Perşembe Mayıs 16, 2024

'' Patron benim ''

''Ülke küçük ama pasta büyük''

    Orta doğuda küçük bir ülke olmasına rağmen S.Arabistan'ın ,İran'ın,Katar'ın doğal gaz ve petrolünün borularla Akdeniz'e buradan da Avrupa ya ve dünyanın  öteki ülkelerine taşınması için Suriye'den geçmesi gerekiyor. Ayrıca Suriye'deki petrol yatakları da işin cabası. İşte Suriye'yi bu denli emperyalistler ve yerel gerici-faşist yönetimler tarafından kıymetli yapan da bu.Yani açıkçası Suriye'ye hakim olan emperyalist güç/devlet orta doğunun sahibidir.Bundan dolayıdır emperyalistlerin Suriye üzerinde bu denli oyunlar oynamaları.Tüm emperyalist devletler/bloklar pastanın tümünü olmuyorsa da en büyük dilimi kapmak için çabalıyorlar/çatışıyorlar.

    2011 yılından bu yana Suriye'de B. Esad'ı devirerek kendilerine daha sadık bir kukla yönetim oluşturmak için başta ABD ve AB emperyalistleri islami cihatçı çeteleri örgütleyerek bir vekalet savaşı yürüttüklerine tanık olduk.Diğer yandan da Rusya ve İran var olan yönetime sahip çıkarak, pastayı sahiplenme adına B.Esad'ın yanında yer aldılar.

    Önceleri ABD'nin yanı nda saf tutan islamcı faşist AKP yönetimi ve başı RTE  sonraları Kürt kartında ABD'den istediklerini koparamadığından dolayı dümeni Rus emperyalistlerinden yana çevirdiler.Putin'in de komşusunu ABD'den ve NATO'dan koparmak için yıllardır aradığı fırsat ayağına gelmiş oldu.Hani gökte ararken yerde buldum derler ya işte o cinsten ! 

    S-400 alımları, termik santral yapım anlaşmalarıyla Putin'le kurulan dostluklar Suriye'de Kürtlere yönelik saldırılar ve işgallerle birlikte Suriye'deki pastadan pay kapma iştahını kabarttı RTE'nin. İslamcı faşist AKP yönetiminin eğitip silahlandırdığı cihatçıların Halep ve Doğu Guta'dan  Rusya ve Suriye rejiminin istekleri doğrultusunda silahlarını teslim ederek çekilmeleri için gösterdiği uğraşlar karşılığında TC'nin  Cerablus, El Bab ve Afrin'e girmesine, işgaline izin verdiler.Böylece Kürtlere de bir mesaj verilmiş oluyordu.

    İşte tam da Şam'ın etrafındaki cihatçıların Rusya'nın da yardımıyla temizlendiği, Doğu Guta'nı silahsızlandırıldığı ,cıhatçıların silahlarını teslim ederek aileleriyle bölgeyi terk ettikleri  yani denilebilir ki Suriye rejiminin, B .Esad'ın zaferini ilan etmesinin hemen arifesinde Duma'da Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığı haberi yayıldı.Cihatçıların sicili bozuk yetmez berbat ''Beyaz Baretliler''tarafından belirli tv kanallarına görüntüler gönderilmeye başlandı. Çok sayıda ölü ve yaralı haberleri tv 'lerde gösterilmeye başlandı. Rusya, özellikle de Suriye rejimi haberin doğru olmadığını, kimyasal silahlrla ilgili bağımsız kurumların araştırma yapmasını ve gerçeği ortaya çıkarması için ''Kimyasl Silahların Yasaklanması Örgütü ( OPCW)''nü ülkeye davet etti.ABD emperyalistleri Fransa ve İngiltere'yi de yanına alarak Suriye'yi vurmakla tehdit etti. Kimyasalı bahane ederek Suriye'yi savaşla tehdit eden ABD ve İngiltere 2003 te Kimyasal silah kullandığını bahane ederek Irak'ı işgal edip BİR MİLYON İNSANın ölümüne neden oldular. Sonra da...''

Kimyasal konusu bir yalandı'' itirafında bulundular.

    Bu tehdit açıklaması gündemde yankılanırken ,ABD, Fransa ve İngiltere'nin 14 nisanda Suriye'ye hava saldırısı başlattığı tüm tv kanallarından canlı yayınlanmaya başladı.Yüzyıllardır orta doğu halklarının kanına doymayan emperyalist-kapitalist sistem kendi aralarındaki paylaşım için kendi koydukları kanunlara/kurallara bile uymuyorlar.Barışçı bir yolla çözebilecekleri bir sorunu  birbirilerine gözdağı vermek için kullanıyorlar.Daha Irak'ta iflas eden, bulunamayan kimyasal gazlar, silahlar bu kez de Suriye için bahane yapıldı.

    ABD,Fransa ve İngiltere'nin Duma'da kimyasal saldırı iddialarını gerekçe göstererek başlattığı operasyona tepki gösteren Putin ''Suriye'deki saldırıyı en sert biçimde kınıyoruz''dedi.Suriye'nin yanında cihatçılara karşı mücadele yürüten İran''ABD liler gerçekleştirdikleri saldırının doğurduğu sonuçlara katlanacak''açıklamasını yaptı.

    Suriye ve Rojava konusunda ABD ile ters düşen bundan dolayı da Rusya ve İran la birlikte Suriye konusunda çözümü bu üçlüyle Astana görüşmelerinde arayan RTE bu kez de dümeni ABD'ye kırarak ABD, Fransa ve İngiltere'nin Suriye'ye yaptığı operasyon için ''Yapılan operasyonu doğru buluyoruz.Böylece rejim saldırısının cevapsız kalmayacağını gördü'' diyerek olumladığını ifade etti.Gerçi S. Arabistan,Katar ve Türkiye'nin memnun kalmasına karşın Arap dünyasından çok sayıda örgüt saldırıyı kınadı.

    İslamcı-faşist AKP ve başı RTE 'nin ABD,Fransa ve İngiltere'nin yanında yer alması/bu saldırıyı olumlaması Rusya ve İran tarafından kabul edilebilir bir durum değildir. ABD'den ve NATO'dan uzaklaştırılmaya çalışılan RTE'nin böylesi bir saldırının  hemen ardından ABD'ye alkış tutması, saldırıyı olumlaması Putin tarafından hoşgörüyle karşılanacak bir durum olmasa gerek. RTE'ye nasıl bir hesap çıkar (!) Bekleyip göreceğiz.

    ABD emperyalizminin başı Ronald Trump  Fransa ve İngiltere'yle birlikte Suriye'ye gerçekleştirdiği operasyonla Rusya ve İran artı TC'ye patron benim diyor. Yanına aldığı emperyalistlerle dünyaya meydan okuyor.

    Ama...

   Trump'un unuttuğu birşey var...

    Dünyanın tüm üretimini gerçekleştiren sınıf proletaryadır...

    Ayağa kalktığında kimin patron olduğunu 1917'de ,1949'da olduğu gibi tüm emperyalist güçlere , onların ağababalarına gösterecektir....

    Yeter ki bir ayağa doğrulsun... 

48132

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Sayfalar