Cumartesi Mayıs 18, 2024

Nubar Ozanyan Yerevan‘da özlem ve saygıyla anıldı…

Şahadete ulaştığı, Rojava topraklarındaki askeri törenden sonra, 26 Ağustos 2018 Pazar günü Ermenistan’ın Yerevan kentinde başta eşi ve sevenleri ile silah arkadaşları bir anma etkinliği gerçekleştirdi.

Հայաստանից մինչեւ Պաղեստին,

Տերսիմից մինչեւ Ռոժավայ,

Յեղափոխության պատմության

Հերոս Մարդակեր Նուպար Օզանյան ՛ը անմահ է …. (1)

Yerevan: Martager Nubar Ozanyan’ın ölümsüzlüğünün I.yılında bir çok yerde anma etkinlikleri düzenlenmeye devam ediliyor.

26 Ağustos tarihinde kilisede yapılan dini törenden sonra, Nubar Ozanyan şahsında şehitlere verilen հօգեճաշ(2) ile bir araya gelen Karabağ savaşında birlikte olan silah arkadaşları, Rojava ile Karabağ savaşında şehit düşenler için saygı duruşunda bulundular.

Dağlık Karabağ savaşından sinevizyon gösterimlerin yapıldığı anma toplantısında, Monte’lerin, Leonid’lerin, Nubar’ların mücadeleleri tanıtılırken, Rakka özgürleştirme hamlesinde şehit düşen Ozanyan’ın mücadelesini anlatan belgesel video gösterimi ilgiyle izlendi.

Yapılan açıklamada, işgal yağma ve talan ile komşu ülkelerin topraklarında gözü olan, Ortadoğu ile Kafkaslar’da yeni Osmanlı hayalleri peşinde koşan Türk devleti bu sefer Erdoğan destekli, Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren DAİŞ çeteleriyle halkların baş belası olduğu dile getirildi.

Yapılan açıklamalarda, soykırım politikalarından ve soykırımdan hiç bir zaman vazgeçmeyen, yeni İttihat ve Terrakki’cilerin yaşanan Azerbeycan-Ermenistan savaşında önemli rol oynadıkları,  Azeri ordusunun eğitiminden, askeri mühimmat ve mali olarak destekledikleri belirtildi. “Karabağ savaşı Türkiye’nin Kafkas’lara açılma hevesini ve politikalarını bozdu. Aynı politika bugün Suriye’de Kürt halkı üzerinde devam ediyor” denildi.

“Ararat’a varacağız er veya geç…”

Konuşmaların devamında; “Nar taneleri gibi dünyanın dört bir yanına dağılan Ermeni halkının ezgilerinde her zaman yas, gözyaşı ve özlem olmuştur. Hazırlanan videoda bahsi geçen ve hepsi Nubar Heval’in çok sevdiği türkülerden oluşması anlamlıdır. Ermenice’yi bilmeden, anlamadan dahi insanın yüreğine işleyen bu ezgiler belki de başka yerde rastlamak mümkün değildir.

Ermeni topraklarını kan gölüne çevirerek 1,5 milyon Ermeni’nin soykırımı ile sonuçlanan tarihin ilk soykırımında, Ermeni’ler için Ararat (Masis) özgürlük sembolüdür. Bir gün tekrar geri dönülecek, er ya da geç vatan topraklarına kavuşmak ümidiyle Ermeni’ler yaşarlar.

Özgürlük ve Bağımsızlık yürüyüşünü kendilerine klavuz edinen enternasyonal devrimcilerden Adıyaman’lı Misak Manuşyan’ı Naziler Paris’te kurşuna dizerek katlettiler. Amerika’da doğmuş büyümüş Lübnan savaşında Ermeni cephelerinde yetkinleşmiş Karabağ savaşında ordu komutanı durumuna gelmiş Monte Melkonyan sınırları tanımamış, halkı için canını vermiştir. Ermeni halkının yetiştirdiği son mohekan ise Nubar Ozanyan olmuştur. Rojava’da şehadete ulaşmıştır” sözleri dile getirildi.

“Kendi köklerini aradı ve buldu…”

Açıklamanın devamında, “Nubar Ozanyan’ı gösterişsiz, sınır tanımayan, enternasyonalist devrimci kılan, sistemden koparak tamamen kendini Parti ve halk adına adamış olmasıdır. Mal ile mülk edinme hırsı olmayan, her şeyi Parti olan, evini sırt çantasına koymuş Dersim, Bakur, Başur ve Rojava demeden dolaşan sözü ile özü bir olan bir devrimciydi.

Kendini gösterenlerden hiç değildi. Anılarını yazan devrimcilerden hele hele hiç olmadı. Bunu kendi öz yaşantısı ile ispatladı. Bu tip insanlara en iyi cevabı “gülerek” geçip gitmesiydi. İşte bu yüzden efsaneleşti, sevgi sınırları Türkiye’yi aşarak Onu Enternasyonalist devrimci konumuna getirdi” denildi.

Son olarak şöyle denildi;

“Ama son zamanlarda bir hayli yoruldu-yordular. Olağanüstü koşullarda defalarca Dersim’e gitmesine rağmen bir “damar” gerillalarla buluşmasına bilinçli olarak engel oldu. ‘Komutan cephede komutandır-Serdar Can’ şiarını hayatın bütün alanlarında korkusuzca, tereddütsüzce yerine getirdi. 100 yıl geçmesine rağmen Bakur Kürdistanı’nda halen varlıklarını sürdüren Ermeni’ler ile hristiyan halklar halen Kürt’ler, Arap halkları ile beraber soykırım tehdidi altındadırlar. Nubar Ozanyan bu gerçekleri görerek yönünü bu sefer Rojava’ya çevirmiştir. Tel Abyad, Resul ayn, Qamışlı, Hol, Haseke gibi birçok şehirlerde soykırımdan kalan Ermeni’ler ile tanışarak güçlü ilişkiler kurdu. Onların sorunlarına yardımcı oldu ve örgütledi. Nubar Ozanyan’ı unutmadık, sonsuza dek yaşayacak…

1.Ermenistan’dan Filistine / Dersim’den Rojava’ya kadar / Devrim mücadelesi tarihinde / Martager Nubar Ozanyan ölümsüzdür…

2. Ermeni geleneklerinde ölenler için verilen can yemeği.

33307

Agop Ekmekciyan

Özellikle azınlıklar üzerine yazdığı yazılarıyla tanıdığımız yazarımız,diğer birçok konuda da makaleleriyle tanınmaktadır.

agop@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Son Haberler

Sayfalar

Agop Ekmekciyan

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Bir Sol Liberal Aydının Ezilen Ulus Milliyetçiliği Temelinde Ulus Sorununa Yaklaşımının Eleştirisi

Giriş:

Uluslar kapitalizmin şafağında ortaya çıkmıştır. Ancak, kapitalizmin emperyalizme evrilmesiyle de ulusal sorunlar çözülebilmiş değildir. Hala ezilen uluslar ve bunların kendi kaderlerini özgürce tayin etme mücadeleleri sürmektedir. Özellikle emperyalizmin ortaya çıkmasıyla birlikte, ezilen ulus sorununun çözümü doğrudan proleter devrimlere bağlanmıştır.

Dağın Sara’sı (Sakine Cansız), Nubar Ozanyan

Aradan yıllar geçse de direngenliğin hikayesini yazan Sara (Sakine Cansız), unutulmadan konuşulup anılıyorsa bu onun istisna bir kişilik olduğunu gösterir. Unutulmayacak kadar değerli çalışmalar yürüten, her dönem geride okunacak notlar bırakan Sara, Kürt Özgürlük Hareketi’nin öncü soluğu olmayı başarmış bir devrimcidir.

Cüret edip özneleşelim, kurtuluş için örgütlenelim ve hep birlikte devrimle özgürleşelim!

– Merhaba, kendinizi tanıtır mısınız?

– Merhabalar, ben Rosa Avesta, TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği (KKB) temsilcisiyim.

– TKP-ML KKB olarak 5 Mayıs 2023 tarihinde yaptığınız açıklamada 1. Kongrenizi yaptığınızı açıkladınız. Bu Kongreye gelinceye kadar geçen süreci özetleyebilir misiniz?

Sosyalizm Bayrağının Arkasına Saklanan Sosyal Şovenizm!

Yerel seçim süreci, egemen sınıflar arasındaki kapışmanın yeni adresi olarak giderek ısınan bir gündem olarak karşımıza çıkıyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde AKP-MHP faşist ittifakı ve merkezinde CHP’nin yer aldığı “Millet İttifakı” arasındaki mücadeleden ilki ezici bir üstünlükle galip çıktı. Daha doğrusu, devlet aklı, önümüzdeki dönem için yola “CHP’nin de onayıyla” Türk-İslam senteziyle, gerici ve faşist bir ittifakla devam etme kararı aldı.

Vahşet ve zulümle biten yıllar (Nubar OZANYAN)

Yeni yıl ezilen halklara yenilik adına bir şey getirmedi. Zulmün bir devamı, vahşetin bir tekrarı yeniden yaşatılıyor. Dünyanın muktedirleri, sermayenin generalleri Orta Doğu’yu yeniden paylaşmak, hegemonyalarını pekiştirmek için her gün daha fazla sayıda savaş gemisini denizlere sürüyorlar. En kıyıcı silahlarını yeni bir paylaşım savaşı ve çatışmaları için hazırlıyorlar. Filistin, Kurdistan, Ukrayna savaşın ve çatışmaların en sert ve en tahripkar geçtiği ülkeler olma gerçekliğini korumaya devam ediyor.

Sayfalar