Cuma Mayıs 24, 2024

15 Ağustos uyanıştır! (Nubar OZANYAN)

Kürt’ün yüzlerce yıllık kölelik ve uyuyan dünyasına yapılan en etkili devrimci müdahaledir, 15 Ağustos. Özgürlükle ve aydınlıkla tanışmanın ilk fişeğidir. Aynı zamanda yüzlerce yıldır süren kölelik dünyasından uyanışın, ayağa kalkışın devrimci yürüyüşüdür.

Ağır baskı ve zulüm koşullarında imkansızlıklar içinde Ortadoğu’nun en zalim ve en gaddar devletine karşı başkaldırının adıdır. Çokları bu tarihsel başkaldırıya anlam veremedi. Toplumsal kalkışı doğru okuyamadı. Dipte biriken ve patlayan Kürt öfkesine doğru anlam yükleyemedi. Kürt’ün geri dönüşü olmayan intiharı olarak değerlendirdi. Eleştiriler, anlam vermemeler, ayak diremeler, karşı koyuşlar at başı gidiyordu. Hem hareketin içinden hem de dışından gelen eleştirilere karşı en anlamlı yanıt “silahların eleştirel gücü”ydü. Yanılgılı ve yanlış yaklaşımlara, değerlendirmelere hem gerilla hem de halk doğru yanıt verdi.

İlk kurşun, yüzyıldır biriken Kürt öfkesini ve devrimci iradesini açığa çıkardı. Bir kar topu gibi büyüyen, giderek çoğalan ve genişleyerek yayılan gerilla mücadelesi sadece Kürt halkına ilham kaynağı olmadı. Aynı zamanda Türkiye devrimci hareketine de moral ve ilham kaynağı oldu. O güne kadar özgürlük ve kurtuluş düşünü gerilla mücadele çizgisiyle hayal etmeyen, bu yoldaki yürüyüşe tereddütlü ve mesafeli yaklaşan birçok küçük burjuva devrimci hareket, eline silah alarak dağlara çıktı.

Kürt özgürlük mücadelesi hem Türk devletini oldukça zorladı hem de geniş bir Kürt halk desteğine sahip oldu. Ulusal özgürlük mücadelesi sadece bölge halkları üzerinde sarsıcı etki yaratmadı. Aynı zamanda dünyanın dört bir köşesinde gerilla mücadelesi yürüten güçler üzerinde de devrimci etkisi oldu. Yaklaşık kırk yıllık gerilla savaş mücadelesiyle gerillanın ve halkın yenilmez olduğunu dosta düşmana gösterdi. Bazı süreçlerde düşman tarafından vurulan darbelerin, gelişim süreçlerinde doğal olarak yaşanan sancı ve sorunların hemen gerilla savaşına yönelik bir güvensizliğe dönüşmesi yetersiz ve zayıf ideolojik/önderliksel temelden kaynaklıdır. Küçük burjuva merkezli bakış açısıyla yola çıkanlar, sorunları çözmek, yolu açmak yerine “bakın her şeyi denedik ancak gerilla savaşı ülkemiz koşullarına uymuyor?” düşüncesine varmaktadır. Ya da yaşanan herhangi bir askeri-örgütsel olumsuzluk/ başarısızlık karşısında hemen şehre giden yola bakmaktadırlar. Oysa Kürt ulusal özgürlük hareketi, dağlara yaslanarak dağa dayalı gerilla yaşamını ve mücadelesini esas alarak, halka ve ilkelere tutunarak dünyanın en gaddar ve acımasız ordularına karşı savaştı/savaşıyor. Gerilla savaşı kendi önderliğini yarattı. Devrimci önderlik ise gerilla savaşını büyütüp geliştirdi.

Gerilla savaşının en büyük yaratıcı tekniğinin insan olduğunu kırk yıllık savaş pratiğiyle bir kez daha ortaya koydu. “24 saat gerillacılık”, “her an gerillacılık” ilkesini en iyi şekilde uygulamaya çalıştı. Düşmanın teknik üstünlüğüne, sayısız savaş uçaklarına, keşif uçuşlarının çokluğuna karşı derin gizliliği esas alan, araziye uygun ince kamuflaj uygulayan, düşmanın onu görmek istediği zamanda değil, kendi istediği zaman ortaya çıkan gerillayı yaratmayı vazgeçilmez amaç haline getirdi.

PKK Yürütme Komitesi üyesi Murat Karayılan arkadaşın 15 Ağustos vesilesiyle yaptığı değerlendirme oldukça değerlidir. Eğitici ve öğretici olduğu kadar gerilla savaşına ait temel ilkelerin güncellenmesi-yenilenmesi olarak da bakmak ve anlamak gerekir. Murat Karayılan günümüzün gerillasını; uzmanlaşma, branş, tim tarzında hareket etmek, yeraltı yöntemini, tünelleri kullanmak, sırtını halka dayamak olarak tanımlıyor. Bu üç ayağın birlikte ve güçlü örgütlenmesi durumunda düşmanın tekniği-üstünlüğü boşa çıkarılabilir ve düşman alt edilebilir.

Kuzey’den dört parça Kürdistan’a yayılan özgürlük düşü ve iradesi, işgalci soykırımcı Türk devletinin saldırıları karşısında yenilmeyecek kazanacaktır. Komutan Agit şahsında gerilla şehitlerini saygı ve minnetle anıyorum. 

(18.08.2021, Yeni Özgür Politika)

2568

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

DİSİPLİN ANLAYIŞIMIZA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ - I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Sayfalar