Pazartesi Nisan 29, 2024

Adıyaman'dan fransa'ya bir devrimcinin anatomisi Misak Manuşyan:Mehmet Can

Misak Manuşyan 1906  Adıyaman doğumlu  Ermeni  köylü bir ailenin çocuğuydu. Babası 1.Dünya Savaşı aşamasında Adıyaman ‘da ki çatışmalarda yaşamını yitirmiş, annesi de 1. Dünya Savaşı’nın ortaya çıkardığı kıtlık ve yoksulluğa daha fazla dayanamayarak hayatı sonlanmıştır. Misak Manuşyan annesiz ve babasız kalınca bir Kürt aile onu yanına alarak soykırımcı Osmanlı ve yerel Kürt derebeyi feodallerinden korumuştur. Bu şekilde katliamlardan kurtulmuş ve zaman içerisinde Ermeni kiliseleri aracılığıyla Suriye’de bir yetimhaneye yerleştirilerek burada büyümüştür.

Misak ve onun gibi Anadolu’nun kadim ve yerli halkı olan Ermeniler, daha doğrusu soykırımdan sağ çıkmayı başarabilmiş olan Ermenilerin çoğu Der Zor çölleri başta olmak üzere, Lübnan, Beyrut ve buralardan da Fransa başta olmak üzere dünyanın değişik ülkelerine göç etmek zorunda kalmışlardır. Buralarda büyük yoksulluklar ve acılar çekerek yaşamını sürdüren bu Ermeni yetimleri ulusal bilinçlerini kaybetmeyerek, ciddi, geniş örgütlenme ağları, dayanışma birimleri kurmuşlardır.

Misak Manuşyan’ın hikayesi de diğer Ermenilere benzemek ile birlikte, Misak’ı diğerlerinden farklı kılan enternasyonal bir bilince sahip olması, sadece kendi halkının özgürlük kavgası için değil, diğer ezilen halklar içinde bir kavga vermesidir. Anadolu’daki bu soykırımdan, katliamdan sağ çıkmayı başaran Misak Manuşyan Suriye’den de 1925 yılında Fransa ya geçerek Nazilerin, Hitlerin Fransa’ya saldırmasına kadar 1944 yılına kadarda burada kadim Batı Ermenistan topraklarından çok uzak bir mesafe olan bu topraklarda yaşamını sürdürecektir. Buradan, Fransa’dan başka bir yere göç etmeyecektir artık Misak Manuşyan Naziler tarafından kurşuna dizilene dek yaşamını yitireceği 1944 Şubatına kadar burada yaşayacaktır.

Misak Manuşyan Fransa’da çalışma hayatına bir otomobil fabrikasında işçi olarak başlar. 1929 büyük kapitalist ekonomik kriz nedeniyle Fransa’da göçmen olması nedeniyle ilk işten atılanlar arasında olur. Manuşyan bu süre zarfında emekçi kesimleri ile yakın temaslar kurmaya başlayarak, onların ruh hallerini, dertlerini, sıkıntılarını, umutlarını, hayallerini öğrenmeye başlar.

Bu durum Misak Manuşyan’ın olaylar ve olgulara daha sınıfsal bir tarz ile bakmasına neden olur, halkların kurtuluşunu baz alan toplumsal kurtuluşu hedefleyen bir dünya görüşünün, sosyalist bir bakış açısının daha bir yerleşmesine neden olur. İşçi direniş komitelerinde yer alarak Fransa burjuvazisine karşı, Fransız kapitalistlerine karşı mücadele ağlarının örgütleyicisi, bu ağların öncüsü bir pozisyona gelir zaman içerisinde. Fransa da göçmen Ermenilerin kurduğu örgütün üst düzey yöneticilerinden biridir artık Misak Manuşyan. Örgütün kendisini daha sonra fes etmesinden sonra, mücadeleyi ve direnişi bırakmayan Misak Manuşyan Fransız Komünist partisi saflarına geçer.

Nazilerin ve Almanyanın devasa bir şekilde 2. Sanayi devrimini yapması, ağır sanayinin giderek Almanya’da gelişmesi Hitlerin 1.Dünya Savaşı’nda emperyalist ülkeler arasında paylaşılan dünya pazarından payını istemesi ve Almanya’da gelişen dev sanayinin ve bundan kaynaklı olan aşırı birikimin dünya pazarında değerlendirilmek istenmesi kısacası Alman kapitalizminin dünya pazarına ortak olmak istemesi 2.Dünya Savaşı’nın startının verilmesine neden olmuştur. Almanya’nın ve Hitler’in oluşturduğu savaş makinesi Fransa’ya da saldırarak, Fransayıda kendi denetimi ve kontrolü altına almak istemiştir Alman kapitalizmi ve onun savaş makinesi olan Nazilerin böyle bir hamle yapmasına neden olmuştur.

Fransa’da Nazilerin bu işgaline karşı direniş komiteleri, komünistlerin örgütlediği partizan birlikleri kuruldu. Misak Manuşyan da Fransız Komünist Partisi üyesi olarak bu Nazilere karşı oluşturulmuş olan direniş komiteleri içinde yer aldı. Misak Manuşyan kendisini çok iyi yetiştirmiş devrimci bir komünistti.

Manuşyan Nazilerin çıkardığı ve Fransa’nın her köşesine astığı kızıl afişte ‘’Ermeni elebaşı, 56 suikast, 150 öldürme, 600 yaralama’’ şekliyle yer aldı.

Askeri komiser Misak Manuşyan ve 22 yoldaşı; Hitlere, Nazilere, Faşizme karşı verdikleri kurtuluş ve özgürlük mücadelesinde 21 Şubat 1944 yılında kurşuna dizilerek yaşamını yitirdi. Anadolu’daki soykırımından tehcirden kurtulan Misak Manuşyan, Nazilerin, faşizmin kurşunlarından, mermilerinden kurtulamadı.

Anadolu’nun ve Ermeni halkının, dünya halklarının bu yiğit evladını dünyada özgürlük, bağımsızlık ve sosyalizm mücadelesi veren bütün halklar her zaman hatırlayacaktır.

Bitirirken; hayat arkadaşı ve aynı zamanda Misak Manuşyan’ın yoldaşı olan Meline Manuşyan, Misak Manuşyan için şunları söyler.
‘’Bitmemiş bir senfoni, bazen birkaç yanlış notayla, bazen bir orkestrayla birlikte; kah Mozart’ın yumuşaklığı, saflığı, kah Beethoven’in gücü, uğultusu…  Bu senfonin nasıl biteceğini kimse söyleyemez.’’

 

49633

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar