Pazar Nisan 28, 2024

Faşizme Karşı Direniş, Serhildan!

Faşist Kemalist Diktatörlük başta Kürt ulusu olmak üzere parolası mücadele ve direniş olan tüm halk kesimlerine azgınca saldırmaya devam ediyor. Hâkim sınıf kliği AKP sistemli baskı ve sömürü politikasına, katliam, gözaltı ve tutuklama terörüne geride bıraktığımız iki seçimle (7 Haziran-1 Kasım) birlikte hız kazandırmış, Kürt ulusuna, işçi ve emekçilere, kadınlara, çocuklara, LGBTİ’lere, doğaya ve yaşama karşı teyakkuza geçerek yeni bir saldırı dalgası başlatmıştır. Halkımız, mücadele ve direniş geleneğini Gezi İsyanıyla, Kobanê serhıldanıyla, fabrika işgalleriyle sürdürmüş, meydanlarda ve sokaklarda gün gün devam eden mücadelesiyle korku imparatorluğu yaratmak isteyen egemenlerin korkularını büyütmüştür.


Kanlı devlet terörüne sarılan, halkımıza kan banyosu yaptırmaya yeminli Türk hâkim sınıflarının saldırıları karşısında Kürt halkının direnişi, Cizre’de, Silopi’de, Amed Sur’da, İdil’de başlattığı direniş bugün deŞırnak’ta, Nusaybin’de, Hakkari Yüksekova’da sokak sokak, mevzi mevzi sürmektedir. T.Kürdistanı’nda halkın mücadelesini bodrum katlarında boğmak isteyen faşist devlet tüm ülkede geliştirdiği abluka,kuşatma ve yasaklarla devrimci demokratik,ilerici ve yurtsever kesimlerin hak alma mücadelesini,baskı, gözaltı ve tutuklamalarla terörize ederek, ezmek istemektedir.


Abluka Ve Kuşatma Duvarını Direnişle Yıkalım!

 

Hâkim sınıf kliği AKP sistemli baskı ve zor politikasını içine yuvalandığı ekonomik ve siyasi krizi aşmanın yolu olarak kanlı devlet terörüne çevirmiş, önündeki dikenleri temizlemek için halka yönelik katliam politikasına sarılmıştır. Faşist devlet Kürt ulusunun tarihsel haksızlığa, ayrımcılığa ve inkâra karşı süren mücadelesine eşine az rastlanır bir katliama saldırmıştır.


Kürt halkının demokratik taleplerini ve siyaset yapma hakkını kitlesel gözaltı ve tutuklama terörüyle ezmek isteyen faşist devlet saldırısını tüm halk kesimlerine yönelterek vites büyütmüştür. Katliamlarla, devlet terörüyle korku imparatorluğu yaratarak halkı suskunluğa ve sessizliğe boğmak isteyenler, halkın mücadelesini ablukaya almaya, kuşatmaya çalışanlar direniş duvarına çarpmış durumdadır. Kürt halkı Şırnak’ta, Nusaybin’de, Yüksekova’da yükselttiği direnişle, katliamlara, devlet terörüne karşı geliştirdiği öz savunma-öz yönetim mücadelesiyle ezilen ve yok sayılan tüm kesimlerin hak alma ve demokratik kazanımları savunma mücadelesiyle birleşmiş, ortaklaşmıştır. Türkiye Kürdistanı’nda katliamlarla birlikte devreye sokulan kentsel dönüşüm saldırısının hedefindeki milyonlarca işçi emekçinin mücadelesi,gecekondu mahallelerinde yaşayan halkın direnişi ve öfkesi buluşmuştur.


Kürt halkının, İşçilerin emekçilerin, kadınların, gençlerin, LGBTİ’lerin, çocukların talepleri, hak alma mücadelesi faşizmin katliamlarına, abluka ve kuşatmasına, devlet törörüne karşı direniş kulvarında yolculuğunu sürdürmektedir. İşçi sınıfının birlik, dayanışma ve mücadele günü olan 1 Mayıs bir kez daha faşist saldırılara, baskı ve sömürüye karşı direnişe, mücadeleye tanıklık edecektir.


Gazetecileri, avukatları, akademisyenleri gözaltı ve tutuklamalarla susturmaya, baskı altında tutmaya çalışan faşist devlet devimcilere, yurtseverlere yönelik katliamlara vardırdığı devlet terörünü sistemli olarak sürdürmektedir. Onlarca Partizan okurunun, YDG’li ve Özgür Gelecek çalışanlarının 1 Mayıs öncesi gözaltına alınması, devlet terörünün hedefi haline getirilmesi faşist devletin yaratmak istediği korku imparatorluğunun, süren korkusunun bir ispatıdır. Gözaltı ve tutuklamalar ne devrimci çalışmaların engellenmesini, kitlelerle buluşmasını engelleyebilir, nede yılgınlık ve korkuya yol açabilir.


Faşizme, katliamlara ve baskıya karşı biriken öfkeden, devrimci faaliyetin kitlelere taşıdığı bilinç ve kararlılıktan korkan hâkim sınıflar çareyi saldırmakta, gözaltı ve tutuklama teröründe görmektedir. Faşist devlet yabancısı olmadığımız bu saldırısıyla kararlılığımızı arttırmış, 1 Mayıs’a daha güçlü bir iradeyle hazırlanmamızı, alana çıkmamızı kamçılamıştır. 2016 1 Mayıs’ını Taksim fikrinde vazgeçmeden Bakırköy’de karşılamayı ortaklaştıran konfederasyonların, meslek örgütlerinin, siyasi parti ve HDK bileşenlerinin kitlesel bir miting gerçekleştirme ve AKP karşısında ezilen kesimlerin iradesini açığa çıkarma yaklaşımıyla eleştirel bir tutum içerisinde olarak bizlerde “ortaklaşıyor“ 1 Mayıs’ta Bakırköy’de olacağımızı duyuruyoruz.


İşçi ve emekçileri, kadınları, LGBTİ’leri, ezilen ulus ve inançları isyan ve direnişleriyle, talepleriyle birlikte 1 Mayıs’ta PARTİZAN saflarında buluşmaya çağırıyoruz!

44631

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

“Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya savaşı yaklaşıyor.” Mu gerçekten de?

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna’ya yapıla gelen silah yardımlarının daha da arttırılması kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulunmuş:

“Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya Savaşı yaklaşıyor.” (1)

Sayfalar