Pazartesi Mayıs 20, 2024

Kürdistan Federasyonu ve Kandil Neler Oluyor?-Dursun Ali Küçük

*TC, Haftanin’den Hacı Ümran’a kadar olan alana yerleşmek istiyor..

TC operasyonları son dönemde hız kazandı.
Saddam döneminden beri PKK, aşağı yukarı şimdi bulunduğu alanlarda konumlanmıştı. O zaman Kürdistan federasyonuda yoktu. PKK nin gerilla yapısı Haftanin, Metina, Zap, Xaxurke ve Xınere ve Dolakuku Kandil e uzanan hatta savunma güçlerini yerleştirmişti.
Bazı köyler harıç bu yerler Saddam döneminden beri boş yerlerdi. Üretim felan yapılmıyordu. PKK nin ve ARGK ve sonra HPG nin konumlanması o bu günden bu güne sürüyor.
Şimdi konumlanması Şengal ve Kandil’den Süleymaniye’nin arkasından Halepçe’ye kadar uzanıyor.
Kürdistan federasyonu bu durumu TC ye karşı bir koz olarak siyasette kullanabilir.
KDP veya YNK tek başına KCK ve HPG yi buralarda zaten sökemez. Sökmesinede gerek yoktur.
KDP, Kürdistan hükümeti, YNK vbleri TC ye tavır almıyarak Haftanin’den Hacı Ümran’a uzanan hattı işgal etmesine musaade edilmemelidir.
Bu durum, Kürdistan federasyonunda aleyhinedir.

*Kardeş kavgası istemiyoruz…

TC sözönü ettiğimiz yerlere yerleşir ve kalıcı işgale dönüştürürse Güney Kürdistan buradan zararlı çıkacaktır.
KDP, Kürdistan federasyonu hükümeti, ve partileri TC nin buralarda operasyon yapmasını engelleyemez. TC operasyonları eskiden beri buralara yapılmaktadır.
Bu gün farklı olan TC, KCK ve HPG nin kaldığı alanlarda hem kuzeyden tuttuğu tepelerin sayısını artırıyor.
Hemde Güney Kürdistan içinden PKK ve HPG ye sınır olan yerlerin, yani Haftaninden Hacı Ümrana kadar Güney içlerinden karakollar ve askeri üsler kurarak tutuyor..
Lelkan, Abdal Kovi, Sideka tepeleri, berbızına vb yerlerde, yine Kanimasi ve Metina’da TC yeni tepeler turmaya çoktan başlamıştır.
KCK ve KDP dalaşmasının temel nedeni son dönemlerde bu konu oluşturuyor..
Bu durum önlenmezse bir iç savaşa kadar gidebilir.
Ve sonuçları felaket olur…
Her Kürdün bu duruma karşı çıkması gerekiyor.
Öte yandan KCK Şengal’de Haşti Şabiye pek birşey diyemiyor ama KDP peşmergelerinin Şengal’e gitmesini istemiyor.
Bu tutumundan KCK vazgeçmelidir. Orasının Güney Kürdisytan hükümetinin denetimine geçmesini her Kürt istemelidir.
Geçmişten bu güne KCK, KDP’yi AKP ile eşdeğer görüyor.
Madem KDP yi AKP ve Türklerle aynı görüyorsunuz, o zaman bugün neden ağlıyorsunuz?
Çünkü siz KDP ayağına çelme takmak isterken, KDP ‘de bu gün sizin ayağınıza çelme takmak istiyor.
Hemde TC eliyle..
TC’nin sözünü ettiğimiz alanlara yerleşmesine ve kalıcı hale gelmesine KDP ve Kürdidtan federasyonu hükümeti yardımcı oluyor.
Ama bunu sözde sessiz yapıyor.
Ama HPG ve Türk işgalci ordusu arasındaki çatışmalar hızlanıyor ve sesli oluyor.
Dolayısıyla herkesi yakından ilgilendiriyor.
En başta da Güney Kürdistan’I ilgilendiriyor..

