Pazartesi Mayıs 27, 2024

Dil'in Gerçeği Degil, Gerçeğin Dil'i

Gezi'nin yildonumune

Komunizme salt bir oznel istek, tercih olarak yaklastiginiz surece Marksizmi anliyamazsiniz.

Marksizm iyi olandan soz etmez, kacinilmaz olandan soz eder; onu oznel bir felsefe degil, bilimsel bir felsefe yapan, gercegi her zaman maddi olgularda; uretim iliskilerinde, uretim tarzinda ve uretici guclerle insan iliskilerinde aramasidir...

Insani ve komunistleri anlamak istiyorsaniz uretim dunyasi, sinif mucadelesi dunyasi ve bilimsel aklin gelisim dunyasini anlamaya calisin.
Cunku Marksizm onlar uzerine oturur; Tarihsel Materyalizm, toplumlari anlama mucadelesi ile, insani anlama mucadelesini karsilikli varolus nedenleri uzerinde incelemeye dayanir.

 

Komunizm iyi bir sey oldugu icin degil; toplumsal, tarihsel evrimin icinde bulundugumuz asamasinin kacinilmaz bir sonucu oldugu icin gundemdedir.

Sosyalizm, Sosyalizme gebe olan, kapitalist uretim iliskilerinin bir sonucudur; o, kapitalizmin cocugudur; ya bu cocuk dogacak,anne dogumda olecek; ya da anne ve yavrusu bu dogum esnasinda olecektir; dunya her zaman bilimin ongordugu temel uzerinde yurumez, bir delinin cikip, tum insanligi bir nukleer bomba ile imha etme olasiligi herzaman vardir...Filmlere bakin, gelecek nasil resmediliyor kapitalist dunyada; tum insanlik yok olmus, bir avuc colde kalmis son insan gruplari yasama mucadelesi veriyor....Boyle bir dunya, kapitalistin gozunden gelecegin dunyasidir...Ya biz isciler, kendi filmimizi ne zaman cekecegiz?!

Maddi Gercegi fikirlerde aramayin, fikirleri maddi gercekte arayin...

Inek havliyamiyorsa eger, bu onun fikri yanlisliginin sonucu degil, varolusunun dogal sonucudur...Degistirilebilen birsey, degismesi mumkun olan seydir...Fikirler, maddi gercekligin, toplumsal pratigin urunudurler;ordan cikarlar....Ben varsam, beni var eden maddi gercekde var demektir. Bilimsel bakis, teraziyi neden-sonuc iliskisi uzerine kurmaktir.

Ya da Marks'in celik gibi soguk gercegi ifade edis tarziyla'

""Baska turlu olamadiysa eger, oyle olmak zorunda oldugu icindir''....

'Benim dusunceme gore'' diye basliyan cumleleri kaldirip atin; hangi sinifa gore sorusu ile baslayin; cunku, her fikir bir sinifin fikridir.



Proleter sinif bilincini attiginiz yerde, onun yerine koyacaginiz tek ideoloji degisik maskeler altinda burjuva sinif ideolojisidir...Baska hicbir gercegi aramayin sinifli toplumlarda.

Sinifli dunyada insan olarak insan yoktur, bilincli ya da bilincsiz, bir sinifin kafasini omuzlarinin ustunde tasiyan insan vardir; isterseniz, Everest tepesinde, dunyadan yalitik bir manastirda tek basiniza yasayin; eylemsizlik, pasifizm, hareketsizlik bile bir sinifa hizmettir; mevcut duzeni yikmaya yonelmeyen hersey, onu yasatmaya yoneliktir...

Tarafsizligin olmadigi bir yerdeyiz; ya mevcuttan yanayiz, ya da ona karsiyiz...Sozde siniflar ustu masallarla ne kendinizi ne de cevrenizi kandirin; hepiniz, hepimiz objektif olarak bir sinifin yanindayiz...

Bu dunyada sinif karakteri olmiyan tek bir nesne dahi yoktur...
madenlerin,elementlerin bile degeri,kapitalist pazarin ihtiyaclarina gore belirlenir....

toprak,su,hava herbirisi kapitalizmin izleri ,isleyisini ve mantigini tasir...

ask,evlilik,toreler,gelenekler,kulturler..herbirisi bir sinifsal muhtevaya,ideolojiye,damgaya sahiptir..

hayvanlar,ormanlar,bitkiler,kutuplar, her birinin degeri, omru,yasam bicimi pazar ekonimisinin kurallarina gore sekillenir....

Insanlar ve toplumlar mi?

O kadar budala da degilsinizdir saniyoruz !

Pardon siz hangi "sinifsal bakis sapkinligindan" soz etmistiniz !

Bu isin bilinc tarafidir; subjenin dunyasidir. Birde isin obje yani, iradeden bagimsiz yani vardir; iste o da niyetiniz ne olursa olsun, hizmetkari durumuna dustugunuz gercegin bir baska yanidir. Eylemsizlikle hizmet gercegi, eylemlilikle hizmet gercegini yaratir.

 

Gezi'ye baktigimizda biz iki sinif, iki felsefe goruyoruz.
Burjuva sinifta onu goruyor...

 Peki ya siz, Gezi'ye katilan her sinif ve tabakadan sokak eylemcisi, iktidara karsi olmakla, objektif olarak ait oldugun, hizmet ettigin sinifi gorebiliyor musun?

 

Seni sokaga cikartan neden ne olursa olsun, savundugunu iddia ettigin ideoloji ne olursa olsun, kendini kandirdigin gerekcen ne olursa olsun, dunyayi degistirme metodun ne olursa olsun, Gezi'den yana olmak, sokak eylemcisi olmak, senin iraden ve niyetinden bagimsiz olarak Proleterya'dan yana olmaktir.Henuz siz bunu goremiyorsunuz, ama Burjuvazi gordu, biliyor;ipleri siki tutmak telaslari bundandir. Biz burada Gezi'nin Objektif olarak hizmet ettigi sinifa isaret ediyoruz; burjuvaziye hizmet etmiyen hersey, kendinden bagimsiz olarak proleteryaya hizmet eder..Ya da tersi; Proleteryaya hizmet etmiyen hersey, otomatik olarak Burjuvaziye hizmet eder...Proleter devrim nedir, ne degildir sorusu ise baska bir sorudur.

Gezi;de kimileri agaca bakip ormani goremiyor, kimileri ise ormana bakip agaci goremiyor; dialektik her ikisini gorebilmektir.

Son vurus;Kazanan Proleterya olacak, Devrim Olacak!...
Duzene her tas, Devrime bir hizmettir!



Masallar dunyasi degil; gercekler dunyasi sizleri cagiriyor!

 

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2014/05/dilin-gercegi-degil-gercegin-dili.html

94793

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

İbrahim Dinç

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Sayfalar