Cuma Mayıs 31, 2024

Proletaryanın Halini Yok Sayarak Siyaset Oluşturamazsınız

Yine dergilerin kimlere ulaştırılacağına dahil sözler.

Yine faaliyetçilerin nasıl olacağına dahil ahkam kesenler.

Sınıf başkanlarının akıllı, çalışkan, tuttuğunu koparan olması gerektiği düşüncesinin paylaşıldığı bir sınıfta kaç proletarya da bu kriterlere uyduğunu söyleyebilir bilmem.  

Zaten bir türlü de anlamamışımdır bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar olan bu insanlarda çoğunluğun ne aradığını ne beklediğini.

Sonuçta seçtikleri ne kendilerinin hissettiklerini hissedebilecek ne de kendilerini anlayabilecek biri olacak.

Hepsi başarısızlıkları dersi iyi çalışmamakta görecek.

Adları da kara tahtaya yazılmaya başladı mı başlarlar hayıflanmaya.

Hadi bundan da vaz geçtim.

Farzı misal diyelim ki seçtikleri kazaran iyi biri çıktı.

Atılgan, çevik, kurşun geçirmez, gözleriyle de ışın saçan biri.

Thorun çekicine de sahip

Bir kaç ineğinde, neden bunların isimlerini idareye vermiyorsunuz, gürültüleri ders motivasyonumuzu bozuyor demelerine de göğüs gerek adınızı idareye vermedi.

Ne değişecek ki?

Sınıf başkanının hali, hallerini mi değiştirecek?

Mücadeleye maruz kalmayan kapitalizmin sadece emeklerine değil ruhlarına da sahip olduğu gerçekliğini.

İşte proletaryanın handikaba sürüklendiği anda burada başlıyor.

Seçtikleriyle her şeyi değiştirdiklerini düşünmekle.

Bolşevik parti ve çalışma anlayışının sokaklarda her gün, ama her gün yükselen kitle hareketlerine cevap verebilmek kaygısıyla ortaya çıktığını da anlamamakla.

Halbuki .....

İlkel toplumlarda insanları güçlü kılan komünal önderin sahip olduğu fiziksel yapısı, savaşçı oluşu falanı filanı değildi ki. 

Tam tersine şimdiki doğrular o zamanlar baş aşağıydı.

Ne kadar da şimdiki kadın, bir zamanlar erkeklerin ayaklarının önünde diz çöktüğüne, şimdiki insanlar da dinsel, tinsel gücün bir zora maruz kalmanın /boyun eğişin/ sonucu ortaya çıktığına ikna olmasa da.

O zamanlar zayıfı güçlü /çok/ kılan mamutun karşısında herkesin zayıf /aç/ kalmasıydı.

Çokluğun yarattığı güçle de avda pay vermek istemeyenlere saldırılabilinmekteydi.

Çokluk toplumsal yapıdaki gücünü ispatlamışları /hiyerarşiyi/ parçalamaya yetiyor artıyordu.

Evet hayvancaydı.

Lakin güçlünün yüzerin dinsel, tinsel gücün bir zora maruz kalmanın /boyun eğişin/ sonucu ortaya çıktığını hatırlarsak:

Güçlü yüzerinde zayıfın dinsel, tinsel bir güç kazanmasının söylendiği gibi kadının mücizevi bir şekilde çocuk doğurması veyahutta zayıflar, güçlülerin kendilerini görmesi için yalvarmalarının sonucu olmadığını daha iyi anlarız.

B.travende, akgün çiftliğinde ihtiyar bir adamın çevresinde oluşan komünal yaşantıyı böyle çizmez mi?

Nikolay çerneveskide nasıl yapmalıda çağımızda kapitalist bir toplumda soyutlanmış bir üretim ilişkisi çerçevesinde kurulan komünal yaşamı da böyle tarif etmez mi?

Hangi birininde kahramanları güçlü, kuvvetli.

Hangi birimizde zayıf, sıska, çelimsiz kahramanlarının böyle dinsel, tinsel bir güçle kuşanmış olmadığını söyleyebilir?

Hiç birimiz.

Tek söyleyebileceğimiz ....

Proletaryanın halini yok sayarak siyaset oluşturamazsınız.

47270

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Ergün Aslan

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

Sayfalar