Perşembe Mayıs 16, 2024

Nubar yoldaş devrettiğin bayrak eninde sonunda göndere çekilecektir..

Sınıf çelişkileri ve ürettiği tüm baskı ve zulümler beraberinde mücadeleyi ve başkaldırıyı kaçınılmaz kılmıştır. Tarihsel materyalizmin bu nesnel olgusu günümüz tarihinde geçerliliğini devam ettirmektedir. Sömürüyü, zulmü, baskı ve katliamları vareden maddi koşullar yok olana kadar sömüren-sömürülen, ezen-ezilen arasındaki çelişki ve mücadele de varolacaktır.

Bu mücadele belki devamlı aynı minvalde seyretmemiştir… İnişler-çıkışlar göstermiştir… Hatta mücadelenin öznel gücünü oluşturan örgütlenme devamlı oluşturulamamıştır… Ama nesnel gerçekliğe tekabül eden sömürü, baskı ve tahakküm devamlı varolmuştur.

Bu materyalist gerçeklik bizim ülkemizde de kendisini devamlı kılan bir olgudur…

Bunun sonucu mücadeleler verilmiş ve yeri geldiğinde örgütlenmelere gidilmiştir. Baskının ve zulmün tahakkümüne secde edilmemiştir. Ve verilen mücadele uğruna devrim şehitleri verilmiştir. Bu şehitler, uğruna mücadele ettikleri bu kavganın eninde sonunda zafere ulaşacağına inanarak tereddütsüz saflarında yer almışlardır.

Nubar Ozanyan Yoldaş da bu inançla bu minvalde yer almıştır. Savaştığı topraklarda Rojava Halkına yapılan saldırıya karşı verilen görkemli mücadeleye aktif olarak katılmıştır.

Emperyalistlerin ve TC, İsrail, Sudi Arabistan, Ürdün vd. gerici devletlerin desteğiyle Rojava’ya saldıran DAİŞ, El Kaide, El Nusra, ÖSO, El Aksa gibi islami-gerici taşeron örgütlerin saldırısına karşı verilen haklı mücadele içerisinde yer almıştır.

Nubar Yoldaş Enternasyonalizmle

Donanmış Bir Yoldaştı…

Rojava’da verilen haklı ve meşru mücadele giderek uluslararası alanda dünya kamuoyunun sempatisini ve desteğini kazanan bir direnişti. Kürtlerin başını çektiği bu savaşa Araplar, Süryaniler, Türkmenler, Ermeniler ve başka milliyetler de katılmıştır. Bu savaş İslami çetelerin saldırısına karşı verilen bir savaş olduğu gibi; bölge halklarını birbiriyle birleştiren, birbiriyle kaynaştıran, tarihsel olarak bölge halklarında oluşturulan gerici önyargıları yıkan bir savaştır. Dolayısıyla PYD önderliğinde YPG-YPJ tarafından yürütülen bu savaş aynı zamanda halklar arasında böylesi misyon oynayan bir direniştir.

Bunun sonucu uluslararası alanda kitleler nezdinde desteklenen Rojava Direnişine dünyanın birçok ülkesinden aktif katılımlar olmuştur.

Nubar Ozanyan da enternasyonalizmle donanmış bir yoldaştı… Onda oluşan enternasyonalizm sınıf bilinçli proletaryanın karakterine tekabül ederdi. O nedenle sınıf çelişkileri ve sınıfsal baskılarla beraber tüm baskılara ve tahakkümlere karşı tavır alan bir kişiliğe sahipti.

Bundan dolayı Rojava’da verilen mücadele içerisinde bu ideolojik-politik yapısı nedeniyle aktif olarak yerini alır… Üstlendiği Enternasyonal Tabur’un Komutanlığı’nı layıkıyla yerine getirir. Bir taraftan askeri vasıflarıyla yüzlerce savaşçı eğitir. Diğer taraftan aktif olarak savaşta yer alır. O komünist bir eğitmen ve askeri bir komutandı. Bu vasıflarla -özellikle Serekani, Kobani, Rakka gibi bölgelerde- çetelere karşı verilen savaşa aktif olarak katılır.

Sonuçta şehit düşer, ama, verilen haklı ve meşru bir savaşta bir komünist olarak Rojava tarihinin belleğine yazılır…

Nubar Yoldaş Rojava’ya

Öncü Müfreze Saflarında Katılır

Rojava’da verilen savaşa Yoldaş Nubar Ozanyan onyıllardır saflarında yer aldığı hareketin temsilcisi olarak katılır. Kendisini temsil ettiği öznel gücün ideolojik-politik doktriniyle donatmıştır. Rojava’daki saflarda O doktrinin komutasında yerini alır.

Dolayısıyla Nubar Yoldaş partiye ve örgütlenmeye inanmıştır. Verilen mücadeleye öncü bir müfrezenin kaçınılmaz önderliğini savunmuş ve devamlı o bilinçle hareket etmiştir.

Daha genç yaşlarda o hareketle tanışır ve o mevzide yer alır. Her geçen dönem kendisini daha geliştirir. Kendisini geliştirdikçe o hareketin içinde giderek daha aktif olarak yer alır. Türkiye topraklarıyla birlikte, Filistin, Karabağ, Kürdistan ve Rojava topraklarında aktif olarak yer alır.

Bu aktif mücadelesine kumanda eden bir çizgi, bir program, bir stratejik-taktik hat vardır. Nubar Yoldaş sosyal pratiğini en ileri doktrinle birleştirmiş ve devamlı o minvalde hareket etmiştir. Yoldaşın tüm mücadele tarihine diyalektik-materyalizmin bu yöntemi damgasını vurmuştur…

Yoldaş Rojava saflarında verilen mücadeleye bu perspektifle katılmıştır. Bu perspektifle, Kürt Ulusal Hareketi’nin önderliğinde verilen mücadele saflarında yer alır. Ve şehitlik mertebesine ulaşır…

Belki bedenen aramızdan ayrılır, ama, yoldaşlarının, devrimcilerin ve -başta Rojava olmak üzere- ileri halk katmanlarının dağarcığında yer edinir.

Bu vesileyle bir kez daha Nubar Ozanyan Yoldaşı selamlıyor ve mücadelesini rehber ediniyoruz!

-Yoldaş Nubar Ozanyan Ölümsüzdür! 

33915

Hasan Can

Hasan Can sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Hasan Can

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht Yaşıyor, Lenin Yol Göstermeye Devam Ediyor!

 

Roza Luxsemburg ve Karl Liebknecht bundan 105 yıl önce dönemin SPD hükümetinin Freikorsp (Gönüllüler Alayı) askerleri tarafından kurşuna dizilerek katledildiler.

Birinci emperyalist paylaşım savaşının ufukta görünmeye başladığı 1907 yılında toplanan İkinci Enternasyonal çıkması muhtemel savaşa karşı “hazır olunması” ve “savaş bütçelerine hayır” denmesi çağrısında bulundu.

Sayfalar