Cuma Mayıs 17, 2024

Kevork Çavuş (Nubar OZANYAN )

Mayıs’ta, baharın ve yeşilin en canlı renklerini yaşanır. Mayıs aynı zamanda devrim ve özgürlükler uğruna canlarını feda edenlerin fazlasıyla dolu olduğu bir aydır. Her halkın özgürlük ve mücadele tarihinde sayısız kahraman ve isimsiz direnişçiler vardır. Bazıları sadece kendi halkı tarafından bilinir. Bazıları ise yeterince bilinmez. Başlarına gelen felaket ve acıları ifade edecek sözcüklerin henüz icat edilmediği bir halkın edilgen ya da boyun eğen kurbanlar olduğu yanılgısı her zaman yaşanabilir. Ancak unutmamak gerekir ki, Ermeni halkının fedai ve kahramanları sadece kendi halkı içinde bilinip tanınmamıştır. Örneğin “Dağların Aslan”ı olarak bilinen Kevork Çavuş, Kürt halkı içinde de cesaret ve kararlılığıyla bilinmiştir.   

Muş-Daron-Sason bölgelerinde Hayduk (Bağımsızlık Savaşçısı) olarak tanınan ve gerçek adı Kevork Ghazaryan olan Kevork Çavuş, 27 Mayıs 1907’de Türk işgalci- faşist güçlerine karşı savaşımda şehit düştü. Kevork Çavuş, aradan 104 yıl geçmesine karşın bugüne kadar mazlum Ermeni halkının direniş ve kararlılık hafızasının tertemiz sayfalarında onurla yerini almıştır. Kevork Çavuş, dünden bugüne Ermeni halkının en fazla değer verip saygı duyduğu, unutamadığı ve her daim saygıyla andığı bir fedaidir.

Her yerde direniş yaratan ve umut yazan Kevork Çavuş, Ermeni halkının özgürlük hayallerinin değişmeyen, biricik simgesi olmuştur. Başta Hamidiye Alayları olmak üzere işgalci ve talancı Osmanlı-Türk güçlerine karşı savaşmıştır. 

Muş-Sason-Daron bölgelerinde gerek Kürtler gerekse Ermeniler tarafından bir efsane olarak kabul edilen, adına Ermenice ve Kürtçe türküler yazılan Kevork Çavuş, Osmanlı-Türk ordusuna karşı giriştiği çatışmada bir binbaşı beş memur, bir polis olmak üzere 120’nin üzerinde Osmanlı-Türk askerini imha eder. Geride sayısız yaralı bırakır. Bir fedaiye yakışır bir direniş sergileyen Kevork, yaşamı kadar şehit düştüğü anda da düşmana büyük darbe vurarak korku yaratır. 

Ermeniler Sason İsyanı’ndan sonra ikinci büyük direnişlerini Muş’a yakın bir Ermeni köyü olan Sulukh’ta gösterirler. Osmanlı-Türk ordusu tarafından kuşatılan Kevork Çavuş yanında iki kadim yoldaşıyla çatışmaya girer. Hagop ve Gale şehit düşer. Ve Murat Nehri’ne düşerler. Düşman büyük bir şaşkınlık ve panik içindedir. Fedailerin komutanı Kevork Çavuş, ağır yaralanır. Ermeni fedailer, ağır yaralı komutanlarını Aratsni Nehri üzerindeki köprünün altında bırakarak çekilmek zorunda kalırlar. Ertesi gün Kürt aşiret reisi Zeynel Bey Kevork Çavuş’u ölüm anında köprünün altında bulur. Kevork bir tas su ister. Zeynel Bey, Kevork’a bir tas su verir. İçeceği son su olur Kevork’un.

Muş bölgesi başta olmak üzere bütün bölge halkı yas tutar. Dağların Aslanı artık ölümsüzlüğe kavuşmuştur. Kevork’un zorluk ve çileyle dolu yaşamında hep direniş ve kavga vardır. Gerçek bir devrimci ve Ermeni halkının fedaisi olan Kevork Çavuş dönemin ünlü fedaisi olan Arabo ile tanışır. Muş’ta bulunan Surp Arakelots Manastırı’nda ilk eğitimini alır. O dönem ruhani okul ve manastırda aynı zamanda fen bilimleri, edebiyat ve dil eğitimi de veriliyordu. 

Bir ihbarcı tarafından ihbar edilen ve tutuklanan Kevork Çavuş, Osmanlı hapishanelerinde 2 yıl kalır. Firar ederek özgürlüğüne kavuşur. Firar ettikten sonra ilk iş olarak kendisini ihbar edeni öldürür.

Bir gün Kevork Çavuş’a arkadaşları tarafından silah hediye edilir. “Arkadaşlarımın verdiği silah en değerli hediyedir. Fedainin silahı cesur ruhu sever. Düşmanı o kutsal silahla vurur. Nerede olursa olsun düşmanı vurmak gerek” der.

Yaşamlarını cesurca özgürlük düşüncelerine feda edenlerin adları ve onurları sonsuza dek var olur. Bugün dönüp tarihe baktığımızda Ermeni-Kürt fedailerin izinde yürümenin dışında başka bir kurtuluş yolu yoktur. Zulme ve zorluklara karşı ancak birlikte durup, direnip savaşırsak onurluca-kardeşçe yaşayabilir ve geleceğimizi kendi ellerimize alabiliriz.  

Dosyası oldukça kabarık olan suç örgütü TC devletinin çeteleri varsa Ermenilerin ve Kürtlerin de ölümsüz fedaileri vardır. Kevork Çavuşları, Sose Mayrigleri, Egidleri ve Zilanları vardır. Suç örgütünün zulmü sürdükçe destanlar yaratan direniş türküleri yakılacak ve ölümsüz kahramanları hep var olacaktır. Başta Ermeni halkı olmak üzere halkların özgürlük rüzgarı Kevork Çavuş ölümsüzdür!

2896

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Selahattin Demirtaş'a ve bütün tutsaklara...

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" "LI DILÊ KU DIL HÊVÎ DIKE"

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

TKP-ML MK Siyasi Büro Üyesiyle Röportaj: “Partimiz 53. Mücadele Yılında Faşizme Karşı Savaşını Kararlılıkla Sürdürecektir”

” Kitlelerin hakim sınıfların siyasetinden bağımsız, kendi siyasetini örgütlenmesi ve dahası bir güç olarak ortaya çıkmasını önemsiyoruz. Bu anlamıyla başta İstanbul 1 Mayıs Taksim alanı olmak üzere, işçi sınıfının, emekçilerin, kadınların ve halk gençliğinin 1 Mayıs’ta Alanlara çağrısını değerli ve anlamlı buluyoruz.”

– Öncelikle kendinizi tanıtır mısınız?

– İsmim Özgür Aren. TKP-ML MK, Siyasi Büro üyesiyim.

Tayyip'i, tayyip'e olan güvende yendi

Ah... kuzucuğum ah...

Ne oldu bize böyle.

Ne oldu.

Her şey tıkırında giderken...

Neler yaşadık böyle.

Bu seferde kediler chp'nin lehine mi trafoya girdi ne

Veyahut da.... veyahut da...

"Sizin siyasetçiler bizim sermayeden bir kaç kişiyi yemeye niyetlenirde  bizde hemide hala iktidardayken sizlerden daha fazlasını ham... ham... etmeyiz mi ha..." demenin yarattığı korku uzlaşısı dolu komplo teorileriyle mi  bundan sonraki seçimleri açıklayacağız.

Yoksa... yoksa...

Daha dün bir; bu gün iki

1 Mayıs'ı Taksim'e Mahkum Etmek!

1 Mayıs; sıradan bir gün değil, sınıfın ortaya çıkışından bu yana, ulusal ve evrensel düzeyde, burjuvaziye karşı verdiği mücadele deneyiminin toplam deneyim ve birikimlerini içeren ve onu yaşatmak için ortaya koyduğu kavganın adıdır. Bu nedenle de 1 Mayıs Uluslararası işçi sınıfının mücadele ve dayanışma günüdür.

"Legal parti sorunu" Üzerine

Legal parti sorunu, aslında hem Uluslararası Komünist Hareket ve hem de Türkiye ve K. Kürdistan Devrimci Hareketi açısından hiçte yeni ya da ‘bakir’ bir sorun sayılmazken; ama nedense devrimci hareketin ‘radikal sol’ olarak addedilebilecek kimi kesim ve yazarlarınca, böyleymiş gibi sunulmaya çalışılmakta.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Sayfalar