Pazartesi Mayıs 20, 2024

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi;Ölümsüzlüğünün 2. yılında daha fazla savaş, daha fazla “Ozanyanlaş”

Partimiz TKP-ML’nin üyesi, ordumuz TİKKO’nun Rojava Komutanı Nubar Ozanyan yoldaşı ölümsüzlüğünün ikinci yılında ideallerine ve savaş kararlılığına bağlı kalacağımız sözümüzü yineleyerek anıyoruz.

Nubar yoldaş yaklaşık yarım asrını Partiye ve devrime adamış bir komünist olarak nerede zulüm varsa orada konumlanmış, Partimiz nerede ihtiyaç duyduysa hiç tereddütsüz en önde orada yer almıştır. Partinin ve devrimin ihtiyaçlarını çok iyi kavramış bir yoldaş olarak Filistin kamplarından Ermenistan’a, Avrupa’ya, Dersim’e oradan Irak Kürdistanı’na Rojava’ya uzanan bir devrim köprüsü olmuştur. Ait olduğu Ermeni milliyetinin fedai geleneğinin çağdaş devamcısı olmuş, komünizmin örnek kişiliğini kendisinde yaşatmıştır.

Onda bahane ve gerekçe yoktur, “yapamam” sözcüğü yoktur. Her zaman önünde duran tüm engelleri aşarak, “nasıl yapabilirim”in arayış ve çabası içerisinde olmuştur. İleri yaşına rağmen hiçbir dışsal nedeni kendisine engel yapmadan dağın zorlu yaşamını en iyi yaşayan ve dokunduğu herkeste derin izler bırakan bir devrimci olmuştur.

Yine Kürt, Arap, Türkmen ve Hristiyan halkların eşit ve özgürce yaşayabilecekleri, bu olanakların yaratıldığı devrimin topraklarına Rojava’ya giderek, DAİŞ çeteleriyle girilen çatışmalarda kahramanca savaşmış, gösterdiği direnişle onlarca genç yoldaşın yüreğinde büyük bir yer açmıştır.

Partimiz TKP-ML, gerçekleştirdiği 1. Kongresini Nubar Ozanyan yoldaşa atfederek, “Ozanyanlaşmak” şiarını öne çıkarmış, tüm militan ve kadrolarımıza komünist bir kişiliğin nasıl olması gerektiğini ve yaşadığımızın zorlu süreçleri nasıl aşacağımızı göstermiştir.

Nubar Ozanyan yoldaş, Partimizin içerisinden çıkan darbeci tasfiyeciliğe karşı en başından itibaren en kararlı tavrı almıştır. Özellikle Rojava Devrimi’ne yönelik her türden sosyal şoven anlayışlara karşı devrimciliğe sınır konulamayacağı anlayışıyla Rojava halkının yanında yer almış ve savaşmıştır.

Faşist AKP iktidarı başta işçiler, emekçiler, kadınlar, LBGTİ+’lar, Kürtler ve her kesimden ezilenlere yönelik terörünü sürdürmekte, yaşadığı ekonomik ve siyasi krizi aşmanın bir yolu olarak “terörle mücadele” yalanı üzerinden kendisini yaşatmaya çalışmaktadır. Irak Kürdistanı’na yönelik işgal operasyonları sürerken, Rojava’ya yönelik işgal tehditleri de devam etmektedir. Bugün her zamankinden daha fazla savaşmaya, daha fazla “Ozanyanlaşma”ya ihtiyacımız vardır. Bugün yapamamanın gerekçelerinden, bahanelerimizden kurtulup, yapmaya çabalamaya ihtiyacımız vardır.

Türkiye Devrimci Hareketi’nden sayısız öncü önder komutanları şehit verdiğimiz, on binlerce şehidin kanıyla harç yapılmış, halkların büyük emek ve fedakarlığıyla yoğrulan Rojava Devrimi’ni her türlü saldırıya karşı korumak Nubar Ozanyan, Ulaş Bayraktaroğlu, Bayram Namaz gibi on binlerce özgürlük sevdalısı siperdaşımızın ve komutanımızın ideallerine sahip çıkmaktır. Faşist TC devletinin Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’nda emekçi halkımıza yönelik saldırılarına cevap olmalı, HBDH’yi büyüterek birleşik mücadeleyi ilerletmeli ve şehit yoldaşlarımızın ideallerini gerçekleştirmeliyiz.

Şan Olsun Ölümsüzlerimize, Şan Olsun Komutan Nubar Yoldaşa!

Partimizle Birlikte Daha Fazla Savaş, Daha Fazla “Ozanyanlaş”!

Şan Olsun Partimiz TKP-ML’ye, Önderimiz Kaypakkaya Yoldaşa!

Yaşasın Partimiz TKP-ML, TİKKO, KKB, TMLGB!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi                                                        

14 Ağustos 2019

3256

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

Sayfalar