Pazartesi Nisan 29, 2024

Kürtlere Kadın, çocuk, yaslı ayrımı dahi yapmadan topyekün saldıran katil devlet …

Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarını ilhak ettiği ve zulmettiği Kürtlere nasıl da saldırıyor?.. Nasıl da katmerli baskı ve tahakküm uyguluyor?.. Uyguladığı zorbalığı nasıl da en üst boyutlara tırmandırıyor?.. Tüm bunların sonucu devlet sokağa çıkma yasağı ilan ederek, topuyla, tankıyla, her türlü silahla Kürtlerin evlerini, barklarını yakıyor, yıkıyor, yağmalıyor…  Binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan Kürtler böylesi kanlı bir tehcire zorlanıyor… 

Devletin azgın saldırıları sonucu Kürtler topyekün hedef alınıyor. Kadın, çocuk, yaşlı ayrımı yapılmadan Kürt toplumuna yönelik barbarca saldırılar yapılıyor. Kitlesel olarak Kürtler katliamlara maruz kalıyorlar… Daha birkaç ay içinde yüzlerce Kürt katledilmiştir, yokedilmiştir…  

En ilkel ve en barbar yöntemlerle böylesi saldırılar yapan devletin mayasında böylesi bu durum vardır… Bunun sonucu bu devlet erkinin tarihi işgaller, soykırımlar, kitlesel katliamlarla beraber en bağnaz baskı zulüm, ve tahakkümlerle doludur. Osmanlı Devletinin uzantısı olan TC devlet aygıtı da devraldığı baskı, zulüm ve kırımları günümüzde de uyguluyor. Tarihi böylesi argümanlarla dolu olan bu devletin bu ilkel ve saldırgan yapısı günümüz konjonktüründe daha berrak bir şekilde kendisini gösteriyor. Bunun sonucu Kürtler üzerinde uygulanmak istenen şiddet-i cebir tırmandırılmıştır.

Tarihsel olarak geçmişin iyice köhnemiş yapısından kendisini arındıramayan bu devlet sahip olduğu şizofrenik ruh haletinden sıyrılamamıştır. Bunun sonucu Kürtlere bu minvalde saldırılar yapılmaktadır. Zulmettiği Kürtlerin direnci karşısında TC devleti daha saldırganlaşmaktadır. Kürtlerin gösterdiği direnç sonucu Türk egemen sınıfları adeta histeri nöbetine tutulmuşlardır. Bunun sonucu azgınca saldırı furyasına geçilmiştir.         

Tüm bunlar sonucu saldıran devlet savaşın burjuva normlarına bile uymamaktadır. Bundan dolayıdır ki, bir taraftan sokağa çıkma yasağı ilan edilmekte, evler barklar yakılıp yıkılmakta, savaş kurallarının dışında kadınlar, çocuklar, yaşlılar bilerek katledilmekte, yaralı olanların tedavisi engellenmekte, acı içinde sokak ortasında ölüme terk edilmekte, ölülerin gömülmesi engellenmekte, beyaz bayrakla cenazelerini gömmek isteyenler bile ateşe tutulmakta… Böylesi vahşi saldırı furyasıyla Kürtler yıldırılmak istenmekte, teslim olmaya zorlanmaktadır.

Ama nafile!..

Katil devletin başlattığı saldırı furyası Kürt ulusunu yıldıramamıştır. Kızlı, erkekli milis güçleriyle, kadını, erkeği, yaşlısıyla Kürtler devletin saldırılarına karşı topyekün göğüs germişler, saldırıları püskürtmüşler, darbeler vurmuşlardır…

Başta Cizre, Silvan, Sur, Silopi, Nusaybin, Kerboran(Dargeçit), Batman, Şırnak,  vb. il ve ilçeler olmak üzere, tüm yörelerde gözü dönmüş katil devletin başlatmış olduğu saldırılar Kürt halkı tarafından tarumar edilmiştir. Beraberinde faşist devlete karşı darbeler vurulmuştur.

Bu direniş beraberinde devleti teşhir etmiştir. Batıda ve yurt dışında gösteriler, eylemler, imza kampanyaları vb. etkinlikler üzerinde de devletin faşist saldırıları mahkum edilmiştir. Kürtleri hedef alan bu arkaik saldırılar kamuoyu nezdinde iyice ayyuka çıkarılmıştır… Köhnemiş ve çürümüş TC Devletinin yapısı giderek daha deşifre olduğu bir sürece girmiştir. 

Mevcut konjonktürde Kürt ulusu ve ulusal hareket daha öne çıkmıştır. İlkel, çağdışı ve faşist karakteri giderek deşifre olan bu baskı aygıtına karşı verilecek mücadele eninde sonunda Kürt ulusunun özgürlüğünü beraberinde getirecektir. 

Elbetteki bu mücadele daha üst boyutlara tırmandırılmalıdır. Sistemin ürettiği sınıfsal ve diğer baskılarla birleştirilmelidir. Mücadele bu güzergahta daha ileriye taşınmalıdır.  

64650

Metin Atak

Teorik ve inceleme yazıları bulunan yazarımızdır.

metinatak@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Metin Atak

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

“Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya savaşı yaklaşıyor.” Mu gerçekten de?

Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı Medvedev, 11-12 Temmuz 2023 tarihlerinde Vilnius’ta gerçekleşen NATO Liderler Zirvesi’nde Ukrayna’ya yapıla gelen silah yardımlarının daha da arttırılması kararına ilişkin olarak şu değerlendirmede bulunmuş:

“Çıldırmış olan Batı, başka bir şey düşünemez oldu. Aptallık noktasına kadar en yüksek düzeyde öngörülebilirlik içerisindeler. Bu bir çıkmaz sokak. 3.Dünya Savaşı yaklaşıyor.” (1)

Sayfalar