Cuma Mayıs 17, 2024

Bu Dava Mahkeme Salonlarında değil, Sokaklarda Kazanılacak!

Bugün günlerden 18 mart 2021

Erken Kalktim bugün saat 9,00 da Stuttgart/ Stammheim Cezaevinde Baslayacak durusmaya mutlaka yetismeliydim,öylede yaptim!

Cezaevinde Mahkeme mi olur?evet olur!  Bu cezaevine yaklasik 4 km uzaklikta oturuyorum. Stuttgart/ Stammheim cezaevini bilmiyenler icin biraz anlatmakta yarar var.1972,1973 yillarrinda RAF (KIZIL ORDU FRAKSIYONU) militanlarinin 1972 yillarinda üst düzey devlet yöneticilerini cezalandirma eyleminin ardindan tutuklamalarla,  halkin gündimine giren yüksek güvenlikli cezaevi olarak o günden bugüne nam salmis bir cezaevi. Kizil Ordu Fraksiyonu yöneticilerinden ULRIKE MEINHOF bu cezeevinde,1976 yilinda  Devlet yetkilileri tarafindan  Katledildi.  O yillarda

RAF militanlarinin yargilanmasi icin, acil olarak Cezaevine bir Yüksek güvenlikli Mahkeme insa edildi.

Bugün 18 Mart 2021,  70 liyillardan bugüne  onlarca, yüzlerce Politik tutsaga ev sahipligi  yapan bu  Devasa yüksek güvenlikli mahkemede Kürt Özgürlük Hareketinin taraftarlari, militanlari yargilaniyordu. Degisen hicbir sey yoktu oysa! Tarih tekkerür ediyordu....

Teolog Tomas Müntzer`in kilisede Kafasini vuranlarin,Paris Komünarlarini gözünü kirpmadan Kursuna dizenlerin,Rosa Lüksenburg ve Karl Liebknecht`i katkedenlerin,Mustafa Suphi ve 14 yoldasini Karadeniz sularinda boganlarin, Dersim`de Anne karninda süngüyle cocuk Katledenlerin,

Mahir Cayan  ve yoldaslarini Kizilderede Kursuna dizenlerin, Deniz Gezmis ,Hüseyin Inan , Yusuf Aslanlari dar agacinda sallandiranlarin, Önder Ibrahim Kaypakkaya yi lime ,lime edip,Babasina bir cuvalin icinde cesetini verenlerin, Mazlum Dogan larin Yilmaz güney`lerin,Mahsuni Serif`lerin, Maras ,sivas,corum malatya nin faili ayniydi hep!!!!

Kisacasi Ezenle ezilen arasindaki Kavgaydi bu!!!! aman dilemek yoktu onlarin  geleneginde,Teslim olmak asla!! bu duygularla girdim Mahkeme salonuna, yüksek güvenlikli döner kapilardan  iceri alindim. Ilk Polis kontrolünde üzerimdeki tüm esyalara el konuldu,sonra üst aramasi ve ayakkabilarimin icine kadar siki bir aramadan sonra iceri girebilecegim söylendi....

Mahkeme salonuna girerken , RAF militanlarin`dan  ANDREAS BAADER, GUDRUM ENSSLIN, JAN-CARL RESPE  nin bu mahkemedeki savunmasini düsündüm,biraz sonra kürt Devrimcilerini bekledim dört gözle!  Şahsende Tanigim Vesel Satilmis  eller Kelepçeli olarak bize dogru yürürken,elleri havada zafer işareti yaparak bizleri selamladı, bir kac yıl aradan sonra Veysel'i tekrar görmenin mutlulugu ile yumrugumuzu sıkarak tekrar selamlastık.

Mücadele alanlarindan Tanidigim bu devriciyi oglum Önder kisa cezaevi sürecinde söyle anlatmakta;Veysel abi gibi olsun tüm devrimciler, ceza evinde Kürtleri tanimayanlar bile Veysel Satilmisda Kürtse saygi duyariz,Veysel birsey istiyorsa Mutlaka oluru vardir diyen gardiyanlar tanidim,Veysel abinin ciddi bir otoritesi vardi Hapishanede!!!

Tutuklamalarin Neden ve ne icinleri ile ilgili Veysel ve diger  iki tutsakla görüsebilsem  Münih Davasi  Tutsaklarin`dan  Müslüm Elma`nin su sözlerini hatirlatmak isterdim; Bu Dava Mahkeme Salonlarında değil, Sokaklarda Kazanılacak!

Özgür gelecegi kazanma  mücadelesinde zorluklari gögüsleyen özgürlük mahkumlarina selam olsun !!!!

18 Mart 2021  Ismail.S

 
8394

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor, Lenin Yol Göstermeye Devam Ediyor!

 

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht bundan 105 yıl önce dönemin SPD hükümetinin Freikorsp (Gönüllüler Alayı) askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledildiler.

Birinci emperyalist paylaşım savaşının ufukta görünmeye başladığı 1907 yılında toplanan İkinci Enternasyonal çıkması muhtemel savaşa karşı “hazır olunması” ve “savaş bütçelerine hayır” denmesi çağrısında bulundu.

Sayfalar