Pazar Mayıs 19, 2024

Avrupa’da halk kültürünün izini sürmek-Özden Çiçek

Genel bir tarifle, bir toplumun tarihsel süreç içinde ürettiği ve kuşaktan kuşağa aktardığı her türlü maddi ve manevi özelliklerin bütününe kültür denir. Halk kültürü ise halkın ortak olarak kuşaktan kuşağa sözlü ve yazılı olarak aktarılmış ürünlerin tümünü içerir. Dolayısıyla masallar, deyimler, halk ezgileri ve çalgıları da halk kültürünün öğeleri arasında yer alır.


Halk müziğinin olmazsa olmazı bağlama enstrümanı bugün, Almanya`nın Hannover şehrinde Türkiyeli çocuk ve gençler sayesinde dinleyiciyle buluştu. Bu yıl elli beşincisi düzenlenen ‘Gençler Müzik Yapıyor’ (Jugend musiziert) temalı yarışma, Hannover ve çevresinde piyano, gitar, blok flüt, klarinet, obua,.. gibi enstrümanları çalmayı öğrenen çocuk ve gençlerin yanı sıra bağlama çalmayı öğrenenlere de kapılarını açtı. Eyalet Müzik Konseyi ve Hannover Kültür Bürosu`nun desteği ile gerçekleşen etkinlikte, Almanya`nın Hannover şehri ve çevresinde yaşayan halk müziği icracısı olma yolunda çaba gösteren çocuk ve gençlere böylelikle olanak sunuldu.


Yarışma ilkin pedagojik bir yöntemle, yaş gruplarına ayrılarak ve belli kriterler çerçevesinde eserlerini icra edilmesi istendi. İcracıların yaş aralığı ise sekiz yaşından on sekiz yaşına kadar olup, eşit sürede eserlerini seslendirdiler. Yarışma anında aileler ve eğitim aldıkları bağlama eğitimcileri de çocukların ve gençlerin yanında hazır bulundular.


Yarışmada dikkati çeken en önemli detay ise katılımcı sayısının yarısının kız öğrencilerinden ibaret oluşuydu. Kaldı ki sosyal medyanın bombardımanı altında, zamanı tüketmemeye en iyi cevap ya da panzehir, çocukların ve gençlerin bir enstrümana sıkıca sarılmış olmalarıydı. Diğer yandan bu çapta bir yarışmada ilk kez bağlamaya da yer verilmiş olması nedeniyle kimi aksaklıklarından söz etmek şüphesiz mümkün olacaktır. Örneğin, seslendirilen eserlerle ilgili bilgi yanlışlıkları fazlasıyla mevcuttu. Bir başka örnek ise, bağlama enstrümanını yansıtan farklı tür ve tarzda eserler seçmek yerine, popüler eserlerin daha ağırlıklı seçilmiş olmasıydı. Fakat kanımca sözü edilmesi gereken asıl konu; doğdukları Avrupa şehrinde, sosyal yaşamlarında kendilerini Almanca ile idame eden yeni nesil için, halk kültürünün öğesi olan bağlamaya ilginin bu denli oluşu dikkate değer olarak görülmelidir.


Bugünün birincileri ilerki bir tarihte Aşağı Saksonya Eyaleti`nde yarıştıktan sonra, yarışmanın en üst aşaması olan Almanya çapında bir yarışmada kendilerini sergileme imkanı bulacaklar. Bu sayede yarışmanın galipleri çeşitli imkan ve olanaklarla da buluşmuş olacak.


Sözü edilen tabii ki sanatın acımasızca kıyası değildir, değil sanat; Aristo`nun ifadesiyle A`nın B`ye kıyası mümkün değildir. Bu gibi destekleme ve yüreklendirme çabaları genç nesiller için bir bakıma kendini gerçekleştirme imkanı sunuyor. Elli yıl öncesinde ‘Misafir İşçi’ olarak gelenlerin bugünün Avrupa`sında hayatın farklı alanlarında kendilerini gerçekleştirdiklerine tanık olmak , geçmişte verilen haklı mücadelelerinin izdüşümleri olsa gerek.

Özden Çiçek
Eğitimci / Müzisyen
28.01.2018 / Hannover 

46265

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Sayfalar