Çarşamba Mayıs 15, 2024

ՊԱՏՄԱԿԱՆ ԿԱՐԻՆ ԳՈՐԾՈՂՈՒԹԵԱՆ ՂԵԿԱՎԱՐ ԶՕՀՐԱՊ ՍԱՐԳԻՍԵԱՆ՛Ի ԽՕՍՔԸ ՈԻՂՂՈԻԱԾ ՀԱՅ ԺՈՂՈՎՈՒՐԴԻՆ:

Սոյն նամակս կ՛ուղղեմ Հայաստանի Ազատագրութեան Հայ գաղտնի Բանակի ղեկավարռւթեան,քատրերռւն,պայքարող ընկերներուս,համակիրներուն,ինչպէս նաեւ կազմակերպռւթեանս աշխարհասփիւռ բոլոր համակիր շարժռւմներուն:

Իմ այս տողերս կը գրեմ սրտիս խորքեն:Կ՛ուզեմ արտայայտել այն ոգին զորս կը նուիրեմ աշխարհասփիւր հայ ժողովուրդի զաւակնեուն եւ յատկապէս Սովետական Հայաստանի Հայութեան,որ իր զոհողութեամբ կերտեց մեր պատուաւոր պատմռւթիւնը եւ կրցաւ փոքր հայրենիքին վրայ կերտել ու

պահպանել մեր ազգային ոգին ռւ ժառանգը:Եւ այսօր,Սովետական Հայաստանը հիմնական ոգին է աշխարհասփիւռ հայութեան:

Հաւատացէք պիտի գայ օրը եւ յաղթանակներ պիտի արձանագրենք ճզմելով կայսերապաշտական վարչակարգերն ու անոնց դաշնակիցները եւ պիտի ազատագրենք Հայաստանը:

Գուցէ ես չկարենամ տեսնել հայրենիքս:Սակայն պիտի տեսնեմ զայն Հայ Ժողովուրդի յեղափոխական զաւակներու աչքով:Վստահաբար պիտի վերադառնանք մեր հայրենիքը:

Ողջոյններս ձեզի բոլորիդ:

Հայաստանի Ազատագրութեան Հայ Գաղտնի Բանակի ընկերներուս կը ձգեմ իմ միակ կտակս:Շարունակել պայքարը մինչեւ Հայաստանի ազատագրութիւնը,թրքական ֆաշիզմի եւ կայսերապաշտութեան լուծէն:

Աշխարհասփիւռ Հայ Ժողովուրդ.

Երբ մենք կը պայքարինք ի խնդիր մեր կեդրոնկան դատին,ձեր կեդրոնկան շահերու համար է այդ:Ցեր շահերը կը պահանչեն ազատագրել ձեր հողերը թրքական Ֆաշիզմէն որ կոտորեց աւելի քան 1,5 միլիոն Հայ:

Հայ ազգի զաւակներ,

Չեմ գիտեր թէ ողջ պիտի գտնուիմ երբ կարդամ այս տողերս:Խօսքս կ՛ուղղեմ,ինծի վստահուած յեղափոխական առաքելութեանս ուղղուելէ առաջ:

Համոզուած եմ առաքելութեանս,որովհետեւ անոր մէջ կը տեսնեմ ձեր բոլորին շահերը անխտիր:Այո,յեղափոխական այս առաքելութեանս մէջ կը տեսնեմ Հայրենիքս,ժողովուրդս եւ անոր զաւակներու ապագան:

Սիրելինր,

Պէտք չէ շարունակուի Թրքական Ֆաշիզմի եւ կայսերապաշտութեան պարտադրած կատարուած իրողութիւնը:Պէտք չէ որ շարունակուի մեր տարասփիւռ վիճակը:

Ժամակը եկած է որ իւրաքանչիւրս կատարէ իր

պարտականոթիւնը:Ժամանակը եկած է որ մեր արիւնը նուիրենք ի խնդիր մեր սիրելի հայրենիքին,ի խնդիր Հայաստան վերադարձի...:

Պայքարինք ի խնդիր Հայաստանի վերատիրացման:

Կը բաժնուիմ ձեզմէ եւ մեծ վստահութիւն ունիմ Հայ Ժողովուրդին վրայ:

‘’ ՍՓՒՒՌՔԱՀԱՅՈՒԹԵԱՆ ՁԱՅՆ ‘’ Օգոստոս 1982

* * *

TARİHİ GARİN ( ERZURUM ) EYLEMİNİN SORUMLULARINDAN ZOHRAB SARKİSYAN'IN ERMENİ HALKINA SESLENİŞİ ;

Bu mektubumu Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu yönetimine, kadrolarına, savaşçı yoldaşlarıma, sempatizanlara ve örgütümüze sempati duyan dünyadaki bütün hareketlere gönderiyorum.

Bu satırlarımı yüreğimin derinliklerinden yazıyorum. Şunu ifade etmek isterim. Canımı dünyanın her tarafına dağılmış Ermeni halkının çocuklarına ve özellikle Sovyet Ermenistanı Ermeniliğine armağan ediyorum. O ki kendini feda ederek tarihimizin onurlu bir sayfasını yazmış ve vatanımızın küçük bir bölümü üzerinde ulusal ruhumuzu ve mirasımızı koruyup yaşatabilmiştir. Ve bugün artık Sovyet Ermenistan’ı dünyaya dağılan Ermeniliğin temel ruhudur.

İnanın ki, gün gelecek zaferler kaydedeceğiz; emperyalist rejimleri ve müttefiklerini ezip Ermenistan’ı özgürleştireceğiz.

Belki ben vatanımı göremeyebilirim. Ama onu Ermeni halkının devrimci çocuklarının gözüyle göreceğim. Kesinlikle bir gün vatanımıza döneceğiz.

Hepinize selamlar;

Biricik vasiyetimi Ermenistan’ın Kurtuluşu İçin Ermeni Gizli Ordusu’na bırakıyorum: Ermenistan Türk faşizminin ve emperyalizmin boyunduruğundan kurtulup özgürleşinceye kadar mücadeleye devam!..

Dünya Ermeni Diasporası ;

Bizim uğruna savaştığımız bu dava sizin çıkarlarınız içindir. 1,5 milyondan fazla Ermeniyi katleden Türk faşizminden topraklarımızı kurtarma davasıdır bu.

Ermeni halkının evlatları ;

Bilemiyorum, acaba bu satırları okuduğunuz zaman sağ olacak mıyım? Bana güvenilerek emanet edilen devrimci misyonu gerçekleştirmeden önce şunu söylemek istiyorum.

Misyonumu oynamaya ikna oldum. Çünkü içinde ayrımsız hepinizin çıkarlarını görüyorum. Evet bu devrimci görevde vatanımı, halkımı ve onun çocuklarının geleceğini görüyorum.

Değerli arkadaşlar ;

Türk Faşizminin ve emperyalizmin dayattığı oldu-bitti gerçeklik devam etmemeli. Bizim yaban ellere dağılmış halimiz bir son bulmalı.

Her birimizin kendi görevini yerine getirme zamanı gelmiştir. Vatanımız uğruna ve Ermenistan'a dönüş için kanımızı armağan etmenin zamanı gelmiştir.

Ermenistan’ın geri alınması için savaşalım.

Sizden ayrılıyorum ve Ermeni halkına büyük güven duyuyorum.

Zohrab Sarkisyan

‘’ DİASPORA ERMENİLERİNİN SESİ ‘’ , Ağustos 1982

Ermeni Devrimciler 

4066

Agop Ekmekciyan

Özellikle azınlıklar üzerine yazdığı yazılarıyla tanıdığımız yazarımız,diğer birçok konuda da makaleleriyle tanınmaktadır.

agop@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Agop Ekmekciyan

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

“Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya savaşı yaklaşıyor.” Mu gerçekten de?

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna’ya yapıla gelen silah yardımlarının daha da arttırılması kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulunmuş:

“Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya Savaşı yaklaşıyor.” (1)

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Halkın günlüğü gazetesinde yayımlanan bu makaleyi yerinde ve doğru tespitlerinden ayrıca Kaypakkaya'yı anlama ve algılama yönünden değerli bir yazı olması sebebiyle okumanızı tavsiye ederiz.

“Kim Daha Kötü Kaypakkaya’cı?”

Kaypakkaya’yı sevmek (Deniz Faruk Zeren)

Kim, ne zaman onun ismini ansa devletin en katı, en soğuk, en acımasız yüzüyle karşı karşıya kalıyor!

Kim ne zaman onun fotoğrafını assa, taşısa, devletin sorgularıyla, kelepçesiyle, zındanlarıyla tanışıyor!

Kim, ne zaman onu sevdiğini, izinde yürüdüğünü söylese vay haline!

Bu dünyada, bu ülkede sevilmesi suç olan kaç insan var?

On yıllar önce katledilmiş, katilleri açığa çıkarılmak bir yana korunup gizlenmiş, mezarına giden yollara bile karakollar kurulmuş, adına yazılan şarkılar yasaklanmış bu insan güzeli, İbrahim Kaypakkaya’yı sevmek neden suç?

