Perşembe Mayıs 9, 2024

MÜSLÜM ELMA | “Afrin işgalini kınıyor, kahraman Kürt halkının direnişini selamlıyoruz!”

Beş ATİK’linin tahliye olduğu, ancak aralarında uzun yıllar Türkiye’de devrimci mücadele içerisinde hapishanelerde işkencelere karşı direnen Müslüm Elma’nın da olduğu beş ATİK üye ve yöneticilerinin hala tutsaklığının sürdüğü Münih duruşmaları devam ediyor. 21 Şubat günü görülen duruşmada konuşan Müslüm Elma, “Bugün Afrin Kantonu’na TC’nin bombaları yağıyor. Buna karşı çıkmak, buna karşı mücadele etmek yalnız insani bir görev değildir. Aynı zamanda bu kahraman halka karşı olan vicdanı bir sorumluluktur. Herkesi bu sorumluluğu gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz” dedi. Elma’nın konuşmasının tam metni:

 

Afrin işgalini kınıyor, kahraman Kürt halkının direnişini selamlıyoruz!

Faşist Türk devleti Kürt halkına karşı inkar ve imha politikasında ısrarını sürdürüyor. Hedef tüm Kürdistan coğrafyası. Bunun için bölgedeki gerici devletlerle ve emperyalist güçlerle her türden kirli ilişkiler içine giriyor. Deyim yerindeyse Kürtler her gün her saat Ankara’nın gündemindedir. Yeri gelince masa başında Kandil yerle bir ediliyor. Musul-Kerkük işgal ediliyor. Iran ve Irak’taki egemen sınıf sözcüleriyle Kürt coğrafyasına fetihler düzenleniyor.

Ama tüm bunlar da yetmiyor. Kobani örneğinde görüldüğü gibi DAİŞ denilen çetenin saldırılarına ev sahipliği yapılıyor. Türkiye Kürdistanı’nda katil Erdoğan’ın icraatlarını anlatmaya gerek yok. “Kadın da, çocuk da olsa ölecektir” diyen bir zihniyetin hiçbir ahlaki ölçüsü olmayacağı açıktır.

Faşist Türk devleti Kürt halkına olan düşmanlığını Afrin’e dönük saldırıyla bir kez daha gösterdi. Oysa Kuzey Suriye’de, yani Rojava Kürdistanı’nda T.C. devletine dönük herhangi bir saldırı olmamıştır. Bilakis Türk devletinin desteğiyle ve teşvikiyle başta DAİŞ olmak üzere bir dizi faşist dinci örgütlerle Kürtlere ve diğer demokratik güçlere dönük saldırılar düzenlenmiştir. DAİŞ bölgeyi yakıp yıkarken katil Erdoğan “Kobani düştü, düşecek” diye sevinç çığlıkları atıyordu. Lakin Kürt halkının kahramanca direnişi katil Erdoğan’ın sevincini bir kabusa dönüştürdü.

Bugün faşist Türk devletinin Afrin işgal girişimi kuzey Suriye’de DAİŞ’in başaramadığını başarma girişiminden başka bir şey değildir.

Suriye Demokratik Güçleri DAİŞ vb. çeteleri nasıl bozguna uğrattıysa, uzun vadede bölgenin diğer halklarıyla birlikte faşist Türk devletine de gereken dersi verecektir. Kazanan işgalciler ve emperyalist efendileri değil, bölge halkları olacaktır.

Afrin kantonuna saldırılar başlar başlamaz başta Türk egemen sınıfların sözcüleri olmak üzere, tüm karşı devrimci kurumlar Afrin halkı için ölüm çığlıkları atmaya başladı. Katil Erdoğan’ın ruh ikizi Bahçeli şu açıklamayı yaptı: “Afrin yıkılsın, teröristler yakılsın.” Sözüm ona laik denilen bir ülkede 90 bin camide Afrin işgal girişimin başarısı için dualar okundu. Burada bir kez daha haykırıyoruz: Ey Türk-İslam sentezinin katil tosuncukları. Hani İslam barış diniydi! Hani kardeş kanını akıtmak günahtı!

Tüm bu ikiyüzlülükler bizim için hiç de şaşırtıcı değildir.

Katil Erdoğan, Suriye’de Esad rejimine karşı sokaklarda protesto gösterileri başlayınca, bir yandan kara hareketi için ABD emperyalistlerinden onay almaya çalışırken diğer yandan iç kamuoyunu işgal hareketine hazırlamak için şöyle diyordu: “İnşallah Selahaddin Eyyubi’nin kabri başında Fatiha okuyarak, Emevi camisinde namazımızı da kılacağız”. Din, egemenlerin çıkarları için, yığınları uyutan bir siyasal araçtır. Bugün bölgede bu aracı her türlü ahlaktan yoksun bir tarzda kullananların başında ise faşist Türk devleti gelmektedir.

Emperyalizm: Ezilen halkların kanlı hançeri!

Bir İngiliz politikacısının dediği gibi “İngiltere’nin ebedi dostları ve ebedi düşmanları yoktur, çıkarları vardır”. Bu söz tam da emperyalistlerin niteliklerini yansıtıyor.

Suriye’de YPG’nin öncülüğünde Kürt halkı kahramanca bir direniş sergilerken emperyalist merkezler de kamuoyuna dönük övgüler yapıyordu. Hiç kuşkusuz masa başlarındaysa mazlum halkların kanlarını akıtmak için hançerler duruyordu. Robert Fisk’in yakın süreçte yaptığı şu değerlendirme de bu gerçeğe ışık tutuyordu. ABD sözcüsünü kastederek “Beyefendi şöyle diyor: Kürtler terkedilmesi gerekene kadar ABD için ‘güvenli müttefiktir’. Ve bugün emperyalistlerin kontrolünde olan hava sahasında Türk savaş uçakları Kürt topraklarına ölüm bombaları yağdırıyor.

Peki tüm bunlara karşın Washington, Moskova ve diğer emperyalist merkezler ne diyor: İlk açıklama emperyalistlerin militarist kurumu NATO’dan geldi. “Türkiye’nin teröre karşı kendini savunma hakkı vardır”, diyor. Düpedüz yalan söylüyorlar. Çünkü bugüne kadar Kuzey Suriye’de, yani Rojava’da Türk devletine dönük herhangi bir saldırı olmamıştır.

Tam aksine Türk devleti Kürt halkına saldıran DAİŞ belasına ev sahipliği yapmıştır. Hiç kuşkusuz diğer emperyalist merkezlerde yapılan ya da yapılacak olan açıklamalarda temenni dileklerinden öteye gitmeyecektir. Çünkü emperyalist, ezilen halkların dostu değildirler. Bütün ülkelerin işçileri ve ezilen halkları tarihi tecrübelerinizle biliyorsunuz; emperyalistler bir yere el atarsa, orada hak, hukuk, adalet adına hiçbir şey kalmaz. Bugün Ortadoğu ve yakın çevresinde yaşanan da budur. Bu güçler tarafında Kürt halkı bir kez daha hançerlendi. Hatırlayın: Rojava halkı dünyanın başına bela olan DAİŞ vb. çetelere karşı mücadelede ağır bedeller ödedi. Diğer bir ifadeyle ezilenleri büyük bir beladan kurtardı. Bugün Afrin Kantonu’na T.C.’nin bombaları yağıyor. Buna karşı çıkmak, buna karşı mücadele etmek yalnız insani bir görev değildir. Aynı zamanda bu kahraman halka karşı olan vicdanı bir sorumluluktur. Herkesi bu sorumluluğu gereklerini yerine getirmeye davet ediyoruz.

Kahrolsun işgalci faşist Türk devleti!

21.01.2018

 

https://www.tkpml-prozess-129b.de/tr/22-01-2018-muslum-elmanin-aciklamasi/

47083

Son Haberler

Sayfalar

MÜSLÜM ELMA | “Afrin işgalini kınıyor, kahraman Kürt halkının direnişini selamlıyoruz!”

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Sayfalar