Pazartesi Nisan 29, 2024

Faşizm Bundan Başka Bir Şey Değil ki..

Son aylarda bazı köşe yazarları, tv’lerde boy gösteren kimi ‘aydın, yazar, çizer, tarihçi ve siyaset bilimcisi’ dünün Başbakanı, günün Cumhurbaşkanı ve partisi AKP’nin, anti-demokratik bir gidişe doğru imza attıklarını anlatmaya başladılar. 

Oysa bu kişilerin çoğu yıllarca AKP’yi ve RT Erdoğan’ı kitlelere “demokrat”, “özgürlükçü” “demokrasiden yana” diye cilaladılar, süslediler ve halka yutturmaya çalıştılar. Aydın, yazar, çizer, tarihçi ve siyaset bilimci gibi kartvizitleri olan bu kişiler, yıllarca savundukları adamın ve zihniyetinin 13 yılda bu ülkeyi getirdiği durumun, anlaşılır deyimiyle açık bir faşizm olduğunu gördüler ve(ya) anladılar. 

Umarım ki, yıllarca gazetelerinde çarşaflarca, televizyon programlarında saatlerce ve bir kısmı da kitaplarında sayfalarca Erdoğan’ı ve partisinin getirdiği-getireceği sözde yenilikleri, uygulamaları öven bu zatlar, çok geç kalmış olsalar da, halkı ve toplumu kandırdıklarını gördüler ve pişman oldular.

Umarım ki, AKP’nin gerici, faşist bir anlayışla kurulduğunu, emperyalizme karşıymış gibi görünüp emperyalistlerin ve uluslararası kapitalist küresel güçlerin, holdinglerin ve tröstlerin en büyük işbirlikçisi bir parti olduğunu da gördüler.

Umarım ki, 12 Eylül faşist darbesi ve generallerinin yarattığı AKP ve tüm kadrolarının yıllarca, 12 Eylül faşizminden ve gericiliğinden bir farkı olmadığını; özgürlükten, eşitlikten, demokrasiden yana olan kesimlere yaşamı zehir - zindan ettiklerini de gördüler.

Yaşamımızı yasaklar, zorunluluklar, baskılarla yaşanmaz kılan, dışarıda demokrasi, özgürlük havarisi rollerine soyunan, ancak içte ortaçağ karanlığını yaşatan bir AKP zihniyeti olduğunu anladılar umarım..

Çeşitli - sahte açılım safsataları, inkâr ve imha politikalarıyla inançlar ve halkları, etnik farklılıkları baskı altına alan, askerliği, din derslerini, dil derslerini zorunlu hale getiren, farklı kimlikler üzerinde sokak-mahalle baskıları kur(dur)an faşist AKP zihniyetini anladılar umarım.

Milyonlarca Alevi’nin inancına hakaret eden, aşağılayan, meydanlarda “yuh” çektiren, Alevilere sosyal, özel ve kamusal alanlarda asla yaşama hakkı tanımayan; Kürt dilini ve başka dilleri, etnik ve inançsal tüm farklılıkları inkâr eden; demokrasi, eşitlik, özgürlük ve daha iyi bir yaşam taleplerine kulaklarını tıkayan, hak alma mücadelesine asker, polis, özel timler, panzerler, TOMA’lar, kimyasal silah ve gazlar, gerçek mermilerle saldıran, “tek dil, tek din, tek millet” söylemini savunan bu ırkçı, gerici, faşist, ortaçağ karanlığını temsilcisi AKP zihniyetinin faşistlik olduğunu anladılar ve(ya) gördüler  umarım..

Yıllardır AKP zihniyetini görüp anlamamak sadece akıldan, vicdandan yoksunların işi olabilir. Zira, “6 yaşındaki kız çocuklarıyla evlenebilirsiniz” fetvası veren, “Annen de olsa dizinin üstü tahrik eder” deyip sapıklık ve sapkınlığını açığa vuran, “Çalışan her kadın fuhuşa hazırlık yapıyor”, ya da “ben zaten kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” diyen veya esnafa “Ananı al da git” diye hakaret edip azarlayan bir zihniyetin düşünce yapısını anlamamak mümkün olabilir mi?

Bir yandan özgürlüklerden, inançlara saygıdan, demokrasiden bahseden, diğer yandan daha bugün AİHM’in “zorunlu din dersinin zorunlu olmaktan çıkarılmasını isteyen kararına itiraz eden ve itirazı reddedilen asimilasyoncu, yasakçı, faşist bir zihniyetle karşı karşıyayız.

Bugüne kadar işçilere, emekçilere, kadınlara, öğrencilere, eşit yurttaşlık ve hak alma talebinde bulunan her kesime karşı polis, asker ve tüm baskı mekanizmalarını koruyarak ülkeyi yöneten AKP’nin son “İç Güvenlik Yasası” tam da açık faşizmdir. Gezi Parkında olduğu gibi çevreyle, doğayla ilgili etkinliklere bile polisiye tedbirlerle müdahale eden,  en masum gösterileri şiddetle bastıran, Ethem’i, Berkin’i ve Ali İsmail’i öldürten, Kürt çocuklarını bombalatan bu iktidardır. Demokratik taleplerini dile getirenlerin ya polislerce, ya eli palalı, sopalı katillerce yaralanması, öldürülmesi, linç girişimleri; kadın cinayetlerinin özendirilmesi sonucu artarak devam etmesi, Tarsus’ta evine dönüş yolundaki Özgecan’ın hunharca katledilmesi, Kadıköy’de arkadaşlarıyla kartopu oynayan gazeteci Nuh Köklü’nün bıçaklanarak öldürülmesi AKP’nin uygulamalarından güç alanlarca gerçekleştirilmiştir.

AKP iktidarı bu baskıcı, anti demokratik uygulamaları, yeterli görmemiş olmalı ki, İç güvenlik Yasasını da kanunlaştırmak istemektedir. Bu yasayla en masum hak alma talebinde, atkı, bere ve şapka takanlar, mahkeme kararı olmadan 48 saat gözaltına alınıp tutuklanabilecektir. Polise, demokratik gösterilerde bile ateş etme yetkisi verilmektedir.

Yani AKP iktidarı on üç yıllık anti demokratik uygulamalarını sıkıyönetimleri anımsatır bir faşizmle sürdürmek istemektedir. Bununla ilgili her birey, kesim ve kurum biran önce gerekli tüm mekanizmaları işletmek, faşizme karşı birleşik cepheyi örmek, örgütlemek ve mücadele etmek zorundadır.

Erdal YILDIRIM

20 Şubat 2015


72225

Erdal Yıldırım

2012 yılı sonlarından itibaren sitemize yazılarıyla yeni bir soluk katan yazarımız genellikle Aleviler ve sorunları üzerine makaleler yazmaktadır.

erdalyildirim@kaypakkaya-partizan.net(hazırlanıyor)

Erdal Yıldırım

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! -2-

Burjuva-feodal politika yapmanın bazı “incelikleri”!

II. ABDÜLHAMİD MEVZUU[*]

 

“Gerçeği bilmeniz gerekiyor,

gerçeği aramanız gerekiyor.

Gerçek sizi özgür kılacak.”[1]

 

“ÖZELEŞTİRİ”NİN ELEŞTİRİSİ[*]

 

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Sende, ben, imkânsızlığı seviyorum, 

fakat aslâ ümitsizliği değil.”[1]

 

Anlama/ ve kavramanın dünyayı değiştirmek için mücadele edenler için eleştirel bir “olmazsa olmaz” olması yanında; “Netlik [de] insanın en büyük gücüdür.”[2] Bu bir.

Kılıçdaroğlu sadece Kılıçdaroğlu değildir! (1ci bölüm)

Açıklama: Bu yazı, Kılıçdaroğlu’nun CHP’nin Genel Başkanlığına getirildiği dönemde, 2010 tarihli Partizan’ın 72. Sayısında yayımlanmıştır. Yazı eski olsa da, yazılanlar eski sayılmaz. Zira Mayıs 2023 seçimlerinde “halkın umudu” olarak önümüze konan Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP’sinin burjuva-feodal sistemde oynadığı rol, özellikle de seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından açık bir şekilde ortaya çıkmıştır. Ve ortaya çıkan bu gerçeklikler, Partizan makalesinde dikkat çekilen ve tespitleri yapılan gerçekliklerle uyumludur.

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Sayfalar