*Güney Hükümeti ve KDP nin, YNK nin TC yi kendi içlerine sokmaları yanlıştır..
KCK bahane edilerek bu yapılamaz.
PKK eskiden beri o alanlardadır. Güney Partileri, bu durum bizi aşıyor diyebililer. Saddamlı Irak TC operasuyonlarına sessiz kalıyordu. Bu günkü Irak yönetimide aynı tavrı sürdürüyor..
Ama savaş Kürdistan da sürüyor.
Bu şelikde devam ederse sonuçları Güney Kürdistan’ı da vurur. TC operasyonlar haksız olduğu halde eskisi gibi yapabilir. Güneyin bunu engellemye gücü yetmez veya yetmiyor. Eskiden beri süregelen bir durumdur.
Ama TC’nin KCK bahane edilerek Güney Kürdistan içlerinde askeri üsler tutmaları ve KCK ile Güney Hükümeti arasına yerleşmesi veya İran ile anlaşarak HPG yi belli yerlerden çıkarıp kendisinin yerleşmesi Güney Küridtan’ın aleyhinedir.
Yeni Efrinleri kendi ellerinizle yaratırsınız.
TC işgalinin kalıcılaşmasına karşı çıkmalıyız.
Bu Güney Kürdistan hükümetinin de aleyhinedir. Biraz ticaret vb şeyler için bu kadar secdeye eğilmeyi kabul etmemeliyiz.
Olaya Kürtler açısından günübirlik değil, STRATEJİK yaklaşmalıyız.
Bir kez TC girdiği yerde çıkmaz.
İkincisi HPG Haftanin ve Metina, Xaxurke vb alanlarda eskisi gibi hareket etmese ve buralarda biraz gerilese bile bu savaş bitmez.
O kafanızla hiç biteceğini sanmayınız..Sürer gider.
Güney Kürdistan’ı TC daha bağımlı hale getirirsiniz.
Kürdistan federasyonu, Hükümeti ve partileri TC’nin Güneyde KCK ye karşı tepeler ve askeri üsler kurmalarına karşı çıkmalıdır.
Bu, Kürdistan’ın işgali olur.
KCK bazı zararlar görse de sonuçta Kürdistan federasyonu daha fazla zarar görür.
İyi düşünün beyler..
Siyasetçiler..
Elinizde geliyorsa tansiyonu azaltınız ve uzlaşma yollarını bulunuz. KDP ve KCK, YNK vb lerinin yapacakları vardır.
Kuzey de Kürdistan sorunu çözülmeden ve barış ve çözümün önü açılmadan HPG yi TC’ye vurdurmak cinayet olur…

*Elinizdeki kozları yitirmeyiniz..

Kürdistan federasyonu bırakın KCK ve HPG bulunduğu yerlerde kalsın. Şengal e karışmasın.
Bu dururm, TC ye karşı siyasette elinizi güçlendirir.
Güneyde yasal partisi vardır. Bu yasal parti ne yapıyorsa yapsın. İsterse çalışsın ve hükümet olsun..
Bunun dışında KCK nin Güneye açıkça karışması, Şengal tutumuna düşmesi yanlıştır.
Sizler TC’nin Güneyin bazı yerlerine girmesine onay verirseniz, KCK de “güney ait savunma gücü kurdum ve TC ye her yerde vuracağım” der.
Çatışmalar büyürse iş buralara kadar gider.
Akıllı olun.
Türk oyunlarına gelmeyiniz.
En önemlisi İRAN ve ABD savaşı kapıdadır.
Rojhılat ve Güney için yeni fırsatlar çıkacaktır. ABD İran ile savaşa girerse YAJK (KCK ye yakın düşünen) İran’a karşı harekete geçer. Diğer Kürt partileri zayen İran a karşı savaşır. Bu fırsatlara göre hazırlanacağınıza KDP ve KCK birbirine kilitlenirse bundan Kürtler zarar görür.
Kerkük te nasıl TC iran ile birlikte davrandıysa, Güneyde bu tutumlarınızı sürdürürseniz TC ile İran’ın bazı konularda Kürtlere karşı anlaşmasının yolunu kendi ellerinizle açarsınız.
İsteniz istemeseniz de TC’nin ve hatta İran’ın tuzaklarına düşersiniz. İŞİD karşı savaşta nasıl büyük fırsatları kaçırdınız, bir düşününüz!...
Şimdide birbirinizle uğraşarak aynı hataya düşüyorsunuz.
TC, KDP yede KCK ye de karşıdır. Sizin çelişkilerinizden yararlanacak ve büyütmek isteyecektir.
Maşallah bizim amigolar az değil. Bakıyorum hemen bu yarayı kaşıyorlar…
Kendinize geliniz.
Politikalarınızı gözden geçiriniz.
Uzlaşma yollarını arayınız..
Kürdistan kamuoyu bu konuda baskı yapmalıdır.
Kardeş savaşı kesinlikle bahanesi ne olursa olsun istemiyoruz.
Güney güçleri ve hükümeti Irak ile birlikte TC nin Güneyde bazı yerlerde kalıcı olmasına karşı hamleler yapmalıdır. Girişimler başlatmalıdır.
Bunu yapamazsanız, bakarsınız İdlip ten boşalan İŞİD çileri kendi içinizde görürsünüz. TC oradan getirir başınıza bela eder. Sizleri de iç çatışmaya sürükler…

*
Açık yazıyorum…
Ahmaklığın zamanı değildir.
Birbirinize karşı hatalarınız sıralayarak ve çamur atarak birbirinizi çürütmeyiniz.
Bundan TC kazançlı çıkacaktır..
Kürtler arası barış belli ölçüde sağlanmıştı.
Bunu kalıcı hale getirmek için çalışmalıyız…
Güneyliler, TC’yi Güneye sokmayınız, bunu engelemek başta sizin görevinizdir..
TC operasyonları eskidi gibi sürebilir, bunu engelleyemeyeceğinizin farkındayız. Benim kastettiğim bunu aşan konulara karşı çıkınız.
TC’den dost ve müttefik olmaz, bunu unutmayınız..
KCK Güney Kürdistan ve KDP poltikanızı gözden geçiriniz…
Uzlaşın, uzlaşmıyorsanız, savaşmayınız…
Savaşı kesinlikle istemiyoruz.
TC Güneye kaılıcı girmesin, girerse çıkmaz.
Bunu görmeyen Kürt akılsızdır.
Suriye’ye girdi, Efrin I işgal etti. Şimdi oraları bırakmak istemiyor. Elinden gelirse kendisine katar..

*Naçizana tavsiyem: sağduyulu olalım.. Geleceği görelim. Kardeş savaşına karşı çıkalım. Kürt partilerinin birbirine karşı konumlanmasına onay vermeyelim. Birbirini berbat ilan ediyorlar. Sonrada bizden yardım istiyorlar..
Hadi oradan…
İlkin sizler akıllı olun. Kürdistan ve Kürtlerin çıkarlarını önünüze koyarak uzlaşınız. Particiliğinize ve parti çıkarlarınıza onay vermeyiz. Birbirinize karşı ektiklerinizi şimdi biçiyorsunuz. Bunu kabul etmeyiz.
Bunu böyle bilesiniz..
Dursun Ali Küçük
30.6.2019 

6469

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

DİSİPLİN ANLAYIŞIMIZA ELEŞTİREL BİR BAKIŞ - I

Aslında bu konuyu yıllar önce kaleme aldığım “Dersim Dağlarında” ve “Mao Zedung Değerlendirmeleri” isimli kitaplarımda, yaşanan somut örnekler üzerinden irdeleyip, kendimce, genel yaklaşımın ne olması gerektiğini, özlü bir perspektif olarak ortaya koymuştum. Ancak ne var ki bu kitaplarda ki tüm diğer konular olduğu gibi, bu konu da ‘meşru muhatapları’ olması gereken kişi ve yapılarca; ‘üç maymun’ seçeneğiyle karşılanmaya devam ediyor.

TKP-ML Merkez Komite: Pratiğimizde Bilinç, Bilincimizde Rehberdir İbrahim Kaypakkaya!

Coğrafyamız komünist önderi ve Demokratik Halk Devrimi’nin sönmez meşalesi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed Hapishanesi’nde katledilmesinin 51. yılındayız. Önder yoldaşımızın 18 Mayıs 1973’te katledilmesinden sonraki yarım asırlık zaman diliminde Türkiye ve Türkiye Kürdistanı toplumsal mücadeleleri tarihinin gelişim seyri, İbrahim Kaypakkaya’nın görüşlerini sadece doğrulamakla kalmamış aynı zamanda güncel kılmıştır.

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Sayfalar