Cumartesi Mayıs 18, 2024

Devrimci olmak mı devrimci olmaya çalışmak mı?

İster kısa önce ister uzun bir tarihi dilim içinde devrimci saflarda yer alarak devrimci olduğumuz konusunda açık beyanlarda bulunuruz bazen. Oysa pratiklerimize ve yaptıklarımıza baktığımızda yerine getirilmeyen, eksik, yarım kalan, tamamlanmayan birçok görevimiz olduğunu görürüz ,pratikte onlarla bir biçimde karşılaşırız. Ya da başarılamayan, etkili ve sonuç alınamayan tarzda sonlanan birçok görevle karşı karşıya kalırız.

Öğrenmek nasıl ki kolay bir şey değilse, insanın öğrendiğini uygulaması da kolay değildir. Bu yüzden devrimci olmakla, olmaya çalışmak arasında bir o kadar farklılıklar vardır. Ne parti ne kadrolar ne de militanlar tamamlanmış değildir. Çelişki ve gelişim halindedir. Her gün, her an akıp giden hareketin devinimi içinde algılarımız da hareket halindedir. Her algılanan şey kavramanın ilk eşiğiyse her devrimci pratik de, devrimci olmaya çalışmanın birer mütevazi adımıdır.

“Olmak” belli ölçüde tamamlanmış bir durumdur. “Devrimci oldum”, “Partili oldum”denildiğinde, bu içinde öğrenmeye, yeniden uygulamaya kapalı olma halini yaşatma tehlikesini barındıran bir duruma, düşünce yapısına da işaret eder. “Olmaya çalışmak.” Esas olması gereken bu olmalıdır. Devrimci olmaya çalışmak, savaşçı, komutan, sanatçı, propagandacı gibi olmaya çalışmak… “Olmaya çalışmak” tamamlanmamış, devam edilen, akıp giden, üzerinde çalışılan, çalışılması gereken bir durumdur. Öğrenme ve uygulama pratiğinin, sınama/sınanma, deneme/denenme halinin bitmediğinden bahsetme durumudur.  Özeleştiriye açık haldir. Gelişmeye ilerlemeye hazır olma halidir.

Sınıf savaşımında yaptıklarımız devrimci olmaya attığımız ileri adımlardır. Yapamadığımız, eksik-yarım kalan tamamlanmamış-olumlu sonuç alamadığımız her pratik adım devrimci olmaya çalışmamız gereken durumlar olarak kabul etmek gerekir.

24 Nisan’da partili olmaya çalışmak

Komünist önderin granitten sağlam ideolojik-politik temelli partisinin “militan ve kadrosu olmaya çalışmak” esas alınması gereken perspektif olmalıdır. Faşist devlet gerçekliğini her gelişme ve durum karşısında politika ve uygulamalarını anlamak, etkileme gücünü yıkım ve çökertme yönünü görmek ve buna uygun tedbirler almak, politikalar belirleyip örgütsel-pratik hamleler geliştirmek… Tüm bunlar “partili olmaya çalışma” halidir. Kürt ulusuna yönelik kıyım ve kırımları, işgal ve saldırganlıklarını, imha ve inkar politikalarını anlamak, buna uygun devrimci politikalar belirleyip halkı örgütlemek, düşman karşısında güçlü konumlanıp etkili mevzilenmek, sonuç alıcı tarzda savaşmak diye sıralayabileceğimiz her görev “partili olmaya çalışma” halidir.

24 Nisan’da komünist önder Kaypakkaya yoldaşın kurduğu proletarya partisinin militanı ve kadrosu olmaya çalışmak esas alınması gereken hareket noktası olmalıdır. İşçilerin-çalışan tüm emekçilerin çelişkilerin en keskin en derin yerinde örgütleme çalışmalarını yürütmek, kadınların-gençlerin-göçmenlerin-çocukların sorunları ve ihtiyaçları temelinde örgütleme çalışmalarını dikkatle bilinçle, kararlılıkla, yüksek disiplin ve örgütlülük içinde yürütmek ve örgütlemek Kaypakkaya yoldaşın kurduğu proletarya partisinin militanı olmaya çalışmak demektir.

Bugün hiç olmadığı kadar emperyalist-kapitalist sistemin kendi içinde yaşadığı uzlaşmaz çelişkiler ve çatışkılar, gerici ve haksız işgal ile savaş halinin koşullarını yaratmaktadır. Bu durum aynı zamanda devrimci halk savaşının örgütlenmesi, hazırlanılması ve uygulama koşullarının ve olanaklarının yaratıldığı anlamına gelmektedir. Yaşamımızın her günü, her anı düşmanla nasıl savaşılacağı, onun nasıl alt edileceği meselesi haline gelmektedir. Bu görevler başarıldığı oranda “partili olmaya” çalışılmış olunacaktır.

45496

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Partizan'dan

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Sayfalar