Pazar Mayıs 19, 2024

AFRİN DİRENİŞİ

Saray sahibi RTE'nin fiilen başladığını duyurduğu Afrin operasyonunda Türk savaş uçaklarının Suriye tarafına geçtiği Afrin ve köylerini bombaladığı duyuruldu.

    Operasyonun adı 'zeytin dalı'

    Faşist Türk Devleti tarihi boyunca gerçekleştirdiği saldırıları, katliamları örtbas etmek, gerçekliği ters yüz etmek için her seferinde gerçekle ilgisi olmayan isimlendirmeler kullanmıştır.

    19 aralıkta 20 hapishaneye yönelik operasyonda 28 devrimci tutsak katledilmişti,Ama Faşist Türk devleti bu operasyona 'Hayata Dönüş' adını koymuştu.

    Yine Kıbrıs'ı işgal ettiği operasyona 'Kıbrıs Barış Harekatı' adını koymuştu. Evet bu konuda hiç kimse Faşist Türk devletinin akıldaneleriyle yarışamaz/ellerine su dökemez.

    Faşist Türk devletinin savaş uçaklarıyla gerçekleştirdiği bombardımanın ardından 'zeytin dalı' operasyonu için Türkiye sınırları içerisinde silahlı eğitimden geçirilen 'zeytin taneleri' otobüslerle Afrin'e geçirilerek savaşa sürüldüler.

    Saray sahibi RTE'nin Afrin'e yönelik saldırısının milli çıkarlarımız uğruna yapıldığı bahane.Esas mesele  içeride milliyetçiliği kışkırtıp 2019 seçimlerini garantiye alma, tek adam yönetimini sağlamlaştırma hesabı yatmaktadır.

    Afrin saldırısında elde edilen başarıyla! bir savaş kazanmış komutan edasıyla 2019'a girmek.

    Afrin saldırısı öncesi Moskova ile Ankara arasında çok büyük ve sıkı bir pazarlığın yapıldığı görülüyor.Operasyonun hemen öncesinde Türkiye'nin MİT müsteşarı ve Genelkurmay başkanı Moskova'yı ziyaret ederek görüşmeler yaptılar.Bu pazarlığın odağında da İDLİB ve AFRİN'in olduğu bir gerçek. Tabi bunun yanında bir yığın da anlaşmalar/rüşvetler!

    Rusya epey uzun bir süredir Türkiye'yi NATO'dan koparıp kendine bağlamak için çabalıyor.İşte bu tavizler/anlaşmalar gereği olsa Suriye hava sahası Türk savaş uçaklarına açıldı.Bunun karşılığında da RTE İdlib'in güneyindeki -denetiminde bulunan-cihatçı çeteleri Afrin'e doğru çekmeye başladı.Tıpkı daha önce de Halep'te yaptıkları gibi.Oradaki cihatçılar otobüslere doldurulup İdlib'e taşıdıkları böylece Ruslar'ın şehri almasına izin verdiği gibi. Şimdi de İdlib'e karşı Afrin pazarlığı yapıldığı aşikar.Evet orta doğu'da emperyalistler 'benim kontrol alanım ne kadar geniş olacak'anlayışıyla hareket ediyorlar.

        Gelelim içteki muhalefet cephesine,

      CHP'nin genel başkanı Kılıçdaroğlu basına yaptığı açıklamada 'operasyona desteğimiz tam,Allah milletimize,askerimize yardımcı olsun' dedi. Kılıçdaroğlu'nun yaptığı bu açıklamalar ırkçı açıklamalardır.Savaş kışkırtıcısı açıklamalardır.Bu anlayışı teşhir etmek gerekir. Bu kendine devrimciyim, demokratım diyen herkes için görevdir.

      Bunlar Kürt düşmanıdır, Ermeni, Arap halklarının düşmanıdırlar.Savaşa Hayır ! demek neden zor geliyor sizlere diye sormak gerekiyor  bu yöneticilere...Hele bir de HAKSIZ savaşlara...

    Faşist Türk devletinin Afrin saldırısında savaş uçaklarından bırakılan bombalarla sivillerin, çocukların ölümünden yalnızca Türk devleti değil başta ABD ve RUS  emperyalistleri olmak üzere Türk devletine her türlü desteği veren AB li emperyalistler de sorumludur.

    Avrupa'da bir delinin Polonya'ya saldırısıyla başlayan 2. emperyalist paylaşım savaşında on milyonlarca insan yaşamını yitirirken bir o kadarı da sakat kaldı. Bugün de Türkiye'deki bir delinin Afrin'e yönelik başlattığı saldırı girişimi orta doğu'da bir savaşı genişletebilir.Binlerce insanın yaşamını yitirmesine, on binlercesinin sakatlanmasına yol açacak bir durumdur.Bunun da ötesinde emperyalistler arası anlaşmazlıkları da   tetikleyip bölgesel savaşın da ötesinde çatışmalara, savaşlara yol açabilir.

    Bu deliyi e l ele hep birlikte durduralım!!

 

    Bir gerçeği daha belirterek sonlandıralım.

    ABD emperyalistlerinin bir projesi olarak orta doğu'da ortaya sürülen, Türkiye, S.Arabistan ve Katar tarafından finanse edilen, silahlandırılan İŞID'i  Stalingrad direniş gerçekliğiyle  KOBANİ 'de ve başkenti Rakka'da yenilgiye uğrattıysa  Afrin'deki Kürtler,Araplar ve devrimci dostları ikinci bir Kobani direnişi yaratarak faşist Türk devletini yenilgiye uğratacaklardır.  

50299

Çetin Çetin

Çetin Çetin sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Çetin Çetin

Emperyalist Kamplar Arasına Sıkıştırılmış Bir Halk: Filistin

Filistin-İsrail sorunu olarak bilinen ve esas olarak da Filistin topraklarında İsrail'in kurulmasının teorik ve politik temeli 1890'lı yılların sonunda atılıyor. 1. emperyalist paylaşım savaşıyla koşullar olgunlaştırılıyor. 2. emperyalist dünya savaşı sonrası ise emperyalist burjuvazi, Filistin'i parçalamayı ve orda İsaril devleti inşa etmeye karar veriyor ve bunu Filistin halkının soykırıma uğratma pahasına gerçekleştiriyorlar. Alman emperyalizmi tarafından soykırıma uğratılan yahudi halkı, bir başka ulusu (Filistinlileri) soykırıma uğratarak kendi ulusal varlığını inşa ediyor.

Hazan Ayının Şehitleri

Kasım, proletarya partisinin en değerli kadro, komutan ve savaşçılarının katledildiği aylardandır.  Hüzün ve öfkenin birlikte yaşandığı aydır. III. Konferans delegelerini, komünist önder Mehmet Demirdağ’ı ve Aliboğazı şehitlerini hep bir hazan ayında kaybettik. Zafere açılan kapıyı adım adım aralayan, özgürlüğe giden yolu damla damla döşüyen Kasım ayı şehitlerimiz tarihin yüceliğine kavuşanlardır. Onlar, yarınların mutlak yenenleri olarak yazılacaktır parti ve devrim notlarımıza.

“Durum İyidir, Gerçekler Devrimcidir”

Yaşadığı dönemin özelliklerini anlayarak, savaşın hükmüne, zorun değiştirici rolüne inanan, sınırlı yaşamını sınırsız davaya adayan önder yoldaş Mehmet Demirdağ ölümsüzdür! Özgürlüğü ve kurtuluşu herkesten ve her şeyden daha fazla isteyen bu uğurda emeğin eğittiği bilinçle savaşarak şehit düşen proletarya partisinin dördüncü genel sekreteri Mehmet Demirdağ yoldaşı üstlendiği öncü pratik ve önder duruşuyla tanırız.

Yalım Nubar’dan Ozanyan Nubar’a Süren Hikaye Bizim!

Botan’dan Yozgat’a dek uzanan toprakların bağrından çıkıp İstanbul Ermeni yetimhanelerinde okumaya gelip, orada bilge önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın devrimci görüşleriyle tanışan ve tutkuyla bağlanan yoksul Ermeni çocukların hikayeleridir, Ermeni devrim şehitlerimizin hikayeleri.

Onları doğdukları topraklardan koparıp buruk ve sancılı bir şekilde İstanbul yollarına düşüren tarihsel gerçeklerin yanında yokluk ve yoksulluktur da. Onları İstanbul yolculuğuna çıkaran çaresizlik, yalnızlık, sahipsizliktir.

Mısır'ı Mesken Tutan Türk Tekelleri

Deutsche Welle (DW)'de Aram Ekin Duran'ın, „Türk Şirketleri Mısır'a Kaçıyor“ adlı bir haberi yayınlandı. Sıradan bir haber gibi gözüküyor, ama, Türkiye ekonomisinin ve Türk devletinin niteliğini araştıranlar, sorgulayanlar için küçük bir haber olmaktan öte bir anlam taşıyor. Özellikle de kendine ML ve Maoist diyen komünist örgütler için daha fazla önem taşıması gerekiyor.

Hesaplaşma mı? Kutlama mı?

Faşist TC devleti hem ülke içinde hem de bölgesel düzeyde, resmi ve sivil militarist güçleriyle başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesi yok etmek ve devlet terörüyle susturmak için çalışmaya devam ediyor. Bu süreç aynı zamanda TC’nin kuruluşunun da yüzüncü yıl dönümüdür.

TC, yüz yıl önce Osmanlı yıkıntıları üzerinde tekçi bir zihniyetle kuruldu. Ermeni soykırımında, diğer azınlık halkların yok edilip sindirilmesinde aktif rol alan ittihatçı birçok ırkçı kadro da kuruluş sürecinde rol aldı.

Halka Nasıl Yaklaşacağız?

Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*

Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.

Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

Sayfalar