“Özgür yaşa ya da öl” (Nubar Ozanyan)

Sömürgecilik pratiği ve politikası hemen her yerde ve anda benzerlikler taşımaktadır. Amerika’dan Fransa’ya, Hollanda’dan Portekiz-İspanya’ya uzanan sömürgeci tarihin işgal ve yıkıma dayalı ayak izleri hep aynıdır. Sözde yoksul ve geri kalmış ülkelere medeniyet götüren uygar ülkeler(!) sömürgeci tarihlerini kolonyal çıkarlarına göre yazarlarken yerli halklar ise tarihi direniş ve isyanla yazmaktadır. Bu hikaye, yeni biçim ve kodlarda sürdürülse de özü ve gerçekliği hep aynı kalmaktadır.

Kaypakkaya ardılı hareketin bölünme ve ‘birlik” sorunu üzerine

  1. Çok parçalılık, bölünme/kopuşma ve ayrışma sorunu.

‘Yakın tarih’ olarak, 1968 süreci ve 1970 başlarında ortaya çıkışı itibariyle ele alındığında görülecektir ki Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi (TKKDH), sınıflı toplum gerçekliğinin doğal bir gereği olarak da zaten parçalı/çok bölüklü olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Bu, elbette anlaşılır ve kabul edilebilir bir durumdur.

Sınıf Savaşımı Uzun Bir Yürüyüştür

Bugün karşı karşıya olduğumuz yoksulluk tablosu, kapitalist gelişmenin ve sermaye birikiminin kaçınılmaz sonucudur. Yaratılan zenginlikler bir tarafta birikirken diğer tarafta ise yoksullaşma ve yıkım büyümektedir. Bu, kapitalizmin genel yasasıdır. Proletaryanın yoksullaşması, bir avuç egemen sınıfın ise zenginliğine zenginlik katmasıdır.

KATLİAMININ 30. YILINDA MADIMAK VE ES GEÇİLEN BAŞBAĞLAR.

Sözüm öncelikle komünist ve sol- sosyalist kesime: Ne zaman gerçek anlamıyla adil olmayı ve çifte sıtandartçı yaklaşımları terk etmeyi başaracağız acaba? Ne zaman 'bizim cenah' dediğimiz kesimlerce de  halka karşı işlenmiş ağır  suçları tereddütsüzce kınayacağız acaba?

Çok genelleme yaparak, üzerinde durmak istediğim esas konuyu bunun gölgesinde silikleştirmek  istemiyorum.

Her 2 Temmuz'da Madımak katliamı kınanırken; Başbağlar katliamı neden sessizce es geçiliyor acaba?

Komünistlerin Birliği Çağrılarına Dair

MKP’li arkadaşlar, arada kısa molalar vermekle birlikte, uzunca bir süreden beridir ki komünistlerin birleşmesi gerektiğine dair çağrılar yapmaktalar. Ve mütemadiyen yakınıp durmaktalar: "Muhataplarımızdan yanıt alamıyoruz" diye. 

Evet, görüldüğü kadarıyla muhatapları bu çağrılara ilgisiz olmalılar ki, yanıt vermiyorlar. MKP’li arkadaşlar da kendilerince bir basınç oluşturma adına; adeta Temcit pilavı misali, her fırsatta bu çağrılarını yinelemekte ve muhataplarını kamuoyuna şikâyet edip durmaktalar.

Aşka ve Hayata Dair Tutkulu Dizeler

“Şiirsiz toplum eksiktir.

Şiirsiz insan yalnızdır.”[1]

 

İzmir’in Şakran 2. Nolu T-Tipi Zindanı’nda yatan Hasan Şeker’in, ‘İki Acı Esinti’[2] başlıklı şiir kitabı; aşka ve hayata dair tutkulu dizeleriyle çıkageldi postadan…

Avrupa da İbrahim olmak!

18 Mayıs 1973‘den bugüne Kaypakkaya yoldaşın işkencede katledilişinin ellinci yılı.

50 yıldır söndürülemeyen meşaledir İbrahim Kaypakkaya!! Bu yazının amacı İbrahim Kaypakkaya‘yı anlatmak değil, Onu anlatan onlarca yazı yayınlandı bu yazı da başlıktan da anlaşılacağı üzere İbrahim Kaypakkaya‘yı Avrupa‘da anan ardıllarının pratik, teorik düzlemde, Kaypakkaya‘yı nasıl andıkları? Neyi, nasıl, ne kadar anladıklarını  irdelemek  bu yazının amacı.

Sayfalar