Pazar Mayıs 19, 2024

Efrin’de Dişe Diş Savunma Uygulanacak!-Dursun Ali Küçük

*Efrin şehir savunmasına da hazır...

Yerden bitip vuruyorlardı. Tankları tahrip oldu. Kobraları vuruldu. Öne İŞİD vb karışımı ÖSO yu eşek gibi sürüyorlar. Hani buda yerel ve milli ordudan sayılıyor. İnanılmaz bir savunma ve vurma taktiği uyguladılar.

Dünya buna gıpta ediyor ama ne yazıkki uluslarası güçlerden ciddi bir destek çıkmadı.

Türk ordusu dünyanın sessizliğine rağmen bataklığa batmıştır.

Hilal denilen ara yerlerde kurtuluş mücafdelesi daha sürüyor. Son günlerde Efrin’e yakınlaşmalarına rağmen YPG Türk işgalcilerine ciddi kayıplar verdirdi.

Çıkıp vuruyorlardı. Beklemedikleri anda üstüne yürüyorlardı. TC uçakları ve topları her yeri vurmasına rağmen ve belki de başlarını kaldıracak anlar az buldukları halde; Türk askerleri ve çete eşekleri ilerlemek isterken karşılarına hemen her taşın altında bir gerilla çıkıyordu.

Kaç birlikleri devre dışı kaldı.

Efrin küçük bir yer. TC devlet, hemen tasfiye olanlarının yerine yenisini fazlasıyla takviye ediyorlardı.

Efrin toprağını ve yurdunu savunmanın ne demek olduğunu TC işgalcilerine gösterdi.

Şimdi işler yavaş yavaş Efrin merkeze ilerdeki günlerde kayabilir.

Her ev ve her tünel, her gizlenmiş Efrinli Türk işgalcilerinin korkulu rüyası olacak.

Siz bakmayın yiğitlenmelerine.

Korkunç bir güç orantısızlığı olduğunu herkes görüyor.

Ama Efrin dişe diş savaşacak.

Suyunu kestiler, ilaçları tükeniyor. Halk savaşın yaşandığı yerlerden Efrin’e kaydı...

Konabi den daha ağır çatışmalar yaşanacak.

*TC yöneticileri ve işgalciler halkın hemen Efrin i terkedip gitmesini bekliyordu...

Böyle olsa hemen şehir merkezini küçük yerlerine kadar havadan ve karadan atışlarla harabeye çevirecekler. Uçaklarını daha yoğun devreye koyacaklardır.

Halkın bir kesimi sivil kalkan olacağını açıkladı.

Korkunç bir savaş yaşanacak.

Efrinliler kutuluş mücadelsine devam edecek..

Kobani gibi kolaisyon vb yeni bir güç ve siyaset devereye girer mi?

Hala bu durum belirsiz.

Ancak Kobani gibi ev ev, barikat barikat, yer altı ve yerüstüsüyle karşı konulacak.

Belkide beklemediğimiz süprizler yaşanabilir.

*Suriye ve İran yan çizdiler.

İran ve Suriye Rusya ya fazla yüklenmediler. Rusya nın Efrini satışını onayladılar.

Plan büyük.

Onlara göre Kürtler kurbanlık olacak.

TC’ye vurdurulacaklar ve kucaklarına koşması beklenecek...

Bu duaya kimse amin demez.

Suriye ordusuna bağlı Efrine giden milisler onlarca kayıplar verdi. Oda hava saldırılarında...

Şimdi Efrin kentinin güneylerine yani Halep yakın yerlere yerleşiyorlar.

Rusya TC yi Fırat ın Batısına yerleştiriyor.

Suriye fiilen üçe böünüyor. TC Fıratın batısına İŞİD, El Nusya ve bilumum islami terörisleri yerleştirecek.

Buraları Kürtlerden temizlemeyi kesin hedefine koymuştur.

Efrin işgal harekatı İŞİD vb lerini bölgede güçlendirdi.

Fırat ın Batısı sadece Kürtlerin sorunu değil. İşit patronu TC nin yavrularını buralarda kurumlaşmasına dünya seyirci kalıyor...

*Büyük güçler Kürtleri hafif siklet görüyor. 

Kurbanlık olarak kullanılma riskimiz var.

Buna karşı uyanık olmalıyız.

ABD Efrin için TC ile savaşa girmez. Ama Fıratın doğusu ta Ürdüne uzanan yerlerden ABD çıkmaz. Burada çıkarları gereği Kürtlere ihtiyaçları vardır.

Kürtlerinde onlara ihtiyacı vardır. Suriye savaşı daha sürecek. Kolayca çözümün gerçekleşmeyeceği çok açıktır. Bir bakıma Suriye Lübnanlaşmıştır. İran sınırlandırılmak isteniyor ve bu sınırlandırma ve açık hedeflenme Suriye den başlayacak görünüyor.

PYD ve YPG büyük haritaya ve stratejiye bakmalıdır.

