Pazar Mayıs 19, 2024

Dil'in Gerçeği Degil, Gerçeğin Dil'i

Gezi'nin yildonumune

Komunizme salt bir oznel istek, tercih olarak yaklastiginiz surece Marksizmi anliyamazsiniz.

Marksizm iyi olandan soz etmez, kacinilmaz olandan soz eder; onu oznel bir felsefe degil, bilimsel bir felsefe yapan, gercegi her zaman maddi olgularda; uretim iliskilerinde, uretim tarzinda ve uretici guclerle insan iliskilerinde aramasidir...

Insani ve komunistleri anlamak istiyorsaniz uretim dunyasi, sinif mucadelesi dunyasi ve bilimsel aklin gelisim dunyasini anlamaya calisin.
Cunku Marksizm onlar uzerine oturur; Tarihsel Materyalizm, toplumlari anlama mucadelesi ile, insani anlama mucadelesini karsilikli varolus nedenleri uzerinde incelemeye dayanir.

 

Komunizm iyi bir sey oldugu icin degil; toplumsal, tarihsel evrimin icinde bulundugumuz asamasinin kacinilmaz bir sonucu oldugu icin gundemdedir.

Sosyalizm, Sosyalizme gebe olan, kapitalist uretim iliskilerinin bir sonucudur; o, kapitalizmin cocugudur; ya bu cocuk dogacak,anne dogumda olecek; ya da anne ve yavrusu bu dogum esnasinda olecektir; dunya her zaman bilimin ongordugu temel uzerinde yurumez, bir delinin cikip, tum insanligi bir nukleer bomba ile imha etme olasiligi herzaman vardir...Filmlere bakin, gelecek nasil resmediliyor kapitalist dunyada; tum insanlik yok olmus, bir avuc colde kalmis son insan gruplari yasama mucadelesi veriyor....Boyle bir dunya, kapitalistin gozunden gelecegin dunyasidir...Ya biz isciler, kendi filmimizi ne zaman cekecegiz?!

Maddi Gercegi fikirlerde aramayin, fikirleri maddi gercekte arayin...

Inek havliyamiyorsa eger, bu onun fikri yanlisliginin sonucu degil, varolusunun dogal sonucudur...Degistirilebilen birsey, degismesi mumkun olan seydir...Fikirler, maddi gercekligin, toplumsal pratigin urunudurler;ordan cikarlar....Ben varsam, beni var eden maddi gercekde var demektir. Bilimsel bakis, teraziyi neden-sonuc iliskisi uzerine kurmaktir.

Ya da Marks'in celik gibi soguk gercegi ifade edis tarziyla'

""Baska turlu olamadiysa eger, oyle olmak zorunda oldugu icindir''....

'Benim dusunceme gore'' diye basliyan cumleleri kaldirip atin; hangi sinifa gore sorusu ile baslayin; cunku, her fikir bir sinifin fikridir.



Proleter sinif bilincini attiginiz yerde, onun yerine koyacaginiz tek ideoloji degisik maskeler altinda burjuva sinif ideolojisidir...Baska hicbir gercegi aramayin sinifli toplumlarda.

Sinifli dunyada insan olarak insan yoktur, bilincli ya da bilincsiz, bir sinifin kafasini omuzlarinin ustunde tasiyan insan vardir; isterseniz, Everest tepesinde, dunyadan yalitik bir manastirda tek basiniza yasayin; eylemsizlik, pasifizm, hareketsizlik bile bir sinifa hizmettir; mevcut duzeni yikmaya yonelmeyen hersey, onu yasatmaya yoneliktir...

Tarafsizligin olmadigi bir yerdeyiz; ya mevcuttan yanayiz, ya da ona karsiyiz...Sozde siniflar ustu masallarla ne kendinizi ne de cevrenizi kandirin; hepiniz, hepimiz objektif olarak bir sinifin yanindayiz...

Bu dunyada sinif karakteri olmiyan tek bir nesne dahi yoktur...
madenlerin,elementlerin bile degeri,kapitalist pazarin ihtiyaclarina gore belirlenir....

toprak,su,hava herbirisi kapitalizmin izleri ,isleyisini ve mantigini tasir...

ask,evlilik,toreler,gelenekler,kulturler..herbirisi bir sinifsal muhtevaya,ideolojiye,damgaya sahiptir..

hayvanlar,ormanlar,bitkiler,kutuplar, her birinin degeri, omru,yasam bicimi pazar ekonimisinin kurallarina gore sekillenir....

Insanlar ve toplumlar mi?

O kadar budala da degilsinizdir saniyoruz !

Pardon siz hangi "sinifsal bakis sapkinligindan" soz etmistiniz !

Bu isin bilinc tarafidir; subjenin dunyasidir. Birde isin obje yani, iradeden bagimsiz yani vardir; iste o da niyetiniz ne olursa olsun, hizmetkari durumuna dustugunuz gercegin bir baska yanidir. Eylemsizlikle hizmet gercegi, eylemlilikle hizmet gercegini yaratir.

 

Gezi'ye baktigimizda biz iki sinif, iki felsefe goruyoruz.
Burjuva sinifta onu goruyor...

 Peki ya siz, Gezi'ye katilan her sinif ve tabakadan sokak eylemcisi, iktidara karsi olmakla, objektif olarak ait oldugun, hizmet ettigin sinifi gorebiliyor musun?

 

Seni sokaga cikartan neden ne olursa olsun, savundugunu iddia ettigin ideoloji ne olursa olsun, kendini kandirdigin gerekcen ne olursa olsun, dunyayi degistirme metodun ne olursa olsun, Gezi'den yana olmak, sokak eylemcisi olmak, senin iraden ve niyetinden bagimsiz olarak Proleterya'dan yana olmaktir.Henuz siz bunu goremiyorsunuz, ama Burjuvazi gordu, biliyor;ipleri siki tutmak telaslari bundandir. Biz burada Gezi'nin Objektif olarak hizmet ettigi sinifa isaret ediyoruz; burjuvaziye hizmet etmiyen hersey, kendinden bagimsiz olarak proleteryaya hizmet eder..Ya da tersi; Proleteryaya hizmet etmiyen hersey, otomatik olarak Burjuvaziye hizmet eder...Proleter devrim nedir, ne degildir sorusu ise baska bir sorudur.

Gezi;de kimileri agaca bakip ormani goremiyor, kimileri ise ormana bakip agaci goremiyor; dialektik her ikisini gorebilmektir.

Son vurus;Kazanan Proleterya olacak, Devrim Olacak!...
Duzene her tas, Devrime bir hizmettir!



Masallar dunyasi degil; gercekler dunyasi sizleri cagiriyor!

 

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2014/05/dilin-gercegi-degil-gercegin-dili.html

94700

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

İbrahim Dinç

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Sayfalar