Pazar Mayıs 19, 2024

Aşkımın Büyük Yanılgısı

Ve geldik şu aşkımın diline.

Aşkımın dilinin hiç kaygısı yok devrimlilerdeki işçilerin ücretlerine vede devrimlerin değişik renkteki ülkelerle gerçekleştirdiği siyasi ekonomik ilişkilere bakarken.

Hemen suçluyor veriyor devrimlerde geriye dönüşler gerçekleşmiştir diye.

Ne yani devrimin ilk hallerinde ölen devrimciler gibi mi ölmeliyim?

Sadece fransız devriminin sonuçlarıyla karşı karşıya kalmamış devrimciler parti gereksinimiyle ilgilenmemişlerdir de ondan.

Sovyet devriminin sorunlarıyla karşı karşıya kalan devrimcilerden bana kalan mirasta...

Sınırların, toplumda kıratlaşmanın, işçi istikamı vede ilkel insan sorununun var olmasının kapitalist hegemonyanın var olmasıyla veyahutta ulvi insanların var olmamasıyla  alakalı olmadığını üretimle alakalı olduğunu, üretimin gelişiminin bir noktasında ortaya çıktıkları  gibi üretimin gelişiminin bir noktasında da ortada kalkacaklarını görmeyerek komünizmi şimdiki insanın yaşabileceği bir düzen değilde daha ulvi insanların yaşayabileceği bir düzen olarak görerek devrimci vazifelerini yerine getirmeyenlerin yol açtıkları olumsuzluklar karşısında alacağım tavır kadar ...

kapitalizmin dünya yüzerindeki hegemonyasını ticaretle mi yoksa işçilerin ücretlerine daha fazla el koyarak mı kıracağım sorusu da olmuştur.

Kimileri böyle bir soruya değişik renkteki ülkelerle iş yapmaktansa daha fazla özverili olunmalıydı diyebilir.

Aşkımda bunlardan biri herhalde?

Ancak aşkımın unuttuğu bir şey var.

O da zaten ücretlerin işçilerin aleyhine gelişmesini devrimlerde geriye dönüşler içerisinde saydığıdır.

Ve aşkımın asıl unuttuğu da:

Kapitalizmin kaçınılmaz (sınırları, bayrakları ortada kaldıracak) diyalektiği ve de enternasyonalist .... devrim .... vazifelerini yerine getiremeyen ülkelerin proletaryaları karşısında  yelkenlerini farklı rüzgarlarla doldurmayı beceremeyenlerin (eninde sonunda) yok olma sorunuyla da  karşı karşıya kalacağıdır..

Ee..öyleyse .....

Zaten üretimi bitirilmiş ( veyahutta çelişkiler karşısında) müfettiğim olma zorunluğuyla  karşı karşıya kalmış sınıflarla, ülkelerle geliştireceğim ilişkilerle asıl büyük iyiliği.....

Eleştirdiğim  alman sosyal demokratlarını  yeniden kazanmakla alman (ve dünya) proletaryalarına yapacağımı aşkım niye görmüyor..

Görmekle de kalmıyor:

Devrimlerdeki işçi ücretleri kadar devrimlerin değişik renkteki ülkelerle gerçekleştirdiği ilişkileri  kendince ortaya koyduğu devrimlerde geriye dönüş değerlendirmeleri içerisine almakla da ....

Alman sosyal demokratlarının benimle değilde  burjuvaziyle (ve  sömürgeci ülkelerle) işbirliği içerisinde olmasını alman (ve dünya) proletaryalarının daha hayrına gördüğünü ispatlamış oluyor.

Varın gerisini siz düşünün.

Aşkım böyle yapmakla kendince ortaya koyduğu devrimlerde geriye dönüş değerlendirmeleri konusunda da ne kadar büyük bir yanılgı içinde olduğunu 

28911

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Sayfalar