Efrin de yapılanların izah edilecek ve hoş karşılanacak bir yanı olamaz.

Duygusal davranmak doğru değil.

Özellikle Rusya, İran ve Suriye ittifakına yanaşmak yeni bir Kerkük yaşanılmasından öteye gitmez.

Efrin de sonuç ne olursa olsun Suiyenin fiilen üçe bölünmüş hali daha epeyce devam edecektir.

Bu süreç içinde siyaset denklemleri yeniden değişebilir.

*Kürdistan ve Kürtlerin birliğini önümüze koymadan Türkler-Fars ve Araplarla birliği konuşuyoruz.

Onlarda hala birliğin karşılığı ciddi anlamda yoktur.

Fırsatla ayağımıza gelmişti. Kürdistan parti ve grupları bırakalım genel birleşmeyi Kürdistan için parçalarda bile birleşmediler. 

Birbirimize saygı ve sevgi göstermedik.

Birbirimizle anlaşıp tavizler vermedik.

TC, Irak ve İran vblerine Kürdistan partileri tavizler verdi ve hatta tavizlerin ötesine geçtiler. Birbirlerine ise doğru dürüst yakınlık göstermekten kaçındılar.

Ama her biri sıkıştığında ve alanı düşmalarımız tarafından daraltıldığında bütün Kürtleri direnişe ve sahiplenmeye çağırıyoruz.

Bu çağrılar yanşlış değil. Yanlış olan buna giden yol için zamanında gerekli olanları yapmamamızdır.

Irak a bakın. Kürdistan’a sahayı daraltmak ve yeni kazanımları elinde almak için hepsi harakete geçti.

Hemde işgalci ve haksız oldukları halde.

TC, İran ve Irak birleşti Kürtler konusunda.

Efrin konusunda da aşağı yukarı birleşiyorlar. Ama sadece Kürtler konusunda...

*Türkler için vatan işgal edilmiş ve fethedilmiş topraktan ibarettir.

Türk ve Kürtlerden bazı tekerlemeler sadece kandırmak amaçlıdır:

Türkler hani "Türkler ve Kürtler din kardeşi" idi.

Efrin deki Kürtleri niye vuruyorsunuz?

"Türk ve Kürt et ile tırnak gibidir".

Türkler hep et oldu, Kürtler ise tırnak. İşine gelmedi mi tınağı kesip atıyorlar.

Türkler Efrin'e tırnak gözüyle bakıyor.

"Çanakkalede ve Malazgirt ve ne bilmem ne kızılkurtta birlikte öldük"

Kürtler ahmaklığımızı anlayın. Türklerle birlikte ve Türk için ölmek; 

Başka bir zamanda şimdi Efrinde olduğu gibi Türkün Kürdü öldürmesi demektir.

"Ortak vatan" "birlikte yaşam" hak, hukuk ve eşitlik olmadan boş laftır.

Bırakınız "ortak vatanı" bizi ortak olmayan vatan Efrin ve Rojava’da da vurmak istiyorlar.

"Kız alıp vermişiz"

Efrin için Fetih süresi ve hutbe okuttular. Kürt kızları ve kadınları ganimettir. İŞİD ruhu bunu yapar. Şengal vb yerlerde bunu gördük..

Efrin den bizi kovup tacavüzcü İŞİD ve El kaide, El Nusracıları vb yerleştiriyorlar.

İşgal savaşı nasıl "Zeytin Dalı" oluyorsa tecvüzcü İŞİD lilerde "Özgür Suriye Ordusu" oluyor...

Diktatör Efrinlileri ve Kürtleri öldüreceğiz, oradan kovup asıl sahipleri olan İŞİDlileri yerleştireceğiz diye bağırıyor..

Türklerin çoğu alkışlıyor...

Efrin ve Kürtler üzerinden güç gösterisi yapılıyor...

Evet Kuzey Kürtleri suskun ve sakin izliyor...

Size dün yaptıklarını bu gün Efrin e yapmak istiyorlar.

Türkçü duygularla ve yaşamla bağınızı koparmanın zamanı gelmedi mi?

Evet, biz Kürtler için ibretlik olaylar yaşanıyor.

Bu güce ve işgale ne kadar boyun eğersek o kadar dönüp bize saldırırlar...

*Düşmanlarımızın bizi birbirimize karşı çıkarmalarına izin vermeyelim.

Efrin için ayağa kalkmanın zamanıdır. Herbirimiz bulunduğumuz yerde elimizden ne geliyorsa ardımıza koymayalım...

Oyyyy Efrin. Biliyorum ki, Türk işgaline ve soykırımına karşı koyacaksın.

Her şeyini ortaya koyacaksın. 

Ölüm bile senden korkacak.

Bakarsın, bir beyaz atlı Hızır yetişir!....

Türk İşgali büyük bir hezimetle sonuçlanır.

Dursun Ali Küçük

46937

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Sayfalar