FEDA: Öz savunma olmazsa yeni Koçgiriler yaşanır!

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA), Koçgiri'de 100 yıl önce yapılan soykırımın yıl dönümü vesilesiyle yazılı açıklamada bulundu.

"Sömürgeci ve işgalci devletin 1920-21'de Koçgiri’de yaptığı tam olarak soykırımdır" vurgusunda bulunulan açıklamada, "İttihat ve Terakki’nin ırkçı ve katliamcı zihniyetini devralan Türk ulus devlet yapılanmasının Rêya Haq Kürt Alevi toplumsallığını dağıtma, parçalama, geriye kalanlarını da kendine biat ettirme amaçlı Koçgiri soykırımının yüzüncü yılındayız. Dersim Soykırımı başta olmak üzere kadim halklar ve inançlara yaşatılan soykırımlarla hala yüzleşilmemiş, hesabı verilmemiş bir yüz yılı geride bıraktık" denildi.

'ZALİMLİK DE DİRENİŞ DE SÜRÜYOR'

Açıklamada şu ifadelere de yer verildi:

"Türk ırkçılığının örgütlenmiş siyasal organizasyonu olan ulus-devlet işte bu soykırımın kan ve gözyaşları üzerinden yükselmiştir. Elbette sömürgecilerin bu zalimliğine karşı mazlum halkların hak mücadelesi ve direnişi de devam ediyor.
M. Kemal önderliğinde, adına 'Kurtuluş Savaşı' denilen savaştan kurtulan halklar değil, bir avuç sömürgeci ve işgalci güç olmuştur. Bundan dolayıdır ki, özelde Koçgiri ve genelde Kürdistan hâlâ işgal altındadır. Tıpkı Türk halkının hak ve özgürlüklerinin kendi devletinin sömürü ve işgali altında olması gibi.
Koçgiri halkı; Rêya Haq inancının ahlaki politik toplumsallığının demokratik komünal değerlerine dayalı, özgür toplum olma hakikati ile yaşam sürdürmekteydi. M. Kemal’in yeni ulus devletinin demokratik temelde inşa edileceğine dair verdiği sözleri nedeni ile halklar birlikte mücadele içindeydiler.
Fakat sömürgeci zihniyet, savaş öncesi yapılan anlaşmaya uymamış, verilen sözlerinden dönen taraf olmuştur. Bu ihanete karşı öz savunma direnişi bir hak olarak gerçekleşmiştir.

'ON BİNLERCE KİŞİ KATLEDİLDİ, MALLAR GASP EDİLDİ'

Koçgiri’ye otonomi sözüne sömürgeci zihniyet ihanet ederek halka soykırımı yaşatmıştır.
Nurettin Paşa’nın komuta ettiği Merkez Ordusu ile Topal Osman’ın komutasındaki çeteler, talan ve yağmayla beraber on binlerce Koçgirili katledilmiş ve canlı cansız mal varlıkları gasp edilmiştir.
Yüzlerce köy yakıp yıkılmış, on binlerce Koçgirili sürgün edilmiştir. Ocakları, kutsalları ve jiyarları dağıtılmış, Pîr talipsiz,talip Pîrsiz bırakılmıştır.
Türk-İslam sentezi stratejisi ile hareket eden sömürgeci ırkçı zihniyet; Koçgiri soykırımının sonuçları ve selefist zihniyetinin deneyimleri üzerinden Ağrı, Zilan ve Dersim soykırımını halkımıza yaşatmıştır.
Bu nedenledir ki, Koçgiri anlaşılmadan Cumhuriyet tarihi boyunca Alevi toplumumuzun maruz kaldığı Maraş, Malatya, Çorum, Sivas, Gazi-Ümraniye katliamları da anlaşılamaz. Aynı zamanda Mazdek, Babek, Şeyh Bedreddin, Babai, Şahkulu, Kalenderi başta olmak üzere mazlumların diğer öz savunma isyanları anlaşılmaz ise, Koçgiri de anlaşılamaz.
Alevilerin kendi inançsal-tarihsel hakikatleri ile yüzleşemedikleri, Ocak, dergah ve pirleriyle buluşup ikrarlarını tazelemedikleri ve kendi öz savunmalarına dayalı bir örgütlenmeyi esas almadıkları sürece, inkâr, imha ve katliamcı zihniyetin her tür saldırısının devam edeceği iyi bilinmelidir."