Pazartesi Nisan 29, 2024

Kaypakkaya ve Heyecan Verici Tablo!

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşı ölümsüzlük yıl dönümünde sonsuz saygıyla anıyoruz. Kaypakkaya yoldaş şahsında Parti ve Devrim şehitlerini aynı duygularla anıyor, mücadelelerini selamlıyoruz.

Şehitlerimizi anarken devrimci potansiyelin diri ve dinamik olduğuna tanıklık ediyoruz. Kaypakkaya yoldaşın siyasi hareketinde de birikmiş proleter devrimci enerjinin kabına sığmaz coşku ve canlı hareketle ritim ettiğini heyacanla izliyoruz… Uzun sözün kısası, Kaypakkaya yoldaştan alınan militan mücadele damarındaki kızıl kan militan yüreklerde ısındı…

Durumun iyi olduğu gün be gün görülüyor. Büyük sevinç ve onur duyuyoruz Kaypakkaya yoldaşın anılması için gösterilen devrimci duyarlılık ve kararlı tutumdan. Bedel göz alarak Komünist değerlere sahip çıkanları selamlıyoruz. Kuşkusuz ki, Komünist ve devrimci değerler onlara sahip çıkan herkesindir ve sahiplenmek herkesin devrimci sorumluluğudur, görevidir. Bu anlamda sergilenen kararlı duruş olması gerekendir; tabii devrimci tutumdur. Ancak gösterilen kararlı sahiplenme tavrı karşısında, kendi adımıza, yani aynı değerleri savunan biri olarak, gösterilen kararlı sahiplenme tavrını taktir etmek sadece sevincimizi dışa vurmaktır. Bunca baskı ve zulüm içinde, ortaya sürülen erdemli davranış ve kararlı devrimci tavır boy veren kızıl bir gül gibi durmaktadır. Bu duruş ve tavra hayranlık duymak, taktir etmek, selamlamak önlenemez bir duyguydu. Ve elbette, bu harikulade sahiplenme tavrı, Kaypakkaya’nın yoldaşlarından, devrimcilerden beklenendi de…

En önemlisi de Kaypakkaya yoldaşın ideolojik-teorik-siyasi nüfuzunun bir dışavurumu ve göstergesi olarak da okunabilecek bir tabloydu sahiplenme tavrı. Yoldaşlarını aşan sınırlarda genel bir sahiplenme tutumuyla ortaya çıkan tablo, sevinç ve heyecanımızı daha da büyütmüştür. Devrimci duygu, kültür ve bilinç açısından resmolunan ortak davranış fevkalade değerlidir. Birlik veya ortak yanların öne çıkarılarak devrimci ilişki ve dayanışma normlarına dönük sergilenen gelişme eğilimi bir o kadar değerlidir. Sessizliğe gömülmüş ve hatta ölümlere rağmen suskunluğu bozulmamış toplumsal ruh hali atmosferinin tüm ağırlığı egemen iken, Kaypakkaya ve kuşkusuz ki devrimci hareket önderlerine dönük sergilenen sahiplenme pratiği anlamlıdır. Buz bir yerlerden kırılmak istiyor veya kırılmak üzeredir! Bunun işaretini almak heyecan vericidir. Heyecanın özü kararlı militan duruş ve tavırdadır. Baskılara boyun eğmeden önderlerini sahiplenen yüreklerin devrimci ateşindedir. Bu heyecanın sürdürülmesi elzemdir.

Şimdi sergilenen devrimci militanlık ve kararlılığın bütünlüklü devrimci görev ve faaliyetlere yansıtılarak, genel çalışmalara taşınmasındadır sıra. Yakalanan kararlı-militan devrimci tavrın kesintiye uğratılmadan sistemli hale getirilerek yaygınlaştırılması, bütün çalışmalarda pratikleştirilmesi yaşamsal önemdedir. Zira, Kaypakkaya’nın anılması, devrimci görevlerin sahiplenilerek yürütülmesi ve devrimin başarıya taşınmasıdır; bununla daha da anlamlı, tam anlamlıdır. Sadece Kaypakkaya’yı anmak ama Kaypakkaya’nın ideolojik-siyasi perspektifini hayata geçirmemek eksik kalır. Kaypakkaya demek devrim demektir, savaş demektir, bedel ödeme pahasına ideallerinden kopmamak demektir. O halde, Kaypakkaya yoldaşın tüm baskılara, tehdit ve saldırılara rağmen anılması ve sahiplenilmesinde gösterilen militan duruş, devrimci çalışma ve görevlerde de ortaya konulabilir, konulmalıdır.

Faşist iktidarın bağrı büyük sorunlarla doludur. Saldırganlık tek silahı olsa da bu silah devrimci bilinç ve irede karşısında artık sökmez duruma gelmiştir. Toplumsal kitlelerin tepkisi birikmiş ve büyümüştür. Patlaması sürpriz olmayacaktır, değildir. Bu baskının altında bulunan siyasi iktidar tam bir acizlik içindedir. İktidarın enerjisi de gücü de tükenmiştir. Baskı ve saldırganlık makinesini tahkim etmeye çalışsa da bunun çare olmadığını görmektedir. Buna rağmen baskı, saldırı ve faşizmden geri durmayacaktır. Fakat bunun da kendisini büyük çalkantılara maruz bırakacağını bilmektedir. Basındaki tetikçileri vasıtasıyla tehditler savurup korku yaymaya çalışması bunun-çaresizliğinin ürünüdür. Çeteleri içerden çıkarması bunun ürünüdür. Çetelerinin yeniden mermilerle, tehditlerle boy göstermesi bunun ve zayıflığının ürünüdür. Darbe söylencesini gündemleştirme çabası bu korkuya kalkan yaratmak içindir. Korku ve aczinin sebebi geniş toplumsal kitlelerde biriken tepki ve bu tepkinin patlama olasılığıdır. Tabanın kaybedilmesi tüm mral ve gücünün kaybedilmesi demektir. Mevcut faşist iktidarın durumu budur; daha iyisi değil.

Buna karşın, kitlelerdeki birikmiş büyük tepki ve bu tepkinin kıvılcımı olan militan devrimci duruştaki gelişme umut vericidir. Faşist iktidarı düşündüren ve eli-ayağının buz kesmesini sağlayan ve tabi ki saldırganlaşmasını koşullayan da budur. Hesap soracak devrimci-militan ellerin havaya kalkması iktidarın korkusunu kabus edendir. Zayıf anını kollamaksa kural, şimdi zamanıdır yüklenmenin… Kaypakkaya yoldaşın Komünist atlım ruhuyla daha yoğun mücadele, daha fazla pratik, daha militan duruş… Bizler için durmak yok. Devrim için birleşerek, güçlenerek, savaşarak ileri!

 

3167

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar