Cuma Mayıs 3, 2024

Avrupa’dan Ermeni Devrimciler:Şehit Nubar Ozanyan Taburu'nu selamlıyor kampanyayı destekliyoruz!

Rojava’da 2011’den beri devam eden karşı-devrimin güdümündeki azgın saldırılar günümüz koşullarında farklı boyutlarda da olsa devam ediyor. 2011’de TC, S. Arabistan, Ürdün, İsrail gibi ülke devletlerinin Suriye’ye saldırıları, 2012’de Rojava’yı da hedef almıştır. 12 Temmuz 2012’de Kürt Yüksek Komitesi kuruldu ve PYD önderliğinde YPG/YPJ güçleri üzerinden bu saldırılar göğüslendi. 24 Temmuz 2012’de iç asayişten sorumlu Asayiş Güçleri de oluşturuldu. Ve devamında Afrin, Kobane, Cizre’de oluşturulan kanton yönetimler üzerinden özerk Rojava yönetimi ilan edildi.

Ancak bu dönemler hiçbir direnişle karşılaşmadan Irak’a yerleşen DAİŞ çeteleri Suriye ve Rojava’ya da saldırdılar. Suriye’nin birçok bölgesine giren DAİŞ çetelerine karşı, 2014’te Rojava’da direniş gösterildi. DAİŞ ve El-Nusra tarafından işgal edilen Cizre Kantonu’ndaki Til Hemis ve Til Berak kasabaları kurtarıldı. Ancak DAİŞ’in esas saldırısı 15 Eylül 2014’te üç koldan Kobane’ye yapıldı. Amaç Kobane’ye girmek ve ardından Rojava’yı tümden ilhak etmekti. Ancak burada PYD önderliğinde YPG/YPJ tarafından devrimci savaşçıların da katılımı ile görkemli bir direniş gösterildi ve 26 Ocak 2015’te DAİŞ yenilgiye uğratıldı. Böylece Rojava’da oluşturulan özerk yönetim daha sağlam temeller üzerine oturtuldu.

Bu mücadele içinde Kürtler, Araplar, Süryaniler başta olmak üzere bölgede bulunan tüm milliyetlerden halklar yer aldılar. Bu güçler daha sonra Suriye Demokratik Güçlerini oluşturdular. Kuzey-Doğu Suriye’de devrim yapıldı ve özerk yönetime geçildi. Bunun sonucu yörede olan her halk askeri, meclis ve toplumsal alanda oluşturdukları örgütlenmelerini kendi öz savunmaları misyonuyla yürütmektedirler. Rojava’daki Ermeniler de bu yönetim ve mücadele içinde yer aldılar. Giderek Ermenilerle kurulan ilişkiler dahada geliştirildi ve daha örgütlü bir konumda yer aldılar. Bunun sonucu DAİŞ’e karşı mücadelede şehit düşen Nubar Ozanyan anısına Şehit Nubar Ozanyan Ermeni Taburu kuruldu.

Şehit Nubar Ozanyan Taburu

Rojava Ermenileri mücadele içerisinde giderek daha örgütlü ve daha aktif olarak yer aldılar. Kürtler, Araplar, Süryaniler, Türkmenler gibi Ermeniler de Özerk Yönetim içerisinde kendi örgütlenmelerini oluşturdular. Bu örgütlenme Ermeni soykırımının 104. yılında oluşturuldu. Böylece Rojava Ermenileri tarafından Ş. Nubar Ozanyan Askeri Taburu ve Ermeni Sosyal Konseyi kuruldu. Ermenilerin kendi öz savunma taburu olan Ş. Nubar Ozanyan Taburu, Suriye Demokratik Konseyi ve Özerk Yönetimin öz savunması olan Suriye Demokratik Güçleri’nin bir parçası olarak örgütlenmiştir. Böylece Rojava’da yaşayan Ermeniler tarihlerinde askeri ve siyasi alanda ilk kez örgütlenmeye gitmişlerdir. Ve yine bu örgütlenme Rojava Ermenilerinin kendi tarihlerini, dillerini, kültürlerini de daha net belleklerine kazımalarını hedeflemektedir. Rojava’da Ş. Nubar Ozanyan Taburu Ermeniler açısından tarihsel bir görev üstlenmiş ve bu doğrultuda önemli pratik adımlar atılmıştır.

Nitekim günümüzde TC devleti tarafından desteklenen ve yönetilen DAİŞ, ÖSO ve SMO çetelerinin Rojava’da saldırılarına karşı verilen mücadelede Ermeniler de yer almaktadırlar. Geçmişte soykırıma uğramış, tehcire zorlanmış ve zoraki asimilasyona tabi tutulmuş Rojava Ermenileri, bir kez daha bu minvalde saldırılarla karşı karşıyadır. İkinci bir soykırım dayatmasına karşı Rojava Ermenileri, diğer Rojava halkları ile omuz omuza haklı ve meşru bir mücadele içindedirler. Aksi takdirde diğer Rojava halkları gibi Ermeniler de hedef alınacaklardır. Dolayısıyla Ermeniler Rojava Devrimi’ni savunmak ve yapılan saldırılara karşı hep birlikte topraklarını korumak zorundadırlar.

Ş. Nubar Ozanyan Taburu böylesi bir gerçekliğin sonucudur. Her örgütlenme gibi, Rojava Ermenilerinin de örgütlenmesi –Rojava’da yapılan saldırı, ilhak ve katliama karşı– bir ihtiyacın ürünüdür. DAİŞ, ÖSO gibi çetelerin ve arkalarındaki gerici güçlerin saldırılarına karşı -Rojava’daki örgütlenme ve mücadele- bu mevcut durumun sonucudur. Dolayısıyla Ş. Nubar Ozanyan Taburu diğer Rojava halklarıyla birlikte aynı mevzide yer almak zorundadır. Kimliklerini ve topraklarını korumak için Rojava Ermenilerinin askeri ve siyasi temsilcileri bu perspektifle hareket etmektedir. Ş. Nubar Ozanyan Öz Savunma Taburu bu tarihsel durum sonucu oluşmuştur.

Ve Mevcut Durum

Rojava’daki saldırıların ve baskıların ardında Rusya, ABD gibi emperyalist devletlerle birlikte TC Devleti de vardır. Her gerici güç Rojava’da verilen mücadeleyi kendi emelleri doğrultusunda yönetmek istemektedirler. Elbette ki Rojava halkı bu durumu göz önünde bulunduracak ve bu devletlere karşı kendi çıkarlarını koruyacaktır. ABD ve Rusya gibi devletler Rojava halkı karşısına daha çok politik minvalde çıkıyorlar. Onlarla mücadele ve ilişki daha çok politik arenada yürütülmektedir. Rojava halkı ne kadar kararlı ve birlikte hareket ederse ileride “barış içinde bir arada yaşama” ilkesine uygun haklı ve meşru kazanımlar elde edilecektir.

Ancak TC ve desteklediği çeteler politik arena dışında açıktan askeri saldırılar yönetmektedir. Rojava halkı TC’nin Osmanlı dürtüsüyle yaptığı saldırılar sonucu açıktan hedef alınmaktadır. Bunun sonucu Rojava’da TC’nin ve DAİŞ, ÖSO, SMO gibi çetelerin gerçekleştirdiği askeri saldırılar ile bazı yerler (Efrin, Serekaniye ve Gre Spi) ilhak edilmiştir. Bu saldırılar devam ediyor. Ama bu saldırılara karşı mücadele de devam ediyor.

Nitekim bu işgal ve saldırılar Kuzey Doğu Suriye Özerk Yönetimi topraklarında yaşayan Ermenileri de hedef alıyor. Bunun sonucu Ş. Nubar Ozanyan Ermeni Taburu da savunmasını yapıyor. Ermeniler 106 yıl önce yaşadıkları soykırımı tekrar yaşamamak için direniş ve mücadele içindedirler. Bu saldırılarla beraber Ermenilerin asimile edilmeleri, kültürel ve ulusal kimliklerinden arındırılmaları, dini olarak da Müslümanlaştırılmaları hedef alınıyor. Ancak kurulan Ş. Nubar Ozanyan Taburu Müslümanlaştırılmış Ermenilerle de ilişki kurmuş ve hakim sınıfların dini asimilasyonuna karşı da mücadele etmektedir. Nitekim Müslümanlaştırılmış, Araplaşmış ve Kürtleşmiş Ermenilerle de ilişkiler kurulmuştur. Bunun sonucu Ş. Nubar Ozanyan Taburu ve Ermeni Sosyal Konseyi tarafından dil ve kültürel kampanyalar da örgütlenmiş, yürütülmüş ve yürütülmektedir.

Görüldüğü gibi Rojava Ermenileri birbirine bağlı ikili mücadele yürütüyorlar. Bir taraftan işgal ve saldırılara karşı öz savunma verilirken, diğer taraftan ulusal kimliğin korunması mücadelesi yürütülmektedir. Bunun sonucu mücadeleden edindikleri tecrübelerle daha güçlü ve daha kitlesel bir mücadele yürütülmektedir. Öz savunma ve diğer milliyetlerden halklarla kurulan bağları daha fazla güçlendirmek, Rojava’da Ş. Nubar Ozanyan Taburu’nun önündeki asli görevleri oluşturmaktadır.

Nitekim Rojava’da bu doğrultuda kampanya açılmıştır.

Kampanyanın Amaçları Nelerdir?

Ş. Nubar Ozanyan Taburu tarafından açılan kampanya şöyledir:

“1. Ermeni halkının mücadelesi Rojava devriminden bağımsız değildir. Burada yaşayan Ermeniler de devrimi kucaklamak ve güçlendirmek için bu devrimi kendi cephelerinden de güçlendireceklerdir. Kampanyanın rolü, bu önemli çalışmayı desteklemek ve farkındalık yaratmaktır.

 2. Ş. Nubar Ozanyan Taburu, Rojava devrimini ve kendi halkını askeri olarak savunan öz savunma gücüdür. Bu anlamda Türk faşizmine ve desteklediği çetelere karşı cephede durmaktadır. Tabur, Ermenilerin ve dünyadaki müttefiklerinin siyasi, askeri ve mali desteğine ihtiyaç duyuyor.

 3.Ermeni Sosyal Konseyi, Kuzey-Doğu Suriye Ermeni halkının demokratik kitle örgütüdür. Soykırımdan sonra Müslüman olarak yaşayan ve Arap ya da Kürt olan Ermenilerin anadillerini öğrenmeleri ve tarihini bilmeleri gerekmektedir ve Konsey’in yaşayan bir kültürün geri getirilmesinde önemli bir yeri vardır. Hem Hıristiyan hem de Müslüman Ermeni halkını tek çatı altında örgütleme anlayışına, gözetimine ve yeteneğine sahiptir. Kendi halkını örgütlemeyi ve Rojava devriminin kazanımlarını yaygınlaştırmayı hedefliyor. Bu, varoluşun ve mücadelenin bakış açısıdır. Bu anlamda hem öz savunma hem de demokratik-kültürel kazanımlar güçlenecektir. Bu sosyal projeleri hayata geçirmek için Konsey’in Ermeni ve diğer demokratik kitle örgütleri, sivil toplum kuruluşları ve aktörlerinden uluslararası desteğe ihtiyacı vardır.”

Bizler Avrupa’da yaşayan Ermeniler olarak, Rojava’da Ş. Nubar Ozanyan Taburu ve Ermeni Sosyal Konseyi’nin başlatmış olduğu kampanyayı aktif olarak desteklediğimizi ifade ediyoruz. Önümüzdeki süreçte kampanyanın Avrupa’da örgütlenmesi için çalışmalar yürüteceğimizi ilan ediyoruz.

Avrupa’dan Ermeni Devrimciler

Ekim 2021

2541

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar