Perşembe Mayıs 2, 2024

Karl Marx 200 Yaşında

Karl Marx 5 Mayıs 1818 yılında Almanya’nın Trier şehrinde doğdu. Bu 5 Mayıs’ta Karl Marx 200 yaşına basacak.

Karl Marx’ın mavi tulumlu komünist hayaleti burjuvazinin üzerinde dolaşmaya devam ediyor. Burjuvazi, Marx’ı öldürmek istedikçe, Marx daha da büyüdü ve bütün uluslararası işçi sınıfının ve ezilen halkların kurtuluş umudu oldu. Onların eylemlerinde, düşlerinde mücadelelerinde, kavgalarında, yenilgilerinde ve zaferlerinde yaşadı ve yaşamaya devam ediyor.

Ölülerin hikayesi olmaz. Yaşayanların hikayeleri olur. Karl Marx’ın hikayesi bitmedi ve yazılmaya devam ediyor. Burjuvazi, Komünist Manifesto’nun hayat bulmasından bu yana Karl Marx’ın hikayesini sonlandırmak istedi. Ancak, Marksizm kitlelerde ete kemiğe büründü. Çünkü Marksizm Karl Marx (ve elbette Friedrich Engels) olmaktan çoktan çıkmıştı. O, fabrikalarda işçilerin burjuvaziye karşı yol gösterici silahı, kapitalizme karşı sosyalizm ve komünizm bayrağıydı. O artık ezen sınıfa karşı ezilen sınıfların dünya görüşüydü. İşçi sınıfı var oldukça Marksizmi öldürmek olanaksızdı.

Burjuvazi, Marx’ı düşüncelerini yok edemeyeceğini anlayınca onu çarpıtma, etkisizleştirme ve burjuvaziye karşı işçi sınıfının gerçek kurtuluş silahı olmasını önelemeye çalıştı. “Marksizm” adı altında çeşitli akımların ortaya çıkmasına neden oldu. Hatta bir çoğunu finanse etti. Açık ya da gizli desteklerini sundu.

Ne var ki, Marksizm yok edilemedi ve edilemezdi. Çünkü Marksizm bir kişinin düşünceleri değil, yaşayan bir sınıfın düşünceleri ve dünya görüşüydü. Sömürücü sınıfın toplumu olan kapitalist sistemin sınıfsız ve sömürüsüz alternatifiydi. Daha genel anlamda o; insanlığın özgürleşmesinin ekonomik, ideolojik, siyasal, felsefi ve kültürel özgürleşmesinin gerçek hikayesidir.

Karl Marx her gün aramızda, kavgamızda dolaşmaya devam ediyor. Ve burjuvazinin en gizli toplantılarında, finas oligarşilerin odalarında, kapitalizmi övgülerin dizildiği dolarlı-avrolu ısmarlame kalemlerinde, “yoksa gerçek mi” denilerek Karl Marx adı korku ve kinle anılıyor.

Kapitalizm krize girdikçe, savaşlar birbirinin peşi sıra geldikçe, aşırı üretim ve teknoloji gelişmesine karşın yoksullaşmanın ve işsziliğin daha geniş kitleleri içine almasıyla, Karl Marx ve Marksizm güncelliğini korumaya devam etmektedir.

Dünyanın en zengin sekiz kişinin gelirinin dünya nüfusunun yarısından fazlasının gelirini aştığı kapitalist toplumsal sistemde, Karl Marx’ın yaşaması, mücadele etmesi ve kitlelerin Marksizme daha fazla sarılmasının nedenleri de her geçen gün artmaya devam edecektir.

Alman burjuvazisi Karl Marx’ı 200. yaş gününde yendien hatırlamak zorunda kaldı. Onun adına paralar bastırdı ve doğduğu şehirdeki trafik lambaları Marx’ın resimleriyle donadı. Burjuvazi, yıkamadı, ama onu etksizleştirmeye, sıradan bir “Alman filozofu” görüntüsü vermeye özel bir çaba harcamaktadır. Ve bütün çabaları; onu, işçi sınıfı ve ezilen halkların elinden alarak etkisizleştirmek, Karl Marx adında bir bireye indirgemek. 

 

Der Spigel Dergisi, Karl Marx’ın 200. yaş günün nedeniyle kapsamlı sayılabilecek özel sayıyı çoktan piyasaya sürdü. Marksist öğretilere karşı “birey-filozof” Karl Marx’ı çıkarmayı deniyorlar. Ama, bu etkisizleştirme de tutmayacak ve Marx-Engels öğretilerini kitlelerin, burjuvaziye karşı verdiği son kavgada yaşamaya devam edecektir.

Alman burjuvazisi (ve elbette dünya burjuvazisi), Marksizm olmasa, onun resimlerini Brandenburg Kapı’larına ve borsa salonlarına asmaya çoktan hazır. Ancak, Markszim öğretisi buna engel oluyor. Buna karşın, Karl Marx’ın heykellerini yıkmaya, isimlerini caddelerden silmeye güçleri yetmiyor.

Karl Marx ve Friedrich Engels’in öğretileri Marksizm bir ölü dogma değil, eylem kılavuzu olduğu için; güncel, yaşayan ve somut koşulların somut tahliline göre kendini geliştiren bir öğretidir. O, bu nedenledir ki; her zaman her koşulda işçi sınıfının mücadelesine ışık tutmaya ve ezilen halkların kurtuluş umudu olmaya devam etmektedir. O, bu nedenle, burjuvazini korkusu, sosyalist ve komünist toplumun öğretisi olmaya devam ediyor. Çünkü insanlığın gerçek anlamda özgürleşmes: Sınıfların, sömürünün, sınırların, savaşların, özel mülkiyetin olmadığı ancak ve ancak komünist toplumda gerçek halini alacaktır.

Karl Marx, aslan yeleli başıyla, koltuğunun altında DAS KAPİTAL’i ile, cap canlı aramızda salına salına bütün heybeti ve dinamik yapısıyla dolaşmaya devam ediyor. 

Sen çok yaşa KARL MARX!  

46960

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Sayfalar

Yusuf Köse

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar