Çarşamba Mayıs 1, 2024

Dünyada Artan Savaş Etmenleri Ve Bu Eksende Sürecin Ana Taktiği:

Emperyalist- kapitalist sitemin bir türlü aşamadığı, uzunca bir süreden beridir yaşaya geldiği ekonomik krizler dalgası , tırmanır bir ivmeyle , emperyalist savaş etmenlerini giderek yükseltmektedir.
Öyleki, adeta 3. bir dünya savaşının ön hazırlıkları ve alan tutma gayretleri ile, son bir kaç yıldan beridir  "bölgesel savaşlar" biçiminde , fiili bir savaş durumu yaşanmaktadır.

Emperyalist güçler hali hazırda top yekün bir savaşa henüz karar vermiş değiller elbet; ama olgusal gerçek şudurki; hızla buna hazırlanmaktalar: Kamplaşmalar, iç faşistleşme ve askeri gücün tahkimi olguları, hiç şüphesizki bu hazırlığın ciddiyet ve boyutunun birer göstergesinden başka bir şey değildir.
Bu olgu kaçınılmaz olarak dünya halklarının baş gündeminin değişmesini de birlikte  getirmiştir: Bu gün dünya halklarının,dünya ölçeğindeki baş gündemlerinden  biri ,  "dünya barışı" nın korunmasıdır artık.

Bunun açık ve net olarak tespit edilmesi, sürecin mücadelesinin ana ekseninin ve ittifaklar meselesinin belirlenmesinde hayati bir önem arzeder.

Verili sürecin  nesnel gerçekliği şunu açıkca ortaya koymaktadırki, bu gün Savaş etmenleri devrim etmenlerinin önüne geçmiştir.Ki, zaten devrim olgusu, objektif koşulların son derece elverişli olmasına karşın, sübjektif koşulların son derece elverişsiz olmasından ötürü bugün "devrimlerle emperyalist savaşı önleme" k, maalesefki pek olası görünmüyor. Dolayısıyla da ham hayallerle sürecin görev ve sorumluluklarını boşa çıkarıcı ajitasyonel siyaset tarzına düşmemek önem arzeder.
Nesnel gerçeklerden hareketle söylemek gerekirse,  bugün, dünya halklarının çıkarı, "dünya barışını" n korunması ereğiyle ,çalınan emperyalist savaş tamtamları karşısında güçlü bir anti- emperyalist savaş cephesinin örülmesindedir.

Örgütsüz ve dağınık olmasına rağmen yinede Uluslararası komünist hareket başta olmak  üzere, bilumum sol- sosyalist, devrimci- demokrat güçler böylesi bir cephenin örülmesine önayak olabilir/olmak zorundadır da.Bu, bu güç ve kesimlerin ertelenemez ve savsaklanamaz tarihi sorumluluğu gereğidirde.

Böylesine hayati uluslararası bir sorunda,şu veya bu nedenlerle bu savaşa karşı çıkan, bu savaşa katılmayacak olan ve bu savaşın tarafı olmayan tüm güçleri, " dünya barışı"nı koruma ortak paydasında birleştirerek, anti- emperyalist savaş cephesine katılmasını sağlamak gerekiyor.Kimseyi dışta tutma lüksümüzün olmadığı açık.Farklı farklı gerekçelerlede olsa,asgari müştereklerde bir araya gelebilecek tüm güçler bu cephenin bileşeni olacaktır. Yani her hangi bir emperyalist ittifak içinde yer almayarak çıkarlarının savaşta değil, barışta olduğunu savunan emperyalist- kapitalist devletlere bile  " dünya barışının korunması" mücadelesinde yer vermek gerekiyor.Bu tıpkı, 2. Dünya Savaşı öncesi süreçte  SSCB nin ve Komiter` in izlediği siyaset tarzı bir siyaset olacaktır.

Savaş etmenlerinin baskın bir biçimde  öne çıktığı koşullarda, " savaşın baş kışkırtıcısı" olan emperyalist gücü  " dünya halklarının baş düşmanı" olarak baş hedefe oturtmak,  "okun sivri ucu" nu buna yöneltmek, sürecin ana taktiği olarak, elbetteki  isabetli olacaktır.
Mevcut durumda, besbelliki  " okun sivri  ucu"nu , " dünya halklarının baş düşmanı"  olarak ABD emperyalizmine yöneltmek  isabetli olacaktır.

Bu bağlamda olmak üzere, bu gün " bölgesel"  bazda ABD emperyalizminin kışkırtıp kızıştırdığı savaş ve kolayca  "savaş  durumu"na evrilecek gelişmelere  dair analiz ve tahliller de, aslında bu  "büyük resim" e  bakılarak  yapılmaz ise, besbelliki hataya düşülür.   

Ocak 2020

3232

Halil Gündoğan

Halil Gündoğan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Halil Gündoğan

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar