gerekliliğini ve zorunluluğunu kavramak, bu kavrayışa uygun ortak yürümek zor olsa da imkansız değildir. Zorluklar ve engeller ancak büyük bir amaca sahip olunarak çözüme kavuşturulur.

2016 yılında fikir olarak olgunlaşarak örgütlenen birleşik devrimci mücadele programı, yeni yeni anlamlandırılmaya ve bu yönde güçlü adımlarla yürümeye başladı. Daha yürünecek çok yol vardır. Dağlara uzanan patikalar, şehirlerin meydanlarına çıkan sokaklar adımlanmaya devam edilecektir. Zamanın ve pratiğin öğreticiliğinin, büyük bir öğretmen ve etkili bir çözüm olduğu bir gerçektir.

Ortak yürüyüş ve mücadele adım adım anlamlanıyor ve büyüyor. Çünkü gerçeği en ileri derecede, ona en yakın şekilde doğru okumaya çalışan fikir etkili olma potansiyeline ve değiştirme gücüne sahiptir.

Aynı devrimci aklı, aynı ortak devrimci irade ve kararlılığı biraraya getirenler sultanların ve paşaların korkulu rüyası haline gelecektir. Sadece özgürlüğü düşleyen ve zaferi kazanmayı hesaplayanlar büyük kazanabilir. Çünkü bu topraklarda farklı ve direngen aykırı sesin, yıkıcı sözün, ağıtların, acıların, türkülerin zalimlerde büyük korku yarattığı bir gerçektir. Bu ülkede Kürt ıslığı bile düşmanda ürküntü yaratıyorsa devrimci öfkenin yıkıcılığını tahmin etmek zor olmasa gerek. Yaratılması ve başarılması gereken yegane görev, birlikte-ortak mücadele fikrini ve iradesini korkusuzca, yüksek inançla örgütlemektir. Paranın efendisi sultanların ve zulmün paşalarının en büyük korkusu burada gizlidir. Korku neredeyse cesaret tam da orada yatmaktadır. Cesareti açığa çıkarıp özgürlüğü büyütmek, birleşik mücadele güçlerin ellerindedir.

Ancak o eller, o büyük muzaffer günün yaratıcıları olabilir.

2456

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Sayfalar