Pazar Mayıs 19, 2024

Çiftetelli - Sami Özbil

Milyonlar Kobanê zaferinin haklı mutluluğu içinde. Aynı zafer halaylarında milyonlarca yürek kardeşleşti, yoldaşlaştı, birbirini yeniden bu kez Kobanê devriminin zaferinin ışığında tanıdı.

Devrim ve zafer artık bir hakikat. Kobanê zaferi ufuk tazeliyor. En başta Kobanê şehitlerimize borçlu olduğumuz zafer, Kürdistan devrimini kategorik olarak ve asla bastırılamayacak biçimde bütün dünyanın gündemine getirdi.

Karşı devrimci zorlama, direnişin daha kuvvetli olmasına yol açtı. Düştü düşüyor biçimindeki alay etmeler, devrimcilerin daha hızlı biçimde direnişe katılmasının, Kürt halkının iç birliğini daha etkin oluşturmasının vesilesi oldu. Aşağılamalar, aşağılayanlara bir devrim ve bir zafere mal oldu.

Gargamel ve azman, yine el elde baş başta kaldılar! Çiftetelli oynuyorlar diye alay ediyorlar kendilerince. Etsinler. Meydanlara baksınlar, milyonlarca özgürlük devrim sevdalısı halaylar çekiyor. O halaylardan daha çok çekilecek!

Önce 6-8 Ekim genel ayaklanması ve şimdi Kobanê zaferi ile iktidarın bütün hesapları boşa çıktı. Müslüman Kardeşler ligi Türkiye ve Ortadoğu projeleri çöktü. Bir kez daha "geçmişler olsun", Kürtleri Kobanê’den daha azına kesinlikle razı edemeyecekler. "Güzel Kürtçemiz" öğreniyorlarmış. Bu sömürgeci retoriği bırakacaklar, geçti bunların devri; Kürtler, başları okşanıp kandırılacak zavallılar değil. Türkiyeli komünistlerle beraber Kürdistan devrimini zafere taşıyorlar. Devrim yayılacak! Onlar içinse taht ayrı bir yere yuvarlanacak tacı ayrı bir yere! Yolsuzların, yiyicilerin ve zalimlerin ilelebet muktedir oldukları nerede görülmüş?

Şu devasa bayrak dikme ezikliğine bakın. Bu nasıl bir yetmezlik tablosu, psikiyatrlar açıklayabilir. Bir devrime verilecek yanıt bu ise siz bitmişsiniz demektir. Ayrıca siz Türk halkının çok büyük bir bölümünün sevgi duyduğu ulusal bayrağı hangi hakla Kobanê zaferine karşı nispet olsun diye karşı devrimin sembolü olarak kullanıyorsunuz!

Bu kafa kirli ve tehlikelidir. Genelkurmay Başkanının günlerdir bakanlıkları dolaşmak, Kürtlere karşı amir tavrı takınılarak "silah bırakın" dayatmasında bulunulması ve iradi biçimde politik uzlaşma evresinin konuşulmuş adımların hiçbirinin atılmaması yakın dönemde iktidarın milliyetçiliği körükleyerek iç sarsıntısını atlatmayı devrimin kelebek etkisinden kurtulmayı planladığını gösteriyor.

İktidarın faşist terör şebekesi IŞİD’i desteklemesi ve Kobanê’yi alaya alması oradaki zaferin etkisini artırdı. Şimdi şu milliyetçi-lümpen bastırma girişimleri de bize adeta zorla devrim yaptıracak! İktidar devletleşirken halk devrimcileşiyor. Kobanê zaferinin domino etkisi çok kısa bir zamanda fark edilecektir.

Kobanê zaferinin burada diğer etmenleri bir kenara bırakarak ve sadece bir alanda ele alındığında bir seçim zaferi ile büyümesi son derece devrimci sonuçlara yol açar. Olağan şartlar altında HDP %10 barajını aşabilir. Halkın bıkkınlığı, AKP’ye verilen emanet oylar, Alevilerdeki CHP bıkkınlığı ve dahası ilk kez oy kullanacak genç seçmen kitlesinin geleneksel tercihlerden uzak durma eğilimi, HDP’nin baraj problemini ortadan kaldırabilir.

Ancak karşımızda yüzyılların yönetme deneyimine ve entrika sanatında uzman bir iktidar var. Bu nedenle saldırı kışkırtma ırkçı-milliyetçi politikalarla HDP’yi yalnızlaştırma, onu "Apo'cu Kürt Partisi" olarak kodlayıp reaksiyoner söylemlere çekme taktiklerine başvurulması muhtemeldir. Ayrıca, sömürgeci bir devlet yapısı ile Kürtlere oradan bakan bir iktidarın HDP’nin mecliste temsil edilmemesini kaldıramayacağını söyleyemeyiz. Aksine parti ile seçime girme kararı durumunda barajın aşılmaması için her yolu deneceklerdir. Siyaset ise ‘an’a en devrimci, sonuç alıcı müdahalelerde bulunmayı zorunlu kılar. O nedenle, her an her ihtimale hazırlıklı olmak, sabit-tekil taktiklerden her zaman daha verimlidir.

Hepsinden daha önemlisi, Kobanê direnişi vesilesiyle Marksist Leninist komünistler kendi şahıslarında Türkiyeli devrimcilerin Kürdistan devrimine karşı gönül borçlarını ödeme imkanı bulmuş olmalarıdır. Kobanê direnişi ve zaferi, bu bakımdan da tarihi öneme sahiptir. Komünistler Kürdistan’ın dilini öğrendik, öğreniyorlar, konuşuyorlar. Şimdi Kürt dinamiğinin Türkiyeli devrimci demokrat bileşenleriyle birlikte Kürtçeyi öğrenmesi, kullanması zamanıdır.


66412

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Sayfalar