Pazar Nisan 28, 2024

Bir Devrim Yapmalıyız!

Emperyalist dünya sistemi tam bir kaos içinde. Dünyaya egemenler ama dünyayı yönetemiyorlar. Soygun, sömürü ve savaş düzenleri her yönde çatırdamaya başaldı. Bir türlü azami karlarını istedikleri düzeye çıkaramıyorlar. Emperyalist sistem SOS veriyor. Ücretli kölelik üzerine kurulu aşırı kar ve aşırı üretim sistemi yürümüyor. Dünyanın toplam GSYH 105 Trilyon dolar iken, toplam borçları 310 trilyon doları geçmiş durumdadır. Bir taraftan devasa sermaye büyüklüğü, bir taraftan ise, muzzam bir yoksullaşma, yoksunlaştırma ve çürüme at başı gidiyor.

Bir devrim yapmalıyız: Bütün savaşları ortadan kaldırmak için!

Emperyalist ve gerici savaşlar birbirini kovalıyor. 21. yüzyılın daha şafağında Afganistan, Irak, Suriye, Kürdistan, Yemen, Ukrayna derken, İki büyük emperyalist haydut kamp arasına sıkışmış Filistin halkı boğazlanıyor. Bütün emperyalistler, tasmalarından boşanmışcasına, dünyayı yeniden aralarında paylaşmak için savaşa hazırlanıyorlar. İşçi sınıfı ve emekçilerin tüm birikimlerini ellerinden alıp silahlanmaya harcıyorlar. Kitlelerin sesini boğmak ve olası ayaklanmaları bastırmak için faşizan yasaları birer birer uygulamaya sokarken, demokratik hak ve özgürlükleri zorla gasp ediyorlar. Birbirlerini atom bombasıyla tehdit ediyorlar. Uluslararası proletaryanın büyük öğretmenlerinden Lenin demişti; “soygun düzeninde, emperyalistlerin kaçınılmaz en temel bölüşüm seçeneği emperyalist savaştır!”

İnsanlığı ve Doğayı kurtarmak ve korumak için acilen bir devrim yapmalıyız!

Emperyalist-kapitalist sistem, doğayı ve insanlığı yok ediyor. Doğanın ekolojik dengesi geri dönüşümsüz bir şekilde tahrip olmuştur. Çevre felaketi emperyalist sistemin felaketiyle birlikte derinleşiyor. Tüm canlıların ve insanlığın varlığı tehdit altındadır.

Yaşam hakkımızı korumak için bir devrim yapmalıyız!

Emperyalist dünya sistemi gerçek yüzünü bütün çıplaklığıyla göstermeye başladı. Çok sözünü ettikleri burjuva “demokrasi”si, “insan hakları” vb. gibi kavramlar artık onlara her yönüyle lüks geliyor. Emperyalistlerin yarattıkları yıkım ve tahribat nedeniyle, yerini yurdunu terk etmek zorunda kalan emekçilerin, “demokrasi nümünesi” AB'nin dikenli tel örgüleri ve ölüm denizlerinde yaşamları son buluyor. Ve hazırlandıkları 3. emperyalist paylaşım savaşında atom bombasını kullanmanın hazırlığını yapıyorlar.

Bir devrim yapmalıyız, halklar öldürülmesin, soykırımlar son bulsun diye!

Dünyanın en mazlum halkları arasında olan Filistinliler ve Kürtler katlediliyor. Filistin halkı bütün ABD ve Batılı emperyalistlerin emri ve desteği ile siyonist İsrail emperyalist devleti tarafından yok ediliyor. Gazze'de soykırım yapılıyor. Binlerce Filistinli, bütün dünyanın gözleri önünde vahşice öldürülüyor. Emperyalist Türk devleti, Rojva'nın tüm alt yapılarını bombalayarak yok ediyor. Afrika kıtasının halkları emperyalist tekellerin çıkarları uğruna birbirine kırdırılırken, açlık ve yoksulluğa mahkum ediliyor.

Sınıfları, sınırları ve sömürüyü ortadan kaldırmak için bir devrim yapmalıyız!

Sermaye büydükçe işçi sınıfı ve tüm emekçiler daha fazla yoksullaşıyor, daha fazla acı ve zorluklarla karşı karşıya kalıyor. Emperyalist burjuvazi, Uluslar arası işçi sınıfı ve ezilen halkların birliğini bozmak için milliyetçi ve faşist argümanları kullanarak, burjuvazinin ücretli sömürü sistemini gizlemeye ve aşırı sömürü üzerine kurulu kendi kanlı diktatörlüklerini sürdürmeye çalışıyorlar.

Fazla gecikmeden emperyalist-kapitalist sistemi yıkıp sosyalizmi kurmalıyız!

Doğayı ve insanlığı kurtarmak, sömürü ve sınıfları ortadan kaldırmak, silahlanmaya ve savaşlara son vermek ve insanın doğa ile uyumlu yaşamaları için, acilen sosyalizme ihtiyacımız var. Emperyalist kapitalist sistem kendiliğinden yıkılmayacaktır. Buna karşı, bütün ülkelerin işçi sınıfı ve ezilen halkları emperyalist-kapitalist sisteme karşı ayağa kalkarak, kendi sistemleri sosyalizm için mücadele etmelidirler.

Bütün bu nedenlerle; Özak Tekstil işçilerinin ve daha onlarca işçi direnişlerini, burjuvaziden ikitdarı almak için birleştirip; 2024 yılında, faşizme, emperyalist savaşlara ve ücretli kölelik sistemine karşı komünist saflarda örgütlenerek, sosyalist bir dünya için HEMEN ŞİMDİ SOSYALİZM! şiarını haykırmalıyız. İnsanlığın başka bir kurtuluş yolu yoktur!

Herkese iyi yıllar!

28.12.2023

 

1263

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Sayfalar

Yusuf Köse

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar