Cumartesi Nisan 27, 2024

Emperyalist Çin’in Dünyaya Vermek İstediği Düzenin Adı: İpek Yolları (İkinci Bölüm)

Dünyanın küreselleşmesi kapitalizmle başlamıyor, daha önceki tarihlere, Millattan önceki  yıllardan başlayan ve  Çin’den Avrupa’ya kadar uzanan bir tarihi yol var. Bunun adı: İpek Yolu. Antik İpek Yolu‘nu Tunç devrine kadar da geriye götürebilirz.  Hemen hemen bütün medeniyetlerin uğrak yerlerinde birisi olduğu söylenebilir.

Ticaretin başladığından bu yana Çinliler Avrupa’ya kadar yollarını uzatmışlardır. Avrupalıların o zamanda Çinlilerden öğrenecekleri çok şey vardı. İpek yolu, kapitalizmin gelişmesiyle birlikte, Avrupalı burjuvazinin vazgeçilmez yolu olmuştur.  Bu kez ise tersine dönmüştür. Çin burjuvazisi İpek Yolu‘nun egemenliğini yeniden ele geçirmiştir. Şimdi, ipek Yolu’nun hikayesini Marco Polo değil, Çin tekelci burjuvazisi yapmakta ve yazmaktadır.

Çinlilerin „Yi Dai Yi Lu“ ya da ingilizcede söylendiği gibi „One Belt, One Road“ (OBOR) ve Türkçe karşılığı olan  „Bir Kuşak Bir Yol“ (BKBY), yeni bir emperyalist süper gücün, dünyayı paylaşma stratejisi olarak pratiğe geçirilmiş durumdadır. Bunun önünde ne ABD ne de AB emperyalistleri durabiliyor. Kapitalizm kendi kuralları içinde, yutarak, karşı koymaları bir şekilde elimine ederek ve eski büyük emperyalist tekellerin egemenliklerini elinden alarak yoluna devam ediyor. Aynı, öncekilerinin yaptığı gibi.

Emperyalist savaşından sonra ABD’nin „Marshall Planı“, nasıl ki, ekonomik olarak geri ve zayıflamış ülkeleri bir ahtoptun kolları gibi egemenlik altına almışsa, BKBY projeside aynı amacı taşımaktadır. Marshall Planı’nın resmi adı: European Recovery Program-ERP[1] (Avrupa’yı Kurtarma Planı) Koşullar aynı olmasa da amaç ve yöntemler aynıdır. ABD 2. Emperyalist savaşın yıkımından yararlanarak sermaye birikimini zayıf düşmüş ülkelere aktarak onların „kalkınması“na yardım ettiyse, Çin’de, „birlikte kalkınalım“ mesajıyla, aynı amacı, sermayesini daha zayıf ülkelere katarak egemenlik alanlarını genişleterek pazar payını olabildiğince yükseltmek istiyor.

Çin’in BKBY projesini, çok önceleri gündeme getirmesine karşılık, ilk olarak 2013 yılında açıkladı ve 14-15 Mayıs 2017 yılında ise Pekin’de devlet ve hükümet başkanlarının ve çeşitli uluslararası sermaye örgütlerinin katıldığı bir forumda tanıtımını yaptı.

BKBY Çin’in, Güney Pasifik Okyonusuna açılan Hangshou kentinden başlayıp, Çin’in içlerinden Özbekistan, Kazakistan, Tacikistan, Türkmenistan, Mogolistan, Rusya,  Gürcistan, Azerbeycan, Pakistan, İran, Hindistan, Türkiye üzerinden Avrupa’ya uzanan ve Endonezyadan başlayıp, Hindistan Okyonusu etrafında yer alan Asya ve Afrika ülkelerini de kapsayan büyük bir deniz yolu projesidir. Kuzeyden Asya ve Avrupa’nın sarılması yanında Güney’den ise Deniz İpek Yolu projesiyle, Afrika ve Asya’yı bütünüyle kucaklayan ve Akdeniz içlerine kadar ulaşan bir proje. Kısacası, Orta Asya, Avrupa, Ortadoğu ve Güney Doğu Asya’nın demiryolları ve deniz yollarıyla Çin’e bağlanmasının adı, Bir Kuşak Bir Yol olarak adlandırılmaktadır.

Bu projeyle, ABD’nin „yeni Dünya Düzeni“ yıkılırken, Çin‘in „yeni dünya düzeni“ kuruluyor. Çin devlet başkanı Şi Cinping, BKBY projesini açıklarkan, amaçlarının yeni sömürgecilik ve bu projeye katılanları sömürgeleştirmek değil, „kazan-kazan“ işbirliğine dayanan bir anlayışla hareket ettiklerini açıklıyor. Ve uluslararası yeni bir düzenin getirilmesinden söz ediyor. ABD’de , „YDD“ açıklarken aynı „temennilerde“ bulunmuştu. „Dünyaya barış ve huzur gelecekti“, tersine, çatışmalı ortam dahada arttı.

Her emperyalist kendi egemenliğinde kendi düzenini kurmaya çalışır. Çin tekelci burjuvazisinin yapmak istediği de budur. Çin burjuvazisi bu yol projelerini 2049 yılına kadar bitirmeyi planlıyor. 1949 Devrimi’nden geriye bir şey kallamışsa da, „devrimin yüzüncü yılını kutlama“ adı altında, Çin tekelci burjuvazisi dünyaya egemen oluşunu kutlamak istiyor.

Çin BKBY projesini hayata geçiriyor mu? Büyük ölçüde geçirmiş durumda. Ipek Yolu Ekonomik Kuşağı olarak adlandırılan ve Çin’den Türkiye ve oradan da Avrupa’ya (Roterdam) uzanacak demiryolunun bir ayağı Kars’a kadar gelmiş durumdadır. Bakü, Tiflis ve Kars demiryolu projesi Edirne’ye kadar uzanacaktır. Bunun anlaşması yapılmış. Ayrıca, demiryolunun kuzey kısmı ise Rusya üzerinden Avrupa’ya bağlandı.[2]

Tekelci sermaye, teknolojik gelişmelere bağlı olarak büyüen ve hızlanan kapitalist üretimin anında daha hızlı bir şekilde pazarlara ulşamasını hedefliyor. İpek yolu bunu sağlıyor. Çin’in malları bütün ülkelere hızlı bir şekilde ulaşırken, oradan da aynı şekilde Çin’e ulaşması sağlanıyor ve ülkelerin Çin pazarına daha kolayca dahil olmasını ve Çin’in egemenliğinin pekişmesine hizmet etmektedir. Aynı zamanda ulaşım süresini oldukça kısaltmaktadır. Örneğin Çin-Türkiye karayolu ulaşımı 30 günden 10 güne, deniz yolu ulaşımı ise iki aydan iki haftaya inecek. Çin’in demiryoluyla Londraya bağlayacak olan Kars-Edirne arası demiryolu projesinin maliyeti 40 milyar US dolar olarak hesplanıyor. Bu yol, Kars’a kadar geldi. Türk hükümetinin Kars-Edirne Hızlı Tren Projesi” diye övünerek söz ettikleri proje, Çin’in projesidir.

Projenin maliyeti de bütün tekellerin ağzını sulandırıyor. Projenin maddi büyüklüğü 21 trilyon ABD doları kadar.[3] Ancak en önemlisi, bu projenin kapsamı içindeki ülkelerle birlikte ticaret hacmi oldukça yüksek. Birincisi, dünya nüfusunun %70 (yaklaşık 4,4 milyar), dünyanın gayri milli hasılasının %55’i, enerji kaynaklarının %75’ini ve toplamda 68[4] ülkeyi doğrudan içine alan devasa emperyalist proje.

2014-2016 yılları arasında Çin ve BKBY projesi dahilinde olan ülkelerin ticaret hacmi 3 trilyon ABD dolarını bulurken, Çin bu ülkelere 50 milyar ABD doalrı yatırım yapmış.

Çin bu proje için, Dünya Bankası ve İMF karşılık  Asya Altyapı Yatırım Bankası kurmuştur ve bu banka bugüne kadar Orta ve Güney Asya ülkelerine 40 milyar Usd yatırım yaptığını açıklamıştır. Ayrıca, Çin’in kurduğu İpek Yolu Fonu vb. gibi bir çok yatırım fonu ve sermaye destek bankaları söz konusu.

Çin sermaye ihracı yaptığı gibi, doğrudan yatırımlarda yapmaktadır. Bu proje kapsamı içindeki ülkelerde alt yapı yatırımlarını artırırken 20 ülkede ise  56 ekonomik iş birliği bölgesi kurmuştur.[5]

Çin, bu yatırımlardaki hedeflerinden biride Çin yuan’ın öne çıkması ve doların yerini almasıdır. ABD’nin de en büyük korkularından biri budur. Bu projenin önemli ölçüde hayata geçmesi doların dolaşımını da azaltarak yuanı öne çıkaracaktır. Bu kaçınılmaz olarak görülmektedir.

Çin devlet başkanı Şi Cinping, 14-15 Mayıs 2017 BKBY Formu‘nda konuşurken şu mesajlarıda sıralamaktan geri durmuyor:

“■ İpek Yolu Fonu'na 100 milyar yuanlık ek katkı.

■ Çin Kalkınma Bankası ile Çin İhracat-İthalat Bankası'nda toplam 380 milyar yuan tutarında özel borç verme programının oluşturulması.

■ Projelerin desteklenmesinde Asya Altyapı ve Yatırım Bankası, BRICS'in[6] Yeni Kalkınma Bankası, Dünya Bankası ve diğer çok taraflı kalkınma örgütleriyle birlikte çalışılması.

■ BKBY ülkeleriyle serbest ticaret anlaşmaları imzalanması için görüşmelerin başlatılması.

■ BKBY Bilim, Teknoloji ve Yenilik İşbirliği Eylem Planı'nın başlatılması.

■ Beş yılda 2 bin 500 yabancı genç bilim insanına kısa süreli araştırma bursu verilmesi; 5 bin yabancı bilim insanı, mühendis ve yöneticinin eğitilmeleri ve 50 ortak laboratuvarın kurulması.

■ Gelişmekte olan ülkelere ve uluslararası örgütlere, halkın refahını iyileştirmeye yönelik projeleri için 60 milyar yuan tutarında yardım sağlanması.

■ Projeye dahil gelişmekte olan ülkelere 2 milyar yuan tutarında acil gıda yardımı ile Güney-Güney İşbirliği Yardım Fonu'na 1 milyar dolar ek katkı yapılması.

■ İşbirliğini güçlendirmek amacıyla izleme mekanizmalarının kurulması.[7]

ABD Marshall Planı’nın Çin emperyalizmi nezdindeki 21.yy projesi ve planı.

 Çin’in bu projesi dışında kalmak isteyen ülkeler olabilir mi? Oldukça zor. Söylem yerindeyse; kapitalist ülkelerin hepsi (ABD, Japonya hariç) balıklama bu projeye dalmışlardır. Yol güzergahı içinde ya da kenarında kalan ülkelerin hiç biri bu projeye karşı çıkmamış, tersine, Çin yatrımlarını çekmek için büyük bir „nimet“ saymışlardır. Türkiye’de bunlardan biridir. ABD ve AB sermayesi şimdilik bu nimeti sunmakta yeterli değiller. Sorunda buradan kaynaklanıyor.

ABD, Çin’in ipek yollarını elbette hoş karşılamıyor. Çin, ABD’nin pazar alanlarını ve elbette egemenlik alanlarını daraltmaya devam ediyor. Bu nedenle, çatışma ve çekişme ve karşılıklı çok yönlü saldırı (şimdilik silahlar hariç) devam ediyor. Çin, ABD’nin saldırgan tavırlarına rağmen „barışçıl“ gözükmeye özel bir önem veriyor, ancak, geri adım atama bir yana, daha ileri gitmek için hiç bir taviz vermiyor. Dünyanın icaret merkezini ABD’nin elinden alıp Çin’e getiriyor. Bu aynı zamanda dünya emperyalist egemenliğinin Çin’e geçmesi anlamına geliyor.

AB ve İpek Yolu

AB ülkelerin önemli ülkelerinden bir olan Alman emperyalizmi, Çin’in bu projesine destek veriyor ve katılıyor. Bu bağlamda, BKBY projesinin finansı için kurulmuş olan Asya Altyapı Yatırım Bankası’na (AIIB) % 4.7 oranında katılım sağladı.[8] Alman burjuvazisi, ABD’nin dayatmalarına karşı çıkıyor ve pazarlarını genişletmek için Çin’in etkinliğinden yararlanmaya ve o pazarlarda söz sahibi olmaya çalışıyor. Alman tekelci burjuvazisinin çıkarları doğrultusunda yayın yapan muhafazakar Frankfurter Algemeine Zeitung (FAZ) gazetesi, Çin’in ipek yollarından övgüyle söz ediyor ve Marco Polo’nun yeni versiyonu olarak yorumluyor.[9] Alman burjuvazisi ipek yolunu Duisburg’tan geçirirken, ticaret merkezi Hamburg’u’da karadan İpek yoluna bağlıyor.İş bitirir“ dışişleri bakanı Gabriel, 2017 Kasım ayında Çin ziyaretinde bu işi netleştirdiğini basına açıkladı.[10]

ABD’nin tüm baskılarına karşı AB ve Asya’daki bir çok ülkenin yanı sıra Güney Kore ve Avusturalya’da katılımcılar arasında yerlerini aldılar. AIIB’nin ortakları arasında Almanya dışında Avrupalı emperyalist ülkeler arasında Almanya dışında, Fransa, İtalya, Hollanda, İngiltere ve diğer AB ülkelerinin hemen hemen hepsi var.  2016 yılı verilerine göre toplam 57 ülke bu bankanın ortakları arasında. Bunun anlamı, Dünya bankası ve  IMF’ye alternatif olarak kurulan bir bankadır. Japonya’nın da buna benzer bakası olması nedeniyle, Çin öncülüğünde kurulan bu bankanın karşısında yer aldı.

ABD’nin en büyük korkusu, bu girişimin Çin’in „Bretton-Woods“ sistemi olmasıdır. Çin’inde hedefi bu.  ABD’nin dolar egemenliğini elinde alıp yuan egemenliğini yaşama geçirmenin savaşını veriyor. Adı „bretton-Woods“ değil, ama Çin „BKBY“ olarak şimdilik yerini ABD’nin B-W sisteminin karşısında yerini almışa benziyor. Önümüzdeki süreç oldukça açtışmalı geçecek gibi görülüyor. Olası bir kriz, ticaret çatışmasını hızla silahlı çatışmaya dönüştürme kapasitesine sahip gözüküyor.

 

Devam edecek: Emperyalist Zincirin Halkaları: Ne Çin‘le ne de Çin’siz olamamak


[1]    1948´1952 arası ERP, toplamda 13,12 milyar ABD doları  (şimdiki değeri ile 131 milyar ABD doları) ile ABD planı hayata geçirmişti. Çin ise, bunun çok misli değeri ile “dünyayı kurtarmaya” çalışıyor. de.wikipedi.org/wiki/Marshallplan

[2]    Tefik Güngör, Dünya Gazetesi, 06.12.2017

[3]   www.politikaakademisi.org.2017/12/23yen-ipek-yolu-projesi-nedir

[4]    https://edition.cnn.com/2017/05/11/asia/china-one-belt-one-road/by James Griffths

[5]   www.dünya.com.bir-kusak-bir-yol-projesi/21.yuzyilin-yapi-tasimi-/21/Haziran/2017

[6]    BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika)

[7]    www.dünya.com.bir-kusak-bir-yol-projesi/21.yuzyilin-yapi-tasimi-/21/Haziran/2017

[8]    German.china.org.cn/08.03.2017

[9]    www.faz.net./aktuell/wirtschaft/handelswege-der-zukunft-chinas-neue-seidenstrasse

[10]  Faz.

1 1948´1952 arası ERP, toplamda 13,12 milyar ABD doları (şimdiki değeri ile 131 milyar ABD doları) ile ABD planı hayata geçirmişti. Çin ise, bunun çok misli değeri ile “dünyayı kurtarmaya” çalışıyor. de.wikipedi.org/wiki/Marshallplan

2 Tefik Güngör, Dünya Gazetesi, 06.12.2017

3 www.politikaakademisi.org.2017/12/23yen-ipek-yolu-projesi-nedir

4 https://edition.cnn.com/2017/05/11/asia/china-one-belt-one-road/by James Griffths

5 www.dünya.com.bir-kusak-bir-yol-projesi/21.yuzyilin-yapi-tasimi-/21/Haziran/2017

6 BRICS (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika)

7 www.dünya.com.bir-kusak-bir-yol-projesi/21.yuzyilin-yapi-tasimi-/21/Haziran/2017

8 German.china.org.cn/08.03.2017

9 www.faz.net./aktuell/wirtschaft/handelswege-der-zukunft-chinas-neue-seidenstrasse

10 Faz.

46432

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Sayfalar

Yusuf Köse

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar