Cumartesi Nisan 27, 2024

Artı-Değerin Kaynağı-4.Bölüm

Uluslararası Yüksek Teknoloji Tekellerinin İşgücü İstihdamı

Burada bütün tekelleri ele almayacağız. Ancak öne çıkan uluslararası yüksek teknoloji tekeli Foxconn’u kısaca burada inceleyecek. Foxconn’un ele alınmasının nedeni, piyasada yüksek teknoloji ürünü olarak öne çıkan markaları üretmesi ve onlara parça tedarik eden önde gelen tekellerden birisi olması ve aynı zamanda işçileri en zor koşullarda çalıştırdığı ile ün kazanmış Tayvan menşeli uluslararası niteliğe sahip bir haydut tekel.

Diğer tekellerin bundan farkı var mı? Kesinlikle hayır! Bunun marifetleri uluslararası burjuva basınında daha fazla öne çıktığı içindir.1

Bu tekeli incelememizin konumuzla doğrudan ilgisi vardır. Söz konusu tekelin ürettiklerinin yüksek teknolojik ürünler olmasından kaynaklıdır. Ve aynı zamanda yüksek oranda işçi çalıştırmasıdır. Yani, canlı emeği en fazla kullanan tekellerden biridir. Sermayenin organik bileşiminin yüksek olması, üretim süreci içinde işgücü kullanımının da yüksek olmasını dıştalamadığını ortaya koymaktadır. Kapitalist tekellerin, işgücü kullanımı olmadan salt yüksek teknoloji ile artı-değer üretemediğinin bilincindedir. Tekel, yüksek oranda artı-değer elde etmek için yüksek teknolojinin yanında canlı emeğe de bir o kadar gereksinim duymaktadır. Canlı emek olmadan üretilen üründe art-değer olmaz.

Foxconn, Aplle’nin bir çok ürünün üretiyor. Bunlar içinde iPhone X var. Ayrıca Sony, Microsoft, Samsung, Hewlett-Packard, Dell, Nintendo, IBM, Lenovo, Motorola, Nokia, Toshiba, Amazon, Wii, Xbox 360, PlayStation gibi yüksek teknoloji/dijital ürünlerin üretiminin bu şirketler adına (fason olarak) üretiyor. Yani, bilgisayar, cep telefonları, tabletler, playsteyşinler vb. üretimleri yapıyor. Foxconn, 2012 yılında bilgisayar ve cep telefon vb.lerinin dünya çapındaki üretiminin %40’ını tek başına gerçekleştiriyordu.

Foxconn Electronics,2 bünyesinde 1,2 milyon3 kişiyi çalıştırıyor. Ve Çin’in en büyük ihracat şirketidir. Çalıştırdığı işçileri bir nevi köle olarak kullanmasıyla üne kavuşmuştur. İşçileri 10-12 saat çalıştırmaktadır. Çalıştırdığı işçilerin önemli bir bölümü de stajyer öğrencilerdir. Çin yasalarına göre stajyer işçiler hafta da en fazla 36 saat çalışması gerekirken, Focxcoon 3 bin öğrenciyi günde 11 saatten fazla çalıştırmıştır. Elbette, bundan Çin hükümetinin haberi var ve stajyer meslek öğrencilerin çalışma koşullarını, meslek okullarının yöneticileriyle fabrika yöneticileri ortak hazırlıyorlar ve meslek okul yöneticileri fabrikadan yaptıklarının karşılığı olarak ücret alıyorlar. Yani, bir nevi posta başılık ya da kapitalistlerin deyimiyle taşeronluk yapıyorlar.4 Ancak yasalar, esas olarak burjuvazinin lehine olduğu için, tekeller için uygulanan yasalar ile işçi sınıfı için uygulanan yasalar farklı olmaktadır.

Der Spigel dergisinin aktardığına göre her yıl Zhengzhou şehrindeki fabrikasında5 17-19 yaşları arasındaki öğrencileri, Agustos-Aralık ayları arasında –bu sayı 100 bin ile 300 bin arasında değişiyormuş- çalıştırıyor.6 Uluslararası Af Örgütü de Apple ve Foxconn’u, Çin’de, Kongo’da ve daha bir çok yerde çocuk işçi çalıştırmakla suçluyor.

Yine, China Labor Watch (Çin İşci Hakları İzleme Örgütü)’ne göre, Çin yasaları, tekellere istihdam ettiği işçilerin ancak %10’nu kadar geçici işçi çalıştırma izini varmış. Ancak, Apple ve Foxconn ortaklığı bunun çok üzerine çıkmış.7

İşte, yüksek teknolojik ürünlerin parlak bir şekilde raflara dizilip satışa sunulmasının arkasındaki gerçekler.

Bunları, artı-değer oranını yükseltmek için işçileri nasıl çalıştırdıklarına örnek olması amacıyla buraya aktarıyorum. Tekeller, artı-değer oranlarını yükseltmek için, illegal olarak çocuk işçileri köle gibi çalıştırmalarının yanında işgünün uzatarak nispi artı-değer oranını en yüksek noktaya çıkarmaya çalışyorlar. Yüksek teknolojiyi artı-değer oranını artırmak, üretim artışını hızlandırmak ve çoğaltmak için kullanmaları yeterli olmuyor. Artı-değer için canlı emek ve özellikle de ucuz işgücü (canlı emek) gereklidir.

Apple ve Foxconn işbirliğinin çocuk işçi sömürüsü oldukça meşhurdur. Burjuva medyası BBC, Der Spiegel’den Finacial Times’e kadar bu şirketlerin köle işçi çalıştırmalarını sık sık heber yapmak zorunda kalmışlardır.

Çin İşçi Hakları İzleme Örgütü (CLW)’nin ropurunun birinci bölümünde ve uluslararası bazı basın organlarından derlediğim bilgileri buraya aktaracağım:

26 Temmuz 2019’da Foxconn, meslek okullarından 1581 stajyer öğrenci işçi almış. Bu öğrencilerin yasal olarak haftada 36 saat çalışma hakkı var. Ancak, fabrika-meslek okul işbirliği ile öğrenciler, haftanın altı günü, günde 10-12 saat arası çalıştırılıyor ve çalışmak istemeyen ya da mesaiye kalmak istemeyen öğrencileri fabrika idaresi, meslek okul idaresine bildiriyor ve okul idaresi fabrikanın istediklerini yapmayanları ya okuldan atma tehdinde bulunuyor ya da fiziki baskıya varan uygulamalara baş vuruyor.

Stajyer öğrenci-işçilerin aylığı 1750 RMB8, yani 248 $ (ABD doları). Saat ücretleri 10.05 RMB /saat (1.42 $). Oysa, 2018 yılında ayda 1950 RMB (276 $) ücret alıyorlarmış Ve 2019 yılında ücretleri düşürülmüş. Stajyer öğrenci-işçiler ayda toplam 234 saat çalışıyorlar. Stajyer öğrenci-işçinin fabrikaya aylık maliyeti 2018 yılında 5185 RMB (735 $) iken 2019 yılında 3872.04 RMB’ye (548 $) düşüyor.

Stajyer işçiler en fazla 10.05 RMB (1.42 $) çalıştırılırken, Pekin’de asgari saat ücreti 2018 yılı için ortalama 24 RMB ve asgari saat ücretlerin en düşük olduğu eyaletlerde biri olan Hunan’da ise asgari ücret/saat: 13.4 RMB, aylık 1.130 RMB /163 $ (2020 yılı için)9. Buradan, kapitalistlerin neden “satjyer işçi düşkünü” oldukları daha iyi anlaşılabilir. Oysa, stajyer işçiler ile normal işçilerin çalışma koşulları ve saatleri aynı. Ama stajyer işçiler daha az ücret alıyorlar.

ABD ve başka emperyalist ülkelere ait uluslararası büyük tekellerin, ürünlerini kendi ülkelerinde değilde özellikle Çin’de üretmeyi seçmelerinin nedenlerinin başında Çin’deki büyük artı-değer oranı vardır. Ucuz işgücü ve tüm demokratik ve sosyal haklarından yoksun bir işçi sınıfı. Çin, bu nedenlerden dolayı, uluslararası büyük tekeller için bir üretim cennetidir. Çin’de büyük şehirlerde çalışanların ücretleri daha az nüfuslu yerlere göre yüksek.

Çin’de bir sürü meslek okulu var ve bunların amaçları fabrikalara meslek eğitimi almış ucuz işgücü sağlamak. Meslek okulların öğretmenleri aynı zamanda fabrikada işe alınarak stajyer öğrenci-işçileri dentleme yetkilerine sahipler. Bu öğretmenler (gerçek anlamda değnekçi/postabaşı), öğretmenlik yaptıkları için meslek okulundan ücret aldıkları gibi fabrikadan da ayda 3000 RMB (425 $) maaş alıyorlar. Meslek okulu ise, fabrikadan, stajyer öğrenci-işçi başına, çalışılan her saat için 3 RMB (0,42 $) alıyor. Yani, okul, okul değil taşeron bir firma gibi, fabrikalara işçi kiralıyor.

Meslek okul-fabrika ilişkisini Nazi döneminin Almanya’sındaki, fabrikaların yanlarına kurulan toplama kampları ile fabrikalar arasındaki ilişkiye benzetebilriz. Nazi döneminde, her büyük fabrikanın yanında bir toplama kampı vardı ve toplama kamplarındaki tutsak ve esirler fabrikalarda zorla çalıştırılırdı. Çin’deki meslek okul-fabrika ilişkisi ile Nazi dönemindeki toplama kamp-fabrika ilişkisinin bir farkı; Çin’de işçiler ölümüne çalıştırılıyor, ancak karşılığında az da olsa bir ücret alıyorlar. Çünkü Çin’de de Foxconn fabrikasında çalışan bir çok genç işçi, çalışma koşullarına dayanamadığı için intihar10 etmiştir. Çin’de de bu fabrikaların yanlarında, fabrikalara ait işçilerin kalacağı çok katlı binalar var ve işçiler, bu binalarda bir odada 6-8 işçi bazan ise daha fazla olarak bir oda da (yatakhane) kalıyorlar. Yani, işçiler ev yüzü görmüyor, aynı Nazi toplama kamplarında olduğu gibi, fabrika çıkışı kamplarına (yatakhanelerine) geri dönüyorlar ve iş saati başlangıcında ise kamplardan çıkıp iş başı yapıyorlar. 12 saat kadar çalıştıkları için işçiler yorgun ve uykusuz kalıyorlar. Yemek paydoslarında hızlıca yemeklerini yiyip, yemek yedikleri masanın üstüna kafalarını koyuyup uykuya dalıyorlar
.
Buraya, Marx’ın bir saptamasını alalım:

“... bir kutupta servet birikimi, diğer kutupta, yani kendi emeğinin ürünü sermaye şeklinde üreten sınıfın tarafında, sefaletin, yorgunluk ve bezginliğin, köleliğin, cahilliğin, zalimliğin, akli yozlaşmanın birkimi ile aynı olur.”11

Marx, sermayenin, işçi sınıfı üzerinde yarattığı vahşetin ağırlığı12 ve yaygınlığı konusunda hiç yanılmadı. Şimdi konuya devam edebiliriz:

Fabrikalar, (burada örneğimiz Foxconn), sadece stajyer işçi alımıyla yetinmiyorlar, aynı zamanda taşeron firmalardan işçi kiralıyorlar. Yine Foxconn’un çalıştırdığı kiralık işçilerin durumuna bakalım:

Foxconn’un Amazon için üretim yaptığı Hengyang (Hunan eyaletine bağlı 7 milyon nüfusluk bir metropol) şehrinde, stajyer işçilerin yanında taşeronlardan kiraladığı kiralık işçiler çalıştırıyor. Çin iş yasalarına göre, taşeron işçilerin sayısı, toplam çalışan işçilerin en fazla %10’u kadar olması gerekiyormuş. Ancak, adı geçen fabrika, kendi yasalarını uyguluyor ve ve taşeron işçi saysısı yasal sınırın çok ötesine geçiyor. Elbette bunu Çin devleti de biliyor. Ancak, her yerde olduğu gibi burada da yasalar göstermelik ve burjuvaziye hizmet ediyor. Diğer emperyalist devletler gibi, Çin devleti de uluslararası tekelerin hizmetindedir.

26 temmuz 2019 yılında Amazon için üretim yapan Foxconn fabrikasında taşeron işçi sayısı toplam işçi sayısının %34,2’si kadardı. Yani toplamda 2545 geçici (taşeron işçisi) vardı. Bu işçilerin saat ücretleri 14.50 RMB / saat (2.06 $) ve işçilerin fabrikada çalıştığı her saat için taşeron firma 3.5 RMB (0,50 $) alıyor. Ve Çin’de özellikle büyük metropollerde her yer taşeron firma ile doludur. Özellikle işçi bulma kurumlarının önü, işçi arayan taşeron firma simsarlarının işgali altındadır.13

Sadece Foxconn değil, diğer yükseksek teknolojiyle çalışan tüm tekellerin (örneğin Huawei gibi) durumu aynı.

Amazon, dünyanın en büyük tekellleri arasında ilk sıralarda gelirken, sahibi de dünyanın en büyük zenginlerinin başında geliyor. 2019 yılı verilerine göre, dünya çapında toplamda 798 bin işçi çalıştırıyor ve aynı yıl için ciroso ie 280 milyar ABD doları.14 Paket servisi, online ticarete, dijital dağıtım, bulut bilişim (Cloud Computing) işleriyle meşgul.

Şirketin kuruluş hikayesini buraya almayacağım, Wikipedia’daki bilgilere göre 2007 yılında toplam çalışan sayısı 17 bin, 2010 yılında 33.700 olurken, üretim ve dağıtımlarda en yüksek teknolojiyi kullanmasına karşın, 2019 yılı itibariyle 800 bin işçiyi de istihdam etmektedir.

Piyasa değeri açısından dünyanın bir numaralı uluslararası tekelinin Çin’deki marifetlerini, Çin İşçi Hakları İzleme Örgütü’nden dinleyelim. Bu rapor 8 Agustos 2019’da yapılmış.

Amazon’un tedarikçi firması Foxconn’un faaliyetlerine, işçileri nasıl çalıştırdıklarına ilişkin uygulamalarına yorum yapmayacak kadar net bir durum var. Rapor’da her şey belgeli olarak ortaya konmaktadır. Ayrıca, bu fabrikaların etrafında da Nazi toplama kamplarının yanındaki fabrikalardaki gibi işçilerin topluca yatıp kalktıkları binalar var. “Modern Çin”, 1989’dan 2020’e kadar yüzde 1400 ekonomik büyüme sağlayan Çin tekelci devlet burjuvazisinin, bu büyümeyi nasıl sağladığının da açık resmidir. “Karın büyüklüğü kar iştihanı iyice körüklüyor” ve sermayenin büyümesine ve merkezileşmesine koşut olarak da işçiler üzerindeki baskılar ve içine itildikleri yaşam koşuları dayanılmaz bir hal alıyor.

Buraya kadar yapılan açıklamalar ve ortaya çıkan gerçekler ve yüksek teknoloji ile çalışan tekellerin yoğun bir işçi kitlesi çalıştırdıkları gibi, işçileri köle gibi çalıştırmalarının yanında; devletlerin göstermelik yasalarından kendi yasalarının üstün olduğu görüldüğü gibi, artı-değeri artırmak için canlı emeğe ne kadar fazla gereksinim duydukları da kendiliğinden anlaşılıyor.

“Avrupa’nın kapısındaki Tilki”15 olarak adlandırılan Foxconn’nun, Çek Cumhuriyeti, Slovakya, Rusya ve Türkiye’de olmak üzere Avrupa’da şimdilik dört fabrikası var. Foxconn’nun, Tekirdağ Çorlu’da Avrupa Serbest Bölgesi’nde bulunan fabrikasında 350 kişinin çalışıyor ve Hewlett Packard için masaüstü bilgisayarlar üretiyor. “Ucu açık sözleşme”lerle işe alınan işçiler, haftada 30 ile 62 iki saat arası çalışıyor ve asgari ücret alıyorlar. İşçiler, 24 saatte 5000 bilgisayar çıkarmak zorundalar.16 Burada çalışan bir işçi, “bize robot gibi davranıyorlar” diyor. Ve Çin’deki “stajyer öğrenci işçi” uygulamasını Foxconn buradaki fabrikasında da uyguluyor. Üretilen ürünlerin %85’i ihraç edilmesi şartıyla kurulan fabrika, bir çok vergiden muaf tutulmuş ve devletin tam desteğini arakasına almıştır. Fabrika’nın 2000 işçiye kadar genişlemesi bekleniyormuş. Ancak şimdilik bu konuda net bir bilgi yok. Çünkü Türk devleti, özellikle serbest bölgelerde bulunan fabrikalarda çalışan işçilerin ücretleri, sosyal hakları vb. konusunda bilgileri saklı tutuyor.

25.02.2011 tarihinde fabrikanın açılışını, o zaman ulaştırma bakanı olan Binali Yıldırım17 yapmış. Ve burada çalışan işçilerin bir kısmı Türk kökenli Bulgaristanlı.


Dijitalleşme, Tekelci Devlet Kontrolünün Artması ve İşgünün Uzatılması Bağlantısı

Teknolojik gelişmeler, kapitalizmin tarihi boyunca daha yüksek oranda artı-değer artırmanın bir aracı ve aynı zamanda işçi sınıfını, makinenin bir parçası ve de onun egemenliği altına sokma eğlimi artarak devam etmiştir. Üretim araçları içinde dijitalleşmenin gelişmesi, işçiyi, üretim sürecinin denetleyicisi ve düzenleyicisi bir duruma getirmesinin nesnel koşullarını yaratmasına karşın, işçi kapitalist sistemde makinenin bir paraçası konumundadır. Kapitalist, artı-değer elde etmek, yani sermayesini büyütmek için, işçinin işgünün daha fazla uzatmaya çalışmaktadır.

Burjuva devletler yüksek düzeyde dijitalleşmeyi, işçi sınıfının yaşam koşullarını iyileştirmek ve iş zamanını kısaltarak yararlanabilir zamanı uzatmak yoluna gitmeyecektir ve gitmemektedir. Tersine, işgününü uzatarak üretim süreci içinde her geçen gün büyüyen organik sermaye bölümünü karşılamak yoluna gitmektedir. Dijitalleşmenin artması, üretim süreci içinde değişmeyen sermaye bölümün azaltmıyor, daha da büyütüyor. Üretim maliyetinin ölü bölümü artıyor. Ancak, bu artan kısmı, yoğun teknolojik aşırı üretimle karşılamak olası olmuyor. Çünkü kar oranında düşme eğilimi yasası devreye doğrudan giriyor. Bu nedenle de kapitalist, canlı emek sömürüsünü (artı değer oranını) artırarak değişmeyen sermaye tarafının artışını karşılama yolunu seçiyor.

Toplumsal yaşamın içine yüksek düzeyde dijitalleşmenin girmesi ve artma eğilimi içinde olmasına karşın, burjuvazi bunu, kitlelerin daha sıkı kontrol edilmesi yoluna gidecektir ve gitmektedir. Bugün Çin’de olduğu gibi. İşçi sınıfını ve emekçileri daha modern araçlarla baskı altına almanın yöntemi olarak kullanacaktır. Ayrıca, kapitalizmin tarih boyunca, her gelişen makine işçiyi daha fazla cendere altına alıp, üretimin yedeği durumuna soktuğu gibi, aynı zamanda, burjuvazinin devlet olarak toplum üzerindeki baskı araçlarını artırmanında bir aracı olmuştur ve olmaktadır.

Bugün sınıf bilinçli proletarya partileri, çalışma günün altı saate ve haftada 30 saate düşürülmesi talep ediyor. Burjuvazi ise, çalışma gününü 8 saatin üzerine çıkarmanın mücadelesini veriyor. Bunu bir çok yerde yasallaştırdı. Ve burjuvazi, koranavirüsü salgını tehlikesinin atlatılmasının arkasından daha baskıcı yöntemleri işçi sınıfı üzerinde deneyecek, işgünün daha fazla uzatmaya çalışacaktır.

Sorunun özü, üretim araçlarının niteliği değil, üretim araçlarının kime ait olduğu ve hangi toplumsal üretim ilişkileri içinde kullanıldığıdır.

Çin’de yoğun tekenoloji kullanan bütün şirketlerde çalışma saatleri resmi yasaların dışına çıkıyor. Foxconn örneğinde de görüldüğü gibi, yüksek teknoloji şirketleri işçilere haftanın altı günü ve en az günde on saat çalıştırıyorlar. Çin’de resmi çalşıma saati haftada beşgün ve 40-44 saat arası olması gerekiyor. Ancak, buna kimse uymuyor. Çin tekelci devleti, haftada beş gün 40 saati propaganda amaçlı koymuş. Ama, hiç bir işyerinin bu yasaya uymadığını kendileride çok iyi biliyor.18

Çin’de resmi çalışma saati çok farklı olmasına karşılık, yeni uygulanmaya başlanan 99619 adı verilen çalışma saati programı, haftada 72 saatlik bir çalışmayı dayatıyor.20 Sabah 9 akşam 9 saatleri yani, 12 saat iş yerine bağlı kalmak, bütünüyle sosyal yaşamı öldürdüğü gibi, işçilere dinlenme zamanıda bırakmıyor.21 İşçi, iş çıkışı doğru eve gidiyor yemeğinin yedikten sonra yatıp sabah yine işe geliyor. Çin burjuvazisinin işçi sınıfını kontrol altında tutma ve yoğun olarak çalıştırma yöntemi budur. Bir işçinin yılda çalışma saati Çin’de 3 bin saati geçiyor.

Çin burjuvazisi 996 işgünü modelini 2016 yılında başlatı. Buna karşı protesto gösterileri ve tepkiler olsada, bütün ileri teknoloji tekelleri başta olmak üzere, bütün fabrika ve iş yerlerinde uygulanmaya başlandı ya da başlatmak için gün sayıyıyorlar. Özellikle de teknoloji yoğun üretim yapan firmalar, 996’nın işçiler tarafından kabul edilmesini istiyorlar. İşçiler buna karşı internet üzerinden protesto başlattılar. En temel sloganları: “Uyku yok, seks yok, yaşam yok!”

Bu uygulamayı savunanların başında telekomünikasyon ağırlıklı tekeler geliyor. Alibaba, Huawei, Pinduoduo, Bytedance, Tencent, Baidu, Xiaomi, ve DJ.com. Bu tekellerin hepsi dijital yoğunluklu üretim yapanlardır. Ama, en uzun süreli işgününe sahipler. İşçilere dinleme vakti bırakmıyorlar. İşçilerin haklı olarak sloganlaştırdığı gibi, ne uyku, ne seks ve ne de yaşam var. Ve sık sık bütün burjuva gazetelerinde, Çin’de bu tür yerlerde çalışan işçilerin yemek paydos saatinde ya da iş anında uyuya kaldıklarının fotoğrafları yayınlanır.

Dijitalleşme geliştikçe burjuvazi işgününü kısaltma yerine uzatmayı esas alıyor. İnsanlara dinlenme vakti bırakmadığı gibi uyku saatlerini de ellerinden almaya çalışıyorlar. Yani, dijitalleşmiş yapay zekalı kapitalizm, işgünü konusunda 1800lü yılların kapitalizminden daha da gaddar bir bir işgünü uygulamasına geçmiştir. İşte “modern kapitalizmin” gerçek yüzü. Daha uzun çalışma ve daha fazla artı-değer elde etme. İşçilere, çalışmaktan başka zaman bırkamama...
Üretimde yüksek teknolojinin kullanıldığı yerlerden biride Hong Kong’dur. Çalışma saatleri yıllık ortalama 2296 saati bulmaktadır. Dünya’da en uzun çalışma saatlerinin başında Hong Kong gelmekte ve onu Meksika (2148) ve Güney Kore (2070) takip etmektedir.

Öncelikle belirtmek gerekiyor. Çoğu devletler real çalışma satlerini gizliyor ve resmi olanı veriyor. Ancak bütün kapitalist ülkelerde büyük bir angarya (mesai adı altında) çalışma olduğu biliniyor.

Kapitalist sistmede işçiye söyelenen şudur: Yaşamak için çalışmayacaksın, çalışmak için yaşayacaksın. İşçi için çalışmanın ve yaşamanın anlamı ise, burjuvazi içindir. Ve bu kural, kapitalist devletlerin hiç bir zaman vazgeçemeyecekleri yasallaştırdıkları ve kendilerini ayakta tutan uygulamalardır.

Buraya, bazı ülkelerin 2018 yılına ait yıllık ortalama çalışma saatlerini alalım :

Tablo-6
Hong Kong =2296
Meksika =2148
Güney Kore =2121
Rusya =1972
Türkiye =183222

ABD =1786
Japonya =1680
İngiltere =1538
Fransa =1520
OECD Ortalaması =1734
Almanya =1363
Çin =72 (?)23

Kaynak: OECD Employment Outlook 2019/www.wikipedia.org./www.statista.com

Devam edecek...

1 Der Spigel 09.09.2019. www.spiegel.de/wirtschaft/unternehmen/apple-zuliefer-in-china
2 Foxconn, esas olarak Tayvan şirketi olan Hon Hai Precision tekeline bağlıdır. www.golem.de/specials/foxconn/
3 Foxconn’un Çin’de 800 bin işçiyi çalıştırdığı belirtilmektedir.
4 www.chinalaborwatch.org/report/144 / 8 Eylül 2019. Erişim: Nisan 2014
5 Dünya çapında satılan iPhone’lerin yarısı bu fabrikada üretilmektedir. China Labor Watch (CLW)
6 www.spiegel.de/lebenundlernen/schule/iphone-x-apple-illegal-chinesicher-schueler. 22.11.2017
Erişim: Nisan 2020-04-10
7 www.chinalaborwatch.org/report . Erişim: Nisan 2020
8 RMB (Renminbi- halk parası-) Çin Yuan’ı.
9 Bkz. www.china-briefing.com/news/minimum-wages-china-2020
10 Bkz. „Apple’nin tutlmayan sözleri “ belgeseli.
11 Marx, Kapital, C1, sf. 683, Sol Yayınları. Birinci Baskı
12 Foxconn’da çalışan bir işçinin blogundan bir alıntı: 2015 yılına kadar Foxconn’da çalışan 12 işçinin intiharından sonra bir işçinin notu: “Yaşadığımızı kanıtlamanın tek yolu ölmek. Belki de Foxconn çalışanları ve bizim gibi kırdan göçüp gelen işçiler için ölüm, yaşadığımızı belgelemenin tek yolu ölüm. Hayatta kaldığımız dönemde elimizde ümitsizlikten başka bir şey yoktu.” Aktaran; Guy Standig, Prekarya Yeni Tehlikeli Sınıf, sf. 180.
13 Bilgiler CWL raporundan.
14 www.de.wikipedia.org/wiki/amazon
15 www.opendemocracy.net/fox-at-europes-door-foxconn-in
16 www.gongchao.org/2013/12/12/foxconn-in-turkey
17 www.abs.com/2011/02/25

18 www.techcrunch.com./2019/04/12/china-996
19 996; sabah 9 akşam 9 ve haftanın 6 günü çalışma saati anlamına geliyor.
20 Wikipedia.org/workink time/2019. Erişim: Nisan 2020-04-13
21 “Çin’de imalat sanayinde çalışanlar, yıllar boyunca, personel ve analistler, genellikle riskli ortamlarda uzun saatler çalıştılar. Ülkenin yükselen internet ve teknoloji sektörü sayesinde uzun saatler kültürünün Çin ofis çalışanlarına yayıldığını, bu sektörde çalışanlar söylüyor.” Ve FT’nin haberine göre, bu alanda çalışanların uzun saatler çalışmaları sonucu deprosyon ve başka akıl hastalıklarının artmış. (www.ft.com.content, Wang Xueqiao ve Tom Hancock. 17.01.2019. Financial Times. Erişim: Nisan 2020-04-19
22 Türkiye ile ilgili verilerde tam gerçeği yansıtmamaktadır. Devlet dairlerindeki çalışma saatlerini dikkate alarak yapılan bir oratalama. Bu aslında bütün devletlerin çalışma saatleri de böyle saptanmaktadır. Gerçek çalışma saatleri dikkate alınmamaktadır.
23 www.statista.com 2016 verilerine göre Çin’de oratlama haftlık çalışma saatleri 46. Ancak yukarıdaki 996 modeli daha gerçekçi bir çalışma günü programı. Yani, haftanın altı günü ve günlük 12 saat işgünü, toplamda 72 saat yapıyor. Hong Kong’da yıllık çalışma saati ortalama 2296. Çin’de de yıllık çalışma saatleri Hong Kong’tan daha da yüksek.. (www.wikipedia.org. Erişim: Nisan 2020-04-13)

 

 

4559

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Sayfalar

Yusuf Köse

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar