Pazar Mayıs 19, 2024

‘Şengal ve Kobanê‘de Yükselen Direniş Ruhuyla Gençlik Festivalimizi Sahiplenelim, Direnişe Ortak olalım!!

Yeni Demokratik Gençlik (YDG) Kobanê’de gelişen direnişe ve 24. Gençlik Kültür Sanat Festivaline dair bir açıklama yayınladı. Gençlik Kültür Sanat Festivalin’de elde edilecek gelirin bir kısmının Kobanê direnişine aktarılacağı belirtilen açıklamada, Festivalin daha yüksek seviyede sahiplenilmesi için çağrıda bulundu.Yapılan çağrınan tam metni ise şöyle;
 

Şengal ve Kobanê‘de Yükselen Direniş Ruhuyla Gençlik Festivalimizi Sahiplenelim, Direnişe Ortak olalım!!

DAİŞ çeteleri Kobnê’de katliam, talan ve vahşet için saldırılarını yoğunlaştırırken, Kobnê halkı da insanlık onuru için direnmeye devam ediyor. 32 Gündür direnen YPG/YPJ güçleri ile yurtsever halkın ve tüm Kürdistan halkının ortak direnişi, Dünya ezilen halklarına ve halk gençliğine direnişi öğretiyor, direnişin yolunu gösteriyor. Örgütlü mücadelenin zorunluluğunu, zorun zorla karşılık blacağınının mesajını veriyor. Emperyalizmin barbarlaştığı saldırılar boyunca, halkın silahlanarak karşı koyması bir zorunlluk olarak gerçekliğini bir kez daha göstermiştir. Rojava’da ortaya çıkan devrim süreci, bedeller üzerinden yükselmeye devam ediyor. Şengal’de soykırıma uğrayan Ezidi halkımız, iki yıldan fazla bir süredir (IŞ)İD barbarlığına karşı kahramanca gögüs gögüse dövüşürken düşen YPG/YPJ şehitleri, Kobanê şehitleri, direnişe güç katan yurtsever ve devrimci şehitleri ile Rojava devrimi bedel ödüyor, haklı ve meşru direnişini sürdürmeye devam ediyor.

(IŞ)İD, Emperyalist sistemin barbar yüzüdür. Derme çatma olarak kısa bir sürede geliştirilen bu örgütün arkasında emperyalistlerin kendisi vardır. Emperyalistlerin ve uşaklarının ulusal, etnik ve dini çelişkileri kullanarak yıllardır beslediği (IŞ)İD barbar çetesi, onların müdahalesi ile ortadan karkacak bir örgüt değildir. Barbarlığı ortadan kaldıracak olan ezilen halkların ortak direnişi, örgütlü mücadelesi olacaktır. Ezilen halkların emperyalistlerin silah yardımına ihtiyacı yoktur.

Bundan dolayıdır ki, ezilenlerin birlikte mücadelesini örgütlemek ve Kobanê direnişine sahip çıkmak için tüm gücümüzle Avrupa’da harekete geçmeliyiz. Nasıl ki Kobanê ve Şengal’de direniş birlikleri gögüs gögüse çarpışıyorsa, bizlerde yaşadığımız alanlarda bu mücadelenin birer parçası olduğumuzu bilmek zorundayız. Her alanda kaşı devrmci güçlerin saldırılarını boşa çıkarmak, bu saldırılara karşı barikat olmak gerekmektedir. DAİŞ çeteleri sadece Kürdistan, Irak ve Suriye’de değil, bir çok alanda halka korku salmak için devrimci demokrat kesime gözdağı verme uğraşındadır. Başta Strazburg, Hamburg ve İstanbul olmak üzere bir çok alanda gerçekleşen saldırıların amacı korku salmaktır. Ancak emperyalistler, uşakları ve gericiler bilmelidirler ki, ezen ezilen çelişkisi olduğu müddetçe, ezilenlerin haklı mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz. Bizi bundan hiçbir güç vazgeçiremeyecektir.

Avrupa alanında gençliğin DAİŞ çetelerine katılmaları bizlere önemli görevlerimizi tekradan hatırlatmaktadır. Empeyalist kapitalist sistem özellikle göçmen gençliği baskılamakta, ayrımcı politikalara tabi tutmakta, ırkçılığa maruz bırakmaktadır. Aynı sistem, kendisine öfke dolan gençliği yine kendi projeleri ile sömürge ve yarı sömürge ülkelerde gericiliğin ve faşizmin elinde halka karşı bir silah olarak kllanmaktadırlar. Bu politika bize yabancı deildir. Teşhir etmemiz gereken en önemli politika bu olacaktır. Emperyalizm, yozlaştırma ile başaramadığını, DAİŞ gibi çeteler eliyle hayata geçirmektedir.

Emperyalist saldırganlığa karşı önemli bir mevzimiz olan 24. Gençlik Kültür ve Sanat Festivalimizi bu görev bilinci ile ele alıyoruz. 15 Kasım’da gerçekleştireceğimiz Festivalimizde devrimci Sanatçı Yılmaz Güney anılacak ve Kobanê direnişi gündemleştirilecektir. Ayrıca elde edilecek maddi gelirin bir kısmı Kobanê halkına gönderilecektir.

Festivalimiz, 24 yıllık geçmişimiz boyunca belkide en önemli sürecini yaşamaktadır. Festivalimizi sahiplenmek demek ezilen tüm kesimlerin direnişilerini sahiplenmek demek olacaktır. Başta YDG’liler olmak üzere tüm anti-faşist, anti-emperyalist gençliği festivalimizi sahiplenmeye çağırıyoruz.

Kobanê Direnişinden aldığımız güçle sokaklara!

Festivalimize Güç katalım, Direnişi Geliştirelim!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

Yaşasın Yeni Demokratik Gençlik Mücadelemiz!

Birlik-Mücadele-Zafer!

YENİ DEMOKRATİK GENÇLİK’


77841

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Dijitalleşme: İşçinin Üretim Sürecinin Denetleyicisi ve Düzenleyicisi Olacağı Tarih

 

Rosa özgürlüğün ta kendisiydi

“Hareket etmeyenler, zincirlerin

ne kadar ağır olduğunu bilmezler.”[1]
 
“… Bu zehirli kaltak, bir maymun kadar zeki olmakla birlikte sorumluluk duygusundan tümüyle yoksun olduğu ve tek motifi kendini haklı çıkarma yolunda neredeyse sapkınca bir istek olduğu için daha çok zarar verecek,” diye yazıyordu Victor Adler August Bebel’e 5 Ağustos 1910 tarihli mektubunda.

İbrahim KAYPAKKAYA'nın Ölümünün 50. yılı Vesilesiyle

 

“CEHENNEMİN GİRİŞ KAPISI”NI YIKAN KAYPAKKAYA

VE

ONUN ÖĞRETTİKLERİ...

Yusuf KÖSE

İBRAHİM KAYPAKKAYA’DAN ÖĞRENMEK[*]

 

“İşçi sınıfının

ekmekten çok

onura ihtiyacı var.”[1]

 

Patika Dergisi (PD): İbrahim Kaypakkaya’nın katledilmesinin üzerinden 50 yıl geçti. 50. yılında Kaypakkaya’yı özgün kılan nedir?

 

Sibel Özbudun (SÖ): İbrahim Kaypakkaya’nın 68 devrimci hareketi içerisindeki, onu hem kendi bağlamı, hem de günümüz açısından “özgün” kılan, bence “süreklilik içinde kopuştan kopuş”u temsil etmesidir.

Sosyalizm/Komünizm Nedir? (MLPD Programı)

Sosyalizm ve komünizm hakkında düşündüklerinde birçok insanın aklından geçen sorulara bazı yanıtlar.

Sosyalizm nedir ki?

 Sosyalizm, kapitalizmin toplumsal alternatifidir. Günümüzün devlet-tekel kapitalizminde, uluslararası tekeller kendilerini tamamen devlete tabi kılmış ve tekelci sermayenin organları devlet aygıtının organlarıyla birleşmiştir. Tüm toplum üzerinde çok yönlü egemenliklerini kurmuşlardır. Aynı zamanda, hakim olan uluslararasılaşmış üretim tarzı, dünyanın birleşik sosyalist devletleri için maddi hazırlığı tamamlamıştır.

Dinci-Faşist Gericiliğin Merkezi: Emperyalist Türk Devleti

Özellikle son 15 yıldır dinci (müslüman) gericiliğin merkezi olduğu rahatlıkla söylenebilir. ABD'nin Afganistan ve Irak'ı işgali ve peşinden Kuzey Afrika ülkelerindeki 2010 ayaklanmaları ve Mısır'da geçici olarak Müslüman Kardeşler örgütünün iktidara gelmesi ve peşinden Suriye'de geliştirilen olaylar, Türk devletine, dinci AKP'nin de iktidarda olması, yeni bir emperyalist yayılma politikasını benimsetmiştir.

KAYPAKKAYA’DAN KALAN…[*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Türkiye’nin geleceği çelikten yoğruluyor;

belki biz olmayacağız ama

bu çelik aldığı suyu unutmayacak.”[1]

 

18 MAYIS | Umudu Büyütmeye Devam Ediyoruz

"Kaypakkaya'nın kurduğu parti ve oluşturduğu program etrafında elli yıldan fazla bir süredir kavgasını sürdüren yoldaşları büyük bir mücadele ve direniş geleneği yarattılar. Kaypakkaya'nın görüşlerini büyük bedeller ödeyerek bu günlere taşıdılar, taşımaya devam ediyorlar..."

 

Tam 50 yıl önce 1973’ün 18 Mayıs’ında 1971 silahlı devrimci çıkışının “komünist yüzü” İbrahim Kaypakkaya, Amed Hapishanesi’nde Kemalist faşist diktatörlük tarafından katledildi.

“Cabbar”laşan Ermeni (Nubar Ozanyan)

Sonu gelmez Ermeni-Kürt düşmanlığı üzerinden yaratılan büyük korku, bilinçleri kuşatıp yürekleri tutsak almaya devam ediyor. Aradan 108 yıl geçmesine karşın Ermenilerin baskı görme, işini kaybetme vb. korkularından dolayı kendilerini inkar ederek kimliklerini gizlemelerinin trajik hikayeleri yazılmaya devam ediyor. Her an baskı görecekleri endişesiyle güvercin tedirginliği içinde yaşamaya devam ediyorlar.

Soykırımlara Karşı Direnişi Büyütelim!

 

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Sayfalar