Salı Nisan 30, 2024

Hala Anlamadınız Mı: Geri Adım Atmayacağız, Sinmeyeceğiz Ve Boyun Eğmeyeceğiz!

kaypakkaya-partizan
Bu saldırılara karşı daha kararlı bir mücadele, tarihsel sorumluluğumuzun daha fazla bilince çıkarılması boynumuzun borcu olmalıdır. Dayanışma ve ortak mücadele tutumu görevimizdir. Faşist ve emperyalist saldırılara karşı sokaklarda, meydanlarda daha güçlü olalım. Kürt halkının savaş ve mücadele ruhunu daha fazla kuşanalım. Bu bilinçle 1 Mayıs’ta, 18 Mayıs’ta daha kararlı ve daha ilerde örgütlenerek saldırıları püskürtelim. Gücümüze güç katalım.

 

Faşist diktatörlük, baskı ve sindirme politikasını tırmandırarak sürdürmeye devam ediyor. 26 Nisan günü şafak vakti siyasi polis oluşturduğu listeyle, İstanbul merkezli birçok ilde onlarca devrimciyi gözaltına aldı. Özgür Gelecek Gazetesi çalışanları ve Partizan okurlarına yönelik yapılan operasyon faşizmin devrimci mücadeleden ne kadar korktuğunu bir kez daha göstermiştir.

Faşist diktatörlük ve onun direksiyonundaki AKP hükümeti kendine muhalefet olan her kesime yönelik boyutlu bir saldırı içindedir. Özellikle Kürt ulusal hareketiyle barış ve uzlaşma çizgisini savaşa evirmesinden sonra baskı politikasını tırmandırmıştır. Kürt şehirleri tam bir askeri kuşatma ve saldırı altına alınmış, halkımızın yüzlerce yiğit evladı acımasızca katledilmiştir. Kürt halkı ulusal hakları için faşizmin tankına-topuna karşı diş ile tırnak ile, ağır silahlarına ve jetlerine karşı taş ile silah ile, JÖH ve PÖH’üne karşı kadın-erkek genç-yaşlı tüm gücüyle direnmektedir. Devlet katledemediğini zindanlara atmakta, sindiremediğini psikolojik savaş argümanlarıyla baskılamaktadır. Bu saldırganlık kampanyasında devrimciler, demokratlar, sisteme muhalefet olan her katman ve özel olarak Kürt ulusunun demokratik haklarının yanında olan her kesimde hedef yapılmaktadır.

Devrimci-demokratik mücadeleye yönelik korku ve özellikle siyasal iktidar perspektifli çizgi ise gücü ne olursa olsun devletin her daim kâbusu olmuştur. Partizan okurlarına yönelik gözaltı ve baskı, hem genel olarak Kürt ulusal mücadelesine karşı yürütülen saldırı kampanyasının bir parçasıdır, hem de özel olarak İbrahim Kaypakkaya’nın düşüncelerinin ve çizgisinin aman vermeksizin sindirilmeye çalışılmasıdır. Nisan ayının son haftası içinde bu operasyonun yapılması bir tesadüf değildir. Kaypakkaya çizgisinin örgütlendiği tarihsel günün seçilmesi faşizmin geleneksel özel psikolojik savaş yöntemine işaret etmektedir. Bu saldırı aynı zamanda 1 Mayıs öncesinde gerçekleşmesiyle de devletin bir taşla birkaç kuş vurma hesabına denk gelmektedir. Böylece 1 Mayıs’ın örgütlü devrimci ruhunu zayıflatmak istemiştir.

Nisan 2015’de Alman ve Türk devletinin ATİK yöneticileri ve devrimcilerin de içinde bulunduğu operasyonun yıl dönümünde şimdi Türk devletinin yaptığı operasyonun politik muhtevası anlaşılmak zorundadır. Devrimci durumun ivme kazandığı bir dönemde bu saldırılar aynı zamanda sınıf mücadelesinin örgütlü ve öncü güçlerinin dağıtılması, parçalanması, sindirilmesi ve mümkünse yok edilmesini içermektedir.

Türk egemen sınıfları şunu bilmelidir ki devrimci-demokratik mücadele pespaye saldırılarla sindirilemez. Tarihsel haklılığı, hiçbir gerici güç yok edemez, ortadan kaldıramaz. Politik inançlarımız ve iddiamız faşizmin, emperyalizmin ve her türden gericiliğin politik saldırganlığına karşı devrimci-demokrat çizginin sebatkâr ve kararlı yürüyüşü ile ideolojik-politik başeğmezliği ile yanıtlanmalıdır. Devrimci-demokratik mücadelemiz meşrudur, haklıdır, geleceği kazanma iddiasındadır ve ezilen halk yığınlarının çıkarınadır. Başarıya mahkûm olan işçi sınıfı ve ezilen halk yığınları daha güçlü birleşerek tüm saldırıları püskürtecektir.

Bu saldırılara karşı daha kararlı bir mücadele, tarihsel sorumluluğumuzun daha fazla bilince çıkarılması boynumuzun borcu olmalıdır. Dayanışma ve ortak mücadele tutumu görevimizdir. Faşist ve emperyalist saldırılara karşı sokaklarda, meydanlarda daha güçlü olalım. Kürt halkının savaş ve mücadele ruhunu daha fazla kuşanalım. Bu bilinçle 1 Mayıs’ta, 18 Mayıs’ta daha kararlı ve daha ilerde örgütlenerek saldırıları püskürtelim. Gücümüze güç katalım.

Kahrolsun Faşist saldırılar!

Katliamlar, Baskılar, Tutuklamalar Bizi Yıldıramaz!

Yaşasın Devrimci Dayanışma!

Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu (ATİK)

Yeni Demokratik Gençlik (YDG)

Yeni Kadın 

783