Pazartesi Nisan 29, 2024

Misak Manuşyan’ın anısına | Sil Gözyaşlarını, Ben Ölümsüzüm!

77 yıl önce 21 Şubat’ta Ermeni Soykırımı’ndan kurtulan şair ve komünist direnişçi Misak Manuşyan, Fransa’da 23 mücadele arkadaşıyla birlikte Naziler tarafından kurşuna dizildi. Nazi işgaline karşı direnişte en aktif grup olan Manuşyan Grubu’nun öncüsü Misak, idam edildiğinde 38 yaşındaydı.

Manuşyan, Adıyaman’dan Paris’e uzanan bir direniş köprüsüdür. Soykırım külleri içinde acılarına tutunarak yaralarını sarmanın, kendini yeniden yaratmanın iradesidir. O, Adıyaman’dan Deyr ez-Zor çöllerine kadar söylenen özgürlük türküsüdür.

1915 Büyük Felaketi sırasında ailesinden kardeşi dışında kimse sağ kalmaz. Babası, 1915 kıyımında annesi ise yüzbinlerce Ermeni’nin ölüm yolu olan Deyr ez-Zor çöllerinde kaybolur. 1915’de İttihat Terakki tarafından gerçekleştirilen büyük felaketten tesadüf eseri kurtulan Misak ve ağabeyi Garabet’in çocukluk yılları, önce Suriye’de daha sonra Lübnan’da bir Ermeni yetimhanesinde geçer. İlk eğitimini yetimhanelerde alan Manuşyanlar, 1925 yılından önce Fransa’nın Marsilya şehrine daha sonra Paris’e göç eder. Ağabeyi yetim ve sürgün yaşamına daha fazla dayanamaz.

Kimsesiz kalan Misak Manuşyan, yaşamak ve ayakta kalmak için bir yandan ağır işlerde çalışır diğer yandan kendini edebiyat çalışmalarına verir. Parçalanmış, kum taneleri gibi dağılmış duygularını şiirlerde dile getirir. Çank (Çaba) adlı edebiyat dergisini çıkarır. Fransız Komünist Partisi’ne üye olur. Adanmış militanlığın fedakar ve cesur öncüsü olur.

Fransa’nın Naziler tarafından işgali karşısında direniş grubu içinde aktif yer alır. Silahını kalemi gibi ustaca kullanan şair Misak Manuşyan, korkusuz bir direnişçi olur. Gerçekleştirdiği sayısız devrimci eylemle işgalcilere büyük kayıp verdirir. Kısa sürede Nazilere karşı gerçekleştirdiği sayısız devrimci eylem sonucunda kırmızı afişle aranır duruma gelir. Paris’in en işlek cadde duvarlarına asılı kırmızı afişli ölüm ilanları Partizanların gözlerini korkutmaz. Misak Manuşyan, Naziler tarafından aranan kan damlası rengindeki kırmızı afişin en görünür ve en baş köşesinde yer alır. Afişlerin önünden geçip giden Fransızlar aranan hiçbir Partizanı Fransız’a benzetemez. Çünkü onların çoğunluğu İspanyol, İtalyan ve Ermeni göçmenlerdir. Her biri katliam ve işgal mağduru olan genç Partizanların görülmemiş hesapları, söylenmemiş sözleri olduğunu Fransızlar anlayamaz. Gün boyu duvarda asılı duran afişlerde 23 direnişçinin yüzlerine bakan Fransızlar, kendilerinden biri gibi görüp kabul etmese de kalplerinin Fransa’nın özgürlüğü ve onuru için çarptığını çok sonra anlarlar.

Bir yetim olan Misak Manuşyan, kendisi gibi bir soykırım çocuğu olan Meline’yle evlenirken de özgürlük mücadelesinden asla vazgeçmez. Kurşuna dizilmeden önce öksüz aşkı Meline’ye yazdığı son mektubunda onurlu bir devrimcinin son anda bile sevgilisine nasıl mutluluk dilediği görülür.Karanlık çöken bir şubat gününde, namluya sürülmüş mermileri Partizanların göğüs kafesine yollamak için çalışan faşist parmakların asla yazamayacağı bir mektup bırakır sevgili eşi Meline’ye. “Elveda hayat, elveda rüzgar” der. Alman halkına kin duymadığını yazar. Bambaşka bir sabah vakti, son nefesini verdiğinde geride kalanlara mutluluk diler. Öksüz aşkı Meline’ye evlenmesini ve çocuk sahibi olmasını söyler. Ancak Meline, bir daha evlenmez. Son nefesine kadar Misak’ın özgürlük ideallerine bağlı kalır.

Misak Manuşyan ve 23 özgürlük savaşçısı, Fransız şair Louis Aragon’un yazdığı gibi tüfeğin ucunda açan çiçekler olarak anılır. Ne duvara asılı kan lekesi faşist afişler ne de tekdüze şubat karanlığı onların ideallerini öldürebilir. Ne hüzünle çalan org sesi ne de papazın duası vazgeçirebildi onları özgürlük kavgasından. Misak Manuşyan, güzelliklerin ortasında özgürlüğü ve onuru aradı. Bizlere faşizme karşı savaşan bir kızıl afiş hatırası bırakarak tarihe yazıldı. Tıpkı Monte Melkonyan, Armenak Bakır ve Nubar Ozanyan gibi.

1996

Özgür Gelecek

Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Özgür Gelecek

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar