Cumartesi Nisan 27, 2024

Umut..Mücadele.. Direnis

Aralık ayındayız...

    İdamlarla, işkencelerle, katliamlarla anılan bir aydayız.

    Gerçi diğer aylar da aynı yoğunlukla dolu desek yanılmayız.

    Çocukların yaşlarının büyütülerek idam edildiği aydayız.

    13 aralık...17 yaşındaki Erdal Eren yaşı büyütülerek tam 38 yıl önce AFC'nın generalleri tarafından idam edildi.Çocukların kurşunlanarak katledildiği... (-Mazlum Akay, Mehmet Nuri,Ceylan Önkol, Uğur Kaymaz, Berkin Elvan devletin öldürdüğü çocuklardan bir kaçı - )

     Adı ALİ İsmail olan gencin sokakta sivil polisler tarafından kalaslarla dövülerek öldürüldüğü...

    Çocukların tecavüz edilerek katledildiği,on binlercesinin hapishanelere doldurulduğu ...

    İnsanların inançlarından dolayı hor görüldüğü, ötekileştirildiği, öldürüldüğü, katliamlara uğratıldığı bir ülkede yaşıyoruz.

    Aralık dediğimizde katliamlar aklımıza geliyor...

    19 aralık Hapishaneler katliamı, 19 aralık 2000 yılında,Türkiye'nin en kanlı hapishaneler operasyonu yapıldı. F Tipi hapishanelere karşı 20 ekimden beri sürmekte olan Ölüm Oruçlarını sona erdirmek, siyasi tutsakları F Tipi hapishanelere doldurmak amacıyla 20 hapishaneye yapılan bu operasyonda 28'i siyasi tutsak olmak üzere 32 kişi katledildi. Yüzlerce siyasi tutsak yaralandı.

    19-26 aralık Maraş katliamı, 19 ile 26 aralık 1978 'de Maraş'ta alevi inancından insanlarımıza yönelik Faşist MHP ve ülkü ocakları tarafından devletin güvenlik güçlerinin gözetiminde, denetiminde gerçekleştirilen katliamda resmi verilere göre 150 kişi öldürüldü, 176 kişi yaralandı. Alevi inancından insanlarımıza ait 2000'in üzerinde ev ve iş yeri yakıldı. Resmi olmayan beyanlara göre ise ölü sayısı 500'e yakındır. Bu katliamın ardından hemen sonra bu bölgede yaşayan alevi nüfusun yüzde 80'i yurt içi, çoğunlukla da yurt dışına göç etti.

    28 aralık Roboski katliamı, 28 aralık 2011'de Şırnak'ın Uludere ilçesinin Roboski köyünden Irak'a geçen bir grup kaçakçı F-16 uçakları tarafından vurulmuş, katliamda 17'si çocuk 34 kişi yaşamını yitirmişti. Bu katliam Kürt halkına yönelik katliamların ilki olmadığı gibi sonuncusu da değildi.


 

    Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki kurulduğundan bu yana seceresi katliamlarla dolu.1915 Ermeni soykırımı gibi bir insanlık suçu defterine kayıtlı. yine Süryanilerin  katliamları, Rumların, Yahudilerin zorla göç ettirilmesi...Günümüzde de Kürtler...Gerçi Kürtlerin katledilmeleri 1925'lerde başladı.Kürtlere yönelik imha ve inkar politikası kuruluşundan bu yana bu devletin temel politikası...

    Faşizmle idare edilen bu ülkede hakim sınıflar bununla da yetinmeyerek dönem dönem Askeri Faşist Diktatörlüklere geçiş yaptılar. 12 mart, 12 eylül gibi...

    Askeri Faşist Diktatörlükler (AFC) döneminde işkenceler, idamlar, katliamlar bir hız daha kazandılar. 12 mart ve 12 eylül AFC'ların iktidar olduğu yıllarda ilericiler, devrimciler, komünistler kurşunlandılar, işkencelerde katledildiler, idamlarda ölümsüzleştiler.

    12 martta Türkiye Devrimci Hareketi (TDH) nin önderlerinden Mahir Çayan 10 yoldaşıyla birlikte Kızıldere'de katledildiler.

    Yine 12 martta TDH'nin önderlerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan darağacında ölümsüzleştiler. TKP/ML'nin kurucusu ve önderi İbrahim Kaypakkaya Amed zindanında işkencede katledildi.Ser verip sır vermeyen önder olarak tarihe not düşüldü.

    12 eylül AFC  döneminde 12 marttan çıkarılan derslerle işkenceler, sokak infazları, idamlar tüm hızıyla devam etti.Hapishanelerde özellikle Amed'de katliamlar gerçekleşti. Kürt ulusal mücadelesinin onlarca insanı katledildi.  Mazlum Doğan'lar  zülme,işkencelere Newroz'da bedenini ateş topuna dönüştürerek yanıt oldular.


 

    Günümüzde de faşist diktatörlük yüzündeki peçeyi atarak açık faşizme, tek adam diktatörlüğüne geçiş yaptı.

    Hapishaneler tarihinde hiç olmadığı kadar dolu.

    Kadınların sokak ortasında katledildiği, çocuklara tecavüzün tavan yaptığı, öğrencilerin hapishanelere doldurulduğu,Kürt halkına yönelik imha ve inkar politikasının en koyusunun uygulandığı ...

 Kürt şehirlerinin tanklarla, obüslerle yıkıldığı, bodrumlarda yüzlerce sivilin kurşunlanarak, yakılarak katledildiği...

 İlericilerin, devrimcilerin, komünistlerin kurşunlandığı, sokak infazlarının yapıldığı, hapishanelere doldurulduğu...

 Ülkenin bir bütün hapishaneye dönüştürüldüğü ...

 Sendikaya üye olan işçilerin işten atılarak açlığa mahkum edildiği...

 Haklarını arayan greve giden işçilerin gözaltına alınarak hapishanelere doldurulduğu ...

 İşçi cinayetlerinin  tavan yaptığı ...Tek adam diktatörlüğüyle yönetilen bir ülkede yaşıyor insanlarımız.

Tüm bu olumsuzluklara karşın işçilerin,emekçilerin direnişlerine, kadınların mücadelelerine ...

 Devrimcilerin, komünistlerin, Kürt ulusal hareketinin faşist diktatörlüğe karşı ortak mücadelesine de tanıklık ediyoruz.

    Bu ülkede direnişlere de tanıklık ediyoruz.

    Devrimcilerin, komünistlerin örgütlülüğünde direnişin olduğu yerde mücadele yükselir, umut yeşerir.

    UMUT işçinin örgütlülüğünde, emekçinin direnişinde...

    UMUT dağlarda...

16810

Çetin Çetin

Çetin Çetin sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Çetin Çetin

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar